Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/83 E. 2020/190 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/83
KARAR NO: 2020/190
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy(kapatılan)2.Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 17/04/2017
NUMARASI: 2016/129 E., 2017/106 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/10/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili adına TPE’de … tescil nolu yer cam sileceği isimli …’nin tescilli olup davalı tarafından tasarım hakkına tecavüzde bulunulduğununun, Adana 3. ASHM’ nin 2016/13 D.İŞ dosyasından yapılan bilirkişi raporuyla tespit edilmiş olup, tecavüz nedeniyle haksız rekabet oluşturmakta olduğunu belirterek, tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, davalı tarafından üretilmesinin, piyasaya sunulmasının, ihraç edilmesinin engellenmesine, el konulmasına ve imhasına, 554 sayılı KHK.’nin 49/C maddesi gereğince 1.000,00-TL maddi ve 5.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; bilirkişi raporu ile müvekkil ürünleri ve davacıya ait ürünlerin benzer olmadığının tespit edildiğini, müvekkili adına üretilen ürünlerin TPMK’da … başvuru nosu ile tescil edilip korunması sebebiyle haksız rekabet ve tecavüz oluşturmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 21/03/2017 tarihli bilirkişi heyeti raporu da dikkate alınarak, davacı adına tescilli … ile dava konusu Adana 3. ASHM’ nin 2016/13 D. İş dosyasında yapılan tespitle belirlenen ürünler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile davacı ürününün tek parça tasarlandığı, davalı ürününün iki parça halinde sökülüp takılabilir olarak tasarlandığı, seçenek özgürlüğü doğrultusunda ürün, dizayn görsel yapısında yapılan değişim bulgularıyla, ürün tasarımları arasında ayırt edici nitelikte fark olduğu, davalı ürününün davacı ürününe göre bilgilenmiş genel kullanıcı izlenim algısından iltibas oluşturmayacak nitelikte tasarımlar olduğu, davalı tasarımıyla davacı tasarımının aynı olmadığı, dava konusu ürünün davacının tasarım tescil kapsamında kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığı, raporun eksik incelemeye dayalı olduğu, davacı ile davalıya ait ürünlerin ayırt edilemeyecek kadar benzer oldukları, verilen kararın hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.Dava, tescilli tasarıma tecavüzün tespiti, tecavüzün durdurulması, önlenmesi, tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, hükme esas alınan 21/03/2017 tarihli bilirkişi raporunun olaya, oluşa ve Yargıtay uygulamalarına uygun denetlenebilir gerekçeler içermesine, bu raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, rapor ile, davalıya ait ürünün ana gövde yapısı alt kısmında bulunan ön ve arka taraftaki tırnak şeklinde iz oluşumuna, silecek kısmı çıkarılıp, takılır şeklinde dizayn yapı oluşumu geliştirildiği, takılıp çıkarılabilir özelliğin oluşması ana gövde yapısı dışında simli kısmının istenildiğinde değişebilir özellikte olmasını sağladığı, taraflara ait ürünlerin üst tepe kısmında gerektiğinde ürünlerin kullanılmadığı zaman atılabileceği delikli kısımların olduğu, davacı ürününde bu kısmın üçgen delikli yapıda diğer ürünün ise daha küçük ve yuvarlak yapıda olduğu ayrıca, davalı ürün ile sap kısmının iç yukarı hafif kemerli ve bombesel oluştuğu davacı ürününde, elle tutulan sap kısmının alt yapısının hafif dışa çıkışlı düz yapıda oluştuğu davalıya ait ürün tutma kısmı ana gövde yapısının alt bölümünün üzerinde su damlası yapısında sağda ve solda dört farklı desen olduğu, davacı ürününde ana gövde alt kısmında oluşan desen yapılarının elips yapıda dört adet olduğu, ününlere ait ana gövde yapısında dikey inen sap kısmı ile yapay oluşan alt gövde yapısında ürün kullanım esnasında esneme özelliği sağlayan üçgenimsi yapıda bir benzerlik olduğu, davacı ürününde bu yapının daha ince, üçgen olduğu diğer üründe üçgen kısmın daha iri oluştuğu, ayrıca ürünlerin, arka kısmındaki dizayn fark yapıları genel dizayn yapı farkları neticesinde ayrı kalıp ürünleri olduğu, genel izlenimde bilgilenmiş kullanıcı algısında iltibas oluşturmayacak nitelikte tasarımlar olduğunun belirlenmesine göre, Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun Bakırköy (Kapatılan) 2.Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17/04/2017 tarih ve 2016/129 E., 2017/106 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacıdan alınması gerekli 54,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMKNın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 15/10/2020