Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/682 E. 2022/37 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/682
KARAR NO: 2022/37
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 19/12/2017
NUMARASI: 2015/219 E. 2017/280 K.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/01/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 10 yıldır ayakkabı sektöründe faaliyet gösterdiğini, ayakkabı ve taban imalatı yaptığını, üretimini gerçekleştirdiği ayakkabılarda maddi ve manevi büyük yatırımlar yaparak marka ve tasarımlarını başta Türkiye olmak üzere yurt dışına da ihraç ettiğini, müvekkili adına tescil başvurusu yapılan … nolu endüstriyel tasarıma yönelik davalı tarafın tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunu, tecavüzün tespitini, men’ini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 15.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın tahsilini, tecavüzde kullanılan makina ve araçlara el konulmasını, imhasını, hükmün beş büyük gazeteden birinde ilanını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafa ait endüstriyel tasarıma yönelik yenilik ve ayırt edicilik vasfı olmadığından TPE’ye itirazda bulunduklarını, halen süreç devam ettiğinden sonucunun beklenmesini, talebin reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Celp edilen … sayılı tescilin … adına 09.10.2015 tarihinde yapılan başvuru tasarımın tescil edilip …’a devredildiği, daha sonra …’e devredildiği, en son tasarımın … adına halen tescilli olduğu, her ne kadar davacı tarafından davalı aleyhine, tescil başvurusu yapılan ve daha sonra tescil edilen tasarıma yönelik tecavüzün tespiti men’i, talepli dava açılmış ise de; dava tarihinin 10.11.2015 tarihi olup, davalının iş yerinde bilirkişi tarafından yapılan tespitin, 14.10.2015 tarihi olup davalı tarafın 09.10.2015 tarihinde tasarım tescili için müracaatta bulunduğu, …. sayılı tasarımın kendi adına tescilli olduğu, tescilin halen geçerli olduğu, davalı taraf kullanımının kendi tescilli tasarımı kapsamında olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan 554 sayılı KHK hükümleri dikkate alındığında tescilli tasarım hükümsüz sayılmadığı sürece, davalı tarafın kullanma hakkı olup, yerinde olmayan tüm talepler yönünden davanın reddine “karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin ürettiği ayakkabılarda TPE nezdinde kendi adına tescilli, başvuru numarası … olan, 24.07.2015 tarihli başvurusu ile, … bülten numaralı ve 01.09.2015 bülten tarihli ilanı ile ayakkabı tabanının tasarımını aldığını, İstanbul 4. Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2015/71 D. İş sayılı dosyasında 05.10.2015 tarihinde bilirkişi heyetiyle yapılan keşif ve inceleme neticesinde müvekkili şirkete ait taban tasarımının halen şüpheli tarafından üretildiğinin tespit edildiğini, müvekkilinin 554 sayılı KHK ile korunan tasarım hakkına tecavüz edildiğini ve T.T.K 57 maddesi uyarınca haksız rekabet yasağının ihlal edildiğini, Müvekkiline ait … nolu ürün tasarım tescilinin 05.05.2016 tarihinde yapılıp devam ettiğinin, davalının 2015/06784 nolu ürün tasarım tescilinin 26.07.2016 tarihinde yapılıp devam ettiğinin tespit edildiğini, müvekkilinin tescilinin davalıdan önce olduğunu, davalının müvekkiline ait tasarımı taklit ettiği ve tasarımın müvekkiline ait tasarımın birebir aynısı olduğunun anlaşıldığını, müvekkilinin bu durumdan zarar gördüğünü, verilen karar hakkaniyete aykırı olduğundan, istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın talebi, adına tescilli … nolu endüstriyel tasarıma davalı tarafın tecavüz ve haksız rekabette bulunduğundan bahisle, tecavüzün tespiti, men’i, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın tahsili, tecavüzde kullanılan makina ve araçlara el konulması, imhası, hükmün beş büyük gazeteden birinde ilanına ilişkindir. Davacının … no’lu … sınıfı 02-04 olan ayakkabı tabanı endüstriyel tasarımının TPE’de … başvuru ve … tescil (bülten no 233) tarihi ile halen aktif olduğu, davalı tarafa ait … no’lu Locarno sınıfı 02-04 olan ayakkabı tabanı endüstriyel tasarımının TPE’de 09/10/2015 başvuru ve … tescil (bülten no 236) tarihi ile halen aktif olduğu TPE kayıtlarının incelenmesinden tespit edilmiş olup, alınan bilirkişi raporu ile her iki tasarımın taban dokusunu oluşturan genel hatlar, seçilen biçimler, çerçeve, oranlar, kompozisyon tercihleri, iğne konum ve boyutlar ve taban ortasındaki eliptik biçim de dahil olmak üzere iki ürünün ayniyet derecesinde benzer olduğu, davacıya ait … no lu ürün ile dava dışı … Ltd. ve … Ltd. ürünlerinin benzer olduğu, ancak, dava dışı benzer ürünlerin kamuya arzının, satışının, yayınının vb. tarihleri ile davacının TPE kayıtlarındaki başvuru tarihi arasında bir karşılaştırma yapılamadığı, dava dışı ürünlerin davacı ürününün 24.07.2015 olan başvuru tarihinden önce oluşturulduğuna dair ikna edici sağlıklı bir tarih bilgisine ve belgeye ulaşılamadığından davacıya ait tescilin “Yenilik” ve “Ayırtedicilik” vasfını koruyup korumadığının tespit edilemediği anlaşılmıştır. Mahkemece, dava