Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/810 E. 2022/223 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/810
KARAR NO: 2022/223
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/04/2017
NUMARASI: 2016/179 E. 2017/284 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu uyarınca kurulan kamu kurumu niteliğinde tüzel kişiliğe haiz birlik olduğunu, şirketlerin faaliyet izni aldıktan sonra bir ay içinde birliğe üye olmak ve birlik tarafından belirlenen aidat tutarını ödemekle yükümlü olduklarını, davalının faaliyet gösterdiği süre içinde aidat ödeme yükümlülüğü bulunduğunu, tahakkuk ettirilen ve tebliğ edilen faturalara davalının itiraz etmediğini ancak ödeme yapmadığını, gönderilen ihtarında sonuçsuz kalması üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibin itiraz ile durduğunu belirterek, davalının haksız itirazının 12.980 TL üzerinden iptali ile takibin devamına ve %20 den az olmamak üzere inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 23/06/2015 tarihinde BDDK’ya başvurarak faaliyet izninin iptalini talep ettiğini, 07/09/2015 tarihinde faaliyet izninin iptal edildiğini, BDDK’ya başvurmadan önce 19/06/2015 tarihinde toplu olarak çalışanlarını işten çıkardığını, fatura sistemini kullanacak personel bulunmadığını, 01/06/2015 tarihinden itibaren hiç bir faktoring işlemi yapmadığını, davacının müvekkili şirketten haksız olarak 12.980 TL talep ettiğini, gönderilen fatura hizmet bedelinin 04/06/2015, 02/07/2015, 03/08/2015, 04/09/2015 tarihlerine ait olduğunu, çekilen ihtarı ve temerrüdü kabul etmediklerini, davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince; “İstanbul … İcra Müd … esas sayılı takip dosyasında davacı tarafın davalı şirket hakkında 52.000 TL masraf iştirak payı ve 12.980 TL merkezi fatura kaydı sistemi alacağı olmak üzere toplam 64.980 TL alacağın ödetilmesi istemiyle ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalı vekilinin yasal süresi içinde borca, fer’ilerine faize ve fer’ilerine itiraz ettiği, icra takibinin İİK’nun 62 maddesi uyarınca durduğu, itirazın davacı tarafa tebliği ve dava tarihine nazaran, itirazın iptali davasının …nun 67. maddesindeki bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı, davacı tarafça merkezi fatura kaydı sistemi alacağı 12.980 TL üzerinden itirazın iptalinin istendiği, Bilirkişi raporunda; davacının Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Birliğine üye olan faktoring şirketi ve bankalardan merkezi fatura hizmet bedeli adı altında aidat talep etmeye yetkili olduğu, davalının faaliyet izninin BDDK tarafından iptal edildiğine ilişkin kararın resmi gazetede yayınlandığı 08/09/2015 tarihine kadar aidat ödemekle yükümlü olduğu, davacının 04/06/2015, 02/07/2015, 03/08/2015, 04/09/2015 tarihlerine ait 12.980 TL aidat alacağı bulunduğunun bildirildiği, raporun gerekçesi ve hesaplama yöntemi ile yerinde görülerek hükme dayanak alındığı, Tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı borçlu şirket arasında üyelik ilişkisi bulunduğu, davalınan faaliyet izninin iptal edildiği 08/09/2015 tarihine kadar davacı şirketler birliğine aidat ödeme sorumluluğu olduğu sabit görülmekle davanın kabulü ile itirazın iptaline, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından …nun 67/2. maddesi gereğince takdiren hüküm altına alınan miktarın % 20’si oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Merkezi Fatura Kaydı Sisteminin Kuruluşu, Faaliyeti ve Yönetimine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliği’nin 3. maddesinde aidatın, şitketlerce ödenmesi gereken hizmet kullanım bedeli olarak tanımlandığını, müvekkili şirketin, 23.06.2015 tarihli yönetim kurulu kararı ile BDDK’ya başvurarak faaliyet izninin iptalini talep ettiğini ve 03.09.2015 tarihinde faaliyet izninin iptal edildiğini, talep edilen 12.980,00 TL’lık tutarın, 04.06.2015, 02.07.2015, 03.08.2015 ve 04.09.2015 dönemlerine ait olup, faaliyet izninin iptali için BDDK’ya başvuru tarihinden sonrasına ait olduğunu, müvekkili firmanın 01.06.2015 tarihinden itibaren hiç bir yeni faktoring işlemi yapmadığını ve personelini işten çıkardığını, 