Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/651 E. 2022/33 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/651
KARAR NO: 2022/33
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/07/2017
NUMARASI: 2016/173 E. 2017/606 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/01/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı … A.Ş’ne 13/02/2015 tarihli mutabakata istinaden otomat pirinç çubuk alımı için bono ve çek keşide ederek avans olarak verdiğini, davalı … şirketi’nin malları teslim etmediğini ve iflas erteleme talebinde bulunarak ihtiyati tedbir kararı aldığını, malların teslim edilmemesi üzerine 23/11/2015 tarihli ihtarname ile sözleşme feshedilerek bedelsiz kalan çek ve bonaların iadesinin istendiğini, bedelsiz kalan çek ve bonaların iade edilmediğini, karşılık olarak davalı şirket ortağına ait dairenin teklif edildiğini, buna ilişkin iyi niyet ile borç tasfiye sözleşmesi gönderildiğini, müvekkilinin teklifi kabul etmeyerek iade istediğini, dava konusu senetlerin diğer davalı … Şirketi’ne ciro edildiğini, davaya konu 28/02/2016 vadeli, 70.000,00 TL ve 31/03/2016 vadeli, 70.000,00 TL bedelli bonolardan dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili tarafından 21/04/2016 havale tarihli dilekçe ile davalı … A.Ş. aleyhine açılan davadan feragat edilerek, … yönünden 28/02/2016 vadeli senetten dolayı davaya istirdat davası olarak devam edilmesi talep edilmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kötü niyetli olmadığını, kötü niyeti ispat yükünün davacıda olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir. Davalı … A.Ş vekili cevap dilekesinde özetle; İddiaları kabul etmediklerini, davacının iddiasını ispat etmesi gerektiğini, beyanla davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davanın, davalı …’e avans olarak verildiği iddia olunan bonolardan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, davaya konu bonolardan 28/02/2016 vade tarihli bono yönünden istirdat davası olarak davaya devam edildiği, taraflar arasında düzenlenen alım satım sözleşmesi gereğince davaya konu senetler karşılığı mal teslimi yapılmadığının, davacı ve davalı defter ve belgeleriyle tüm dosya kapsamından açıkça anlaşıldığı, dava devam ederken 28/02/2016 vade tarihli 70.000,00 TL’lik bedelli senedin ödendiği anlaşıldığından bu senet yönünden davacının istirdat talebinin kabulü ile senet bedelinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, 31/03/2016 vade tarihli, 70.000,00 TL’lik senetten dolayı davacının davalı …’e borçlu olmadığının tespitine, davalı … şirketi yönünden davanın feragat nedeniyle reddine” karar verilmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının ön inceleme tutanağının imzasından önce davasından müvekkili yönünden feragat ettiğini, feragatin ön inceleme tutanağının imzasından önce yapılmış olması nedeni ile Yargıtay İçtihatları ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. maddesine göre; tarifenin 3. kısmına göre belirlenecek ücretin ½ sine karar verilmesi gerektiği halde, mahkemece maktu vekalet ücretine hükmedildiğini, ayrıca davanın kötü niyetli olarak açılması sebebi ile HMK md. 329 ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesine göre müvekkili lehine vekalet ücretinin tamamına hükmedilmesi gerektiğinden, mahkeme kararının hukuka ve kanunlara aykırı olduğunu, izah edilen ve re’sen tespit edilecek nedenlerle düzeltilerek onanmasına, aksi kanaatte olunması durumunda, talepleri doğrultusunda kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Müvekkili firmanın adresinin, Çerkezköy/Tekirdağ olduğunu, davada yetkiyi belirleyen kuralın, genel yetkiye ilişkin HMK hükmü olup, bu hükme göre müvekkili firmanın Ticaret Sicil’de kayıtlı olduğu yer mahkemesi olan Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile Çerkezköy Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde açılması gerektiğini, mahkemece yetkisizlik itirazları değerlendirmeye alınmadan hüküm verildiğinden usule ve esasa aykırı olduğunu, 2-Dosya kapsamında davacı tarafından ileri sürülen tüm hususların ispata muhtaç olduğunu, davacının iddialarını delilleri mukabilinde ispat etmesi gerektiğini, 3- Bilirkişi tarafından ticari defterlerin usule uygun şekilde incelenmediğini ve denetime elverişli rapor düzenlenmediğini, cari hesap ilişkisi ve defterler doğru şekilde ele alınmadığından, müvekkiline verilen kıymetli evrakların istirdadına yönelik görüş bildirildiğini, defterlerin doğru şekilde incelenmesinin, davacının davasının haksızlığını ortaya çıkaracağını, davacının usule aykırı tutulmuş ticari defterlerine dayanılmasının ve müvekkili firmaya ait e-defter kayıtlarının hatalı yorumlanması neticesinde ortaya konulan rapora itibar edilerek, tesis edilen hükmün usul ve yasaya aykırı olması itibariyle kaldırılması ve müvekkili yönünden davanın reddedi gerektiğini, kararın kaldırılmasına, müvekkili şirket yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın talebi; davalı … A.