Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/755 E. 2022/109 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/755 Esas
KARAR NO: 2022/109
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/01/2018
NUMARASI: 2016/1179 E. – 2018/28 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/01/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından keşide edilen … Bekirpaşa Şubesine ait … seri nolu 40.000,00 TL bedelli çekin vadesinde davalı tarafça ödenmediği, davacının ciranta sıfatıyla hamile ödeme yaptığını, bu ödemenin keşideciden tahsili için, Kocaeli … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yaptığını, davalının haksız yere borca itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ortada iddia edildiği gibi bir çek bulunmadığını, davacının iddialarının soyut olduğunu, davacının iddiasını ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddine ve tazminata hükmedilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince; “Kanun koyucu süresinde ibraz edilmiş olmasına rağmen karşılığı bulunmaması sebebiyle ödenmeyen çeklerden dolayı hamile, tüm bu sorumlulara karşı müracaat hakkı tanımıştır. (Aynı imkan bu sıfatından dolayı kendisine başvurulması üzerine çek bedelini rızaen ya da dava veya icra yoluyla) ödeyen, keşideci dışındaki müracaat borçlularına da verilmiştir . Bir başka deyişle karşılıksız kalan bir çeki müracaat borçlusu sıfatı ile ödeyen ciranta ve avalistler de, kendisinden önce gelen kişilere, bu anlamda önceki cirantalara, keşideciye ve lehine aval verdiği kişilere kambiyo hukuku hükümleri uyarınca müracaat hakkını kullanabileceklerdir. Zira keşideci dışındaki müracaat borçlularından birinin yaptığı ödeme ile kambiyo borcu sona ermemektedir. Kendisine müracaat edilen borçlu, müracaat konusu olan bedeli ödeyince, çek ile birlikte ödeme yaptığı meblağı gösteren bir makbuzun kendisine verilmesini ödeme yaptığı kişiden ister. Bu husus, TTK ile tanınmış kanuni bir haktır. Böylece, hamile veya diğer müracaat borçlularına ödeme yapan müracaat borçlusu, ödediği miktarı, kendisinden önce gelen müracaat borçlularından talep edebilme imkanına kavuşur. Hamilin başvurusu üzerine rızaen ya da icra takibi veya dava sonucunda ödeme yapan bir müracaat borçlusu ise, kendisinden önce gelen çek sorumlularından; ödemiş olduğu meblağı, ödeme tarihinden itibaren hesap edilecek temerrüt faizini, çek sebebiyle yaptığı tüm masrafları,çek bedelinin binde ikisini aşmamak üzere komisyon ücretini talep edebilecektir. Ancak bunları isteyebilmesi için de ilk önce çeki elinde bulundurması gerekmektedir. Çek bankaya ibraz edildiği için davacının TTK 732. maddesinden de yararlanma imkanı bulunmamaktadır. Hamilin, müracaat hakkının kaybı halinde başvurabileceği diğer imkanlar ise; sebepsiz zenginleşme davası açabilmesi, temel ilişkiye dayanabilmesi veya karşılığın devri imkanlarıdır. Somut olayda, davacı çeki bankaya son hamil tarafından teslim edildiğini, kendisinin de bu teslimden haberdar olduğunu iddia etmiştir. Bankanın mahkememize verdiği çekin davalı tarafından bankaya iade edildiği bilgisi kesin delil niteliğinde kabul edilemez. Dayanak belge sunulmamıştır. Davacı da bankanın bu yazısına müşterisini korumaya yönelik olduğu için itiraz etmiştir. Taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığından ticari defterlerin incelenmesine gerek görülmemiştir. Davacının ödeme yaptığı banka dekontu ile sabittir. Ancak Çek bankaya iade edildiğine göre bu durum davalı lehine karinedir. Çeke dayalı hak sahibi olan cirantanın çekden doğan haklarını kullanmadan