Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/715 E. 2021/1529 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/715 Esas
KARAR NO: 2021/1529
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2017
NUMARASI: 2015/2 E. – 2017/903 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu …’un elden aldığı 25.000,00 TL bedel karşılığında uyuşmazlığa konu çeki usulüne uygun bir ciro ile müvekkiline devrettiğini, müvekkilinin, çeke konu alacağın tahsili için Gebze …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, akabinde davalı …’un icra takibine kötü niyetli ve haksız olarak itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulduğunu, borçlunun itirazında her ne kadar müvekkiline karşı bir borcu olmadığını iddia etmişse de, çekin kendisine ait olduğuna ve imzaya itiraz etmemek suretiyle borcun varlığını ve imzanın kendisine ait olduğunu kabul ettiğini ve bu hususun ihtilaflı olmaktan çıktığını beyanla Gebze …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki takibin devamına, alacağın likit olup itirazın haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacının bu davayı açmakta hukuki menfaatinin olmadığını, takibin mükerrer olduğunu, davacının davaya konu icra takibine konu alacak için daha önce Gebze …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibi yapmış olduğunu, takibe itiraz /şikayet sebebi ile Gebze İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/103 Esas, 2014/463 Karar sayılı kesinleşmemiş ilamı ile zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, zamanaşımına uğramış kambiyo senedine dayalı olarak ilamsız takip de yapılamayacağını, alacaklı olduğunu iddia eden kişilerin öncelikle niçin alacaklı olduğuna dair temel bir borç ilişkisini ispatlaması gerekmekte olduğunu beyanla haksız ve mesnetsiz, gerçek dışı, hukuka aykırı davanın reddine, haksız ve kötü niyetli takip sebebi ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “Takibe konu çek sebebi ile Gebze 3. İcra dairesinde takip başlatılmış takip borçlularından ve iş bu dava da davalı olan… tarafından çekin zamanaşımına uğradığı iddiası ile İcra Hukuk Mahkemesinde dava ikame edilmiştir. Mahkeme tarafından Davanın Kabulüne, Gebze …İcra Müdürlüğnün … Esas sayılı takip dosyasından takibe konu çeklerin ibrazı tarihi diğerlendirilerek İİK.’nun 169/a-5 gereğince zaman aşımı sebebi ile icranın geri bırakılması kararı verilmiş karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2016/24922 Esas ve 2016/19903 Karar sayılı ilamında; ” takibe konu çekin keşide tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 Sayılı TTK.’nun 720/1. Maddesine göre; çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiği, ibraz günü de gösterilmek suretiyle çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla tespit edilmelidir. Aksi takdirde alacaklı müracaat hakkını kaybeder. Somut olayda, takibe konu 23/11/2008 keşide tarihli çekin, muhatap bankaya ibraz edilmediği görülmüş olup, alacaklı TTK.’nun 720.maddesi gereğince müracaat hakkını kaybetmiştir. Bu durumda, takip dayanağı belge kambiyo senedi vasfını taşımadığından mahkemece, borçlu … yönünden İİK’nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup ” ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada takibin iptaline karar verilmiş ve karar 28/08/2017 tarihinde kesinleşmiştir. Gebze … İcra Dairesinde takibe konu çek ile mahkememiz davasına konu çek aynıdır. Davacı taraf aynı çeke ilişkin yeni bir takip başlatılmış ve takip itiraz üzerine durmuş itirazın iptali davası açılmıştır. Tüm bu sebepler ile; davalı borçlu çekte ciranta olduğundan, davacı alacaklının davalıya başvurabilmesi için çekin bankaya usülüne uygun bir şekilde ibrazı gerekecektir. Çek takas sistemi ile sorulmuş ise de takas kaşesi iptal edilmiştir. Davacının müracaat hakkını TTK’ nın 720. Maddesi gereğince kaybettiğinden, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2016/24922 Esas ve 2016/19903 Karar sayılı ilamı da dikkate alındığında davanın reddine, davacının kötü niyeti ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatının da reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Davaya konu Gebze …İcra Müdürlüğünün … esas numarasıyla tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ibraz süresi geçmiş ve zamanaşımına uğramış 23.11.2008 keşide tarihli, … seri numaralı çeke