Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/8 E. 2020/12 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/8
KARAR NO: 2020/12
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/02/2017
NUMARASI: 2014/812 E. 2017/56 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/09/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile çeke dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, davacının … adlı dava dışı şirketten olan alacağı nedeniyle … emrine yazılan … Bankası Dudullu Şubesine ait 15.04.2014 keşide tarihli, … çek nolu, 28.750-TL bedelli çeki aldığını, daha sonra bu çeki kredi kullanmak amacıyla ciro ederek bankaya verdiğini, şirketin olumsuz sicilinden ötürü davaya konu çekin iade edildiğini, davacının da bu çeki dava dışı … Pazarlamaya iade ettiğini, ancak çalışanların hatasından dolayı çekin davacının bankaya verirken yapmış olduğu ciro iptal edilmeyerek verildiğini, çeki geri alan şirketin davacı şirketin imza ve isminin yer aldığı yerin altında bulunan “… Emrine Ödeyiniz” yazısını daksil ile silindiğini ve başkalarına ciro ettiğini, çek üzerinde oynama yapıldığını ve ciro zincirinde kopukluk olduğunu, davacı şirket ile davacı şirketin adının altında bulunan … isimli ciranta ile arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını beyan ederek çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile icra veznesindeki paranın alacaklısına ve üçüncü şahıslara ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, takip dosyasındaki paranın %20 sinden aşağı olmamak üzere karşı taraf aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu çekin, … tarafından ciro edilerek davacı … San. A.Ş.’ye ciro edildiğini, davacı tarafın cirosundan sonra … ve … tarafından cirolandıktan sonra …’a geçtiğini, müvekkilinin yetkili meşru ve iyiniyetli hamil olduğunu, kendisinden önceki cirantalar arasında ortaya çıkabilecek ihtilafların iyiniyetli olan müvekkiline karşı ileri sürülmesinin yasal olmadığını beyan ederek davacının tedbir talebinin ve davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine % 20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının bu davayı açmakta kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin takibe konu çeki yapılan ticaret karşılığında …’den aldığını, ciro silsilesinde herhangi bir kopukluk olmadığını, İstanbul … İcra Müdürlüğünde yapılan takibe konu çekten dolayı çekteki …a ödeyiniz yazısının daksillenmesinin cironun geçerlilik şartına zarar vermeyeceğini beyan etmiş, sonuç olarak haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 6102 Sayılı TTK’nın 702. maddesi gereğince çizilmiş ciroların yok hükmünde olduğu, bu madde gereğince cirosu çizilenlerin çek sebebiyle sorumlu tutulamayacakları, ancak davacının cirosunun çizilmediği, daksille silinen ciroların üzerine davacının imzasını inkar etmediği, cironun yapıldığın, daksille kapatılan cironun üzerine yapılan cironun, ciro eden kişinin cirosunu sakatlamayacağı, ciro edeni bağlayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının, dava dışı şirketten olan alacağı nedeniyle kendisine verilen davaya konu çeki, kredi kullanmak amacıyla ciro ederek bankaya verdiğini, ancak çekin iade edildiğini, davacının da bu çeki dava dışı … Pazarlamaya iade ettiğini, ancak çalışanların hatasından dolayı çekin davacının ciro iptal edilmeksizin verildiğini, çeki alan şirketin davacı şirketin imza ve isminin yer aldığı yerin altında bulunan “… Emrine Ödeyiniz” yazısını daksil ile silerek çeki başkalarına ciro ettiğini, çek üzerinde oynama yapıldığını ve ciro zincirinde kopukluk olduğunu, davacı şirket ile davacı şirketin adının altında bulunan … isimli ciranta arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, bu durumun ticari defterler incelendiği takdirde ortaya çıkacağını, ancak mehkemece defterlerin incelenmediğini, ayrıca dosyada mevcut 14.03.2016 tarihli bilirkişi raporu ile davanın sübuta erdiğini beyan ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Dava icra takibine konu edilen çekten dolayı, davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır. Davacı, dava dışı şirketten alacağına karşılık almış olduğu davaya konu çekin, çek karşılığı kredi kullanmak amacıyla ciro edilerek bankaya verildiğini, ancak çekin iade edildiğini, bunun üzerine çekin ciro iptal edilmeksizin dava dışı … Pazarlama isimli şirkete geri verildiğini, çeki geri alan şirketin davacı şirketin imza ve isminin yer aldığı yerin altında bulunan “… Emrine Ödeyiniz” yazısını daksil ile silerek çeki başkalarına ciro ettiğini, çek üzerinde oynama yapıldığını ve ciro zincirinde kopukluk olduğunu beyan ederek çekten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, mahkemece, daksille kapatılan cironun üzerine yapılan cironun, ciro eden kişinin cirosunu sakatlamayacağı kanaatiyle davanın reddine karar verilmiştir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dosyada mevcut Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 14.03.2016 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; inceleme konusu çekin arka yüzündeki 3. ciro ve 4. ciro imza bölümünde evvelce bulunan yazı ve imza kısmının fiziksel olarak silindiği, yerlerine mevcut “…” isim yazısı ve imzası ile “… Plastik” kaşe izi basıldığı ve imzalanmış olduğu, alt kısmında silinen kalem yazısının okunamadığı hususlarının belirtildiği görülmüştür. Davaya konu çek incelendiğinde; keşidecisinin dava dışı … Tekstil, lehdarın yine dava dışı … Pazarlama olduğu, davacının çekte 2. Ciranta olduğu, davacıdan sonra … cirosunun bulunduğu, davalılar … Plastik, … Plastik ve … Plastik’in ise sırasıyla 4,5 ve 6.cirantalar olduğu, şeklen ciro zincirinde bir kopukluk bulunmadığı, takip yapan alacaklının yetkili hamil olduğu, çekin yasal unsurlarını taşıdığı ve kambiyo vasfında olduğu anlaşılmış olup, davacı tarafça ciro üzerindeki imzanın inkar edilmediği, ciranta … isimli ciranta ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığına yönelik davacı iddiasının mücerretlik ilkesi gereği dinlenemeyeceği, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davacının ciroyu iptal etmeksizin dava dışı şirkete verdiği yönündeki iddiasının, cironun teşhis fonksiyonunu ortadan kaldırmadığı, davalının hakkını birbirine bağlı ve usulüne uygun cirolara dayandırmış olduğu gözetilerek mahkemenin esastan redde yönelik kararı yerinde görülmüş ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usul ve yasaya uygun İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/812 esas, 2017/56 karar sayılı, 08/02/2017 günlü kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu harcın, peşin yatırılan 473,56 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 419,16 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b/1 hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/09/2020