Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/818 E. 2022/59 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/818 Esas
KARAR NO: 2022/59
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 14/09/2017
NUMARASI: 2014/144 E. – 2017/193 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/01/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının hak sahibi olduğu “…”, “…” ve “…” adlı filmlerin davalı yanca izinsiz olarak yayınlandığını beyan ederek FSEK’in 68. maddesi kapsamında şimdilik 21.000 TL maddi ile 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı ve husumet itirazında bulunmuş; anılan filmlerin kanalda yayınlanmadığını, yayınlanmış olsa dahi lisansla yayınlandığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Bilirkişi raporuna itibar ederek, dava konusu dosyada ”…” isimli filme ilişkin dosyanın tefrik edildiği, diğer iki filme ilişkin toplanan deliller kapsamında, ”…” isimli filmde davacıların hak sahibi olmamalarını nedeniyle buna ilişkin taleplerinin reddine, ayrıca FSEK 19 md. kapsamında davacıların her hangi manevi hak ihlalinin bulunmadığı göz önüne alınarak manevi diğer tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, davaya konu ”…” isimli filmin davalı şirket tarafından izinsiz olarak gösterimi nedeniyle FSEK 23. ve 25. maddesindeki ihlal edilen mali haklara yönelik olarak bilirkişilerce belirlenen 1.500 TL rayiç bedelin tecavüzün kapsamı, ağırlığı, kusur durumu göz önüne alınarak takdiren 3 katı olan 4.500 TL nin, filmin gösterim tarihi olan 09/11/2010 tarihinden itibaren yürütülecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,” karar verilmiştir. Davalı yanında feri müdahilin talebinde bulunan ve İlk Derece Mahkemesince 28.04.2016 tarihli ara kararla feri müdahilliklerine karar verilen feri müdahiller vekili istinaf dilekçesinde özetle; Aşamalarda sunmuş oldukları dilekçelerdeki benzer açıklamalarda bulunarak Mahkemece verilen kısmen kabul kararının hatalı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece maddi tazminata karar verildiğini, bir ihlalin varlığının kabul edildiğini, ancak buna rağmen manevi tazminat talebinin reddedildiğini, FSEK kapsamında manevi tazminat koşullarının gerçekleştiğini, Mahkemece verilen kararın bu yönden hatalı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasına, manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Fer’i müdahiller vekilinin istinaf başvurusu incelendiğinde; Hüküm yalnızca davacı vekili ve davalı yanında fer’i müdahil olarak davaya katılan fer’i müdahiller vekili tarafından istinaf edilmiştir. 6100 sayılı HMK’nin 67/2. maddesine göre fer’i müdahale dilekçesi, davanın taraflarına tebliğ edilir. Mahkeme, gerekirse taraflarla birlikte üçüncü kişiyi de dinlemek üzere davet eder, gelmeseler dahi müdahale talebi hakkında karar verir. Mahkeme, fer’i müdahale dilekçesi üzerine müdahale talebinin kabulüne veya reddine karar verir. Müdahale talebinin kabulü halinde; fer’i müdahil, lehine katıldığı tarafla birlikte hareket ederek davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip eder. Hüküm, lehine müdahale edilen taraf hakkında verilir. Müdahil hakkında karar verilemez. Müdahil hükmü ancak lehine katıldığı tarafla birlikte istinaf edilebilir. Lehine müdahale edilen taraf istinaf yoluna başvurmazsa, HMK’nin 68. maddesi uyarınca, yanında katıldığı tarafla birlikte hareket etmek zorunda olan fer’i müdahil, yalnız başına kararı istinaf edemez. Müdahile husumet tevcih edilmediği gibi müdahil aleyhine bir karar da verilmemiş bulunan hallerde müdahilin tek başına istinaf isteğinde bulunmaya hakkı yoktur. Bir davada hüküm, ancak davada taraf olan hakkında verilebileceğinden, bu hükme yönelik istinaf yoluna başvurma yetkisi de sadece davanın taraflarına aittir. Asıl tarafın kararı istinaf etmesi halinde taraf yanında yer alan yani müdahil olan da istinaf edebilir ve bu halde istinaf eden fer’i müdahilin istinaf eden asıldan ayrı olarak gerekli harç ve istinaf giderini