tarihinde yürürlükte bulunan 554 sayılı KHK hükümleri dikkate alındığında, tescilli tasarım hükümsüz sayılmadığı sürece, davalı tarafın kullanma hakkı olup, yerinde olmayan tüm talepler yönünden davanın reddine karar verilmiş olup karar yukarıdaki sebeplerle istinaf edilmiştir.Davacı vekili, İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2015/71 D. İş sayılı dosyasında 05.10.2015 tarihinde bilirkişi heyetiyle yapılan keşif ve inceleme neticesinde 24.07.2015 başvuru tarihli ve 01/09/2015 tarihinde 223 bülten numarası ilan edilen TPE nezdinde … başvuru numarası ile müvekkili şirket adına tescilli ayakkabı tabanı tasarımının halen şüpheli tarafından iltibas edilerek üretildiğinin tespit edildiğini, müvekkilinin tasarımının davalıya ait … sayılı tescil tasarımından önce olduğunu ve müvekkilinin 554 sayılı KHK ile korunan tasarım hakkına tecavüz edildiğinin, T.T.K 57 maddesi uyarınca haksız rekabet yasağının ihlal edildiğinin tespitine rağmen davanın reddinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Davacının … no’lu Locarno sınıfı 02-04 olan ayakkabı tabanı endüstriyel tasarımının TPE’de 24/07/2015 başvuru ve 14/08/2015 tescil (bülten no 233) tarihli, davalı tarafa ait … no’lu Locarno sınıfı 02-04 olan ayakkabı tabanı endüstriyel tasarımının 09/10/2015 başvuru ve … tescil (bülten no 236) tarihli olduğu, İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2015/71 değişik iş sayılı dosyasında 05/10/2015 tarihinde tespit talebinde bulunulduğu, 07/10/2015 tarihinde tespite karar verildiği, dosyanın 09/10/2015 tarihinde bilirkişi …’a teslim edildiği, bilirkişi tarafından davaya konu mahalde 14/10/2015 tarihinde tespit işleminin yapılarak rapor tanzim edildiği, davanın 10/11/2015 tarihinde açıldığı tespit edilmiştir. Her dava davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi zorunlu olduğundan, davalı tarafın eyleminin, dava tarihi itibariyle tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığının, buna bağlı olarak tazminat taleplerinin yerindeliğinin değerlendirilmesi gerekir. TPE’de tescilli endüstriyel tasarım belgesi iptal edilinceye kadar geçerliliğini koruyacağından, geçerli belge uyarınca yapılacak üretim marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturmaz. Davalı tarafın kendisine ait … no’lu Locarno sınıfı 02-04 olan ayakkabı tabanı endüstriyel tasarım belgesi uyarınca üretim yaptığı tespit edildiğinden, tescilli endüstriyel tasarım belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilinceye kadar üretim yapılması engellenemeyeceğinden, davanın açıldığı 10/11/2015 tarihi itibariyle davalı tarafın … no’lu endüstriyel tasarım ürün belgesi geçerliliğini koruduğundan, davalının üretimi, dava tarihi itibariyle davacının endüstriyel tasarım belgesine tecavüz ve haksız rekabet oluşturmayacağından, mahkemece de davanın reddine karar verildiğinden, davacı vekilinin tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu halde davanın reddine ilişkin kararın hatalı olduğu yönündeki istinaf sebebinin reddine karar verilmiştir. Davacı tarafın maddi ve manevi tazminat talebi mevcuttur. Davacı taraf, uğradığı zararın tespit edilmesi için 554 sayılı KHK’nin 57. Maddesinde sayılan seçimlik haklarından (c) bendinde geçen; “Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre.” hesap yöntemi kullanılarak maddi zararının hesaplanmasını talep etmiştir. Davalı tarafın adına tescilli … tescil numaralı endüstriyel ürünün davacı ürünü ile aynı olduğu ve başvuru tarihinin 09/10/2015 olduğu kayıtlarla sabittir. Davacı taraf tecavüzün ve haksız rekabet iddiasını İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2015/71 D. İş sayılı delil tespiti dosyasına dayandırmış olup, 05/10/2015 tarihinde tespit talep edildiği, mahallinde 14/10/2015 tarihinde tespit yapılarak davalı tarafça, davacının endüstriyel tasarımı ile birebir aynı ürünün imal edildiği ve kullanıldığının tespit edildiği dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır. Endüstriyel tasarıma tecavüz ve haksız rekabet uyarınca tazminat talebinin kabul edilebilmesi için, davalı tarafın … tescil numaralı endüstriyel tasarımı için başvuru tarihi olan 09/10/2015 tarihinden önceki tarihlerde davacı tarafa adına … tescil numarası ile tescilli endüstriyel tasarımına tecavüzde bulunulduğunun ve haksız rekabet yaratıldığının kanıtlanması gerekir. Tespit tarihi, halen davalı adına geçerliliğini koruyan … tescil numaralı endüstriyel tasarım belgesinin başvuru tarihinden sonra olması sebebiyle, tasarıma tecavüz ve haksız rekabet eylemini oluşturmayacağından, davacı tarafça önceye ilişkin tecavüzün varlığı konusunda başka delil sunulmadığından, bu hali ile davacı taraf tazminat talep hakkı olduğunu kanıtlamadığından, tazminat taleplerinin de reddinde usule aykırılık olmadığından davacı vekilinin tazminata ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 19/12/2017 tarih ve 2015/219 E. 2017/280 K.Sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacıdan alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.06/01/2022