Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/765 E. 2022/112 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/765
KARAR NO: 2022/112
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/11/2017
NUMARASI: 2015/718 E. – 2017/920 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/01/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ciro edilmiş ve kullanım için bekleyen 62 adet çekinin ve boş çek koçanlarının kasadan çalındığını, olayla ilgili İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/74838 Soruşturma nolu dosyasında tahkikatın devam ettiğin, İstanbul Anadolu 6.ATM.nin 2014/208 E. sayılı dosyasında 62 adet çekin zayi sebebiyle iptali için dava açıldığını ve mahkemece ödeme yasağı kararı verilerek banka şubelerine bildirildiğini, bu çeklerden olan ve davaya konu edilen … Tuzla Şubesi’nin 30/09/2014 tarihli 10.000,00 TL bedelli, keşidecisinin … Şti, olduğu çekin, davalı …tarafından bankaya ibraz edildiğini ve banka tarafında İstanbul Anadolu 6.ATM.nin 2014/208 E. sayılı dosyasından verilen ödemeden men yasağı kararının yazıldığını, çekin anılan mahkemeye ibraz edilmediğini, bu sebeple mahkemece çek istirdadı davası açılması yönünden müvekkiline süre verilmediğini, daha sonra davalı … tarafından bu çekin İstanbul … İcra Müdürlüğünün …9 E. sayılı dosyasından İcra takibine konu edildiğinin anlaşıldığını, davalı …nin bu çekin haklı hamili olmadığının anlaşıldığı, çekin hamilinin müvekkili olduğunu belirterek … Tuzla Şubesi’nin 10.000,00 TL bedelli 30/09/2014 tarihli çekinin davalılardan istirdadına, çek bedelinin ödenmiş olması halinde bu bedelin davalılardan müteselsilen tahsiline, müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Vekaletnamesini dosyaya ibraz ederek cevap süresinin uzatılması isteminde bulunmuş ve bu talebi kabul edilmişse de yazılı bir cevap dilekçesini sunmadığı anlaşılmıştır. Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalılardan … – … arasında faktoring sözleşmesinin akdedildiğin, bu sözleme kapsamında faturayla tevsik edilmiş olan mal ve hizmetten kaynaklı alacağı temlik aldığını ve müşterisi olan …’in kredi talebine karşılık elinde alacaklı olduğu gösteren faturayı ibraz etmesiyle faktoring işlemi yapılarak adı geçene kredinin kullandırıldığını, davaya konu olan ve keşidecisinin davalı … Şti olduğu, 10.000,00 TL bedelli çekin … – … tarafından cirolanmak suretiyle müvekkiline verildiğini, dolayısıyla müvekkilinin bile bile davacı aleyhine hareket etmeyip, çeki iyi niyetle iktisap ettiğini, anılan çekin icra takibine konu edilmesinden sonra icra dosyasına sunulan talep uyarınca, davacı şirketin icra dosyasından borçlu kaydının silindiğini belirterek mnüvekkili bakımından haksız olan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İlk derece mahkemesince; “Dosyadaki tüm delillerin değerlendirilmesi sonucu davacının ciro imzasının sahteliğinin diğer cirantalaırn imzalarının geçerliliğini etkilemeyeceği, davalı faktornin şirketinin iyi niyetli hamil olup, çeki kötü, niyetli iktisap ettiği veya iktisabın da ağır kusurlu olduğunun kanıtlanamadığı, zira davalı … şirketinin çeki ciro yoluyla iktisabının 6361 sayılı yasanın 9/2 maddesine uygun bulunduğu, ayrıca yine 6361 sayılı yasanın 9/3.maddesinde de, TTK 687.maddesine paralel bir düzenleme yapıldığı vce faktoring şirketinin kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareketr wedildi,ğinin kanıtlanması gerektiğine işaret edildiği, salt davacını ciro imzasının sahte olmasının çekin hamili …nin kötü niyetli olduğunun kabulü için yeterli bulunmadığı, kendisinden önceki ciranta ile aralarında faktoring sözleşmesi bulunduğu gibi bir önceki cirantadan faktoring sözleşmesinin tarafı olan müşterisinin alacağını temlik aldığı, temlik işleminin yasaya uygun bulunduğu anlaşılmakla, davacının çek istirdadı talebinin yerinde olmadığı kabul edilmiştir. Çek istirdadı davası, çekin yeni hamiline karşı açılmalıdır. Çekte cirosu bulunan davalılara ve çekin keşidecisine bu davada husumetin düşmeyeceği açık olup davacının çekin keşidecisi olan davalı … Ltd. Şti, ve kendisinden sonraki cirantalar … Ltd. Şti, …, … ve …’e karşı açılan davanın husumetten reddi gerektiği kabul edilmiştir. Davacı