Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/742 E. 2022/153 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/742
KARAR NO: 2022/153
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/11/2017
NUMARASI: 2015/13 E. 2017/872 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/01/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin iş yerinde 31/01/2014 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı sonucu çeklerin çalındığını, soruşturmanın İstanbul Anadolu CBS’nın 2014/20285 sırasında yürütüldüğünü, çalınan çekler için İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/43 esas sayılı dosyasında müdahale talep edilmeyen çekler yönünden zayi nedeni ile iptal kararı verildiğini, keşidecisi … olan … Manisa Şubesi’nin 30/06/2014 keşide tarihli, 5.000,00 TL miktarlı çekin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile takibe konulduğunu, çek arkasındaki cironun müvekkili şirket yetkilisine ait olmaması nedeni ile açılan İstanbul 1.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/998 esas sayılı davasının derdest olduğunu, keşidecisi … olan, … Bankası Kadıköy Şubesi’nin 26/05/2014 keşide tarihli 8.000,00 TL miktarlı çekin ise İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile takibe konulduğunu, ancak bu takipte müvekkili borçlu olarak gösterilmediğinden itiraz edemediklerini, sahtecilik def’inin mutlak def’i olup herkese karşı ileri sürülebileceğini, çek arkasındaki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını beyanla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına konu çek nedeni ile keşideciden tahsil edilen miktarın davalıdan tahsiline ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına konu çekin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ciro silsilesi ile çekler alındığından meşru hamil olduklarını, çeklerin … firması ile imzalanan factoring sözleşmesi kapsamında alındığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davanın İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına konu çek nedeni ile keşideciden tahsil edilen miktarın davalıdan istirdadı ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına konu çekin istirdadı istemine dair olduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda, davalının çekleri ediniminde yyaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda, davalının çekleri ediniminde yasaya aykırılık bulunmadığı, factoring işleminin kanunun emrettiği şekilde usulüne uygun olarak yapıldığı, dava konusu çeklerin davalı tarafından mevzuata uygun olarak factoring işlemine tabi tutulduğu, Davalının yasa hükümlerine uygun olarak çeke hamil olduğu, çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunun yada iktisabında ağır kusurlu bulunduğu ispat edilemediğinden, çek istirdadı isteminin reddine; yine hem davalının kötü niyeti veya iktisapta ağır kusuru ispat edilemediği hem de keşideci tarafından borç ödenmiş olup imzaların istiklali prensibi gereğince davacının imzasının sahteliğinin diğer kambiyo borçlularını sorumluluktan kurtarmayacağı ve ciro silsilesinde görünüş itibariyle kopukluk bulunmadığından, davacının çekin yasal hamili olan davalı … şirketinden herhangi bir şey talep edemeyeceği nazara alınarak keşideci tarafından ödenen çek bedelinin istirdadına ilişkin isteminin de reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Dava konusu müşteri çeklerinin ticari ilişki çerçevesinde meşru hamil olarak müvekkili elinde iken, gerçekleşen hırsızlık sonucunda kasanın patlatılarak çalındığını, davalının hırsızlık malı olan çeklerin meşru hamili olamayacağını, çekler fabrikanın kasasından çalındığında arka yüzlerinde müvekkilinin kaşesi mevcut olup, imzasının bulunmadığını, çalan kişiler tarafından şirket kaşesi üzerine sahte imza vaz etmek sureti ile piyasaya sürüldüğünü, sahtecilik def’inin mutlak def’i mahiyetinde olduğundan herkese karşı ileri sürülebileceğini, davalı’nın iyiniyetli 3. kişi olmasının önem arz etmediğini, 2-Dava konusu çeklerin müvekkilinin fabrikasından 31.01.2014 tarihinde çalındığını, dolayısı ile 