Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/774 E. 2022/307 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/774 Esas
KARAR NO: 2022/307
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 08/02/2018
NUMARASI: 2016/94 E. – 2018/25 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tic. Şirketinin Türkiye ‘de yerleşik ve bu ülkenin kanunlarına göre kurulu bulunan bir şirket olduğunu, dünyanın en büyük 3. İlaç üreticisi firma olduğunu, Türkiye’ye uzun zamandır … markalı dünyaca ünlü yüksek kaliteli diş bakımı ürünlerini ithal ederek piyasaya sunduğunu, müvekkili … ltd nin de diğer dacağının şirketlerinden bir iolduğunu, … kelime ve şekil markasını dünya çapında ve TPE nezdinde tescil sahibi olduğunu, davalı tarafın … markalı ürün ambalajlarının müvekkilinin markası aleyhine haksız rekabet ve … sayılı tescili aleyhine marka tecavüzü yaratığını, müvekkil markasına iltibas yaratan … marka tescilinin hükümsüzlüğüne, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil markasının tescilli bir marka olduğunu, tescil edildiği şekliyle kullanımı söz konusu olduğunu, davacı taraf markasının halka ve … ibareleri farklı tescilde olduğunu ve mavi şeklinde bir tescilleri olmadığını, aynı zamanda müvekkilin tescilli markası ile bir bütün halinde bakıldığında davacının markası ile bir benzerlik bulunmadığını , kendi markalarının anlam, şekil ve kullanım olarak davacı taraf markası ile bir benzerliği olmadığını, kelimelerin farklı anlamlarda, kullanım şeklinin farklı bir şekil olup davacının markasına benzerlik olmadığından tecavüzün tespiti ve meni ile hükümsüzlük yönünden davanın reddini yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Somut olayda davacı tarafa ait tescilli markaların esas unsuru … ve halka şeklindeki şekil markasıdır. Davalı tarafa ait marka ise … ve halka şeklindeki markadır. Davalı taraf markasının esas unsurları ile davacı taraf tescilli markaları karşılaştırıldığında … ibaresi ile … ibaresi ve halka şekli birbirine yakın benzer kelimeden oluşup halka şeklindeki … markası ortalama tüketici nezdinde aynı firmadan gelen seri marka imajı yaratacağından … ibaresi farklı bir ayırt edicilik kazandırmadığından davacı ve davalı taraf markası benzer kabul edilmiş, davalı taraf markasının 3. Sınıf ile 35. sınıftaki davacı taraf markasına benzer kabul edilen ağırtam ve temizlik amaçlı maddeler parfümeri, kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler ,(insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil ) sabunlar, diş bakım ürünleri, aşındırıcı ürünler , (zımpara bezleri, zımpara kağıtları, honza taşları, aşındırıcıpastalar dahil )parlatma ve bakım ürünleri, derin vinil metal ve ahşap benzeri için insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar,tıbbi amaçlı kimsayal ürünler, kimyasal elementler, tıbbi ve veterinik amaçlı olan ya da olmayan diyet maddeleri, besin takviyeleri ,zayıflatıcı ürünler, bebek mamaları, tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler, diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) hijyen sağlayıcı ürünler (petler, tambonlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt v etekstiltden mamulü çocuk bezleri ) zararlı bitkileri hayvanları ve mantarları imha edici maddeler, insan ve hayvanları için olanlar hariç deotdorantlar, havayı temizleyici kokular, dezenfektanlar, antiseptikler, (mikrop öldürücüler, ) tıbbi amaçlı dedertjanlar , cerrahi tıbbi diş hekimliği ve veterinerlik için alet cihaz ve mobilyalar ,yapay organlar ve protezler, tıbbi ortopedik malzemeler, ameliyathane giysi ve steril örtüler, cinsel amaçlı aletler ve malzemeler, prezervatifler, (kondom / kaput ) biberon ,biberon emzileri, emzikler bebekler için diş kaşıyıcıları, diş fırçaları, elektirikli diş fırçaları, diş ipleri, traş fırçaları, saç fırçaları , taraklar, fare kapanları haşerat tuzakları sinek yakalayıcılar, sinek raketleri, tuvalet taşı delikleri için kapaklar, sinek ve haşeret kovucu yok edici elektrikli cihazlar dahil parfüm bekleri, (yangında koku yapan bekler) parfüm spreyleri ve raporvizörterleri, püskürtec, elektrikli elektriksiz makyaj temizleme aletleri pudro ponponları, tuvalet eşyaları için kutular, emtialar yönünden malların bir araya getirilmesi hizmetleri ,belirtilen hizmetlerde perakende toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğeryöntemlerle sağlanabilir emtialar yönünden ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne, diğer 35.sınıf yönünden tescilli emtia ve hizmetler davacı taraf markası tescilli olmayıp söz konusu tesciller davacı taraf markasına yönelik engel bir durum yaratmayacağından tescilli olmayan sınıflar yönündeki hükümsüzlük talebinin reddine, markasal kullanım yönünden ve haksız rekabet açısından yapılan incelemede davacı taraf markası … şekil markası olup, davalı taraf kullanımları dikkate alındığında markanın tescil edildiği şekli ile 3 unsurun kullanımı şeklinde olup tescil kapsamında kullanımların markaya tecavüz etmeyeceği gibi haksız rekabet yaratması da söz konusu olmayıp davalı taraf kullanımları kendi markası kapsamında kaldığından söz konusu ambalaj ve kutularda kullanımlar davalı taraf markası tescili kapsamında kaldığından kullanılan ambalaj ve kutuların sektörde hemen hemen birbirine yakın yazı karakterleri ve şekli ile kullanımı söz konusu olup davalı kullanımının kendi markası kapsamında kullanım olduğu ayırt edilebilecek durumda olduğundan markaya tecavüz ve haksız rekabet yönünden yerinde olmayan taleplerin reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-1. no’lu Müvekkilinin, … A.