yatırması halinde kararı istinaf etme hakkı doğar. HMK’nun 68. maddesi gereğince fer’i müdahilin davaya yanında katılmayı talep ettiği tarafla birlikte hareket etmesi gerektiği dikkate alındığında müdahil, hükmü ancak lehine katıldığı tarafla birlikte istinaf edebilir. Bu açıklamalar ışığında somut dava dosyası incelendiğinde; davalı tarafın istinaf başvurusunun bulunmadığı, bu nedenle yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; 28.04.2016 tarihli ara kararla feri müdahilliklerine karar verilen … Ltd. Şti ve … Tic. Sanayi ve Ticaret AŞ’nin tek başına kararı istinaf etme hakkının bulunmadığı anlaşılmakla fer’i müdahiller vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 352/1-ç maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusu incelendiğinde; Dava, davacılar murisinin üzerinde hak sahibi olduğu iddia edilen “…”, “…” ve “…” adlı filmlerin, hak sahibinin izni olmaksızın yayınlanması nedeniyle FSEK’in 68.maddesi kapsamında maddi ve manevi tazminat istemine yöneliktir. Mahkemece, “…” isimli sinema eserine yönelik dava tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiş, ”…” isimli sinema eserinde davacıların hak sahibi olmadıkları gerekçesiyle tazminat taleplerinin reddine, ”…” isimli sinema eserinin, hak sahibinin izni olmaksızın yayınlandığı gerekçesiyle bilirkişi tarafından belirlenen 4.500,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, manevi tazminat isteminin ise, eser sahibinin FSEK’in 14. 15. 16. ve 17. maddelerinde belirtilen manevi haklarının ihlal edilmiş olduğuna dair bir delil bulunmadığından reddine karar verilmiş, hüküm yalnızca manevi tazminatın reddi kararı yönünden istinaf edilmiştir. HGK’nun 28.05.2008 gün 368/393 sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5846 Sayılı FSEK 63. maddesine göre, eser sahibine tanınan mali haklar miras yoluyla intikal etmesine karşın, manevi hakların kişiye bağlı nitelik taşımaları onların miras yoluyla intikaline olanak vermediğinden, aynı Kanunu’un 19. maddesinde eser sahibinin ölümünden sonra “…” başlığı altında manevi hakların bazılarını kullanabilecek kişiler sınırlı olarak sayılmıştır. Davacıların, ihlal edildiğini öne sürdükleri “…” isimli sinema eserinin yapımcısı olduğu tespit edilen muris …’in mirasçısı oldukları ve FSEK 19. maddesinde sayılan eser sahibinin yakınlarından oldukları, dosyaya sunulan veraset ilamından anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacıların mirasın reddi talebinde bulundukları iddia edilmiş ise de, mirasın reddine ilişkin dosyaya yansıyan bir delilin bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda, mirasçı olan davacılar eserden kaynaklanan ve 19. maddede belirtilen manevi hak ve yetkileri miras yoluyla iktisap etmeyip aynı madde uyarınca 70 yıl müddetle ve aslen iktisap etmişlerdir. Ancak, 5846 Sayılı FSEK 19/2. maddesine göre eser sahibinin aynı Kanun’un 14, 15 ve 16. maddelerinin üçüncü fıkralarında belirtilen manevi haklara tecavüz halinde mirasçıların Kanun’da sayılan hertürlü hukuk davalarını (tecavüzün ref’i, men’i, eser sahipliğinin tespiti ve manevi tazminat) açma yetkisi bulunmaktadır. Kanun’un 19/1. fıkrasında belirtilen manevi haklar bakımından ise, mirasçılara kendi namlarına kullanabilecekleri bir hak ve yetki tanınmamış olup, bu fıkra ile mirasçılara tanınan yetkiler aynı fıkrada sayılan FSEK 14/1 ve 15/1. fıkralarındaki hakların kullanım tarzının murisin arzusuna uygun bir şekilde gerçekleştirilmesi ve bu haklara tecavüz halinde de önleyici hukuk davalarını açmakla sınırlıdır. Bu durumda, davacıların manevi hak ihlali iddiasıyla FSEK 70. maddesine dayalı olarak manevi tazminat talebinin aynı Kanunu’un 19. maddesi hükümleri dikkate alınmak suretiyle değerlendirilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan durum karşısında, davacılar murisinin yapımcısı ve dolayısıyla sahibi olduğu ”…” isimli sinema eserinin mali hak devri olmaksızın davalı yanca izinsiz olarak yayınlanması suretiyle eser sahibinin manevi