Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/751 E. 2022/216 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/751
KARAR NO: 2022/216
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 27/11/2017
NUMARASI: 2017/230 E. 2017/363 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Fikir ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafça … Belgeselinin eser sahibi olarak gider karşılığı kapsamında, davalı tarafa verilmiş olan 6.608 TL tutarlı fatura ile 3.000,74 TL tutarlı fatura muhteviyatı hizmetler nedeniyle toplam 9.608,74 TL tutarlı asıl alacaktan ödenmemiş olan 8.782 TL’lik kısmı için davalı taraf aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde 27.11.2013 tarih ve … esas sayı ile başlatılan ilamsız icra takibinin itiraz üzerine 18.12.2013 tarihinde durduğunu, yapılan itirazın haksız olduğunu belirterek, itirazın iptali ve asıl alacağın %20’sindan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında ilamsız icra yoluyla başlattığı takibinin “borca, faize ve ferilerine itiraz” nedeniyle durduğunu, davacı tarafa herhangi bir borcun bulunmadığını, dava konusu faturaların davalı adına olmadığını, söz konusu faturaların asıllarının kendilerine ulaşmadığını ileri sürmüş ve davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince; “…Toplanan deliller alınan ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli bilirkişi kök ve ek raporu ışığında, davacının … belgeselinin yönetmeni/yapımcısı olduğu, eser sahibi olduğu, işin yapımını/yaptırılışını ve organizasyonunu üstlendiği, ödemelerin yapılmasına aracılık ettiği, hizmet bedeline hak kazandığı, davalı …’ndan icra takip tarihi itibariyle 8.782 TL tutarında asıl alacak hakkına sahip olduğunun tespit edildiği, söz konusu faturalar üzerinde ödeme vadesine ilişkin herhangi bir ibare olmadığından, icra takip tarihi olan 27.11.2013 tarihi itibariyle temerrüt faizine hak kazanılmadığının tespit edildiği, dava konusu alacakların tarafların kısım kısım yapılan çok sayıdaki mal veya hizmet alışverişinden doğduğu ve hesapların Cari Hesap olarak tutulduğunun tespit edildiği, bu nedenle kesin tutarının tespiti için ancak yasal defter ve belgeler üzerinden uzman bilirkişi incelemesi yapılmasını gerektirdiği, bu nedenle likit olmadığı anlaşılmakla itirazın iptali ile takibin 8.782 TL üzerinden devamına, fazlaya dair talebin reddine ve alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin de reddine” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Davacı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde başlatılan icra takibine süresi içerisinde itiraz edildiğini ve 18.12.2013 tarihinde icra takibinin durduğunu, itirazın iptali davalarının itiraz tarihinden itibaren 1 yıllık süre içinde açılması gerektiği halde, davacı tarafça süreden sonra 19.06.2015 tarihinde dava açıldığından, davanın yasal süresi içinde açılmaması sebebiyle reddi gerekirken davanın esasına girilerek inceleme yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, 2-Davacının ilgili filmin, merkezi Diyarbakır’da bulunan … için çektiğini beyan ettiğini, çekilen film açısından yetkili yer mahkemesinin Diyarbakır yargı çevresi içerisinde bulunan mahkemeler olduğunu, davanın yetkisiz yer mahkemelerinde açıldığını, 3-Fikri ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunan eserlere ilişkin ihlallere karşı 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde dava açılması gerektiğini, davacı tarafından iddia edildiği gibi filminin kullanıldığına