vekili son celsedeki beyanında, talebinin çekin istirdadı istemine ilişkin olup, başkaca bir isteminin bulunmadığını belirttiği, dolayısıyla çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince, çek istirdadına ilişkin bu davada davacının, davalı olan cirantalara karşı açtığı bu davanın İİK 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davası olarak da kabul edilemeyeceği kanaatine varılmakla davalı …ye karşı açılan davanın ispatlanamadığından reddine, diğer davalılara karşı açılan davanın da husumetten reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Dava konusu çalınmış olduğunu ve ödemeden men kararı verilmiş olduğunu, çekin ciro silsilesiyle davalı …ye intikal ettiği, ciro silsilesinde herhangi bir kopukluk olmadığı , davalıların dava konusu çeki kötü niyetli olarak iktisap ettiğine ilişkin davacı tarafından dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı gerekçesi ile davalarının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalıların iyi niyetli hamil olmadığını, davalının dava dilekçesine cevapta, çekin ödeme günü geldiğinde bankaya ibraz edilmiş ve karşılığı olmadığı için arkası yazılmıştır dediğini ancak ilgili banka tarafından çekin arkasına İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/ 208 E. sayılı dosyasından ödemeden men kararı yazılı bulunduğundan işlem yapılamamıştır diye yazılı olduğunu, buna rağmen davalı …ın çeki Anadolu 6. Asliye Ticaret mahkemesine ibraz etmeden çekin icraen tahsili yoluna başvurduğundan iyi niyetli olmadığını, -Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince bu dava için tek bir vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken (bu dosyamız için 1.980,00TL.) , davalılardan kendini vekille temsil eden her davalı vekili için ayrı ayrı 1.980,00TL. vekalet ücreti takdirin hatalı olduğunu kararın bu sebeplerle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Çalıntı çekin hamilinden istirdadı için davacının çeki elinde bulunduran davalının iktisapta kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 1996/11-354 E. 1996/502 K. 16.9.1996 T. Karar,Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2011/19-228 Esas, 2011/328 K. 8.05.2011 Tarihli karar ). Uyuşmazlık, davalı hamil … şirketinin iyiniyetli hamil olup olmadığı noktasında toplanmakta olup, konuya ilişkin soruşturmasının devam ettiği, davalının çeki iktisabında kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğuna dair dosyaya yansıyan bir delilin bulunmadığı, her ne kadar çek iptal davasında ödemeden men kararı verilmiş ise de, yerleşik Yargıtay içtihatları ile de sabit olduğu üzere, bu kararın iyiniyetli hamil konumunda olan davalıyı bağlamayacağı, ayrıca çekin tahsiline yönelik işlemlere de engel olmayacağı, bu sebeple davalının çeki takibe koymuş olmasının kötüniyetin ispatı olarak sayılamayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmamıştır. (Yargıtay 11. HD’nin 2010/16235 esas, 2011/15002 karar, Yargıtay 19. HD’nin 2016/34 esas, 2016/9754 karar, Yargıtay 19. HD’nin 2016/18506 esas, 2016/16151 karar sayılı kararları). Davacının diğer istinaf istemi yönünden ise, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2. maddesi gereğince; müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur. Somut olayda; … Ltd.Şti yönünden husumetten red kararı verildiği ve davalı … yönünden ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği, bu durumda farklı iki sebepten dolayı red kararı verilmiş olduğu, red sebebi farklı olduğundan ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinde hata bulunmadığı görülmüştür. Somut olayda, çekin hamil tarafından kötüniyetli iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunun kanıtlanması gerektiği, oysa dosyada bulunan delillerin son hamil olan davalının çeki iktisapta kötü niyetli ya da ağır kusurlu olduğunu kanıtlamaya yeterli ve elverişli bulunmadığı, bu sebeple ilk derece mahkemesince açıklanan ve benimsenen sebeplerle dosya içeriğine, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesinin davanın reddine dair kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2017 tarih ve 2015/718 E., 2017/920 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/01/2022