Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/621
KARAR NO: 2021/1652
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 14/09/2017
NUMARASI: 2016/47 E. 2017/182 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davacının “…” isimli eserin mali haklarına sahip olduğunu, davacının bestecisi ve söz yazarı … olan “…” isimli müzik eserlerinin mali haklarını imzaladığı 15.10. 2014 tarihli sözleşme ile 2 yıl süre ile devraldığını, anılan sözleşmenin 3.2 maddesinde: ‘Eser Sahibi/Yorumcu 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun; 22. maddesinde yazılı; eserlerin aslını veya kopyalarını, herhangi bir şekil veya yöntemle, tamamen veya kısmen, doğrudan dolaylı, ÇOĞALTMA HAKKINI. 23. Maddesinde yazılı; aslını veya çoğaltılmış nüshalarını çıkarmak veya diğer yollarla dağıtmak olan YAYMA HAKKINI. 25.Maddesinde yazılı radyo-televizyon, uydu ve kablo gibi telli veya telsiz ulusal veya bölgesel kablolu veya dijital televizyon kanallarında kullanılmak üzere her türlü teknik usul ve araçlarla ve ilerde geliştirilecek tüm teknolojiler dahil olmak üzere her ne nam altında olursa olsun boşlukta uydu vasıtasıyla veya kablo, internet, İP TV,Mobil TV, web TV, cep telefonu ve tablet uygulamalarının satışının gerçekleştirildiği Online market ve benzeri platformlarda (…, …, …, …, vs) kullanım, yayın ve pazarlama, cam (İfetken ve manyetik özellikleri olan elektromanyetik dalgalar yoluyla şifreli veya şifreşii veya İzle-öde vs. olarak, yayın-yeniden yayın ve kamunun erişimine sunma haklarını da kapsar şekilde UMUMA İLETİM HAKLARINI ve hakların kullanılmasından elde edilecek gelirleri tahsil yetkisini mecra, yer, süre ve sayı s mı ilam ası olmaksızın yer ve sayı sınırlaması olmaksızın 2 (iki) yıl süre ile sınırlı olmak üzere …’e verdiğini, 3,3 maddesinde; “İşbu albüm ile ilgili …’e verilen çoğaltma, yayma ve radyo tv vasıtası İle yayınlama hak ve yetkileri işbu albümün piyasaya arz tarihinden itibaren 2 (iki) yıllık kesin süre ile sınırlı olup; işbu sürenin sonunda işbu albüm ile ilgili kayıtların, master bantların mülkiyeti, kayıtlar üzerindeki haklar, fotoğraf, video klipler, afiş, poster ve sair materyallerin mülkiyeti ve bu materyallere ait tüm haklar; sayılan çoğaltma, yayma ve yayınlama noktasında verilen Kayıt Tescil (Eser İşletme) Belgeleri noterden bir devir işlemi yapılmak suretiyle yazılı ihtara gerek kalmaksızın doğrudan Eser Sahibi/Yorumcu’ya ait olur. Eser Sahibi/Yorucu işbu 2 (iki) yıllık sürenin hitamı akabinde işbu sözleşme konusu albümlerin eser işletme belgelerini kendi namına veya göstereceği 3. kişi adına çıkartır/3 6 maddesinde;”Eser Sahibi/Yoıumcu, Sözleşme süresiyle sınırlı olmak üzere işbu sözleşme konusu albümde yer alan eser/icra tespitlerinin tümünü veya bir bölümünü, birlikte veya ayrı ayrı, başka eser sahiplerine/icracılara ait diğer tespitlerle birlikte yeni bir yapımda (compilation) veya her türlü işaret, ses ve/veya görüntü taşıyıcısında kullanılmasına, çoğaltılmasına, satılmasına, dağıtılmasına ve yayımlanmasına – yayınlanmasına, bunların her türlü senkronize edilmesini, yetkisinin …’e ait olduğunun ve bu tür kullanımların tamamına muvafakatinin olduğunu peşinen kabul, beyan ve taahhüt etmiştir/ 3.7 maddesinde; ‘Eser Sahibi/Yorumcu, sözleşme konusu albüm ve İçerdiği eserler üzerinde Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundan doğacak tüm hakları, eser hak sahiplerinden devralarak işbu sözleşme ile sözleşme süresi