Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/771 E. 2020/401 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/771
KARAR NO: 2020/401
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2017
NUMARASI: 2015/340 E., 2017/1089 K.
DAVANIN KONUSU: İİK 89/3. Maddesi gereğince Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/12/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı tarafından borçlu … hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, dosya kapsamında müvekkiline haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ..’un müvekkilinden alacağı olmadığı, birinci haciz ihbarnamesine cevap verilerek bu durumun bildirildiğini, birinci haciz ihbarnamesine cevap verilmiş olmasına rağmen ikinci haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, ikinci haciz ihbarına cevap verilemediğinden şikayete konu edilemediğini, müvekkilinin …’a borcunun bulunmadığını belirterek, davanın kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının üçüncü şahıs konumunda olduğunu, davacının takip borçlusuna borçlu olduğunu, aksi halde …’un maliki olduğu taşınmazda hangi sıfatla bulunduğunu açıklaması gerektiğini, davacı tarafın birinci haciz ihbarına usulüne uygun şekilde itiraz etmediğini, itiraz dilekçesi olarak sunulan belgenin sonradan dosyaya konulduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davalı tarafından dava dışı … hakkında icra takibi başlatıldığı, davacıya haciz ihbarnamesi gönderildiği, davacının …’a borçlu bulunmadığını bildirdiği ancak buna rağmen ikinci haciz ihbarnamesinin gönderildiği, ikinci haciz ihbarnamesine cevap verilmediğinden kesinleştiği, toplanan delillere göre; davacı …’nın kiracı olduğu taşınmazın tapu kaydına göre 1132/2400 hissesinin dava dışı borçlu …’a ait olduğu, ancak kira sözleşmesinin davacı … ile dava dışı … Limited Şirketi arasında imzalandığı, kira mevzuatı açısından kira sözleşmesinin geçerli olduğu, kira ödemelerinin dava dışı bu şirkete yapılmakta olduğu, haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği dönemde yine dosyaya sunulan temlik sözleşmeleri gereğince kiraya veren şirketin kira alacağının … A.Ş’ye temlik edildiği, ihbarname sonrasındaki ödemelerin … vasıtasıyla EFT yoluyla … A.Ş’ye ödendiği, buna ilişkin banka kayıtlarının dosyaya getirtilmiş olduğu, dolayısıyla davacı …’nın kira ödemelerini borçluya değil takip ve dava dışı şirkete yapmakta olduğu, sözleşmenin de bu şirketle kurulmuş olduğu, davacı …’nın takip borçlusu …’a borçlu olmadığını ispatlamış olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle; “1-Davanın kabulüne, İstanbul … İcra Md. Nün … (yeni numarası …) sayılı takip dosyası ile ilgili olarak gönderilen haciz ihbarnamesinden dolayı davacının davalşıya borçlu olmadığının tespitine, 2-Davalı kötü niyetli olmadığından tazminat talebinin reddine,” karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf sebepleri; davanın İİK 89. maddesinde öngörülen sürede açılmadığı, davacının borçlu …’un aile şirketi olan … Ltd. Şti.’nin kiracısı konumunda olduğu, Mahkemece taşınmazın maliki olan … ile kiralayan konumunda olan … arasındaki mal kaçırma, muvazaa saikiyle kurulan ilişki incelenmeden karar verildiği, verilen kararın hatalı olduğu hususuna ilişkindir. Dava, İİK 89/3. maddesi gereğince menfi tespit talebine ilişkin bulunmaktadır. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, üçüncü haciz ihbarnamesinin davacı şirkete 14/03/2015 tarihinde tebliğ edilmesi, davanın İİK 89/3. maddesinde öngörülen süre içinde 30/03/2015 tarihinde açılmış olması karşısında davanın süresinde açılmış olmasına, toplanan deliller kapsamında davacı şirketin dava dışı takip borçlusu … veya davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığının tespit edilmesine, borçlu … ile aile şirketi olan taşınmazın kiralayanı … Ltd. Şti. Arasında muvazaa olup olmadığı husunun davacı şirketi ilgilendiren bir yönü bulunmamasına göre; Mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/09/2017 tarih ve 2015/340 E., 2017/1089 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalıdan alınması gerekli 685,39-TL nisbi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından yatırılan 171,34-TL harcın mahsubu ile bakiye 514,05-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.10/12/2020