Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/63 E. 2020/235 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/63
KARAR NO: 2020/235
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/03/2017
NUMARASI: 2013/283E., 2017/171 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/10/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkiline ait boş çek yapraklarının çalındığını, boş çek yapraklarından … Bankası Fatih Şubesindeki dolar hesabına ait çekin, 10/09/2013 vade tarihli 25.500 bedelli, … çek numaralı olmak üzere 3. kişiler tarafından düzenlenerek tahsil için … Bankası A.Ş. Anadolu Kurumsal Şubesi’ne ibraz edildiğini, banka tarafından müvekkili şirkete bildirimiyle haberlerinin olduğunu, söz konusu çekin sahte olarak düzenlendiğini ve çekteki imzanın müvekkili şirket temsilcisine ait olmadığını, müvekkilinin davalılara herhangi bir borcunun bulunmadığını, tanzim edilen çek üzerinde çek bedeline ilişkin herhangi bir para biriminin belirtilmediğini, aynı şekilde yazı ile belirtilen bölümde de miktar dışında herhangi bir açıklama olmadığını, ilgili çeki çalan kişilerin hesabın TL hesabı olup olmadığını bilmediklerini, bu eksikliklerin çekin geçerlilik şartlarından olduğunu belirterek, müvekkili şirketin davalılara borçlu bulunmadığının tespiti ile davalılar aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin davaya konu çeki müvekkili ile ticari ilişkisi bulunan …’den 05 Haziran 2013 tarihinde ciro yolu ile devraldığını, çeki 17 Eylül 2013 tarihinde … Bankası A.Ş. Anadolu Kurumsal Şubesine ibraz etmiş ise de çekin çalıntı olduğundan bahisle müvekkili şirkete iade edildiğini, müvekkilinin iyi niyetli davranarak durumu …’ye bildirerek, ciro yolu ile devraldığı çeki iade ettiğini, alacağını borçluya başvurarak tahsil ettiğini, müvekkili şirketin davacı keşideciden alacaklı olduğuna dair bir iddiası veya herhangi bir alacak talebi bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin çalındığı iddia edilen çeki ticari ilişkide bulunduğu … Ltd. Şti.’den ciro yoluyla devraldığını, müvekkili şirket ile ticari ilişkide bulunan … A. Ş.’den satın aldığı mal bedelini ödemek için bu şirkete ciro yoluyla devrettiğini, çekin bankaya ibrazında sahte olduğunun belirtilmesi üzerine … A. Ş.’nin çeki müvekkiline iade ettiğini, bu şirkete olan borçlarını ödediklerini, müvekkili şirketin ciro yoluyla devraldığı aldığı çeki davalı … Ltd. Şti.’ne iade ettiklerini, davacı tarafından ikame edilen menfi tespit davasının sadece hak talep eden hamile karşı yöneltilebilecek olduğunu, iyi niyetli olan ve çek nedeniyle davacıdan herhangi bir talebi bulunmayan müvekkili şirket hakkında açılan davanın husumet okluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … beyanında, çekten kaynaklı herhangi bir alacağının bulunmadığını, çeki …’den alıp davalı … Ltd. Şti.’ne teslim ettiğini belirtmiştir. Davalı …’ye Tebligat Kanunu 35. maddesine göre davetiye tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermemiştir. Davalı … Ltd. Şti. davaya cevap vermemiş, davalı vekili 05/12/2016 tarihli beyan dilekçesi ile, dava konusu çeki alacaklarına istinaden ciro yoluyla devraldıklarını, …’ne olan borçlarını ödemek amacıyla bu şirkete ciro yoluyla devrettiklerini, çekin bankaya ibrazında sahte olduğu gerekçesiyle ödeme yapılmamış olduğunu öğrendiklerini, …’ne olan borçlarını banka havalesi yoluyla ödediklerini, çekin … Anadolu Kurumsal Şubesi’ne ibraz edilmiş olduğunu ve bu banka şubesi tarafından sahte çeke el konulduğunu, söz konusu çekin müvekkili şirket uhdesinde olmadığını belirtmiştir. Mahkemece; davacının iş yerinde yapılan hırsızlık sonucu polis tarafından tutulan 27/03/2013 tarihli tutanaktan da anlaşılacağı üzere dava konusu … nolu 10/09/2013 keşide tarihli 22.500 bedelli çek yaprağının da içinde olduğu birden fazla boş çek yaprağının çalındığı, akabinde dava konusu çekin davacının sahte imzası ile keşide edilerek ibraz edildiği iddiasıyla İİK. 72. maddesindeki işbu menfi tespit davasının açıldığı, dava konusu çek incelendiğinde keşide yerinin İstanbul, keşide tarihinin 10/09/2013, bedelin 22.500, keşidecinin