Ş. (bundan sonra kısaca “…” olarak anılacaktır) Türkiye’de yerleşik ve bu ülkenin kanunlarına göre kurulu bulunan bir şirket olup, dünyanın en büyük üçüncü ilaç üreticisi firması olan … şirketinin bağlı şirketlerinden birisi olduğunu, “…” markalı dünyaca ünlü yüksek kaliteli diş bakımı ürünlerinin Türkiye’ye uzun yıllardır müvekkil şirketi| tarafından ithal edilerek piyasaya sunulduğunu, 2- 2 no’lu Müvekkilinin … (…) Limited (bundan sonra kısaca “…” olarak anılacaktır) da … grup Şirketlerinden biri olup, … kelime ve şekil markalarının dünya çapında ve Türk Patent ve Marka ; Kurumu (“TÜRKPATENT”) nezdinde tesciler ve ihdasen sahibi olduğunu, 3- Müvekkili şirketlerin yapmış oldukları araştırmalar sonucunda, davalı …’in, 2 no’lu müvekkil adına tescilli ŞEKİL markasını aynen kopyalayarak içeren ve 1 no’lu müvekkilin “…” markalı diş bakım ürünlerinin ambalajı ile iltibasa yol açacak derecede benzer olan ürün ve ambalajla satışa sunduğundan,ve bu ürünleri müvekkil, şirketin tanıtım faaliyetlerine karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzer şekilde tanıttığından haberdar olduğunu, … markalı davalı ürünün ambalajı ve tanıtım materyali, … markalı müvekkili ürün ambalajı ve tanıtım materyali ile, tesadüfi kabul edilemeyecek benzerlikler içerdiğini, 4- Davalı tarafın ayrıca, mütecaviz fiillerini haklı çıkarmak adına, 2 no’lu müvekkili adına … sayı ile tescilli ŞEKİL markasını aynen kopyalayarak içeren … sayılı “…” marka tescilini edindiğin anlaşıldığını, davalı şirketin davaya konu ürünler üzerindeki marka ve Togo kullanımlarının ise söz konusu marka tescilinden farklı olup, marka tescilini yansıtır nitelikte olmadığını, davalı tarafın ticari kullanımının, davalı tarafın 2013 56132 sayılı markasıyla uyumlu olmadığını, 5- Davalı tarafın, müvekkilin tescilli ve tanınmış markaları ve ürün ambalajları ile iltibas | yaratan ürün tasarım ve ambalajları kullarılmak suretiyle yarattığı marka tecavüzü ve t haksız rekabetin tespiti ile engellenmesi, sonuçlarının ortadarı kaldırılması ve dava sonuçlanıncaya dek oluşabilecek zararlarını önüne geçmek amacı ile ihtiyati tedbir kararı verilmek sureti ile derhal durdurulması ve yine müvekkil şirketlerin haklarını ihlal eden ve kötü niyetle edinilmiş olan marka tescilinin de tümden hükümsüz kılınması amacıyla, işbu istinaf incelemesine konu dava 24.09.2016 tarihinde açılmış ve Bakırköy 1. FSHHM’nin ; 2016/94 EF. sayılı dosyasına kaydolunduğunu, 6- İşbu istinaf incelemesine konu davanın 03.11.2016 tarihli ön inceleme duruşmasında “dosyanın marka patent, grafik tasarımı ve sektörden oluşacak üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi ile davacı taraf markaları, davalı taraf marka tescilleri karşılaştırılmak suretiyle davalı tarafın ürünlerde kullandığı marka ve ambalajın kendi marka tescili kapsamında kalıp kalmadığı, davacı tarafa ait marka ve ambalaj tasarımına yönelik benzerlik olup olmadığı, yine davacı taraf marka tescilleri ile davalı taraf marka tescili karşılaştırılmak suretiyle benzer ve ayrık yönleri, karıştırılma ihtimalinin taraf iddia, savunma, deli, TPE kayıtları, ürün örnekleri incelenmek süretiyle ayrıntılı ve denetlemeye uygun rapor istenmesine” karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda tarafların iddia ve savunmalarına değinildikten ve taraf markaları ile ürünleri karşılaştırıldıktan sonra, sonuç bölümünde kanımızca son derece isabetli olarak; Davalının … no’lu tescili ile davaya konu ambalaj ve görsellerdeki marka şekil kullanımının birbirinden farklı olduğu, müvekkilinin … ve … no’lu tescilleri ile davaya konu ambalaj ve görsellerdeki marka şekil kullanımının tescil sınırlarında olduğu, Davalının davaya konu ürün ambalajlarında kullanılan marka*şekil ile müvekkilin marka-şekil kullanımının ortalama tüketici nezdinde iltibaşa neden olacak şekilde benzer olduğu, bu nedenle markanın hükümsüz kılınabileceği yönünde görüş bildirildiğini, akabinde davanın 06.04.2017 tarihli celsesinde, Mahkeme tarafından, dosyada TÜRKPATENT’ten gelen müzekkereler arasında davaya konu markanın yer almaması ve bilirkişi raporunda da davaya konu markanın tescilli görseline yer verilmemiş olması nedeniyle bu görselin rapora eklenerek davalının kullanımlarının tescilli marka görseli ile örtüşüp örtüşmediği, davalı kullanımının tescilden ne şekilde farklı olduğunun belirlenmesi için dosyanın Bilirkişilere yeniden gönderilmesine ve ek rapor alınmasına karar verildiğini, bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan ek raporda tarafların iddia ve savunmalarına değinildikten, davaya konu markanın tescilli görseline yer verildikten ve taraf markaları ile ürünleri karşılaştırıldıktan sonra, kanımızca son derece isabetli olarak bir kez daha davalının … no’lu tesçili ile davaya konu ambalaj ve görsellerdeki marka şekil kullanımının birbirinden farklı olduğu, müvekkilinin … ve … no’lu tescilleri ile davaya konu ambalaj ve görsellerdeki marka şekil kullarımının tescil sınırlarında olduğu, davalı markasının müvekkil markası ile oluşan görsel ve işitsel benzerlik, malların benzerliği ve aynı tüketici kitlesine hitap etmeleri nedeniyle, “çağrıştırma ve bağlantı kurma” suretiyle tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimaline yol açar nitelikte olduğunun belirtildiğini, 7- Ancak dosya kapsamında alınan her iki raporda da davalının … sayılı marka tescili ile davaya konu ambalaj ve görsellerdeki marka şekil kullanımının birbirinden farklı olduğu, dolayısıyla davalının davaya konu ürünleri üzerindeki marka ve ambalaj kullanımlarının tescil korumasından faydalanmayacağı, bu kullanımların müvekkilin tescilli ve tanınmış markaları aleyhine iltibas oluşturduğu, aynı şekilde davalının tesçilli markaşının da müyekkilin tescilli ve tanınmış markalarından kopyalanmış olması nedeniyle karıştırılma ihtimaline yol açar nitelikte olduğu ve tümden hükümsüz kılınması gerektiği defaten vurgulanmaşına rağmen, yerel mahkeme tarafından söz konusu raporlar dikkate alınmayarak, davamızın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verildiğini, 8- Davalının davaya konu “…” ibareli ürünlere ilişkin kullanımlarının davalıya ait … sayılı “…” marka tescilinin sınırlarını aştığı, davalı tarafından bu markanın tescile uygun olarak kullarılmadığı, aksine müvekkili markaları ve