dayanılarak, müvekkili tarafından elden ödenen 25.000 TL karşılığında çeki müvekkiline ciro eden davalı borçlu … aleyhine aradaki temel ilişkiye dayanılarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, yerel mahkemenin, yazılı delil başlangıcı niteliğinde olan çeki bir kambiyo senedi gibi kabul ederek çekten dolayı müracaat hakkının kaybedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verdiğini, ancak davalının çek bedelini ödememesi sebebiyle bu temel ilişkiye dayanılarak, ibraz süresi geçmiş ve zamanaşımına uğramış çekten dolayı davalıdan haklı bir şekilde alacak isteminde bulunulduğunu, Yargıtay’ın istikrar kazanmış içtihatlarında, ibraz süresi geçmiş ve zamanaşımına uğramış çekin yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmesi gerektiğini, buna dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatılabileceğini ve alacak davası açılabileceğini belirttiğini, -Çekin alacaklı yedinde bulunmasının çek bedelinin ödenmediğine karine teşkil etmekte ve çek bedelinin ödendiğini ispat yükünün borçlu tarafa düşmekte olduğunu, süresi içinde ibraz edilmeyen ve zamanaşımına uğrayan çek, yüksek mahkeme içtihatlarına göre yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmekte olduğundan, yazılı delil başlangıcı olan çekin rızası hilafına kendisinden çıktığını da ileri sürmediğinden alacağın varlığı kesinleştiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, -İspat külfeti konusunda aksi kanaatte olunsa dahi yerel mahkemece bekletici mesele yapılan Gebze 1.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/67 esas numaralı dosyasında verilen karar ile dava konusu çekin kambiyo vasfını haiz olup olmadığı kesinleştikten sonra hâkimin davayı aydınlatma ödevi de dikkate alınarak (HMK madde 31: Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.) taraflarına tanık dahil delillerimizi sunmak için süre verilmesi ve bildirildiği takdirde tanıkların dinlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesinin usule ve hukuka aykırı olduğunu, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları uyarınca çek zaman aşımına uğramış olsa bile, taraflar arasında çekten dolayı hukuki ilişki mevcut ise, alacak temeldeki borç ilişkisinin zaman aşımı süresine kadar zaman aşımına uğramaz. Alacaklı temeldeki hukuki ilişkinin tabi olduğu zaman aşımı süresi içinde, temeldeki hukuki ilişkiye dayanarak ilamsız takip yapabilir ise de, açılacak davada hukuki ilişkiyi kanıtlamak zorundadır. Yargıtay uygulamaları uyarınca; zaman aşımına uğramış çekten dolayı kambiyo hukukuna göre müracaat hakkını kaybetmiş hamil, kendi cirantasına karşı aralarındaki temel ilişki sebebiyle açacağı davasında genel hükümler çerçevesinde çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanıp alacağını her türlü delil ile kanıtlama hakkına sahiptir. (YARGITAY 13. Hukuk Dairesi’nin 21.06.2012 tarihli Esas No: 2012/13219 ve Karar No: 2012/16309 sayılı kararı ) Davaya konu çek yönünden, HMK’daki genel hükümler doğrultusunda davalı ile arasındaki temel hukuki ilişkiyi kanıtlamak zorunda olduğundan, davacı vekilinin zamanaşımına uğramış kambiyo senetlerinde taraflar arasında temel ilişki bulunduğunda, çek yazılı delil başlangıcı teşkil edeceği, davanın tanık dahil her türlü delil ile ispatlanabileceğine ilişkin istinaf sebebinin yerinde olduğuna kanaat edilmiştir. Ancak taraflar arasındaki temel ilişki ispatı için dava dilekçesi incelendiğinde, davacı taraf alacağın varlığının ispatı konusunda dava dilekçesinde tanık veya yemin deliline dayanmadığı bununla birlikte cevap dilekçesi incelendiğinde davalının münhasıran davacının ticari defter ve kayıtlarına dayanmış olduğunun anlaşıldığı, davalı tarafa ispat yükü düşmemekle birlikte, münhasıran davalının davacının kayıtlarına dayanmış olması sebebiyle davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi gerektiği, davacının kayıtlarında ödeme kaydının bulunmaması halinde ispat yükünün yer değiştireceği değerlendirmesi yapılarak bir sonuca varılması gerekirken kayıtlar incelenmeden karar verilmiş olması sebebiyle, davacının istinaf isteminin kabulüne karar vermek gerekmiş ve kararın 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile; 2- Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/12/2017 tarih, 2015/2 E. 2017/903 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.09/12/2021