Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/630 E. 2021/1420 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/630
KARAR NO: 2021/1420
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/11/2017
NUMARASI: 2017/178 E. – 2017/898 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait … plaka sayılı minibüsü 19/12/2012 tarihinde yediemin sıfatıyla davalıya teslim ettiğini, davalı yediemin, kötü niyetli olarak, müvekkilinden yediemin ücreti olarak fahiş bedeller talep ettiğini ve daha sonra ise müvekkili aleyhine, davalı tarafından 19/12/2012 tarihinden 12/03/2015 tarihine kadar aracın yediemin otoparkında tuttuğu bedel karşılığı olarak, 16.260-TL ücret alacağından dolayı, Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya ile icraya konulduğunu, 2012 ve 2013 takvim yılına ait Adalet Bakanlığına Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ’in muhafaza ücretinin hesabı başlıklı 3.maddesinde belirtilen ücretlere bakıldığında yedieminin belirttiği ücretin çok yüksek ve kabul edilemez olduğunu, öncelikle müvekkilinin haksız ve hukuka aykırı şekilde mağduriyetine sebebiyet verilmemesi için İ.İ.K 72.vd maddeleri uyarınca icra takibinin durdurulması kararı verilmesini, bu tedbirin karar kesinleşinceye kadar devam etmesini, yapılacak yargılama neticesinde haksız olarak başlatılan icra takip dosyası sebebi ile müvekkilinin fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000-TL borçlu olmadığının tespitini, davalının asıl alacak bedelinin %20 sinden az olmamak üzere icra tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili, 17/11/2017 tarihli duruşmadaki beyanında dava dilekçesinin sonuç kısmında talebin sehven 1000 TL olarak gösterildiğini, harcın 16.260,00 TL üzerinden yatırıldığını ve bu değer üzerinden menfi tespit talebinde bulunduğunu beyan etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil firmanın tüzel kişiliğine haiz yediemin olarak otopark işletmekte olması sebebiyle ticari iş söz konusu olduğundan görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olması gerektiğini, davacıya ait araç, araçtaki bir takım belge ve eksiklikler nedeniyle …Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü tarafından trafikten men edildiğini ve yediemin olarak müvekkiline bırakıldığını, Trafik Denetleme görevlilerinin aracı teslim sırasında düzenledikleri tutanak ile otopark ücreti günlük 20-TL olarak belirlendiğini, yediemin ücretinin ödenmemesi nedeniyle trafik görevlilerince tayin edilen ücret üzerinden yedieminlik ücretinin tahsili için Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ve ödeme emri gönderildiğini, davacının ödeme emrine itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, aracın trafikten men edilip müvekkili otoparkına bırakılmasında,hazine tarafından satılmayarak otoparkta kalmaya devam etmesinde ve davacı tarafından teslim alınmamasından müvekkilinin sorumlu olamayacağını, bu yüzden husumet itirazlarının olduğunu, işbu sebeplerle öncelikle görev itirazı nedeniyle görevsizlik kararı verilmesini ve davanın usulden reddini, aracın trafikten men edilerek otoparkta muhafaza altına alınmasında ve takdir edilen ücret yönünden müvekkilin bir sorumluluğunun bulunmaması nedeniyle, davanın husumet yönünden reddini, takip dosyasındaki alacak miktarı belli olup kısmi dava olarak açılamayacağından davanın usulden reddini, icra dosyası üzerine konan ihtiyati tedbirin kaldırılmasını, kaldırılmaması halinde icra dosyasındaki alacak üzerinden teminat yatırılmasını, trafik denetleme görevlilerince belirlenen ücret üzerinden davacı müvekkile karşı borçlu bulunduğundan karşı borçlu bulunduğundan, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddini, Kötüniyetli davacının, asıl alacak bedelinin %20 sinden az olmamak kaydıyla tazminat ödenmesini, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; ” Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler itibariyle araç otopark ücreti olarak ödenecek bedel, aracın satış bedelinin %25’ini geçemeyecektir. Bu durumda