ilişkin bir ihlalin varlığı halinde zamanaşımı süresi içerisinde dava açılması gerektiğini, söz konusu sürenin dikkate alınmadığını ve zamanaşımı süresi dolduktan sonra davanın açıldığını, usul kurallarına istinaden davanın reddi gerekirken, mahkemece esasa girilerek inceleme yapılması ve davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 4-Davacı tarafından dava dilekçesinde ensest konulu “…” isimli belgesel filminin fikir sahibi ve hayata geçiren kişi olduğunu, projeye maddi anlamda destek olması için Hollanda Kraliyeti Ankara Büyükelçiliği tarafından verilen fona başvuru yaptığını, ancak Hollanda Kraliyeti İnsan Hakları Fonuna Başvuru koşullarında “sadece STK’lar başvurabilir” şartı nedeniyle aracı kurum olması için … Vakfı ile anlaştığını, müvekkili vakıf ile aralarında bir sözleşme olduğunu iddia ettiğini, ancak dosya içerisine bu iddiasını ispat edecek herhangi bir delil sunmadığını, filmi kime, hangi koşullarda teslim ettiğini ve ne zaman, nerede müvekkili tarafından kullanıldığını ispat etmediğini, Müvekkili Vakıf ile Hollanda Kraliyeti Ankara Büyükelçiliği tarafından proje kapsamında bir sözleşme imzalandığını ve ilgili projenin başarılı bir şekilde tamamlandığını, Hollanda Büyükelçiliği ile müvekkili arasında imzalanan proje sözleşmesi kapsamında davacı ile ilgili herhangi bir ibare veya imge bulunmadığından iddiasını ispat edemediğini, dosyaya sunulan proje sözleşmesi ile davacı ve müvekkili arasında herhangi bir sözleşmesel ilişki olmadığının ortaya konulduğu halde sözleşme dikkate alınmadan davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, 5-Ayrıca İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasına sunulan faturaların … Ticaret Ltd. Şti’ne ait olduğunu ve ..Ticaret Ltd. Şti.’nin böyle bir alacaklarının olmadığını beyan ettiğini, faturaların müvekkiline ibraz edilmemekle beraber, faturalara istinaden müvekkili hakkında icra takibi başlatılamayacağını,6-Davacının iddia ettiği gibi müvekkili …’nın, söz konusu proje kapsamında davacı yana ait filmi ve davacı yanı işaret edecek herhangi bir imge ve işaret kullanmadığını, mahkemece müvekkili lehine mevcut olan deliller göz ardı edilerek, hüküm kurmaya elverişsiz bilirkişi raporu nazara alınarak, karar verildiğini, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının da dikkate alınmadığını, bu nedenlerle İstanbul 2. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından verilen kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın talebi; … Belgeselinin eser sahibi olarak gider karşılığı, davalı tarafa verilmiş olan 6.608 TL ile 3.000,74 TL tutarlı faturalar muhteviyatı hizmetler nedeniyle toplam 9.608,74 TL tutarlı asıl alacaktan ödenmemiş olan 8.782 TL’lik kısmı için davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde … esas sayısı ile başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın haksız olduğundan banisle, itirazın iptali ve asıl alacağın %20’sindan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu alacakların tarafların kısım kısım yapılan çok sayıdaki mal veya hizmet alışverişinden doğduğu ve hesapların Cari Hesap olarak tutulduğunun tespit edildiği, bu nedenle kesin tutarının tespiti için ancak yasal defter ve belgeler üzerinden uzman bilirkişi incelemesi yapılmasını gerektirdiğinden likit olmadığı anlaşılmakla itirazın iptali ile takibin 8.782 TL üzerinden devamına, fazlaya dair talebin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş olup yukarıdaki sebeplerle davalı