iade etmesi halinde sonuçlarına katlanması gerekmektedir. İspat yükü davacıdadır. Dava dilekçesinde yemin deliline de dayanılmamıştır. Davacı iddiasını ispat edemediğine göre borçlunun icra takibine itirazda haklı olduğu gerekçesiyle itirazın iptali davasının reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Öncelikle davacı şirket cirantası olduğu, davaya konu olan, 28.11.2015 vade tarihli … Bekirpaşa Şubesine ait 40.000,00 TL; … numaralı çeki; vadesi geldiği halde davalı tarafın ödemediğini ve çekin … Antalya Çarşı şubesi tarafından yazıldığını, son hamil … A.Ş ile ticari ilişkisi olan davacının 07.12.2015 tarihinde çeki ödediğini ve çek hamilinin çeki Antalya çarşı şubesine bıraktığını, davacının sözlü beyanı ile onayını alan … Antalya Çarşı Şubesindeki banka yetkililerinin çeki Bekirpaşa Şubesine gönderdiğini, sonrasında keşideciye icra takibi yapıldığını, davalının sadece çekin şubeye gönderilmesine dayanarak ödeme yaptığının kabul edilmesinin iyiniyete ve hukuka aykırı olduğunu, davacının, çek bedelini dosyaya sundukları 07.12.2015 tarihli dekontla hamilin hesabına yatırmak zorunda kaldığını, davalının ödemeye dair hiçbir belge sunmadığını, -Davalı tarafın ilk olarak çekin olmadığı savunmasında bulunduğunu sonrasında ise çek bedelini ödediklerini söylediklerini, beyanlarının çelişkili olduğunu, -… Bekirpaşa Şubesinin yazdığı müzekkere cevabının yanlı ve mahkemeyi aldatmaya yönelik olduğunu, Mahkeme tarafından çekin nasıl geldiğini açık cevap vermeyerek, davalının ödeme yapıp düzeltme hakkını kullandığını iki kez ifade ettiklerini, Antalya Çarşı Şubesinden kargo ile geldiği hususuna hiç değinilmediğini, ayrıca ödeme yapılıp yapılmadığı hususunda evrak, makbuz vs olmamasına rağmen; ödeme yapıldığına dair sonuca nasıl ulaştıklarının anlaşılamadığını, -Bilirkişi raporunun eksik olduğunu, bilirkişi raporunda, çekin Antalya Çarşı Şubesi tarafından Bekirpaşa Şubesine gönderildiğinin belirlenmesinin yapıldığını ancak fakat kim tarafından bankaya verildiğinin tespit edilemediğinin ifade edildiğini, ancak yeterli araştırma yapılmadığını, araştırmayı çeki alan Antalya şubesinde değil, kargo ile teslim alan Bekirpaşa şubesinde yaptığını, genel merkezden açıklama istenmediğini, bir bankanın çeki teslim eden ve alan şeklinde belge düzenlemeden almasının mümkün olmadığını, ayrıca … AŞ dosyaya verdiği dilekçede, bankaya çeki kendilerinin teslim ettiğini kabul ettiklerini, bu müzekkere gözardı edilerek tamamen hatalı rapor hazırlandığını, kararın tüm sebeplerle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, çek sebebiyle ödenen borcun keşideciye rücu sebebiyle yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Bilindiği üzere çek bir ödeme aracıdır ve çek tanzimi ile üçlü bir hukuki ilişki doğar bu ilişkinin tarafları keşideci, muhatap banka ve lehtardır. Çeklerde ödeme için ibraz süreleri dahilinde çekin ibrazı ile beraber çekten kaynaklı talep hakları doğar ve bonodan farklı olarak ödeme için ibraz yeterli olup TTK, protesto kaydı aramamıştır. İlke olarak karşılıksızlık, üzerine çek keşide edilen hesapta çekin ibrazı anında çek bedelini ödemeye yetecek oranda bir nakit yada kredinin bulunmaması halinde gündeme gelecektir. Somut olayda dosya arasında yer alan çek sureti incelendiğinde, davaya konu davalı yanca keşide edilen 40.000 TL meblağlı çekin, bankadan gelen yazı cevabında … Bankasına takas odasında ibraz edildiğinin belirlendiği ancak takas eden şahsın bilgilerinin verilmediği ayrıca çekin … tarafından ödendiğini bildirdiği ancak ödeme bilgilerinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Çekte ibraz süresi şayet bir çek düzenlendiği yerde ödenecekse 10 gün, düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir (TTK 796-1 md) Somut olayda çekin takas odasına sunulduğu ancak buna ilişkin bilgilerin yer almadığı, böylelikle yetkili hamilin süresi içerisinde ödeme için ibraz ettiği çek vasıtası ile başvuru hakkı kazandığı açıktır. Kanun Koyucu süresi içerisinde ibraz edilmiş olmasına rağmen karşılığı bulunmayan ve bu sebeple ödenmeyen çeklerden dolayı yetkili hamile, başvuru borçluları olan cirantalar, avalistler ve çekten ötürü asıl borçlu olan keşideciye karşı başvurma hakkı tanınmıştır. (TTK 808. Maddesi) Aynı imkana bu sıfatından dolayı kendisine başvurulması üzerine çek bedelinin rızaen yada dava veya icra yolu ile ödeyen düzenleyen dışındaki başvuru borçluları da sahiptir (TTK 818/1 ve 726. Maddeleri) bir başka deyişle karşılıksız kalan bir çeki başvuru borçlusu sıfatı ile ödeyen ciranta ve avalistte kendisinden önce gelen kişilere bu anlamda daha evvelki cirantalara ve düzenleyene ve lehine aval verdiği kişilere kambiyo hukuku uyarınca başvurma hakkını kullanabilecektir. Davalı yan her ne kadar düzeltme hakkına kullandığını ve ödeme yaptığını beyan etmiş ise de, Bankadan gelen belgelerde ödemeye dair herhangi bir kayıt bulunmadığı, bilirkişinin yeterli inceleme yapmadığı, çekin karşılıksız kaydına veya takas bankasına kimin sunduğuna ilişkin kayıtların bulunmadığı, TTK madde 814/2 uyarınca müracaat borçlusunun çeki ödediği tarihten itibaren 3 yıl içerisinde kendisinden evvelki cirantalara, keşideciye ve avalistlere karşı başvurma hakkı tanındığı ve somut uyuşmazlıkta davacının son ciranta …’ya yaptığı ödemenin bulunduğu, buna göre davalının ödeme yaptığının kanıtlaması gerektiği açıktır. Somut uyuşmazlıkta davacının çeke mahsuben yaptığı ödemenin sabit olduğu ve yine ödeme yapan davacının çek keşidecesi olan davalıya rücu hakkının bulunduğu sabittir. Ancak davacı tarafça yapılan ödemenin kime yapıldığının ve yapılan ödemenin çeki ibraz eden hamil olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Dosyada buna yönelik yeterli araştırma yapılmadığı, raporun yetersiz olduğu, takas odasından ibraz eden kimlik bilgileri sorulmadığı, çekin takasa sunan kişiden teslim alınıp alınmadığının belli olmadığı görülmüştür. Benzer mahiyette Yargıtay 19 Hukuk Dairesinin 2016/13968 Esas 2017/7939 Karar sayılı ilamı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/12-2013 esas, 2015/1182 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, TTK’nın 808/2 maddesi uyarınca muhatap banka tarafından ibraz günü de gösterilen çek üzerine yazılmış bir beyanı olması halinde, hamilin müracaat haklarını kullanabileceği hususu değerlendirilerek, çek fotokopisi altında çekin teslim bilgilerinin tespit edilerek, çekin ön yüzü veya arka yüzünde yazılmış olup olmadığı, ya da çekin teslim alınmasının TTK’nın 808/3. maddesi bendine göre takas odasının yazılı beyanı ile sabit olup olmadığı hususları araştırılarak, ayrıca Bankanın çek ile ilgili bilgileri verme yükümlülüğü ve sorumluluğu olduğu hatırlatılarak oluşacak sonuç dairesinde TTK’nın 808. maddesince hamilin müracaat haklarının bulunduğu sonucuna varılır ise davacının bedeli isteyebileceği değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Sonuç olarak davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile; 2- Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/01/2018 tarih, 2016/1179 E. 2018/28 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 20/01/2022