ile sınırlı olmak ve telife ilişkin tüm haklar saklı olmak üzere …’e devrettiğini/devredeceğini, hak sahiplerinden …’e gelebilecek her türlü talepten sorumlu olduğunu ve …’in kendisine rücu hakkı bulunduğunu kabul ve taahhüt eder” denilmek suretiyle, sanatçı söz ve müziği …’e ait olan ve yine kendisi tarafından seslendirilen “…” isimli müzik eserine ait tüm mali haklarının davacıya devredildiğini, eserin davalı yanca izin alınmaksızın sinema filminde kullanıldığını, davalının ÇOĞALTMA ve UMUMA İLETİM hakkını ihlal ettiğini, HMK 107 delaletiyle şimdilik FSEKmd. 68/1 hükmü gereğince 2.000- TL rayiç bedelin 3 katı tutarında 6.000,00-TL mali hak bedelinin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacının, eser ve bağlantılı hak sahibi … ile imzaladığı 15.10.2014 tarihli sözleşme ile bir takım müzik eserlerinin haklarını devir aldığını beyan ettiğini, sözleşmenin imzalandığı 15.10.2014 tarihinde “…” isimli bir müzik eseri bulunmadığını, söz konusu müzik eserinin çıkış tarihinin sözleşme tarihinden 6 ay sonrası olan 29.04.2015 tarihi olduğunu, FSEK 48. maddesinin henüz meydana getirilmemiş veya tamamlanacak olan eserlere ilişkin yapılan tasarruf işlemlerinin batıl olduğunu hükme bağladığını, ortada usulüne uygun bir devir sözleşmesi olmadığından, davacının Fonogram yapımcısı olarak FSEK M.80-1.B’nin aradığı eser sahibi ve icracı sanatçıdan hakların devir alınmış olması koşulu gerçekleşmediğinden, fonogram yapımcısı olarak da herhangi bir hak sahipliğinin olmadığını, davanın MSG birliğine ihbarını, istenen telif bedelinin fahiş olduğunu, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince; ”Dava konusu uyuşmazlık, söz ve müziği … isimli sanatçıya ait olan ve yine kendisi tarafından seslendirilen “…” İsimli müzik eserine ait tüm mali haklarının davacıya sözleşme ile devrediği dönem içinde ,eserin davalı yanca izin alınmaksızın sinema filminde kullanılması nedeniyle davacının eser üzerinde mali hakkının bulunup bulunmadığı, varsa talep edebileceği telif bedelin ne olduğu hususlarına ilişkindir. Uyuşmazlığın teknik yönü gözetilerek HMK 266. madde mucibince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda bilirkişiler Prof Dr …, … ve … tarafından ibraz edilen 22.5.2017 tarihli raporda ; Dava konusu “…” isimli müzik eserinin davacı, … A.Ş. tarafından eser sahibi ve bağlantılı hak sahibi … (… ) adı altında “…” ismini taşıyan müzik albümü ve Kültür ve Turizm Bakanlığından 15/536 Fonogramlara ilişkin Kayıt Tescil Numarasıyla ve 02/04/2015 tarihinde Kayıt Tescil Belgesi alındığı, davacı, … ile … arasında 15,10.2014 tarihinde sözleşme ile adı geçen albümün … A.Ş tarafından yer, mecra ve sayı sınırı olmaksızın albümün çıkış tarihinden başlayarak 2 yıllık sürenin sonuna kadar mali hakların kullanımına ilişkin sözleşme yapıldığı, sözleşmenin 3.2. maddesinde bu albümle ilgili olan yayma, çoğaltma, umuma iletim haklarınının 2 yıl süre ile …’ne verdiğinin belirlendiği, dava konusu “…” isimli müzik eserinin, dava dosyasında bulunan ve …. tarafından “…” ismi ile piyasaya sürülen DVD içeriğinde sinema filminin 00:49:35:21 ile 00:50:57:15 süre aralığında 01 dakika 22 sn süre ile yer aldığını, dava konusu “…” isimli müzik eserinin davalı tarafından izinsiz olarak umuma arz edildiği iddia edilen “…” isimli sinema filminde kullanıldığı, davacı … A.