23.06.2015 tarihinden sonra merkezi fatura sistemini kullanmadığı açık olmasına rağmen, merkezi fatura kaydı isteminden hiç bir hizmet almadığı dönemlere ait aidatların müvekkiline yükletilmeye çalışılmasının hakkaniyetle bağdaşmadığını, faaliyet izni kaldırıldığından birliğe üye olamayan müvekkilinden merkezi fatura kaydı hizmeti istenmesinin hakkaniyetle bağdaşmadığını, hukuka da aykırı olduğunu, izah edilen sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın talebi, faaliyet gösterdiği süre için tahakkuk ettirilen ve tebliğ edilen merkezi fatura kaydı hizmet bedeli için düzenlenen faturalara itiraz etmediği halde ödeme yapmadığından, gönderilen ihtarın sonuçsuz kalması üzerine aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın 12.980 TL için haksız olduğundan bahisle, bu miktar için iptali ile takibin devamı ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline ilişkindir. Mahkemece; Davacı ile davalı borçlu şirket arasında üyelik ilişkisi bulunduğu, davalınan faaliyet izninin iptal edildiği 08/09/2015 tarihine kadar davacı şirketler birliğine aidat ödeme sorumluluğu olduğu sabit görülmekle, davanın kabulüne itirazın iptaline, alacak likit olduğundan …nun 67/2. maddesi gereğince kabul edilen miktarın % 20’si oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir. Karar aleyhine davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 40. maddesi; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde tüzel kişiliği haiz ve kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Birliği kurulur. Şirketler faaliyet izni aldıkları tarihten itibaren bir ay içinde Birliğe üye olmak zorundadır. ”Faaliyet izninin iptalini düzenleyen 50/1-e maddesi; Faaliyete son verilmesi, … hâllerinden herhangi birinin gerçekleşmesi durumunda, Kurulun en az beş üyesinin aynı yöndeki oyuyla alınan kararla iptal edilir. (2) Faaliyet izninin iptaline ilişkin karar ilgili şirkete bildirilir ve Resmî Gazete’de yayımlanır. İptal kararının Resmî Gazete’de yayımlanması ilgililere yapılacak tebligat hükmündedir.(3) Faaliyet izni iptal edilen tasarruf finansman şirketleri dışındaki şirketlerin, faaliyetlerini derhâl durdurması ve iptal tarihinden itibaren üç ay içinde genel kurulunu toplayarak, şirket konusu ve unvanını değiştirmek veya tasfiye işlemlerini başlatmak üzere karar alması zorunludur.” şeklinde düzenlenmiştir. 6361 Sayılı Kanun’un “Merkezi Fatura Kaydı” başlıklı 43. maddesi ve 25 Temmuz 2013 tarihli Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Birliği Statüsü’nün 19. Maddesinin 5. Fıkrasının (h) ve (j) bentleri uyarınca hazırlanıp yürürlüğe konan Merkezi Fatura Kaydının Kuruluşu, Faaliyeti ve Yönetimine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 12/1. maddesi; “Şirketler birlik tarafından belirlenen aidat tutarını ödemekle yükümlüdür.” hükümlerini taşımaktadır.Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun …’ne gönderdiği 07/09/2015 tarihli yazı cevabından; BDDK’nun 03.09.2015 tarihli ve 6432 sayılı Kararıyla: Şirketinizin faaliyet izninin, kendi talebiniz doğrultusunda 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 50 nci maddesinin D numaralı fikrası uyarınca iptal edilmesi uygun görülmüştür. Bilindiği üzere, Kanunun 50 nci maddesinin (2) numaralı fıkrası; “Faaliyet izninin iptaline ilişkin karar ilgili şirkete bildirilir ve Resmi Gazete’de yayımlanır. İptal kararının Resmi Gazete’de yayımlanması ilgililere yapılacak tebligat hükmündedir,” hükmünü amirdir. Diğer taraftan, Kanunun 50 nci maddesinin (3) numaralı fıkrasında, faaliyet izni iptal edilen şirketlerin, faaliyetlerini derhal durdurmaları ve iptal tarihinden itibaren üç ay içinde genel kurulunu toplayarak, şirket konusu ve unvanını değiştirmek veya tasfiye işlemlerini başlatmak üzere karar almalarının zorunlu olduğu hüküm altına alınmıştır. şeklinde bildirimde bulunduğu ve kararın 08/09/2015 tarihinde 29469 sayılı Resmi Gazete’de yayınlandığı sabittir.Davacı tarafın davalı aleyhine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 52.000,00 TL masraf iştirak payı, 12.980,00TL merkezi fatura kaydı sistemi hizmet bedeli altında