ürünleri ile iltibas yaratacak şekilde kullarıldığı bilirkişi raporları ile açıkça tespit edilmiş ve esasen söz konusu kullanımlar arasındaki benzerlik yerel mahkeme kararı ile de net bir şekilde ifade edilmiş iken, yerel mahkeme’nin, dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporlarını göz ardı ederek, davalının davaya konu kullanımlarının tescil sınırlarında kaldığı ve bu nedenle anılan kullanımların müvekkil markaları ve ürünleri aleyhine – her ne kadar benzerlik ve iltibas teşkil etse de -tecavüz ve haksız rekabet oluşturmayacağı yönünde hüküm kurmasının son derece hatalı olduğunu, 9- Yerel Mahkeme tarafından davalıya ait … sayı ile tescilli “…” markası ile müvekkilin “…” ve “…” markaları arasındaki benzerlik ve iltibas ihtimali açıkça tespit edilmiş iken, müvekkilin “…” ve “…” markalarının yüksek ayırt ediciliği ve tanınmışlığı ile davaya konu markanın, müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösteren davalı tarafından, müvekkilinden ve … markasından ve ürünlerinden haberdar olmasına rağmen, birebir aynı diş sağlığı ürünleri için kullanılmak üzere ve müvekkilinin ve markalarının itibarından haksız yarar sağlamak amacıyla kötü niyetle tescil ettirilmiş olduğu hususlarının tamamen göz ardı edilmesi ve bu yöndeki iddialarının hiçbir şekilde değerlendirilmeden karar verilmesinin hukuka uygun olmadığını, 10- Davalı yanın tescilli “…” markasını tescile aykırı olarak, müvekkilin in “…” ve “…” markalarına yakınlaştırmak suretiyle kullandığı, bu nedenle de dava konusu ürünler üzerindeki kullanımlarının müvekkilinin| markaları ve ürünleri aleyhine marka tecavüzü ve haksız rekabet yaratmakta olduğu, yine davaya konu … sayılı “…” markasının da müvekkili markalarına yarattığı benzerlik ve iltibasın yanı sıra, kötü niyetle tescil ettirilmiş olması nedeniyle, müvekkilin davaya gerekçe gösterilen markalarının ayırt edici karakteri ve tanınmışlığı da göz önüne alındığında, dava konusu hakkında tekrar yargılama yapılması ve yerel mahkeme’nin kısmi ret kararının kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerektiğini,11- Görsellerden de görüleceği üzere, davalı tarafın ürün ambalajı gerek kullanılan kelime ve şekil markası, gerekse tüketicinin aklında kalacak genel görünüm itibariyle müvekkili ürün ambalajı ile iltibas yarattığını, … sayılı … şekil markasının, davalı ürün ambalajında aynen ve aynı yerde -kelime markasının arka planında ve başlangıç kısmında- yer aldığını, ambalajlarda, aynı yerde kullanılan, “…” logosu ile “… * …” logosu, kullanıları font, renk ve form anlamında neredeyse aynı olduğunu, ikisinde de kelime unsurlarının mavi, aynı olan …nin ise gri rerikli olarak kullanıldığını, davalı ambalajında … kelimesi yerine kullanılan … kelimesi ise “…” anlamına gelmekte olup, davalı ürününü, müvekkili ürününden farklılaştırmak yerine, hassas dişler için kullanılmakta olan müvekkili ürünü ile yaratılan iltibası arttırır nitelikte olduğunu, davalı ürün ambalajının, genel izlenimi itibariyle de, tıpkı müvekkili ürün ambalajı gibi aynı mavi-beyaz renk kombinasyonuna sahip olduğunu,. Tüm bunların yanı sıra, davalı ürün ambalajı ve tanıtım materyali üzerinde yer alan koyu mavi yarım ay şeklinin, davalı ürününün tanıtım materyalinde de aynen kullanılmakta olduğunu, davalıya ait tanıtım materyalinin neredeyse, müvekkiline ait tanıtım materyalinden müvekkili ürün ambalajının çıkarılarak, davalı ürün ambalajının koyulması ile oluşturulmuş olduğunu, bütün bu benzerliklerin davalının, … * ŞEKİL ürün ambalajına ilişkin ticari takdim şeklinden yola çıkılmış ve söz konusu konseptin, tescilli markaların da aynen kullanılması suretiyle kopyalanmış olduğunu ortaya koyduğunu, tüm bunların, ürününün müvekkilinin ürününü çağrıştırması amacıyla yapıldığını, nitekim, tüketicinin aklında kaları genel görünüm nedeniyle davalı ürününü müvekkilin ürünü zannederek edinebileceği ve bu şekilde iltibasa sebebiyet vereceğini, 12- Bu hususun, davalıya ait www…com internet sitesindeki kullanımlara ilişkin olarak, İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi 2016/49 D. İş. Dosyası kapsamında gerçekleştirilmiş delil tespiti ile de açıkça ortaya koyulduğuu, bahse konu delil tespitinde, davalıya ait www…com web sitesinde yer alan davaya konu ürün görsellerinin, müvekkilinin markaları ve ürün ambalaj görselleri ile benzer olduğunun net bir şekilde tespit edildiğini, bilirkişiye göre davalıya ait … & şekil” markalı ürünlerin, “… & şekil” markalı ürünler ile ürün ambalajı, logosu, renk, şekil, yazı tipi ve yazı rengi olarak benzerlik gösterdiğini, 13- Davalı tarafın önce … ibaresini tek başına tecil ettirip, daha sonra yine … ibaresini ana marka olarak içeren “… & şekil” ii markasını tescil ettirerek, esasen … markası üzerinde hak edinmeyi amaçladığı izlenimini yarattığını, fakat ticari kullanımının ise bu iradeyi yansıtmadığını, davalı taraf, ürünlerinin ambalajını, marka teşscillerinden tamamen farklı bir şekilde, … ibaresinin neredeyse g rülmediği, buna karşın müvekkilin … ve … markasının aynısının ana marka olarak kullandığı bir şekilde sunduğunu, 14- Dosyadaki bilirkişi raporunda, davalının tescilinin aksine ambalaj ve görsel medya kullanımlarında “…” kelimesini küçültüp, “…” kelimesini büyütmek suretiyle öne çektiğini, bu nedenle marka isminin sadece“…” gibi görünmesine neden olduğunu, oranlardaki bu oynamanın “…” kelimesinin alt ve üstünde bulunan … şekillerinin de öne çıkarak, müvekkilin … Ş sayılı “…” markası ile benzer olmasına neden olduğunu, davalının “… & şekil” markalı ürünleri ile karşı karşıya kalan tüketicinin müvekkilinin tanınmışlık seviyesi yüksek olan “…” ve “…” markaları ile aralarında bağlantı olduğunu düşünme ihtimali ya da davalı markasının müvekkilin seri markalarından biri olduğunu düşünmeleri ihtimalinin oldukça yüksek olduğu belirtilerek, davalı yanın ürünler üzerindeki kullanımlarının, marka tescilinden oldukça uzak olup, marka tescilinin kendisini ve