Ş.’nin fonogram haklarının sahibi olduğu “…” isimli müzik eserinin davalı tarafından izinsiz olarak umuma arz edilmesi ve “…” isimli sinema filminde kullanılması nedeniyle FSEK 68/1 hükmü gereğince davacının talep ettiği 3 katı tutar olan 6.000 TL bedelin hakkaniyete uygun bedel olduğu, sonuç ve kanaatine ulaştıklarını bildirdikleri, Sunulu rapor denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğundan mahkememizce de kabul edildiği, davalı vekilinin sözleşmenin yorumu ile ilgili ek rapor alınması talebinin hukuki nitelikte olduğu, rayiç bedele yönelik bir itiraz bulunmadığından davalı itirazının reddine karar verildiği, Mali hakları kullanma yetkisi meslek birliğine ait olmadığından, MSG ye ihbar isteminin hukuki temelinin bulunmadığı, Tarafların iddia ve savunmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü kayıt tescil ve eser sahipliği belgeleri, esere ilişkin DVD örneği, davacı ile … arasında imzalanan 15.10. 2014 tarihli sözleşme içeriğinin tüm hükümleri incelendiğinde; telife yönelik tüm hakların 2 yıl süre ile davacıya devredilmiş olması hususu bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde; mali hakları davacıda olan …” isimli müzik eserinin davalı tarafından izinsiz olarak “…” isimli sinema filminde kullanıldığı, FSEK 66/son maddesinde tazminatın takdirinde “tecavüzün şümulü, kusurun olup olmadığı ve ağırlığının takdir edileceğini” öngörüldğü, Borçlar Kanunu’nun 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirleyeceği” , Türk Medeni Kanun’un 4. maddesinde de “Kanun’un takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini yada haklı sebepleri gözönünde tutmayı emrettiği konularda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre karar vereceği”nin belirtildiğini, Taraflar arasında davalının filmde kullanımına dayanak oluşturacak bir sözleşme yapılmış olsaydı, somut olaydaki filmdeki kullanım karşılığı hangi miktarda bir bedel ödenecekti ise bunun belirlenmesi ve somut olayda, ihlalin niteliği, süresi ve kastın ağırlığına göre, FSEK m 66/4 hükmü koşulları da dikkate alınarak sektördeki rayiç bedelin ne olabileceği( müzik eserinin beğeni, dinlenme ve eserin sinema filminde kullanıldığı an vb gibi kriterler) yönünde mahkemece araştırma yapıldığı, alınan rapor ile Eser İcra yapım ve Yayınların Kullanılması ve Kamuya İletilmesine İlişkin Usül ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’te yer verilen düzenlemelerde mahkeme hakimince res’en incelendiği, davacının popüler bir sanatçının albümünde yer alan hit bir esere yönelik mali hakları devralmış olması, müzik eserlerinin son yıllarda özellikle sinema eserlerinde uygun kast ve öykü ile kullanıldığı takdirde izlenme oranını da artıran bir etken olduğununda bilinen bir gerçeklik olması, dolayısıyla mali hakları devir almış olan davacıdan izin alındığına dair davalı yanca her hangi bir belge sunulmamış olması dolayısıyla, müzik eserinin kullanımın umuma iletilen bir sinema filminde izinsiz kullanılması, bilirkişilerce düzenlenen rapor ve ulaştıkları sonuç, rayiç bedel mahkemece denetime uygun bulunarak FSEK 68. maddesi kapsamında 2000 TL’nın 3 katı 6000 TL maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılarak, davanın kabulü ile 6.