07.01.2014 tarihli Faktoring Sözleşmesi ile davalının eline geçmelerinin mümkün olmadığını, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 359. maddesinin b bendinde sahte faturanın tanımının yapıldığını, söz konusu madde hükmüne göre sahte belge: “Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir.” şeklinde hüküm altına alındığını, Davaya konu çeklerin müvekkili firmanın kasasından 31.01.2014 tarihinde çalındığını, davalının dosyaya fotokopisini ibraz ettiği: – … Ltd. Şti. tarafından … Şirketine 25/01/2014 tarihinde düzenlenen … sıra no’lu 88.500,00 TL bedelli fatura ile, – … şirketi tarafından 26/01/2014 tarihinde … Ltd. Şti.ne 26/01/2014 tarihinde düzenlenen … sıra no’lu 88.500,00 TL. bedelli faturalara göre çekler müvekkilinin kasasından çalınmadan 4, 5 gün öncesinde muhtelif kereste satışı karşılığında …’a teslim edilmiş göründüğünden, bu durumun … Ltd.Şti.nin düzenlediği faturaların sahte olduğunu ispatladığını, Davalı … firması söz konusu çekleri … Tic. Ltd. Şti. ünvanlı müşterisinden temlik alan durumunda olduğundan, temlik edene karşı ileri sürebilecekleri tüm def’i ve itirazları davalıya da yöneltebileceklerini, Yargıtay 19. HD’nin E. 2010/14085 K. 2011/7715 T. 9.6.2011 kararı, 19. Hukuk Dairesi’nin E. 2012/2315K. 2012/10737 T. 28.6.2012 kararı, 11. Hukuk Dairesi E. 1984/3178K. 1984/3207 T. 1.6.1984 kararı, 19. Hukuk Dairesi E. 2013/1133K. 2013/2544T. 11.2.2013 kararı, 11. Hukuk Dairesi E. 2003/13613K. 2004/8233 T. 13.9.2004 kararı, 19. Hukuk Dairesi E. 2003/11608 K. 2004/8248 T. 9.7.2004 kararında aynı yönde karar verdiklerini, Yargıtay’ın belirtilen kararları uyarınca davalı … şirketinin kendisine ibraz edilen faturalar karşılığında bu çekleri faktoring işlemi yaparak aldığı savunmasında bulunamayacağını, Davalı …’in davaya konu çekleri bankaya ibrazında İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen ödeme yasağı kararından haberdar olduğu halde dosyaya ibraz etmediğini, yapılan yargılama neticesinde davaya konu 2 adet çekin de içinde bulunduğu 89 çekin iptaline karar verildiğini, müvekkilinin iptal kararına istinaden çek bedellerini keşidecilerinden tahsil edebilecek iken, davalının söz konusu çekleri icra takibine koyarak bedelini tahsil ettiği için tahsil edemediğini, 3- Çeklerdeki müvekkiline ait olmayan imzaların sahteciliği nedeniyle ciro silsilesinin koptuğunu ve davalının meşru hamil olmadığını, çekleri temlik aldığı … firmasının sahteciliği ve davaya konu çeklerin Anadolu 13. Ticaret Mahkemesi’nce iptaline karar verilen dava konusu çeklerde müvekkili firmanın sahte cirosunun altında yer alan … ve onun da altında yer alan … şirketlerinin cirolarının da sahte oldukları konusunda dosyaya delil ibraz edildiğini, çekler bir ticari ilişki çerçevesinde müvekkilinin elinden çıkmadığından, müvekkilinden sonraki hiç bir hamilin meşru olamayacağını, mahkemece imzaların istiklali prensibi gereğince davacının imzasının sahteliğinin diğer kambiyo borçlularını sorumluluktan kurtarmayacağı gerekçesine yer verilmiş ise de; dava konusu çeklerde davacı firmaya, müvekkilinden sonra cirosu görülen … ve …ıroğlu şirketlerine ait ciroların da sahteliği nedeni ile ciro silsilesi koptuğundan, … şirketinden sonraki cirolar yönünden imzaların istiklali prensibinin sözkonusu olabileceğini, izah edilen nedenlerle mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın talebi; İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasına konu .. Şti tarafından … Manisa Şubesi’nden keşide edilen 30/06/2014 keşide tarihli 5.000,00 TL bedelli çek sebebiyle keşideciden tahsil edilen miktarın davalıdan istirdadı ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına konu … tarafından, … Bankası Kadıköy Şubesi’nden 26/05/2014 tarihinde keşide edilen 8.000,00 TL bedelli çeklerdeki imzanın sahte olduğu ve rızası hilafına elinden çıktığından bahisle istirdadına ilişkindir.Mahkemece, davalının çekleri ediniminde yasaya aykırılık bulunmadığı, yasal hamil olduğu, çeki kötü niyetle iktisap ettiğinin yada iktisabında ağır kusurlu olduğunun ispat