tescile ilişkin bütünlüğü yansıtmadığının ve rekabet yaratmakta olduğu yönündeki iddialarımızın haklılığının ortaya koyulduğunu, 15- Davaya konu … sayılı “…” markasının, müvekkili markaları ile yarattığı benzerlik, müvekkil markalarının tanınmışlığı ve kötü niyetle tescil ettirilmiş olması nedeniyle tümden hükümsüz kılınması gerekirken, salt 3. sınıftaki mallar ile 35. sınıftaki birtakım hizmetler bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmesinin de yerinde olmadığını, 16- Bundan başka, Yerel Mahkeme tarafından gerekçeli kararda “kullanılan ambalaj ve kutuların sektörde hemen hemen birbirine yakın yazı karakterleri ve şekli ile kullanıldığı” yönündeki tespitin hangi gerekçeye dayandığının da anlaşılamadığını, zira aşağıda da görsellerine yer verildiği gibi, sektörde yer alan diş macunu ve sair diş bakım ürünlerine ilişkin ambalaj ve kutuları incelendiğinde, bunların çok çeşitli şekillerde piyasaya sunulduğu ve yazı karakteri, şekil ve renk kombinasyonu bakımından herhangi bir teknik zorunluluk veya ticari teamül bulunmadığının son derece açık bir şekilde görüldüğünü, 17-Yukarıda bahsi gecen tüm ihlallerin, dilekçeleri ekinde yer alan, İstanbul (8) Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/49 Dİş, dosyaşı kapsamında alınan bilirkişi raporunda da tespit edildiğini, 18- Yukarıda yer alan ayrıntılı açıklamaları ile davalının, müvekkilinin markaları ve ambalaj tasarımları ile iltibas yaratan ürünleri ürettiği ve satışa sunduğu ve bu sttretle müvekkiller aleyhinde marka tecavüzü ve haksız rekabet yaratmakta olduğunun ortaya konulduğunu, bu çerçevede, davalının müvekkilleri aleyhinde tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden bu kullanımlarının öncelikle durdurulması ve önlenmesi gerektiğini, 19- Yukarıda açıklanan nedenlerle, müvekkilinin maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı saklı kalmak kaydıyla; müvekkilinin tescilli markaları ile ambalaj tasarımlarına yaratılan ve İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/49 D.İş. sayılı kararı ile tespit edilen deliller de dikkate alınarak, marka tecavüzü ve haksız rekabet durumu nedeniyle, işbu esas davanın etkinliğini sağlamak, daha sonra tazmini ve telafisi mümkün olmayan zararların önüne geçmek amacıyla, sağlık sektöründe yer alan ürünlere ilişkin olarak yaratılan yoğun iltibas ve tecavüz kapsamında, Sayın Mahkemece uygun görülecek bir teminatı derhal yatırmaya hazır olduğumuz da dikkate alınarak, 556 sayılı KHK m, 76, HMK m. 389 vd. ve TTKm, 61 uyarınca öncelikle duruşmalı olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine, bu cümleden olmak üzere; a. Davalının başta “…” markalarını içeren diş macunu ve ağız bakım ürünleri olmak üzere, davalının, müvekkil şirketlerin … ve … tescilli markaları ile bu markaları içeren ürün ambalajları aleyhine iltibas ve tecavüz yaratan tüm kullanımlarının önlenmesine, dava konusu mütecaviz tasarımları içeren ürünler, hizmetler, yayınlar, ambalajlar; ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü tanıtım malzemesi; basılı kağıtlar, faturalar, kartvizitler ve sair her türlü evrak ve başta www…com alan adlı web sitesi olmak üzere internet üzerindeki tüm kullanımlarının önlenmesine, b. Davalının, başta “…” markalarını içeren diş macunu ve tk ağız bakım ürünleri olmak üzere, davalının, müvekkili şirketlerin … ve … tescilli markaları ile bu markaları içeren ürün ambalajları aleyhine iltibas ve tecavüz oluşturan ürün, kutu, ambalaj, poşet ve sair tanıtım malzemelerinin, başta www…com web sitesi olmak üzere internet üzerinden yapılanlar da dahil olmak üzere, imalini, satışını ve dağıtımını yapmasının önlenmesine, c. İmal edilmiş, depolanmış veya dağıtılmış bulunan söz konusu mütecaviz ambalajları içeren ürünler, kutular ve tanıtır malzemelerinin bulundukları yerlerden toplanması ve dava sonuna kadar emin bir yerde muhafaza altına alınmasına, 2. Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 08.02.2018 tarih, 2016/94 E. ve 2018/25 K, sayılı kismi ret kararının kaldırılmasına ve davalarının tümden kabulüne, 3. Davalının tespit edilecek marka tecavüzü ve haksız rekabet durumunun önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ve bu cümleden olmak üzere; a. Başta “…” markalarını içeren diş macunu ve ağız bakım ürünleri olmak üzere müvekkili şirketlerin … ve … tescilli markaları ile bu markaları içeren ürün ambalajları aleyhine iltibas ve tecavüz oluşturan tüm ürün ambalajlarının, ürünler, hizmetler, yayınlar, ambalajlar ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü tanıtım malzemesi basılı kağıtlar, faturalar, kartvizitler ve sair her türlü evrak ve başta www…com web sitesi olmak üzere internet üzerindeki tüm her türlü kullanımlarının yasaklanmasına, b. Başta “…” markalarını içeren diş macunu ve ağız bakım ürünleri olmak üzere, davalının, müvekkil şirketlerin … ve … tescilli markaları ile bu markaları içeren ürün ambalajları ile ürünlerin üretiminin, satış, satışa arz ve dağıtımının, gümrük bölgesine girmesinin, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasının ve bu cümleden olmak üzere ithalinin ve ihracının, yurt içinde ve yurt dışında satışa sunulmasının önlenmesine, c.Söz konusu mütecaviz ambalajları içeren her türlü ürün, ambalaj, basılı materyal, reklam ve sair ticari evrak ile ürünlerin imali için kullanılan alet ve edevatın ve kalıpların toplanmasına ve imhasına d.El konuları her türlü ürün, ambalaj ve malzemelerin, hükmün kesinleşmesini müteakip imha edilmesine, 4.Marka hakkına tecavüz eden ve müvekkil şirketler aleyhine haksız rekabete sebebiyet veren davalı aleyhine verilen mahkeme kararının kesinleşmesini müteakip, masrafları davalıya ait olmak üzere, Türkiye çapında yayınlanan …, … veya … gazetelerinden herhangi birinde yayınlanmasına, 5.Davalının … sayılı “…” ibareli markasının tümden hükümsüz kılınmasına, 6.Yargılama giderleri ve vekâlet ücreti ile ürünlerin imhası ile ilgili masraflar ve imha sürecine kadar olacak süreçte ortaya çıkacak her türlü masrafın davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, markaya yönelik tecavüzün tespiti men’i ve markanın hükümsüzlüğüne ilişkindir. Davacı vekili, 1 no’lu müvekkilinin, … A.