tarafça istinaf edilmiştir. Davalı tarafın istinaf başvurusu yönünden; 1-Davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayısı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça icra takibine 18/12/2013 tarihinde itiraz edildiği, icra takibine itirazın alacaklıya tebliğe çıkarılmadığı, itirazın iptali için 19/06/2015 tarihinde davanın açıldığı tespit edilmiştir. İİK 67. maddesi uyarınca takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceğinden, icra dosyasına borçlu davalı tarafça yapılan itiraz alacaklıya tebliğ ettirilmediğinden, İİK 67.maddesindeki 1 yıllık süre başlamayacağından, 19/06/2015 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin davanın süresinde açılmadığına ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi, 2-Dosya içerisinde mevcut sözleşmenin … Başkanı … ile Hollanda Büyük Elçiliği arasında düzenlendiği, …’in merkezinin ….Sk. … Apt. Kat:… No:… Yenişehir/ Diyarbakır adresinde olduğu, belgeselin çekimi sırasında gerçekleşen ve … tarafından, davacıya gönderilen 25/01/2011 tarihli e-mail”de “Bu belgesel ile ilgili projeye destek aranırken …’un cv’si kullanıldı. Bunu siz yapmış olsanızda … yapmış gibi görünüyor. Şimdi uzlaşılabilecek bir durum söz konusu iken bu işbirliğinden vazgeçmek hiç uygun görünmüyor.”, davalı vakfın çalışanı … tarafından davacıya gönderilen 29/11/2011 tarihli e-mail’de “….Sizinle sözleşme metni üzerinden yeniden bir süreç yaşamanın gereksiz yere ayrıca yoracağını düşünüyoruz…. Biz fon kuruluşuna, şu ana kadar yapılmış çalışmalarla ilgili raporu bize göndermiş olduğunuz belgeseli de ekleyerek göndermenin ve çalışmayı burada bitirmenin en iyi karar olacağını düşünüyoruz. Belgeselden …in adının tamamen çıkarılmasını, kullanılmamasını rica ediyoruz.”, … tarafından, davacıya gönderilen 15/12/2011 tarihli e-mail”de “Filmi bir kaç kere üst üste izledik. Öncelikle yoğun bir emek olduğu çok belli oluyor. Başta siz olmak üzere emeği geçen herkesin eline koluna sağlık.” sözleri ve bizzat … Vakfı Başkanı…’un tanık sıfatı ile alınan yeminli beyanındaki, “davacı ile davalı arasında … isimli filmin Hollanda Büyükelçiliği’nin finansal desteği ile yaptırılmasına ilişkin sözleşme imzalandı, finansal desteğin … Vakfı tarafından alındı, Vakıf davacının listelediği giderlere harcama yaptı, … Vakfına geldi, filmin senaryosunun birlikte hazırlanacağına dair söz verdiği için kabul edildi ancak daha sonra beklenmedik bir içerikte film ortaya çıktığını bunun üzerine filmin tamamlanmasını ve gösterimini sağlamakla birlikte filmden … Vakfının adını çektik, … farklı firmalardan … Vakfı adına faturalar kestirip sürekli para talep etti. Bazı faturalar uygun olmadığı için, bazıları para yetmediği için ödenemedi. “, sözleri nazara alındığında, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, sözlü akit olduğu sübuta ermiştir. Taraflar arasındaki sözleşme “…” isimli belgeselin yapımı konusunda eser sözleşmesi niteliğinde olup, yasada geçerliliği için belli bir şekil şartına yer verilmediğinden geçerli ve tarafları bağlayıcıdır. Davaya konu ihtilaf eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak olup, TBK 89/1.maddesi gereği para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde yerine getirilmesi gerekir. Davacının takip ve dava tarihi itibariyle yerleşim yeri Fatih/İstanbul olup, takip ve dava genel yetkili davalının ikametgahı Diyarbakır icra daireleri yanında, davacının ikametgahı Fatih ilçesinin adli yargı olarak bağlı olduğu İstanbul icra daireleri