edilemediğinden çek istirdadı isteminin reddine, keşideci tarafından borç ödendiği, davalının kötü niyeti veya iktisapta ağır kusuru ispat edilemediği ve imzaların istiklali prensibi gereğince davacının imzasının sahteliğinin diğer kambiyo borçlularını sorumluluktan kurtarmayacağı, ciro silsilesinde görünüş itibariyle kopukluk bulunmadığından, davacının çekin yasal hamili olan davalı … şirketinden herhangi bir şey talep edemeyeceği nazara alınarak keşideci tarafından ödenen çek bedelinin istirdadına ilişkin isteminin de reddine karar verilmiş olup karar yukarıdaki sebeplerle istinaf edilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf incelemesine getirilmiştir. 1-TTK 792. Maddesinde; “Çek, herhangibir surette hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamiline, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu taktirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” TTK 790.maddesinde; ” Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı taktirde yetkili hamil sayılır.” TTK 801.maddesinde; ” Cirosu kabil bir çeki ödeyecek olan muhatap, cirolar arasında düzenli bir teselsülün var olup olmadığını incelemekle yükümlü ise de, cirantaların imzalarının geçerliliğini araştırmak zorunda değildir.” TKK 683.maddesinde; ” Cironun poliçe veya poliçeye bağlı olan ve alonj denilen bir kağıt üzerine yazılması ve ciranta tarafından imzalanması gerekir.” TTK 687.maddesinde;” Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi adasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez, meğerki hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.” düzenlemeleri,6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9. Maddesi’nde; ‘Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktöring şirketine devri halinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktöring şirketine karşı ileri süremez; meğer ki faktöring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.’ hükmü yer almaktadır. Davaya konu, … Şti tarafından … Manisa Şubesi’nden 30/06/2014 tarihinde keşide edilen 5.000,00 TL bedelli çekin, sırası ile lehtar … Şti tarafından, … Şti, … Şti, … Şti, … Şti, … Şti,’ne ciro edildiği, … Şti ve … Faktoring Şti arasındaki fatoring sözleşmesi ve dayanak faturalar karşılığı 03/02/2014 tarihli tediye bordosu ile … Faktoring Şti’ne teslim edildiği, … Faktoring Şti tarafından 30/06/2014 tarihinde ibraz edildiğinde, hesap müsait olmasına rağmen, İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/43 esas sayılı dosyasından verilen ödeme yasağı sebebiyle ödenmediği, … tarafından, … Bankası Kadıköy Şubesi’nden 26/05/2014 tarihinde keşide edilen 8.000,00 TL bedelli çekin, sırası ile lehtar … Şti tarafından, … Şti, … Şti, … Şti, … Ltd. Şti, … Şti,’ne ciro edildiği, … Şti ve … Faktoring Şti arasındaki fatoring sözleşmesi ve dayanak faturalar karşılığı 04/02/2014 tarihli tediye bordosu ile … Faktoring Şti’ne teslim edildiği, … Faktoring Şti. tarafından 26/05/2014 tarihinde ibraz edildiğinde, hesap müsait olmasına rağmen, İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/43 esas sayılı dosyasından verilen ödeme yasağı sebebiyle ödenmediği dosyada mevcut, çek fotokopileri, faktoring sözleşmesi, fatura, çek teslim bordosu, temlik sözleşmesi ile sabittir. Faktoring Şirketleri yasadan doğan hakkını bir başka yasa veya yasa maddesi ile yasaklanmadığı sürece her zaman savunma olarak ileri sürülebilir. TMK 2. maddesinde ve 6361 Sayılı Yasa’nın 9. maddesinde iyi niyet savunmasının Fatoring Şirketleri tarafından kullanılmasını yasaklayan yasa maddesi mevcut değildir. TMK 3. maddesinde belirtilen hususlar nazara alındığında Faktoring şirketi, ancak durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermediği taktirde iyi niyet iddiasında bulunamaz. Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin 22/2. maddesindeki; Birinci fıkrada belirtilen hususlara ilave olarak faktoring şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilemeyen alacakları satın alamazlar veya tahsilini üstlenemezler düzenlemesi uyarınca, faktoring şirketlerinin devir aldığı alacak, bir kambiyo senedinden kaynaklanıyor olsa bile, alacağı doğuran temel ilişkiye ait fatura veya benzeri belgelerle bunu tevsik etmeleri gerekmektedir. Davalı …, dosyada mevcut, çek fotokopileri, faktoring sözleşmesi, fatura, çek teslim bordosu, temlik sözleşmesi ile çekleri 22/2. maddede belirtilen usule uyarak teslim aldığından, TTK 801. maddesi uyarınca cirosu kabil bir çeki ödeyecek olan muhatap, cirolar arasında düzenli bir teselsülün var olup olmadığını şeklen incelemekle yükümlü olup, cirantaların imzalarının geçerliliğini araştırmak zorunda olmadığından, ciro silsilesinde şeklen kopukluk olmadığından, yasal hamildir. Her ne kadar imzanın sahteliği itirazı mutlak def’i olup herkese karşı ileri sürülebilir ise de; davalı … Faktorig TTK 790. maddesi uyarınca müteselsil ve birbirine bağlı ciro ve temlik ile yasal hamil olduğundan, TTK 792. maddesi uyarınca, yeni hamil … Faktoring’in çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğunun kanıtlanmaması halinde çeki iade yükümlülüğü bulunmadığından, davalının iyiniyetli 3. kişi olmasının önem arz etmediğine ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Dosya içerisinde mevcut … Ltd. Şti’nin şikayeti üzerine başlatılan İstanbul Anadolu C. Baş Savcılığı’nın 2014/20285 soruşturma evrakında olay tarihi olarak 31/01/2014 gösterilmiş, ancak dava konusu çeklerin hırsızlık yapıldığı iddia edilen kasa içerisinde olduğuna ilişkin yazılı belge sunulmamıştır. Dosya içerisinde mevcut 07/01/2014 tarihli …Şti ve … Faktoring Şti arasındaki fatoring sözleşmesi ve 03/02/2014 tarihli tediye bordosu ile … Faktoring şirketine fiziken teslim edildiği sabittir. Her ne kadar davacı … Ltd. Şti. çek iptali davasında ve İstanbul Anadolu C. Baş Savcılığı’na sunduğu şikayet dilekçesinde davaya konu çeklerinde içinde bulunduğu müşteri çeklerinin 31/01/2014 tarihinde vuku bulan hırsızlık vakasında iş yerindeki kasadan çalındığını iddia etmiş ve soruşturma yapılmış ise de; davacı tarafça, dava konusu çeklerin hırsızlık yapıldığı iddia edilen kasa içerisinde olduğuna ilişkin belge sunularak, çeklerin davalı tarafa fiziken teslim edildiğini kanıtlayan çek tevdi bordosunun aksi kanıtlanmadığından, davacı vekilinin 07/01/2014 tarihini taşıyan Faktoring Sözleşmesi ile davalının eline geçmesinin mümkün olmadığına ilişkin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. – 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 359. maddesinin b bendinde sahte faturanın tanımının yapıldığını, söz konusu madde hükmüne göre sahte belge: “Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir.” şeklinde hüküm altına alındığını, çeklerin müvekkili firmanın kasasından 31.01.2014 tarihinde çalındığını, … Ltd. Şti. tarafından … Şirketine 25/01/2014 tarihinde düzenlenen … sıra no’lu 88.500,00 TL bedelli fatura ile, … şirketi tarafından 26/01/2014 tarihinde … Ltd. Şti.ne 26/01/2014 tarihinde düzenlenen … sıra no’lu 88.500,00 TL. bedelli faturalara göre çekler müvekkilinin kasasından çalınmadan 4, 5 gün öncesinde muhtelif kereste satışı karşılığında …’a teslim edilmiş göründüğünden, bu durumun … Tic.Ltd.Şti.nin düzenlediği faturaların sahte olduğunu ispatladığını iddia etmiş ise de; faturalar çekten bağımsız nitelikte olup, davaya konu çeklerdeki imzanın lehtara ait olmaması tek başına faturaların sahte olduğuna karine olmayacağı gibi, davacı taraf dava konusu çeklerin hırsızlık yapıldığı iddia edilen kasanın içinde olduğunu belge sunarak kanıtlamadığından, faktoring sözleşmesi ve çek tevdi bordrosu ile fiziken teslim alındığı davalı tarafça kanıtlandığından davacı vekilinin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları uyarınca faktoring sözleşmeleri alacağın temliki mahiyetinde olup, TBK 188/1. maddesi gereği temlik edene karşı ileri sürülebilecek tüm itiraz ve def’iler temlik alana sürülebilir ise de; 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/3. maddesi’nde; ‘Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktöring şirketine devri halinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktöring şirketine karşı ileri süremez; meğer ki faktöring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.’ hükmü yer aldığından, dava konusu çekler, faktoring sözleşmesi ile davalı tarafa çekleri devreden … Şti’ye ciro yolu ile geçtiğinden, davalıda Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin 22/2. maddesindeki usule uyarak çekleri temlik aldığından, kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği kanıtlanmadan çeki iade ile yükümlü olmadığından, bu hususta kanıtlanmadığından, istinaf sebebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı taraf, ciro yolu ile çeki alan … firmasından faktoring sözleşmesi ile devir alıp, karşılığında … firmasına finansman sağladığından, çekten dolayı takip yapmasında yasalara aykırı bir durum olmadığından, davalının tahsilatı, davacının kendisine karşı sorumlu olanlardan aralarındaki hukuki ilişkiye dayanarak talepte bulunmasına engel teşkil etmediğinden istinaf sebebinin reddi gerekmiştir. 3- TTK 677. maddesinde; Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan yada adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez, düzenlemesi mevcuttur. Dava konusu 5.000,00 TL bedelli çekin, sırası ile lehtar … Şti tarafından, … Şti, … Şti, … Şti, … Şti, … Şti,’ne ciro edildiği, … Şti ve … Faktoring Şti arasındaki fatoring sözleşmesi ve 03/02/2014 tarihli tediye bordosu ile … Faktoring Şti’ne teslim edildiği, … Faktoring Şti tarafından 30/06/2014 tarihinde ibraz edildiğinde, hesap müsait olmasına rağmen, İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/43 esas sayılı dosyasından verilen ödeme yasağı sebebiyle ödenmediği, 8.000,00 TL bedelli çekin, sırası ile lehtar … Şti tarafından, … Şti, … Şti, … Şti, … Ltd. Şti, … Şti,’ne ciro edildiği, … Şti ve … Faktoring Şti arasındaki fatoring sözleşmesi ve 04/02/2014 tarihli tediye bordosu ile … Faktoring Şti’ne teslim edildiği, … Faktoring Şti tarafından 26/05/2014 tarihinde ibraz edildiğinde, hesap müsait olmasına rağmen, İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/43 esas sayılı dosyasından verilen ödeme yasağı sebebiyle ödenmediği, lehtar dışındaki keşideci ve cirantaların imza inkarının bulunmadığı tespit edilmiştir. Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca açılmış bulunan çek istirdadı istemine ilişkindir. Davacı ciranta, çekin rıza hilafına elden çıktığını ileri sürerek bu davayı açmış, davalı ise çekin yetkili hamili olduğunu savunmuştur. Davalının yetkili hamil olması için 6102 sayılı TTK’nın 686. maddesi hükmüne göre, ciro silsilesinin görünüşte düzgün olması yeterli olup, ciro silsilesinde yer alan imzaların sahteliğini ve gerçek cirantalara ait olup olmadığını tahkik zorunluluğu bulunmamaktadır. Dava konusu çekte keşideci, lehtar ve davacı dışındaki cirantaların imza inkarı bulunmadığından, … Şti yetkilisinin imzasının sahte olması, TTK 677. maddesindeki imzaların bağımsızlığı (istiklali) prensibi uyarınca, … ve … şirketlerinin imzasının geçerliliğini etkilemeyeceğinden, (Yargıtay 11. HD’nin 2015/11128 esas ve 2016/5653 karar ile Yargıtay 11. HD’nin 2020/4104 esas ve 2021/4608 karar) mevcut ciro silsilesi içerisinde görünüşte bir kopukluk bulunmadığından, davalı yetkili yasal hamildir. (Yargıtay 11. HD’nin 17/12/2018 tarihli, 2018/5363-7977 esas ve karar sayılı kararı) Davalı yasal hamil olduğundan … Şti’nin 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi hükmü uyarınca, yeni hamil davalının çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğunu kanıtlamadan çekin ve bedelinin istirdadını talep edemeyeceğinden, mahkemece de bu yönde karar verildiğinden, istinaf sebebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/11/2017 tarih ve 2015/13 E., 2017/872 K. Sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacıdan alınması gerekli 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 2.584,00 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 2.503,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a ve 362/1-g maddeleri gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/01/2022