Ş.nin Türkiye’de yerleşik ve bu ülkenin kanunlarına göre kurulu bulunan bir şirket olup, dünyanın en büyük üçüncü ilaç üreticisi firması olan … şirketinin bağlı şirketlerinden birisi olduğunu, …” markalı dünyaca ünlü yüksek kaliteli diş bakımı ürünlerinin Türkiye’ye uzun yıllardır müvekkili şirket tarafından ithal edilerek piyasaya sunulduğunu, 2 no’lu Müvekkili … (…) Limited’in de … grup şirketlerinden biri ve … kelime ve şekil markalarının dünya çapında ve Türk Patent Enstitüsü nezdinde tescilli sahibi olduğunu, … kelime ve şekil markasının dünya çapında ve TPE nezdinde tescil sahibi olduğunu, davalı tarafın … markalı ürün ambalajlarının müvekkilinin markası aleyhine haksız rekabet ve … sayılı tescili aleyhine marka tecavüzü yaratığını, müvekkil markasına iltibas yaratan … marka tescilinin hükümsüzlüğüne, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiş davalı vekili, müvekkili markasının tescilli bir marka olduğunu, tescil edildiği şekliyle kullanımının söz konusu olduğunu, davacı taraf markasının halka ve … ibareleri farklı tescilde olduğunu ve mavi şeklinde bir tescilleri olmadığını, aynı zamanda müvekkilinin tescilli markası ile bir bütün halinde bakıldığında, davacının markası ile bir benzerlik bulunmadığını , kendi markalarının anlam, şekil ve kullanım olarak davacı taraf markası ile bir benzerliği olmadığını, kelimelerin farklı anlamları, kullanım şeklinin farklı bir şekil olup davacının markasına benzerlik olmadığından tecavüzün tespiti ve meni ile hükümsüzlük yönünden davanın reddini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı vekili işbu kararı yukarıdaki sebeplerle istinaf etmiştir. Dosya kapsamına göre, davacı tarafa ait markaların … 05. sınıfta 26.04.1994 tarihinden itibaren, … 03,05. sınıfta 30.04.2010 tarihinden itibaren, … 21. sınıfta 09.03.2012 tarihinden itibaren, … markasının 03, 10 sınıfta 17.01.2013 tarihinden itibaren, … sayılı şekil markasının 03,05,10,21. sınıfta 05.02.2008 tarihinden itibaren davacı taraf adına tescilli olduğu, tescilin halen geçerliliğini koruduğu, davalı taraf adına tescilli … markasının 03,35. sınıfta … sayı ile 24.06.2013 tarihinden itibaren tescilli olduğu ve geçerliliğini koruduğu anlaşılmaktadır. İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/49 Değişik İş sayılı dosyasıyla yapılan bilirkişi incelemesi sonucu davalının internet sayfasında yapılan inceleme sonucu hazırlanan raporda davalıya ait web sitelerinde … marka ürününün davacının … marka ve ürün ambalajıyla iltibas oluşturacak şekilde kullandığı tespit edilmiş ve raporda www…com sayfasındaki görüntülere de yer verilmiştir. Mahkemece 3 kişilik bilirkişi heyetinden alınan 28.02.2017 tarihli asıl 09.11.2017 tarihli ek bilirkişi raporlarında özetle; Davalının … no’lu tescili ile davaya konu ambalaj ve görsellerdeki marka şekil kullanımının birbirinden farklı olduğu, davacının … no’lu tescili He davaya konu ambalaj ve görsellerdeki marka şekil kullanımının tescil sınırlarında olduğu, davacının … no’lu tescili ile davaya konu ambalaj ve görsellerdeki marka şekil kullanımının tescil sınırlarında olduğu, davalı firmaya ait, davaya konu ürün ambalajlarında kullandığı marka + şekil ile davacı firmaya ait marka + şekil kullanımının ortalama tüketici nezdinde iltibasa neden olacak şekilde benzer olduğu,bu nedenle markanın hükümsüz kılınabileceği tespitleri yapılmış, bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun ve denetlenebilir olduğu görülmüştür. 556 sayılı KHK m. 8/1-b hükmü, “….Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa…” şeklinde düzenlenmiştir. Bu maddede düzenlenen nisbi tescil engeli esasen, marka hukukuna hâkim olan öncelik ilkesine vurgu yapmakta olup, markayı önce tescil ettiren veya başvuru konusu yapan kişinin korumadan öncelikli olarak yararlanacak olmasını ifade eder. Söz konusu nisbi tescil engelinin uygulanabilmesi için her şeyden önce marka başvurusuna konu işaretin daha önce tescil ettirilmiş bir marka veya tescil başvurusuna konu edilmiş bir işaret ile aynı veya benzer olması gerekir. Markaların benzerliğinin değerlendirilmesi, markada yer alan kelime veya şekil unsurlarının birlikte yarattığı bütüncül izlenime göre yapılmalıdır. İki marka arasındaki benzerlik araştırması yapılırken, ortalama tüketicide görsel, işitsel ve kavramsal olarak karışıklığa yol açılıp açılmadığına bakılır. 556 sayılı KHK’nın nispi ret nedenlerini içeren m. 8/1-b uyarınca, tescil edilemeyecek bir marka tescil edilmişse, m. 42/1-b uyarınca markanın hükümsüzlüğü talep edilebilir. Dolayısıyla KHK m.8/l-b ve m. 42/1-b maddesinin uygulanabilmesi için markalar ve mal/hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik ile halk nezdinde karıştırılma olasılığının bulunması gerekmektedir. Yargıtay HGK’nın 2017/11-139 Esas 2020/765 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere markalar arasında karıştırılma ihtimalinin varlığı incelenirken, inceleme konusu markaların “benzerlik derecesi, mal ve hizmetlerin benzerlik derecesi, inceleme konusu mal ve hizmetlerin tüketicilerinden oluşan ortalama tüketici kitlesinin bilinç ve dikkat düzeyi” gibi hususlar dikkate alınmalı, halkın iki marka arasında herhangi bir şekilde ve herhangi bir sebeple bağlantı kurma ihtimalinin, görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın asıl unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabileceği dikkate alınmalı, ortama tüketici nezdinde markaların aynı işletmeye ait ancak farklı markalar olduğu ve bu işletmeler arasında ekonomik ve organik bağlantı bulunduğu düşüncesine de yol açması karıştırılma ihtimali olarak değerlendirilmeli, markaları taşıyan ürünlerin ortalama tüketicilerinin dikkat düzeyleri