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının sözü, müziği ve icrası …’a ait olan müzik eserinin mali haklarını 15.10.2014 tarihinde imzaladığı sözleşme ile iki yıl süreliğine devir aldığını, müvekkili şirketin sözleşme konusu albümde yer alan “…” isimli müzik eserini izinsiz olarak “…” isimli sinema filminde kullandığını ve bu sebeple FSEK M.68 gereğince sözleşme yapılmış olması halinde istenebilecek 2.000 TL rayiç bedelin üç katı tutarında 6.000 TL mali hak bedelinin ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ettiğini, Henüz meydana gelmemiş eserin devri mümkün olamayacağından ve davacı ile eser sahibi arasındaki sözleşmenin 3.9. maddesinde, dava konusu eserlerin sinema eserinde kullanılmasına izin vermeye ilişkin tüm hakları eser sahibi …’a bıraktığından davacının herhangi bir tazminat talep etme hakkı olamayacağı gerekçesi ile davanın reddini talep ettiklerini, Mahkemenin, kararında, beyanlarının hiçbirini dikkate almadan, sadece özensiz bir şekilde hazırlanmış bilirkişi raporuna itibar ederek, rapordaki bariz olan hataların giderilmesi için dosyanın ek rapora gönderilmesi taleplerini reddederek davanın kabulüne karar verdiğini, İtirazlarının, davanın esasına ilişkin ve davanın doğrudan reddini gerektiren nitelikteolduğunu, mahkemenin ek rapor için bilirkişiye göndermediği gibi, itirazlarını değerlendirmeden hukuka aykırı olarak davayı kabul ettiğini, 1- Davacının dava dilekçesine konu ettiği dava dışı …’a ait olan “…” isimli eseri olup, sözleşmenin imzalandığı 15.10.2014 tarihinde “…” isimli bir müzik eseri bulunmadığını, eserin çıkış tarihinin, sözleşmenin imzalanmasından 6 ay sonraki bir tarih olan 29.04.2015 tarihi olduğundan, sözleşmenin imzalandığı tarihte, ortada sözleşmeye konu olabilecek bir müzik eserinin olmadığının açık olduğunu, davacının durumun farkında olması sebebiyle FSEK M.50’ye göre henüz meydana getirilmemiş eserlerin tasarruf muamelelerine dair taahhütlerin geçerli olacağı hükmüne sığınmaya çalıştığını, FSKEK M.50 hükmünün, henüz meydana getirilmemiş eserlerin devrine değil, tasarruf muamelelerine dair taahhütte bulunulmasına ilişkin olduğunu, sözleşmede açıkça ve haklara ilişkin iki temel maddede, doğrudan devir anlamına gelen “verme” ifadesi kullanıldığını, FSEK M.48/3 gereğince ise söz konusu vermenin mümkün olmadığını, ortada usulüne uygun bir devir olmadığından da, davacının dava konusu eser üzerinde dava açma hakkı bulunmadığını, başkaca inceleme yapılmadan davanın reddi gerektiği halde hukuka aykırı biçimde davanı kabul edildiğini, 2-Davacının, davayı …’ın … isimli müzik eserinin, kendilerinden izin alınmadan müvekkili şirketin yapımcılığını üstlendiği “…” isimli sinema filminde kullanıldığı gerekçesi ile açtığını, davacı ile … arasında imzalanan hak devrine ilişkin sözleşmenin 3.9. maddesinde; “Eser işletim hakkı, çoğaltma, yayma ve umuma arz noktasında iki yıl süre ile devredilmiş olmakla beraber, ESER SAHİBİ YORUMCU’ya ait eserlerin telif haklarının tamamı ESER SAHİBİ YORUMCU’ya aittir. … eserlerin; sinema eserlerinin sinema veya dizi müziği olarak kullanımı, yahut başka bir sanatçı tarafından yorumlanması konusunda gerekli muvafakatleri vermeye YETKİLİ DEĞİLDİR. Bu hususlarda tek muhatap, kendi eserleri açısından ESER SAHİBİ YORUMCU’dur” düzenlemesi olduğunu, bir an için devir olduğu varsayımında bile, sinema eserlerinde müzik eserinin kullanılmasına izin verme konusunda davacının bir yetkisi dahi bulunmadığını, 3-Sözleşmenin 3.9. Maddeleri bilirkişilerin dikkatlerinden kaçtığından, ek rapora gönderilmesinin talep edildiğini, ancak mahkemenin taleplerini hukuki olduğundan ve mahkemece değerlendirmesi gerektiğinden reddettiğini, akabinde beyanlarına ilişkin hiçbir incelemede bulunmadan davayı kabul ettiğini, davacının müzik eserini, sinema