toplamda 64.980,00 TL alacak için 08/12/2015 tarihinde takip başlattığı, ödeme emrinin 18.12.2015 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği ve 24/12/2015 tarihli itiraz ile takibin durduğu, 22/02/2016 tarihinde açılan davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde olduğu tespit edilmiştir. Davacı, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 40. maddesine göre teşekkül etmiş, tüzel kişiliği haiz, kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olup, Kanun’un 40/2. maddesi ise, davalı … şirketini, faaliyet izni aldığı tarihten itibaren bir ay içinde davacı meslek birliğine üye olmakla mükellef kılmıştır. Faktoring Şirketleri ve Bankalar tarafından devir alınan alacaklara dair bilgi ve/veya belgelerin ortak bir sisteme kaydıyla, toplulaştırma, mükerrerlik kontrolü ve raporlama yapılmasını sağlamak amacıyla 6361 Sayılı Kanun’un 43. maddesinde, “Merkezi Fatura Kaydı” tutulması zorunlu hale getirilmiş ve aynı maddede, merkezi fatura kaydında tutulan bilgilerin paylaşımına ilişkin usul ve esasların, davacı birlik tarafından belirleneceği düzenlenmiştir. 6361 sayılı Kanun’un 43. maddesi ve Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Birliği Statüsünün 19/5 maddesinin (h) ve (j) bentlerine dayanılarak davacı Birlik tarafından hazırlanan “Merkezi Fatura Kaydı Sisteminin Kuruluşu, Faaliyeti Ve Yönetimine ilişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” in 12. maddesine göre, faktoring şirketleri ve bankalar, davacı birlik tarafından merkezi fatura hizmet bedeli aidatını ödemekle yükümlüdür. Davacı da anılan yönetmeliğin 12. maddesi uyarınca, davalı adına 04/06/2015 tarihli … seri numaralı 3.245,00 TL, 02/07/2015 tarihli … seri numaralı 3.245,00 TL, 03/08/2015 tarihli … seri numaralı 3.245,00 TL ve 04/09/2015 tarihli … seri numaralı 3.245,00TL ki toplam 12.980,00 TL tutarlı fatura düzenlediği, ödenmediğinden bahisle takip başlattığı tespit edilmiştir. Davalı vekili faturaların faaliyetlerine son verdikleri dönemlere ilişkin olduğundan bahisle SGK’na verdikleri elemanlarının işten ayrılma bildirgelerini sunmuştur.”6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 50. maddesinin 2 ve 3. fıkrası “Faaliyet izninin iptaline ilişkin karar ilgili şirkete bildirilir ve Resmi Gazete’de yayımlanır. İptal kararının Resmi Gazete’de yayımlanması ilgililere yapılacak tebligat hükmündedir. Faaliyet izni iptal edilen şirketin, faaliyetlerini derhâl durdurması ve iptal tarihinden itibaren üç ay içinde genel kurulumu toplayarak, şirket konusu ve unvanını değiştirmek veya tasfiye işlemlerini başlatmak üzere karar alması zorunludur.” şeklindedir. Bu hüküm uyarınca davalı … şirketinin, faaliyet izninin iptaline ilişkin kararın, 29469 sayılı Resmi Gazete’de yayınlandığı 08.09.2015 tarihine kadar, fatoring şirketi sıfatı devam ettiğinden, faktoring işlemi yapabilmesi mümkündür. Davalı, düzenlenen faturaların içeriğine itiraz etmemiş, sadece fatura dönemlerinde hizmet alınmadığını, 23.06.2015 tarihli yönetim kurulu kararı ile BDDK’ya başvurarak faaliyet izninin iptalini talep ettiği tarihten sonra faktoring işlemi yapmadığını ileri sürmüş ise de; bu süre içinde faktoring işlemi yapmasını engelleyen yasal düzenleme bulunmadığından, davacı birlik bu süre içinde sistemi davalının hizmetine açık tutmasına rağmen, davalı taraf kendi inisiyatifi ile sistemi kullanmadığından, davacı ücrete hak kazanır. Davalı “Merkezi Fatura Kaydı Sisteminin Kuruluşu, Faaliyeti Ve Yönetimine ilişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”in 12. maddesine göre düzenlenen faturalardaki hizmet bedelini ödemekten kaçınmayacağından, takibe itirazı haksız olup, mahkemece de aynı yönde karar verildiğinden, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/04/2017 tarih ve 2016/179 E. 2017/284 K. Sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 886,66 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından peşin yatırılan 221,67 TL harcın mahsubu ile bakiye 664,99TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a ve 362/1-g maddeleri gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.17/02/2022