yüksek olmalarına rağmen markaları ilişkilendirme ihtimali gözetilerek, karıştırılma ihtimali tespit edilmelidir. Ayrıca, karıştırılma tehlikesinin değerlendirilmesinde malların ve hizmetlerin benzerlik derecesi ile markaların benzerlik derecesi arasında karşılıklı bir bağlantı mevcut olup, buna göre örneğin markaların kullanıldığı mal ve hizmetler arasında düşük benzerlik derecesi, markalar arasındaki benzerlik derecesinin yüksek olmasıyla dengelenebilir. Bu değerlendirmede özellikle, tescilli markanın tanınmışlık derecesi arttıkça mal veya hizmetler arasındaki benzerlik derecesi az olabilir. Yani, iki marka arasındaki iltibas tehlikesi iki şekilde ortaya çıkabilecektir. Bunlardan birincisi, hükümsüzlüğe konu markanın daha önce tescil ettirilmiş olan markaya benzerliği sebebiyle aynı marka zannedilmesi, ikincisi ise, markalar arasındaki benzerlik sebebi ile markaların aynı işletmeye ait olduğunun sanılmasıdır.Bir markanın hükümsüzlüğüne karar verebilmek için markaların ayırt edilemeyecek derecede aynı/ benzer ve aralarında iltibasın varlığı gerekmektedir. Markanın benzeri, aynı mal ve hizmetlerde kullanılabileceği gibi, aynı markanın benzer mal ve hizmetlerde kullanılması karıştırma ihtimalini ortaya çıkabilir. Karıştırılma ihtimali, bir yandan markaların karıştırılmasını, diğer yandan da markaların temsil ettiği, mal ve hizmetlerin karıştırılmasını ifade etmektedir. 556 sayılı KHK.’nın 8/1 mad. kapsamında, mal ve hizmetlerin aynılığı veya benzerliği değerlen- dirilirken yalnızca tescil edilmiş veya başvurusu yapılmış mal ve hizmetler dikkate alınmalıdır; listede yer almayan, ancak fiilen kullanıldığı veya kullanılma niyeti olduğu belirtilen mal ve hizmetler değerlendirmede dikkate alınmayacaktır. Mal ve hizmetlerin aynılığı, ilke olarak mal ve hizmetlerin aynı şekilde yazılmış, ifade edilmiş olmalarından kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte, aynı mal ve hizmetin birden fazla isme sahip olması veya piyasada anıldığı isim ile teknik, bilimsel, literatüre geçmiş isminin farklı olması veya yabancı dildeki isminin Türkçe’ye de geçmiş olması durumlarında da mal ve hizmetler farklı şekilde ifade edilmiş olsalar bile aynı kabul edilecektir. Nice sınıflandırılması ve TPE tebliğine göre, farklı sınıflarda yer almalarına rağmen, halk nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ticaret ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmetlerin ” benzer ” olarak değerlendirilmesi de mümkündür. Somut olayda, dosyaya sunulan taraf ürün görselleri ve sitedeki kullanımlardan davacının … numaralı iç içe geçen daireler şeklindeki şekil markasının davalı diş macunu ürününde tescile aykırı olarak davacının ambalajlarında kullandığı şekilde ön plana çıkarılarak şekil üzerinde davalının … markası konumlandırılmak suretiyle kullanılmıştır. Davalı tescilli markasında ön planda olan … ibaresiyle belli belirsiz olan iç içe geçmeli daireler ve yine belirsiz bir şekilde yazılan … ibaresi fiili kullanımda ise … daha küçük ve belirsiz zemin rengine yakın açık bir renkle yazıldığı halde tescilli markada son derece belirsiz olan şekil kısmı ile … ibaresi ön plana çıkarılarak şekil ve … ibaresine vurgu yapılmış olduğundan davalı ambalajı davacının … ve şekil markasını kullandığı ambalajına benzer şekilde oluşturulduğu gibi ambalajın diğer unsurlarında da diş şekli ve tanıtıcı yazıların yazıldığı karelerde benzer şekilde oluşturulduğundan ve zaten tarafların tescilli markalarının ilk 4 harfi de ortak olduğundan bu markanın davacının şekil markasıyla birlikte kullanılması nedeniyle benzer kullanıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca davalının markasını tescil kapsamında kullanıp kullanmadığı yönünde inceleme yapıldığında, davalının tescil edilen markasında şirket isminin büyük, “…” ve “…” kısımlarının ise daha küçük olduğu arka planda kalarak markanın yardımcı unsurlarını oluşturduğu görülmekte iken, kullanımdaki görsel incelendiğinde dava konusu tanınmış markaya yakın yazı karakteri ve renk yakınlaşması ile yazı ve şeklin ön plana çıkartıldığı, tescilden farklı ve davacı markalarına yakın bir kullanım görüldüğü, Türk hukukuna göre daha önce de açıklandığı üzere markanın en önemli fonksiyon ve özelliklerinden olan ayırt edicilik unsurunun davalının tescil sırasında davacı haklarına zarar vermeyecek şekilde kullanıldığı, ancak dosyada mevcut görseller ve ürünler incelendiğinde davalının tescil sınırları dışında kullanım gerçekleştirdiği tespit edilmiştir. Davacı vekili hükümsüzlük talebinin yanı sıra, davalının markasal kullanımının kendi tescilli markasına tecavüz ve haksız rekabet fiilini oluşturduğunu ileri sürerek, marka tecavüzü ve haksız rekabetin tespiti ile refi ve menini de talep etmiştir. Haksız rekabet kuralları, rekabet hakkının dürüstlük kuralları çerçevesinde kullanılmasını sağlamak ve rekabet hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacı ile sevk edilen kurallar olup, genel nitelikli ve her alanda uygulanabilecek hükümler içermekle birlikte rekabet hakkının, Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi gereğince dürüstlük kurallarına uygun şekilde kullanılmasını sağlamaya çalışmaktadır (Arkan, Sabih: Ticari İşletme Hukuku, Ankara, 2018, s. 350). Hem 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (6762 sayılı TTK) hem de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (6102 sayılı TTK) haksız rekabet kuralları, ticari nitelik taşısın taşımasın tüm haksız rekabet hâllerini kapsayacak şekilde ve son derece ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Olay ve dava tarihi itibariyle somut olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nin 54. (6762 sayılı TTK’nin 56.) maddesinde haksız rekabete ilişkin amaç ve genel hükme yer verildikten sonra, aynı Kanun’un 55. (6762 sayılı TTK’nin 57.) maddesinde uygulamada sık karşılaşılan ve dürüstlük kurallarına aykırı olan bazı davranış ve fiil örnekleri sayılmıştır (Arkan, s. 350.). 