Ş ile aralarındaki 13/02/2015 tarihli mutabakata istinaden otomat pirinç çubuk alımı için avans olarak verilen bono ve çeklerin, malları teslim etmemesi ve iflas erteleme talebi üzerine 23/11/2015 tarihli ihtarname ile feshedilerek, bedelsiz kalan çek ve bonaların iadesinin ihtar edilmesine rağmen iade edilmediğinden ve davalı … şirketi’ne ciro edildiğinden, davaya konu 28/02/2016 vadeli, 70.000,00 TL ve 31/03/2016 vadeli, 70.000,00 TL bedelli bonolardan dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine, ödenmesi halinde istirdadına ilişkindir. Mahkemece, dava devam ederken 28/02/2016 vade tarihli 70.000,00 TL’lik bedelli senedin ödendiği, bu senet yönünden davacının istirdat talebinin kabulü ile senet bedelinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, 31/03/2016 vade tarihli 70.000,00 TL’lik senetten dolayı davacının davalı …’e borçlu olmadığının tespitine, davalı … şirketi yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olup karar yukarıdaki sebeplerle istinaf edilmiştir. Davalı … Şirketi’nin istinaf sebebi yönünden; Davacı vekili 20/04/2016 kayıt tarihli dilekçe ile davalı … A.Ş yönünden davadan feragat etmiş olup, mahkemece ön inceleme oturumu 23/11/2016 tarihinde yapılmış ve 12/07/2017 tarihli gerekçeli kararda; Davalı … A.Ş yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, AAÜT gereğince hesap edilen 1.980,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak … A.Ş’ne verilmesine karar verilmiştir. Kararın verildiği 2017 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. maddesinde; ” Anlaşmazlık davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse; tarife hükümleriyle belirlenen ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur” düzenlemesi mevcuttur. Davacı vekili davalı … Tic. A.Ş hakkındaki davasından ön inceleme oturumundan önce feragat ettiğinden, 2017 yılı A.A.Ü.Tarifesi’nin 6. maddesi uyarınca dava değeri üzerinden hesaplayacağı vekalet ücretinin yarısı olan, ( ilk 35.000,00 TL için %12, sonra gelen 45.000,00 TL için % 11, sonra gelen 60.000,00 TL için % 8 oranı üzerinden 13.950,00 TL/2 ) 6.975,00 TL’na hükmedilmesi gerekirken maktu ücreti vekalete hükmedilmesi hatalı olduğundan, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Davalı … Şirketi’nin istinaf sebebi yönünden; 1-Davacının ikametgahı; … Mah. … Sok. No:… Sarıyer/ İstanbul, davalı … A.Ş’nin adresi … mah. … Cad. … Sk.No:… Esenyurt/İST adresi olup, davalı … A.Ş’ne dava dilekçesi tebligatının … Mah. … Cad. No:… Kat:… Bağcılar/İstanbul adresine yapıldığı, Ticaret Sicil Gazetesi’ndeki adresin … Org. San. Böl. … Cadde, No:… Çerkezköy/Tekirdağ, bonoların keşide yerinin Eyüp/İSTANBUL olduğu, davalı vekilinin cevap dilekçesi ile usulüne uygun yetki itirazında bulunduğu, mahkemece 23/11/2016 tarihli ön inceleme oturumunda gerekçe gösterilmeksizin yetki itirazının reddine karar verildiği, mahkemece davalı … A.Ş’nin dava tarihi itibariyle ticaret sicilinde kayıtlı olduğu adresin sorulmadığı tespit edilmiştir. HMK 6. maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesidir. HMK 7. maddesi gereği davalı birden fazla ise, davalılardan birinin yerleşim yerinde dava açılabilir. Menfi tespit konusu bonoların taraflar arasındaki 13/02/2015 tarihli mutabakata istinaden otomat pirinç çubuk alımı için avans olarak verildiği sabittir. TBK 89. maddesi uyarınca taraflar arasındaki sözleşmeden doğan para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilmesi gerekip, dava konusu bonoların alım-satım akdi sebebiyle verilmesi nazara alındığında; davacının ikametgahı mahkemesi de davada yetkilidir. Dava yönünden, davacının Sarıyer/ İstanbul adresi ve bononun keşide yeri Eyüp ilçesinin bağlı olduğu İstanbul mahkemeleri, davalı … A.Ş’nin Çerkezköy/Tekirdağ adresinin bağlı olduğu Çerkezköy Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatı ile) ve davalı … A.Ş’nin adresi Esenyurt/İstanbul adresinin bağlı olduğu Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatı ile) ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği Güneşli Bağcılar/İstanbul adresi itibariyle Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi yetkilidir. Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ni yetkili kılan tek adres, davalı … A.Ş’nin adresi olup, vekili tarafından usulüne uygun yetki itirazında bulunularak, müvekkilinin ticaret sicilinde kayıtlı adresinin Çerkezköy/Tekirdağ olduğu belirtilmesine ve dosya içerisinde mevcut davalı şirketçe açılan iflas erteleme talepli Çerkezköy 2. Asiyle Hukuk Mahkemesi’nin (ticaret mahkemesi sıfatı ile) 2015/365-2016/722 esas ve karar sayılı kararında Çerkezköy Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil noda kayıtlı olduğunun tespit edilmesine rağmen, mahkemece ilgili Ticaret Sicil Müdürlüklerine müzekkere yazılarak ticaret sicilde kayıtlı adresi denetlenmeden ve gerekçe gösterilmeden muhtemelen dava dilekçesi tebligatının bu adreste yapılmış olması nazara alınarak yetki itirazının reddi usule uygun olmadığından, davalı vekilinin istinaf sebebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. 2-Dava 13/02/2015 tarihli mutabakat uyarınca avans olarak verilen bonolara konu ürünler teslim edilmediğinden bahisle borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Dosya üzerinden alınan 21/02/2017 tarihli bilirkişi raporu ile; Menfi Tespit davasına konu olan Çek ve Senetlerin, davacı … tarafından davalı … A.Ş ‘ne verildiği , hem davacı hem de davalı defter kayıtların da yer aldığı, Davacı ve davalı şirketin davalı firma ile ilgili fatura ve ödeme belgelerini muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2015 yılı defter kayıtlarına işlediği defter ve belgelerdeki dikkati çeken düzen ile defter ve belgelerine itibar edileceği, her iki tarafın kayıtlarının kati mutabakatının 2015 yılı resmi defterlerindeki davacı tarafta Verilen Sipariş Avanslarında, davalı tarafta Alınan Sipariş Avanslarında 307.323,70 TL olduğu 2016 yılına bu tutarda devrettiği , bu tutarda mutabık oldukları iş bu nedenle anlaşmazlık konusu olan çek ve senetler karşılığı mal teslimi yapılmadığının bir kanıtı olduğu değerlendirildiği, Tarafların defter ve belgelerde mutabık kaldıkları; 307.323,70 TL tutarına karşılık gelen 31.01.2016 tarih 50.000 TL senet, 31.03.2016 tarih 70.000 TL tutarındaki senet, 31.01.2015 tarihindeki 60.000TL çek, 20.01.2016 tarih 60.000 tutarındaki çek, 31.01.2016 tarih 60.000 tutarındaki çek olmak üzere toplam (50.000+70.000+70.000+60.000+60.000) =300.000 TL tutardaki 3 çek ve 2 senet karşılıksız kaldığı, bu çek ve senetlerin avans niteliğinde olduğu, davacı – davalı defter ve belgelerine göre bu çek ve senetler karşılığı mal tesliminin yapılmadığı tespit edilmiştir. Her iki tarafın usulüne uygun tutulmuş defter ve belgelerinin birbirini doğrulaması nedeniyle HMK 222. maddesi uyarınca sahibi lehine ve aleyhine delil niteliğini haiz oldukları, birbirini doğrulayan taraf defter ve kayıtlarına göre; dava konusu senetlerinde içinde olduğu 300.000,00 TL karşılığında davalının davacı tarafa herhangi bir mal ve hizmet sunmadığı tespit edildiğinden, davacı tarafça iddianın kanıtlamadığına ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 3-Bilirkişi tarafından, tarafların ticari defter ve kayıtlarının açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygunluk denetiminin yapıldığı, e-defter beratlarının görüldüğü, fatura ve ödeme belgelerinin muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak düzenlendiği belirtilerek defterlerin tasdik tarihlerinin rapora işlendiği gibi, rapor ekinde dayanak belgelerin birer örneği eklenmek suretiyle mahkeme denetimine açık hale getirildiğinden, bilirkişi tarafından usule uygun inceleme yapılmadığı, raporun mahkeme denetimine açık olmadığı ve bu raporun hükme dayanak alınmasının usule aykırı olduğu yönündeki istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davalı vekillerinin istinaf taleplerinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı … A.Ş ve davalı … A.Ş vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, 2- Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/07/2017 tarih ve 2016/173 E. 2017/606 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … A.Ş tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 5- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … A.Ş tarafından peşin olarak yatırılan 2.390,85 TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 6- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7- İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6 ve 362/(1)/g. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 06/01/2022