ve İstanbul mahkemelerinde açılabileceğinden, davalı tarafın yetki itirazına ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi,3-Davacı taraf, “…” isimli belgesel filminin yapımı için Hollanda makamlarının masrafları karşılama konusunda sivil toplum kuruluşu başvurusunu zorunlu tutması sebebiyle davalı tarafın aracı olduğunu iddia ederek, davalı ve Hollanda Büyükelçiliği arasındaki sözleşmeyi sunmuş ve davalı tarafça da bu sözleşmeye itiraz edilmemiş olup, dosya içerisindeki yazışmalardan, bizzat … Vakfı Başkanı davalı tarafça bu sözleşmeye aracılık edildiği ve davalı ile davacı arasında, Hollanda Büyükelçiliği tarafından ödenecek meblağın “…” isimli belgesel filminin yapımına ilişkin olduğu konusunda sözlü anlaşmanın var olduğu sabit hale gelmiştir. Bu sözleşme niteliği itibariyle eser sözleşmesidir. Davacı aralarındaki sözlü anlaşma uyarınca taahhüt edilen miktardan ödenmeyen kısmı istediğinden, alacağın sözleşmeden doğduğu sübuta ermiştir. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda sözlemeden doğan alacak davaları için öngörülmüş özel zamanaşımı süresi olmadığından, Türk Borçlar Kanunu’ndaki zamanaşımı süresine tabi olacağından, eser sözleşmeleri TBK 147/6. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğundan, 27.11.2013 tarihli takip zaman aşımını keseceğinden, 16/06/2015 dava tarihi itibariyle zamanaşımı dolmadığından, davanın 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğu ve dava tarihinde zamanaşımının dolduğuna ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi, 4-“…” isimli belgeselin çekimi sırasında gerçekleşen ve … tarafından, davacıya gönderilen 25/01/2011 tarihli e-mail”de “Bu belgesel ile ilgili projeye destek aranırken …’un cv’si kullanıldı. Bunu siz yapmış olsanızda … yapmış gibi görünüyor. Şimdi uzlaşılabilecek bir durum söz konusu iken bu işbirliğinden vazgeçmek hiç uygun görünmüyor.”, davalı vakfın çalışanı … tarafından davacıya gönderilen 29/11/2011 tarihli e-mail’de “….Sizinle sözleşme metni üzerinden yeniden bir süreç yaşamanın gereksiz yere ayrıca yoracağını düşünüyoruz…. Biz fon kuruluşuna, şu ana kadar yapılmış çalışmalarla ilgili raporu bize göndermiş olduğunuz belgeseli de ekleyerek göndermenin ve çalışmayı burada bitirmenin en iyi karar olacağını düşünüyoruz. Belgeselden …in adının tamamen çıkarılmasını, kullanılmamasını rica ediyoruz.”, … tarafından, davacıya gönderilen 15/12/2011 tarihli e-mail”de “Filmi bir kaç kere üst üste izledik. Öncelikle yoğun bir emek olduğu çok belli oluyor. Başta siz olmak üzere emeği geçen herkesin eline koluna sağlık.” sözleri ve tanık sıfatı ile alınan yeminli beyanındaki, “davacı ile davalı arasında … isimli filmin Hollanda Büyükelçiliği’nin finansal desteği ile yaptırılmasına ilişkin sözleşme imzalandı, finansal desteğin … Vakfı tarafından alındı, Vakıf davacının listelediği giderlere harcama yaptı,…. … … Vakfına geldi, filmin senaryosunun birlikte hazırlanacağına dair söz verdiği için kabul edild,i ancak daha sonra beklenmedik bir içerikte film ortaya çıktığını bunun üzerine filmin tamamlanmasını ve gösterimini sağlamakla birlikte filmden .. Vakfının adını çektik, … farklı firmalardan … Vakfı adına faturalar kestirip sürekli para talep etti. Bazı faturalar uygun olmadığı için, bazıları para yetmediği için ödenemedi.” sözleri nazara alındığında, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, sözlü akit olduğu sübuta ermiştir. Taraflar arasındaki sözleşme “…” isimli belgeselin yapımı konusunda