6102 Sayılı TTK’nin 55/(1)-a-4 maddesi gereğince “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” dürüstlük kuralına aykırı haksız rekabet hâli olarak belirtilmiştir. Buna göre, kişinin bir başkasının mal veya iş ürününün ya da ticaret unvanı veya markasının aynısını ya da benzerini kendi iş ve faaliyetinde ticari amaçla kullanması, ilgili malı veya iş ürününü piyasaya sunması karıştırılmaya (iltibasa) yol açar ve haksız rekabet teşkil eder. Yukarıda da açıklandığı üzere davalının markasını fiili olarak, tescil sınırlarının dışında ve davacı markasına yakınlaştırmak suretiyle kullandığı, bu şekildeki kullanımın markalar arasındaki benzerlik ve karıştırılma ihtimalide birlikte düsünüldüğünde, marka tecavüzü ve haksız rekabet fiilinin gerçekleştiği ve tespitinin kabulü gerektiği, mahkemece hükümsüzlük yönündeki kısmi kabul karar doğru olmakla birlikte, hatalı değerlendirme sonucu marka tecavüzü ve haksız rekabet fiillerinin gerçekleşmediğine dair tespitinin dosya kapsamına uygun düşmediği, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf taleplerinin yerinde olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, fakat mahkemece yapılan hata yeniden yargılamayı gerektirmediğinden re’sen davanın kısmen kabulüne, 1-Davacı tarafın davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile davalıya ait … markasının davacı taraf tescilli markalarına benzerliği nedeniyle kısmen hükümsüzlüğü ile davalı tarafa ait markanın 3. Sınıft emtia ile 35. Sınıf emtialarda 3. Sınıf ve davacı tarafın tescilli diğer markaları ile benzerlik olan ağırtam ve temizlik amaçlı maddeler parfümeri, kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler ,(insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil ) sabunlar, diş bakım ürünleri, aşındırıcı ürünler , (zımpara bezleri, zımpara kağıtları, honza taşları, aşındırıcıpastalar dahil )parlatma ve bakım ürünleri, derin vinil metal ve ahşap benzeri için insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar,tıbbi amaçlı kimsayal ürünler, kimyasal elementler, tıbbi ve veterinik amaçlı olan ya da olmayan diyet maddeleri, besin takviyeleri ,zayıflatıcı ürünler, bebek mamaları, tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler, diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) hijyen sağlayıcı ürünler (petler, tambonlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt v etekstiltden mamulü çocuk bezleri ) zararlı bitkileri hayvanları ve mantarları imha edici maddeler, insan ve hayvanları için olanlar hariç deotdorantlar, havayı temizleyici kokular, dezenfektanlar, antiseptikler, (mikrop öldürücüler, ) tıbbi amaçlı dedertjanlar , cerrahi tıbbi diş hekimliği ve veterinerlik için alet cihaz ve mobilyalar ,yapay organlar ve protezler, tıbbi ortopedik malzemeler, ameliyathane giysi ve steril örtüler, cinsel amaçlı aletler ve malzemeler, prezervatifler, (kondom / kaput ) biberon ,biberon emzileri, emzikler bebekler için diş kaşıyıcıları, diş fırçaları, elektirikli diş fırçaları, diş ipleri, traş fırçaları, saç fırçaları , taraklar, fare kapanları haşerat tuzakları sinek yakalayıcılar, sinek raketleri, tuvalet taşı delikleri için kapaklar, sinek ve haşeret kovucu yok edici elektrikli cihazlar dahil parfüm bekleri, (yangında koku yapan bekler) parfüm spreyleri ve raporvizörterleri, püskürtec, elektrikli elektriksiz makyaj temizleme aletleri pudro ponponları, tuvalet eşyaları için kutular, emtialar yönünden malları n bir araya getirilmesi hizmetleri, belirtilen hizmetlerde perakende toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğeryöntemlerle sağlanabilir kısmi yönden davalıya ait markanın hükümsüzlüğüne, 2- TPMK.’dan terkin edilmesine, 3- Diğer 35. Sınıft hizmet ve emtia yönünden davacı tarafın tescilli markalarına yönelik bir benzerlik söz konusu olmadığından bu kısımlar yönünden hükümsüzlük talebinin reddine, 4- Davalının fiili kullanımının davacının markasına tecavüz ve haksız tekabet oluşturduğunun tespitine Marka tecavüzü ve haksız rekabetin önlenmesine, a) Başta … markalarını içeren diş macunu ve ağız bakım ürünleri olmak üzere müvekkil şirketlerin … ve … tescilli markaları ile bu markaları içeren ürün ambalajları aleyhine iltibas ve tecavüz oluşturan tüm ürün ambalajlarının, ürünler, hizmetler, yayınlar, ambalajlar; ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü tanıtm malzemesi, basılı kağıtlar, faturalar, kartvizitler ve sair her türlü evrak ve başta www…çom web sitesi olmak üzere internet üzerindeki her türlü kullanımlarının yasaklanmasına, b) Başta … markalarını içeren diş macunu ve ağız bakım ürünleri olmak üzere, davalının, müvekkil şirketlerin … ve … tescilli markaları ile bu markaları içeren ürün arnbalajları ile ürünlerin üretiminin, satış, satışa arz ve dağıtımının gümrük bölgesine girmesinin, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasının ve bu cümleden olmak üzere ithalinin ve ihracının, yurt içinde ve yurt dışında satışa sunulmasının önlenmesine, c) Söz konusu mütecaviz ambalajları içeren her türlü ürün, arnbalaj, basılı materyal, teklam ve sair ticari evrak ile ürünlerin imali için kullanılan alet ve edevatın ve kalıpların toplanmasına ve imhasına d) El konulan her türlü ürün, ambalaj ve malzemelerin, hükmün kesinleşmesini müteakip imha edilmesine, f) Kararın kesinleşmesi halinde, Türkiye çapında yayın yapan tirajı yüksek üç gazeteden birinde yayınlanmasına, şeklinde karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 2- Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 08/02/2018 tarih, 2016/94 E., 2018/25 K. Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, bu kapsamda; 3- Davacıların davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile davalıya ait … markasının davacı taraf tescilli markalarına benzerliği nedeniyle kısmen hükümsüzlüğü ile davalı tarafa ait markanın 3. Sınıf emtia ile 35. Sınıf emtialarda 3. Sınıf ve davacı tarafın tescilli diğer markaları ile benzerlik olan ağırtam ve temizlik amaçlı maddeler parfümeri, kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler ,(insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil ) sabunlar, diş bakım ürünleri, aşındırıcı ürünler , (zımpara bezleri, zımpara kağıtları, honza taşları, aşındırıcıpastalar dahil )parlatma ve bakım ürünleri, derin vinil metal ve ahşap benzeri için insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar,tıbbi amaçlı kimsayal ürünler, kimyasal elementler, tıbbi ve veterinik amaçlı olan ya da olmayan diyet maddeleri, besin takviyeleri ,zayıflatıcı ürünler, bebek mamaları, tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler, diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) hijyen sağlayıcı ürünler (petler, tambonlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt v etekstiltden mamulü çocuk bezleri ) zararlı bitkileri hayvanları ve mantarları imha edici maddeler, insan ve hayvanları için olanlar hariç deotdorantlar, havayı temizleyici kokular, dezenfektanlar, antiseptikler, (mikrop öldürücüler, ) tıbbi amaçlı dedertjanlar , cerrahi tıbbi diş hekimliği ve veterinerlik için alet cihaz ve mobilyalar ,yapay organlar ve protezler, tıbbi ortopedik malzemeler, ameliyathane giysi ve steril örtüler, cinsel amaçlı aletler ve malzemeler, prezervatifler, (kondom / kaput ) biberon ,biberon emzileri, emzikler bebekler için diş kaşıyıcıları, diş fırçaları, elektirikli diş fırçaları, diş ipleri, traş fırçaları, saç fırçaları , taraklar, fare kapanları haşerat tuzakları sinek yakalayıcılar, sinek raketleri, tuvalet taşı delikleri için kapaklar, sinek ve haşeret kovucu yok edici elektrikli cihazlar dahil parfüm bekleri, (yangında koku yapan bekler) parfüm spreyleri ve raporvizörterleri, püskürtec, elektrikli elektriksiz makyaj temizleme aletleri pudro ponponları, tuvalet eşyaları için kutular, emtialar yönünden malları n bir araya getirilmesi hizmetleri ,belirtilen hizmetlerde perakende toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğeryöntemlerle sağlanabilir kısmi yönden davalıya ait markanın hükümsüzlüğüne, 4- TPMK’ dan terkin edilmesine, 5- Diğer 35. Sınıfta hizmet ve emtia yönünden davacı tarafın tescilli markalarına yönelik bir benzerlik söz konusu olmadığından bu kısımlar yönünden hükümsüzlük talebinin reddine, 6- Davalının fiili kullanımının davacının markasına tecavüz ve haksız tekabet oluşturduğunun tespitine marka tecavüzü ve haksız rekabetin önlenmesine, a) Başta … markalarını içeren diş macunu ve ağız bakım ürünleri olmak üzere müvekkil şirketlerin … ve … tescilli markaları ile bu markaları içeren ürün ambalajları aleyhine iltibas ve tecavüz oluşturan tüm ürün ambalajlarının, ürünler, hizmetler, yayınlar, ambalajlar; ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü tanıtm malzemesi, basılı kağıtlar, faturalar, kartvizitler ve sair her türlü evrak ve başta www…çom web sitesi olmak üzere internet üzerindeki her türlü kullanımlarının yasaklanmasına, b) Başta … markalarını içeren diş macunu ve ağız bakım ürünleri olmak üzere, davalının, müvekkil şirketlerin … ve … tescilli markaları ile bu markaları içeren ürün arnbalajları ile ürünlerin üretiminin, satış, satışa arz ve dağıtımının gümrük bölgesine girmesinin, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasının ve bu cümleden olmak üzere ithalinin ve ihracının, yurt içinde ve yurt dışında satışa sunulmasının önlenmesine, c) Söz konusu mütecaviz ambalajları içeren her türlü ürün, arnbalaj, basılı materyal, teklam ve sair ticari evrak ile ürünlerin imali için kullanılan alet ve edevatın ve kalıpların toplanmasına ve imhasına, d) El konulan her türlü ürün, ambalaj ve malzemelerin, hükmün kesinleşmesini müteakip imha edilmesine, f) Kararın kesinleşmesi halinde, Türkiye çapında yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde yayınlanmasına, 7- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 7/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar harcından peşin alınan 29,20 TL’nin mahsubu ile 51,50 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 7/b- Davacılar tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 peşin harç, 12,90 TL vekalet harcı, 2.250 TL bilirkişi ücreti, 441,25TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 2.762,55 TL yargılama giderinden davanın kısmen kabul edilmiş olması sebebiyle kabul red oranına göre 2.071,92 TL’nin davalıdan tahsiliyle davacılara verilmesine, bakiye giderin davacılar üzerinde bırakılmasına, 7/c- Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 7/d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, kabul edilen davalıya ait markanın hükümsüzlüğüne ilişkin dava yönünden 7.375,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacılara verilmesine, 7/e- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, marka tecavüzüne ilişkin dava yönünden 7.375,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacılara verilmesine, 7/f- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, haksız rekabetin önlenmesine ilişkin dava yönünden 7.375,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacılara verilmesine, 7/g- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen bir kısım yönünden hükümsüzlük talebinin reddine ilişkin dava yönünden 7.375,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müteselsilen tahsiliyle davalıya verilmesine, 8- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 8/a- İstinaf talebi kabul edildiğinden davacılar tarafından yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 8/b- İstinaf yargılaması için davacılar tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 128,75 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 226,85 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle davacılara verilmesine, 8/c- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 9- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 24/02/2022