haklarının ihlal edildiği anlaşılmakla, ihlalin boyutu, kusurun derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumu dikkate alındığında, 4.500,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Açıklanan sebeplerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davanın kısmen kabulüne dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Feri müdahillerin istinafı, yanında müdahil oldukları davalının istinafı bulunmaması sebebiyle 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-ç maddesi gereğince usulden ayrı ayrı REDDİNE, 2- Davacılar vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, 3- İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 14/09/2017 tarih, 2014/144 E., 2017/193 K. Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, Bu kapsamda; 4- DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE, 5- Davacıların hak sahibi olduğu “…” isimli filmin davalı şirket tarafından izinsiz gösteriminden kaynaklı olarak FSEK’in 23. ve 25. maddesindeki mali hakların ihlali nedeni ile FSEK’in 68.maddesi uyarınca belirlenen 1.500,00 TL rayiç bedelin, tecavüzün kapsamı, ağırlığı, kusur durumu gözönüne alınarak takdiren üç katı olan 4.500,00 TL’nin 09.11.2010 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya dair maddi tazminat talebinin reddine, 6- Manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 4.500,00 TL manevi tazminatın 09.11.2010 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya dair manevi tazminat talebinin reddine, 7- Davacıların “…” isimli filmde hak sahibi olmamaları sebebiyle buna ilişkin davanın REDDİNE, 8- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 8/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 614,79 TL karar harcından peşin alınan 529,45 TL’nin mahsubu ile bakiye 85,34 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 8/b- Davacılar tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 25,20 TL başvurma harcı, 529,45 TL peşin harç, 3,80 TL vekalet harcı, 3.200,00 TL bilirkişi ücreti, 465,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 4.223,45 TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre 1.224,80 TL’sinin davalıdan tahsiliyle davacılara verilmesine, bakiye giderin üzerilerinde bırakılmasına, 8/c- Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan, 111,00 TL posta giderinin, davanın kabul ret oranına göre 78,81 TL’sinin davacılardan müteselsilen tahsiliyle davalıya verilmesine, bakiye giderin üzerinde bırakılmasına, 8/ç- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/(2). maddesine göre maddi tazminat talebi yönünden 4.500,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacılara verilmesine, 8/d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. ve 13/(2). maddelerine göre manevi tazminat talebi yönünden 4.500,00 nispi TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacılara verilmesine, 8/e- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/(2)-(3). maddesine göre red edilen maddi tazminat talebi yönünden 4.500,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan müteselsilen tahsiliyle davalıya verilmesine, 8/f- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. ve 13/(2)-(3). maddelerine göre red edilen manevi tazminat talebi yönünden 4.500,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan müteselsilen tahsiliyle davalıya verilmesine, 9- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 9/a- İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 9/b- Feri müdahillerin istinafı, yanında müdahil oldukları davalının istinafı bulunmaması sebebiyle yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde kendilerine iadesine, 9/d- İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 135,90 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 234,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle davacılara verilmesine, 9/e- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 10- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 11/01/2022