eserinde kullandığı gerekçesi ile şikayette bulunma ve tazminat talep etme hakkı olmadığını, bu konuda tek muhatap … olup, kendisinin de eserini, … filminin içinde kullanılmasına ilişkin muvafakati olduğunu, Belirtilen sebeplerle, hukuka aykırı verilen kararın kaldırılmasını ve esas hakkında yeniden karar vererek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. Maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın talebi; bestecisi ve söz yazarı … olan “…” isimli müzik eserlerinin mali hakları imzaladığı 15.10. 2014 tarihli sözleşme ile 2 yıl süre ile devraldığı eserin davalının izin alınmaksızın “…” isimli sinema filminde kullanılarak, ÇOĞALTMA ve UMUMA İLETİM hakkı ihlal ettiğinden, HMK 107 delaletiyle FSEKmd. 68/1 hükmü gereğince 2.000- TL rayiç bedelin 3 katı tutarında 6.000,00-TL mali hak bedelinin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ilişkindir. Mahkemece; Tarafların iddia ve savunmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü kayıt tescil ve eser sahipliği belgeleri, esere ilişkin DVD örneği, davacı ile … arasında imzalanan 15.10.2014 tarihli sözleşme içeriğinin tüm hükümleri incelendiğinde; telife yönelik tüm hakların 2 yıl süre ile davacıya devredilmiş olması hususu bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde; mali hakları davacıda olan …” isimli müzik eserinin davalı tarafından izinsiz olarak “…” isimli sinema filminde kullanıldığı, mali hakları devir almış olan davacıdan izin alındığına dair davalı yanca her hangi bir belge sunulmamış olması, müzik eserinin kullanımın umuma iletilen bir sinema filminde izinsiz kullanılması, bilirkişilerce düzenlenen rapor ve ulaştıkları sonuç, rayiç bedel mahkemece denetime uygun bulunarak FSEK 68. maddesi kapsamında 2000 TL’nın 3 katı 6000 TL maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılarak, davanın kabulü ile 6.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 1-Davacı tarafın ilk istinaf sebebi davaya konu eserin taraflar arasında imzalanan 15/10/2014 sözleşme tarihi itibariyle henüz meydana getirilmediği, söz konusu müzik eserinin çıkış tarihinin sözleşme tarihinden 6 ay sonrası olan 29.04.2015 tarihi olduğu, FSEK 48. maddesinin henüz meydana getirilmemiş veya tamamlanacak olan eserlere ilişkin yapılan tasarruf işlemlerinin batıl olduğunu hükme bağladığından, ortada usulüne uygun bir devir sözleşmesi olmadığı ve davacının dava hakkının bulunmadığına ilişkindir.Taraflar arasındaki 15/10/2014 tarihli sözleşmenin konusunu düzenleyen 2 maddesinde; “en az 10 adet yeni(daha önce yayınlanmamış) eser içeren, ismi daha sonra belirlenecek 1 adet müzik albümünün prodüksüyonunun eser sahibi/yorumcu tarafından gerçekleştirilmesi, albüm ve içerdiği eserlerin eser sahibi/yorumcu tarafından yazılması, bestelenmesi ve icra edilmesi, işbu 1 adet albümün plak, kaset ve CD şeklinde çoğaltma yayma, radyo ve TV ile internet ve diğer mevcut ve ileride meydana gelecek teknolojik vasıtalarla yayın -yeniden yayın ve kamunun erişimine sunma haklarını da kapsar şekilde umuma iletim haklarını, yayınlanma hak yetki ve yükümlülüklerinin adı geçen albümün piyasaya çıkış tarihinden itibaren … tarafından yer, mecra veya sayı sınırı olmaksızın albüm piyasaya çıkış tarihinden başlayarak 2 yıllık sürenin sonuna kadar üstlenilmesi ile tarafların sözleşme konusu albüm ilgili hak ve yükümlülüklerinin ve mali koşulların belirlenmesini içerdiği” 3.2 maddesinde: “Eser Sahibi / Yorumcu 