Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/695 E. 2021/1366 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/695
KARAR NO: 2021/1366
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 12/12/2017
NUMARASI: 2017/217 E. – 2017/272 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait esas unsuru “…” olan markalarının bulunduğu davalının … tescil nolu “…” ibareli markasının müvekkili markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olması sebebiyle iltibas yarattığını, markayı kullanmadığını, kötü niyetli olarak tescil ettirdiğini, davalı markasının 08 ve 21.sınıflar açısından hükümsüzlüğüne, davalı tarafın markasının tescil ettirdiği gibi kullanmayıp müvekkili markası ile iltibas yaratacak şekilde kullanımı sebebiyle marka hakkına tecavüzde bulunduğunu, haksız rekabetin ve tecavüzün tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, tecavüzün giderilmesine, iltibas yaratan “…” ibaresinin bulunduğu ticari iş evrakı, malzemeler, tabelalar, her türlü tanıtım ve reklam vasıtaları üzerinde kullanmasının engellenmesine, toplatılmasına, el konulmasına, imhasına, 10.000,00 TL maddi tazminat dava tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizi, 10.000,00 TL dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, kararın gazetede ilanına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf mahkememize sunduğu ıslah dilekçesinde dava değerini maddi tazminat yönünde 21.900 TL olarak 24.06.2016 tarihinde usülüne uygun harcını yatırmak suretiyle ıslah ettiği beyan etmiş maddi tazminat değeri bu miktar üzerinden değerlendirilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin adresinin Ankara olması sebebiyle Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı markasının ayırt edici niteliğinin bulunmayıp sektörde birçok firma tarafından kullanıldığını, karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, 556 sayılı KHK’nin 7/1-b ve 8/1-b maddeleri anlamında benzerliğin bulunmadığını, haksız rekabet oluşturmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; ”Marka sahibi 66. madde gereği zararın tazminini isteyebilir. Burada üç türlü zararın tazmini söz konusu olup 1-marka sahibinin uğradığı kazanç kaybı, 2-markayı kullananın kullanma yolu ile elde ettiği kazanç,3-lisans yolu ile marka sahibinin elde edeceği kazanca göre ,tazminat seçimlik hakkı olup, davacı taraf lisans bedeline göre tazminat talebinde bulunmuş olup, somut bir lisans bedeli sunulmadığından bilirkişi tarafından ortalama değerler dikkate alınarak yapılan değerlendirme kabul edilerek 12.201 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, markanın izinsiz kullanımı nedeniyle davacı tarafın markasını değeri, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumu hakkaniyet gereği 10.000 TL manevi tazminatın davalı tarafından tahsili ile davacı tarafa ödenmesine” karar verilmiştir. Mahkemece verilen karar, davacı ve davalı vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiş, davalı vekilinin Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi aracılıyla Uyap üzerinden sunmuş olduğu 01/11/2021 tarihli feragat dilekçesiyle, davacı taraf ile yapılan protokol neticesinde sulh olduklarını belirterek istinaf başvurusundan feragat ettiğini beyan etmiş olup, davacı vekili ise, mahkeme dosyasından tazminatların tahsil edildiğinden sulh protokolü kapsamında hiçbir alacak talebinde bulunmaksızın feragat ettiklerini belirmiştir. İstinaf başvuru hakkından feragati düzenleyen 6100 Sayılı HMK’nın 349/2 maddesi uyarınca; başvuru yapıldıktan sonra feragat edilir ve dosya Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise, başvurunun feragat sebebiyle reddolunacağı hüküm altına alınmıştır. Yapılan incelemede, davacı ve davalı vekillerinin vekaletnamelerinde istinaf kanun yolundan feragat yetkisi bulunduğu anlaşılmakla, 6100 Sayılı HMK’nın 349/2. maddesi gereğince davacı ve davalı tarafların istinaf taleplerinin feragat sebebiyle ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı ve davalı vekillerinin istinaf aşamasında istinaftan feragat etmeleri sebebiyle istinaf başvurularının, 6100 Sayılı HMK’nın 349/2. maddesi gereğince ayrı ayrı REDDİNE, 2- İstinaf incelemesi için peşin alınan 35,90 TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde istinaf talebinde bulunan davacı tarafa iadesine, 3- İstinaf incelemesi için peşin alınan 379,90 TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde istinaf talebinde bulunan davalı tarafa iadesine, 4- İstinaf talebinde bulunan davacı ve davalı tarafça yapılan giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına, 5- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 11/11/2021