eser sözleşmesi niteliğinde olup, yasada geçerliliği için belli bir şekil şartına yer verilmediğinden geçerli ve tarafları bağlayıcıdır. Davalı vekilinin taraflar arasında sözleşmesel ilişki bulunmadığı ve davacı tarafın sözleşmenin varlığını kanıtlayamadığına ilişkin istinaf sebebinin reddi gerektiği, 5-Davacı tarafça, davalı tarafa “… Belgeseli” işi kapsamında yapılan/ yaptırılan hizmetlere mahsuben Gider Karşılığı olarak Hocapaşa Vergi Dairesi’nin … vergi kimlik no.lu … Ticaret Ltd, Şti.’nin 11.02.2012 /… No.lu 6.608,- TL tutarlı ve 17.02.2012 /… No.lu 3.000,74 TL tutarlı faturaları olmak üzere toplam 9.608,74 TL tutarlı fatura ibraz edildiği, davalı tarafça bu faturalara mahsuben … Ltd, Şti. hesabına 818,74 TL ödeme yapıldığı dosyada mevcut bilirkişi raporu ve yazı cevabından tespit edilmiştir.Davacının “…” isimli belgeselin yönetmeni/yapımcısı ve eser sahibi olduğu, işin yapımını/yaptırılışını ve organizasyonunu üstlendiği, ödemelerin yapılmasına aracılık ettiği, dosya kapsamı ile sübuta erdiğinde, belgeselin vücuda getirilmesi için üçüncü kişilerden hizmet alınmak suretiyle sarf edilen giderleri, sözleşmeni haklı nedenle feshedildiği kanıtlanmadığı sürece, davacının aracılık hizmeti de sunması sebebiyle davalı taraftan talep etme hakkına sahiptir. Davalı taraf fatura miktarına veya faturaya konu hizmetin verilmediğine ilişkin itirazda bulunmadığından, faturaya mahsuben 818,74 TL kısmi ödeme yapması faturaları ve hizmetin alındığını kabul ettiğini göstereceğinden, … Ticaret Ltd. Şti.’nin böyle bir alacaklarının olmadığını beyan ettiğine ilişkin belge sunulmadığından istinaf sebebinin reddine karar verilmesi, 6-Davalı tarafça, incelenmek üzere herhangi bir yasal defter ve belge ibraz edilmemiş, davacı tarafça, “… Belgeseli” işi kapsamında yapılan/ yaptırılan hizmetlere mahsuben Gider Karşılığı olarak … Vergi Dairesi’nin … vergi kimlik no.lu …Ticaret Ltd, Şti.’nin 11.02.2012 /… No.lu 6.608,- TL tutarlı ve 17.02.2012 /… No.lu 3.000,74 TL tutarlı faturaları olmak üzere toplam 9.608,74 TL tutarlı fatura ibraz edilmiş ve davalı tarafça bu faturalara mahsuben …Ticaret Ltd, Şti. hesabına 818,74 TL ödeme yapıldığı bilirkişi raporu ile oluşa uygun olarak tespit edilmiştir. Taraflar arasında “…” isimli filmin Hollanda Büyükelçiliği’nin finansal desteği ile yaptırılmasına ilişkin sözleşme imzalandığı, eserin davacı tarafça davalı … Vakfı’na teslim edildiği talimatla dinlenen tanık beyanları ve e-mail yazışmaları ile tüm dosya kapsamında sabit olup, mevcut eser sözleşmesinin feshedildiği iddia ve ispat edilmediğinden, davacı taraf ücrete hak kazanmıştır. Dosyada mevcut … ve Hollanda Büyükelçiliği arasındaki sözleşme bedeli 114.430,00 TL olup, 105.629,74 TL ödendiği, kalan kısmın 8.800,26 TL olduğu oluşa uygun şekilde tespit edilmiştir. Sözleşme ve ibraz edilen faturalar birbirini doğruladığından, bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun olduğundan, davalı vekilinin müvekkili lehine olan delillerin nazara alınmadığı, raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığına dair istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 27/11/2017 tarih ve 2017/230 E. 2017/363 K. Sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 599,89 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 150,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 449,89 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a ve 362/1-g maddeleri gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/02/2022