öncelikle aracın dava tarihindeki rayiç değeri belirlenmelidir. Somut olayda taraf vekilleri aracın kasko değeri olan 7.750,00 TL’nin dava tarihi itibariyle rayiç değer olarak alınmasını kabul edip, bilirkişi incelemesine gerek duymadıklarından mahkememizce de tarafların kabulünde olan bu hususa itibar edilmiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacının aracın rayiç değeri, tarafların müterafik kusurları da göz önünde bulundurularak takdiren 10.060,00 TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığı kanaatine varılmış, icra dosyasında tedbir uygulanmadığından kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar verilerek davanın kısmen kabulüne” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Yerel Mahkemenin takip talebiyle kesinleşmiş 16.260-TL.alacağının tamamı yönünden davacının borçlu olduğu ve dolaysıyla davanın reddine karar vermesi gerekirken 10.060.00 TL yönünden davanın kabulüne yönelik verdiği kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 2-Karayolları Trafik Yönetmeliğinin son fıkrasında: “Ulaşım Koordinasyon Merkezlerince ve Trafik Komisyonlarınca il veya ilçenin özelliğine göre yukarıda belirtilen şartlara ek olarak başkaca şartlarda belirlenebilir. Ayrıca, belirlenen otoparklara hangi bölgelerden çekilen, trafikten men edilen veya muhafaza altına alınması gereken araçların götürüleceği belirlenir ve o bölgedeki fiyat uygulamaları da dikkate alınarak çekme, kurtarma ve götürme ücreti ile otopark ücretleri tespit edilerek karara bağlanır”şeklinde bir düzenleme bulunduğunu, 3-Davacıya ait araç, trafik denetleme ekipleri tarafından trafikten men edilip müvekkiline ait otoparka teslim edildiğinde, ilgili yasa doğrultusunda ‘Trafikten Men Edilen Araçlar İçin Otopark Ücretlerini Belirleyen Tarifeye’ göre, otopark ücretinin 20 TL. olarak belirlendiğini ve ilgili tutanağın taraflarca imzalandığını, müvekkilinin, yediemin ücretinin buna göre hesaplandığını, buna göre davacının, trafik görevlilerince tayin edilen ve taraflarca imzalanıp kabul edilen ücret üzerinden hesaplanan yediemin ücretinin tamamından sorumlu olduğunu, 4-Yerel Mahkemenin, müvekkilinin 6 aydan sonra davaya konu aracın satışını yapmadığı ve bu konuda gerekli girişimlerde bulunmadığı ve dolaysıyla kusurunun bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü sonucuna vardığını, öncelikle yediemin olan müvekkilinin, Karayolları Trafik Kanununa göre trafikten men edilen araçları, yine ilgili yasa gereği satamayacağını, ve böyle bir hakkının da bulunmadığını, trafikten men edilen araçların, sadece hazine tarafından satılabileceğini, söz konusu aracın ilgilisi tarafından alınmamasından ve hazine tarafından da satılmamasından müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, 5-Yediemin olarak otopark işletmeciliği yapan müvekkilinin geçimini bu şekilde sağladığını, müvekkilinin, Hazinece satılmayan ve davacı tarafından teslim alınmayan aracı yediemin olarak yıllarca muhafaza etmek zorunda kaldığını, müvekkilinin, yediemin olarak bu görevini gereği gibi yerine getirmemesi halinde davacıya karşı sorumluluğu varsa, aracın yediemin olarak muhafazası nedeniyle doğan yedieminlik ücretini de davacıdan isteme hakkına haiz olduğunu, dolaysıyla bu süre zarfında doğan yediemin ücretinden davacının sorumlu olduğunu ve davacının müvekkiline karşı borçlu olduğunu, 6- Kaldı ki tamamen davacının, kendi kusurundan kaynaklanan eksiklikler nedeniyle aracın trafikten men edildiğini, davacının, aracının bağlandığından haberdar olmasına rağmen aracını teslim almadığını ve aracın müvekkili otoparkında kalmaya devam ettiğini, halihazırda yediemin müvekkilinin otoparkında kalmaya devam eden ve davacı tarafından teslim alınmayan araçtan ötürü kusurlu ve kötüniyetli davacının, müvekkile karşı yediemin ücretinin tamamından sorumlu olduğundan davanın reddi gerekirken davanın kısmen kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, gerek bu nedenlerle, gerekse dosyada resen dikkate alınacak nedenler doğrultusunda usul ve yasaya aykırı verilen mahkeme kararının İstinaf incelemesi sonucunda ortadan kaldırılarak talep doğrultusunda yeniden hüküm tesis edilmesine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasındaki borçtan dolayı İİK 72. maddesine göre açılmış borçlu olunmadığının tespiti davasıdır. Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasında, 12/03/2015 takip tarihi itibariyle … plakalı aracın 19/12/2012 tarihinden itibaren geçerli otopark ücreti olan 16.260,00 TL’nin tahsili amacıyla davalı tarafından davacı aleyhine ilamsız takip yapılmış, takibin kesinleşmesi nedeniyle davacı tarafça iş bu dava açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, iş bu karar davalı vekilince yukarıda açıklanan sebeplerle istinaf edilmiştir. Dosya otopark ücretinin tespiti amacıyla bilirkişiye gönderilmiş, bilirkişi raporu denetime elverişli görülmemiş, ancak taraf beyanları ve dosya kapsamı itibariyle mahkemece resen hesaplama yapılmış yeni bilirkişi raporu alınmadığı görülmüştür. Takibe konu ve davacı adına kayıtlı … plakalı aracın 19/12/2012 tarihinde trafik denetleme ekipleri tarafından trafikten men edildiği ve davalının otoparkına davalıya teslim edildiği ve takip tarihine kadar 813 gün boyunca aracın davacı tarafça teslim alınmadığı, davalı tarafından araç trafikten men tutanağında kararlaştırılan günlük 20 TL ücret toplamı olan 16.260,00 TL üzerinden davacı aleyhine takip yapıldığı anlaşılmaktadır. Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek-14. maddesinde, trafikten men edilerek alıkonulan araçların sahipleri tarafından 6 ay içinde teslim alınmayan ve aranmayan araçların hazinece satılarak bedellerinin emanet hesabına alınacağı, bu işlemler sırasında yapılan masrafların satış bedelinden mahsup edileceği düzenlenmiş olup, bu yasanın uygulanmasına yönelik çıkarılan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “Araçları kaldıran ve çekenler ile araç sahiplerinin sorumluluğu” başlıklı 121/b-2. bendine göre araç sahiplerinin, araçlarının kaldırılıp götürülmesi sebebiyle yapılmış olan bütün masrafları ödemek zorunda olduğu yönünde paralel bir hükme yer verilmiş ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek-14. Maddesinin uygulanmasına ilişkin usul ve işlemler hakkında doğabilecek tereddütleri gidermek amacıyla çıkarılan 03.08.2005 tarih ve 296 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinin 2/e maddesinde satışı yapılan araçların otopark ve çekici ücretlerinin satış bedelinden düşüleceği ve otopark ücreti olarak ödenecek bedel tutarının araç satış bedelinin % 25’ini geçemeyeceği belirtilmiştir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler itibariyle araç otopark ücreti olarak ödenecek bedel, aracın satış bedelinin %25’ini geçemeyecek olup, somut olayda da, taraf vekillerinin aracın kasko değeri olan 7.750,00 TL’nin dava tarihi itibariyle rayiç değer olarak alınmasını kabul ettikleri, günlük tarife üzerinden takibe konu 19.12.2012-12.03.2015 dönemi için hesaplama yapıldığında bulunacak ücretin araç rayiç değerinin %25’ini geçeceğinin anlaşılması karşısında, bilirkişiden rapor alınmasınında hukuki bir yararın bulunmadığı ve sonuca da etki etmeyeceği, buna göre mahkemece resen araç rayiç değeri baz alınarak yapılan hesaplamayla bulunan otopark ücretinin ve buna bağlı olarak ilk derece mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne dair kararın esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğu, görevsizlik kararı verilen dosyalarda, yargılamaya görevli mahkemece devam olunması halinde, sırf görevsizlik kararı için ayrı vekalet ücreti takdir edilemeyeceği anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/11/2017 tarih ve 2017/178 E., 2017/898 K. Sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 687,19 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 172,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 515,19 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydına, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 18/11/2021