davacı … Ltd Şti., lehdarın ve 1. cirantanın davalılardan … Ltd. Şti. olduğu, 2. cirantanın davalı …, 3. cirantanın … Ltd. Şti. olduğu, 4. cirantanın … Ltd, Şti. olduğu, 5. cirantanın davalı … A. Ş. olduğu ve onun tarafından süresinde ibraz edilen çekin imzanın keşideciye ait olmadığı notuyla ödenmediği, bunun üzerine davalı … A. Ş. tarafından çekin kendisinden önceki ciranta …Ltd. Şti.’ne iade edildiği, …Ltd. Şti. tarafından da ticari ilişkide bulunduğu davalı …Ltd. Şti.’ne iade edildiği, davalılar … A. Ş., … Ltd. Şti. ve davalı …’nun dava konusu çek nedeniyle herhangi bir hak talebinde bulunmadıklarının anlaşıldığı, çeke dayalı menfi tespit davasının hak iddia edene karşı açılabileceğini, çeki kendisinden önceki cirantalara iade ederek hak iddia etmeyen davalılar …, … Ltd. Şti. ve … A.Ş.’ye karşı husumet yöneltilemeyeceğinden bu davalılar bakımından açılan menfi tespit davasının pasif husumet ehliyeti bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, diğer davalılar … Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti. hakkında açılan dava bakımından, bu davalılara HMK 211. maddesi gereğince imza incelemesi yaptırılması amacıyla ellerinde olan dava konusu çeki sunmaları için HMK 211-219-220 maddeleri gereğince usulüne uygun meşruhatlı davetiye çıkarılarak kesin süre verilmesine rağmen, bu süre içerisinde çeki ellerinde bulundurmadıklarını iddia etmedikleri gibi çeki de ibraz etmedikleri, bu çek dolayısıyla davacının çekteki imzanın kendilerine ait olmadığı yönündeki beyanına HMK 120/3 maddesi gereğince itibar esi gerektiği, davacı keşidecinin çekteki keşideci imzası kendisine ait olmadığı yönündeki mutlak def’ini herkese karşı ileri sürebileceği, imzası kendisine ait olmayan çek nedeniyle bu davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; “1-Davalılar …, … ltd. Şti., … A.Ş haklarındaki davanın husumet nedeniyle reddine, 2 – Davalılar … Ltd. Şti. Ve … Ltd. Şti. Hakkında açılan davanın kabulu ile … Bankası Fatih Şubesi 10/09/2013 Keşide tarihli 22.500 USD bedelli … Nolu çekten dolayı davacının bu davalılara borçlu olmadığının tespitine,” karar verilmiş, karara karşı davalı … Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf sebepleri; Mahkemece, dava konusu çekin müvekkili tarafından, verilen kesin süre içinde Mahkemeye ibraz edilmesi, ya da çekin elinde bulunup bulunmadığı konusunda beyanda bulunulması hususunda, aksi takdirde davacı yanın iddialarının kabul edileceği hususunda çıkarılan davetiyeye rağmen beyanda bulunulmadığı gerekçesi ile müvekkili hakkında açılan davanın kabulüne karar verildiği, bu gerekçenin eksik ve yetersiz olduğu, dosyaya sunulan 06/12/2017 tarihli beyan dilekçesi ile, dava konusu çekin müvekkili tarafından ciro edilerek kendi alacaklısına verildiği, çekin … Anadolu Kurumsal Şubesi’ne ibrazı üzerine çekin sahte olduğunun anlaşılması üzerine bu şube tarafından çeke el konulduğu, çekin banka şubesinde bulunduğu, çekin müvekkili uhdesinde bulunmadığı hususunun belirtildiği, müvekkili hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği hususlarına ilişkindir. Dava, İİK 72/2. maddesi gereğince menfi tespit talebine ilişkin bulunmaktadır. Mahkemece, dava konusu çek fotokopisi üzerinden inceleme yaptırılmak suretiyle 14/09/2015 tarihli bilirkişi raporu temin edilmiştir. Sonrasında davalılar … Ltd. Şti.’ne HMK 211,219,220. maddesi hükümlerini içeren davetiye tebliğ edilmiş, bu davetiye ile verilen kesin süreye rağmen bu davalı tarafından çekin ibraz edilmemesi veya çekin uhdelerinde bulunup bulunmadığı hususlarında beyanda bulunulmadığı gerekçesiyle çekin bu davalı uhdesinde kabul edilerek bu davalı hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden davalı … Ltd. Şti. Vekili olduğundan bahisle Av. … tarafından 25/11/2015 tarihinde vekâletnamenin dosyaya sunulduğu, bu vekâletnamenin hukuk mahkemeleri ön bürosu tarafından teslim alındığı ve dosyaya eklendiği, sonrasında davalı … Ltd. Şti. vekili olduğundan bahisle Av. …’a 11/10/2016 tarihli duruşma tutanağı ekli yeni duruşma gününün bildirir davetiye çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Buna rağmen Mahkemenin, çekin ibrazı veya çekle ilgili beyanda bulunmak hususunda kesin süre verildiğine ilişkin ihtarı içeren davetiyesinin ise 15/11/2016 tarihinde davalı … Ltd. Şti.’ne tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu 11/1. maddesine göre vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılacak olup, asile yapılan tebligat geçersizdir. Dolayısıyla Mahkeme tarafından davalı … Ltd. Şti.’ne çekin ibrazı veya çekle ilgili beyanda bulunmak hususunda kesin süre verildiğine ilişkin ihtarı içeren davetiye Tebligat Kanunun 11/1. maddesine uygun şekilde tebliğ edilmediğinden herhangi bir sonuç doğurmayacaktır. Sonrasında ise davalı … Ltd. Şti. vekili olduğundan bahisle Av. … tarafından dosyaya 06/12/2016 tarihinde vekâletname sunulmuş ve dava konusu çek ile ilgili beyanda bulunularak, çekin müvekkili uhdesinde olmadığı, çekin ibraz edildiği … Anadolu Kurumsal Şubesi’nde bulunduğu bildirilmiştir. Mahkemece, çekin ibrazı veya çekle ilgili beyanda bulunmak hususunda kesin süre verildiğine ilişkin ihtarı içeren davetiye Tebligat Kanunun 11/1. maddesine uygun şekilde davalı … Ltd. Şti.’ne tebliğ edilmediğinden, davalı vekili Av. … tarafında dosyaya sunulan 06/12/2016 tarihli beyan dilekçesinin, süresinde olduğu kabul edilerek, bu beyan dilekçesindeki beyanlar da dikkate alınıp değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekmektedir. Davalı … Ltd. Şti. vekili tarafından çekin müvekkili şirket uhdesinde bulunmadığı belirtildiğinden ve davacıdan herhangi bir alacakları olduğu iddia edilmediğinden davalı … Ltd. Şti. hakkında açılan davanın da husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu davalı hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmesi hatalı bulunmaktadır. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK 353/1-b/2 maddesi gereğince Mahkemece davalı … Ltd. Şti. hakkında verilen kararın kaldırılmasına, kesinleşen hususlar da dikkate alınmak suretiyle davalı … Ltd. Şti. hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine şeklinde yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/03/2017 tarih ve 2013/283E., 2017/171 K. kararına karşı davalı … Ltd. Şti. vekili tarafından yapılan istinaf talebinin yukarıda gösterilen sebeplerle KABULÜNE, 1/1- Davalı … Ltd. Şti. tarafından yatırılan 784,00 TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalıya İADESİNE, 1/2- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 1/3- İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 2- İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/03/2017 tarih ve 2013/283E., 2017/171 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2/1- Davacı tarafından davalılar …, …, … A. Ş. ve … Ltd. Şti. hakkında açılan davanın HUSUMET SEBEBİYLE USULDEN REDDİNE, 2/2- Davalı … Ltd. Şti. hakkında açılan davanın KABULÜ ile … Bankası Fatih Şubesi’ne ait 10/09/2013 keşide tarihli 22.500 bedelli … Nolu çekten dolayı davacının davalı … Ltd. Şti.’ne BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, 2/3- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.135,73-TL harçtan, peşin alınan 782,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.353,03 TL harcın davalı … Ltd. Şti.’nden alınarak Hazineye gelir kaydına, 2/4- Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesi karar tarihi 2017 yılı AAÜT gereğince belirlenen 5.399,50 TL vekâlet ücretinin davalı … Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine, 2/5- Davalılar …, … A. Ş. ve … Ltd. Şti., kendilerini vekille temsil ettiklerinden, AAÜT gereğince belirlenen 3.400,00-TL vekâlet ücretinin (davalılar … ve … A. Ş.’ye 1.980,00 TL verilmek üzere) davacıdan alınarak davalılar …, … A. Ş. ve … Ltd. Şti.’ne verilmesine, 2/6- Davacı tarafından yapılan ve 810,75 TL ilk masraf, 400,00 TL bilirkişi ücreti, 377,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 1.587,75 TL yargılama giderinin davalı … Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine, 2/7- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra taraflara tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 22/10/2020