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun ; 22. Maddesinde yazılı; eserlerin aslını veya kopyalarını, herhangi bir şekil veya yöntemle, tamamen veya kısmen, doğrudan dolaylı, ÇOĞALTMA HAKKINI, 2.3. Maddesinde yazılı; aslını veya çoğaltılmış nüshalarını çıkarmak veya diğer yollarla dağıtmak olan YAYMA HAKKINI, 2.5. Maddesinde yazılı radyo-televizyon, uydu ve kablo gibi telli veya telsiz ulusal veya bölgesel kablolu veya dijital televizyon kanallarında kullanılmak üzere her türlü teknik usul ve araçlarla ve ilerde geliştirilecek tüm teknolojiler dahil olmak üzere her ne nam altırda olursa olsun boşlukta uydu vasıtasıyla veya kablo, internet, … TV, … TV, cep telefonu ve tablet uygulamalarının satışının gerçekleştirildiği online market ve benzeri platformlarda (…, …, …, …, vs) kullanım, yayın ve pazarlama, cam dletken ve manyetik özellikleri olan elektramanyatik dalgalar yoluyla şifreli veya şifresiz veya izle-öde vs. Olarak yayın-yeniden yayın ve kamunun erişimine sunma haklarını da kapsar şekilde UMUMA İLETİM HAKLARINI ve hakların kullanılmasından elde edilecek gelirleri tahsil yetkisini mecra, yer, süre ve sayı sınırlaması olmaksızın 2 yıl süre ile sınırlı olmak üzere …’e vermişlerdir” 3.9.maddesinde; “Eser işletim hakkı, çoğaltma, yayma ve umuma arz noktasında iki yıl süre ile devredilmiş olmakla beraber, ESER SAHİBİ YORUMCU’ya ait eserlerin telif haklarının tamamı ESER SAHİBİ YORUMCU’ya aittir. … eserlerin, sinema eserlerin, sinema ve dizi müziği olarak kullanımı, yahut başka bir sanatçı tarafından yorumlanması konusunda gerekli muvafakatleri vermeye yetkili değildir. Bu hususlarda tek muhatap kendi eserleri açısından eser sahibi/yorumcudur. ” şeklindeki anlaşma maddelerine yer verdikleri tespit edilmiştir. 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun Madde 48 – Eser sahibi veya mirasçıları kendilerine kanunen tanınan mali hakları süre, yer ve muhteva itibariyle mahdut veya gayrimahdut, karşılıklı veya karşılıksız olarak başkalarına devredebilirler. Mali hakları sadece kullanma salahiyeti de diğer bir kimseye bırakılabilir. (Ruhsat). Yukardaki fıkralarda sayılan tasarruf muameleleri henüz vücuda getirilmemiş veya tamamlanacak olan bir esere taalluk etmekte ise batıldır. III – Sözleşmeler: 1. Vücuda getirilecek eserler: Madde 50 – 48 ve 49 uncu maddelerde sayılan tasarruf muamelelerine dair taahhütler, eser henüz vücuda getirilmeden önce yapılmış olsa dahi muteberdir. Eser sahibinin ileride vücuda getireceği eserlerin bütününe veya muayyen bir nevi’ine taallük eden bu kabil taahhütleri taraflardan her biri, ihbar tarihinden bir yıl sonra hüküm ifade etmek üzere feshedebilir. Eser tamamlanmadan önce, eser sahibi ölür veya tamamlama kabiliyetini zayi eder, yahut kusuru olmaksızın eserin tamamlanması imkansız hale gelirse zikri geçen taahhütler kendiliğinden münfesih olur. Diğer tarafın iflas etmesi veya sözleşme uyarınca devraldığı mali hakları kullanmaktan aciz duruma düşmesi yahut kusuru olmaksızın kullanmanın imkansız hale gelmesi hallerinde de aynı hüküm caridir. IV – Şekil: Madde 52 – Mali haklara dair sözleşme ve tasarrufların yazılı olması ve konuları olan hakların ayrı ayrı gösterilmesi şarttır. 3. Mali haklara tecavüz halinde: Madde 68 – (Değişik: 23/1/2008-5728/137 md.) Eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya hertürlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir. İzinsiz çoğaltılan kopyalar satışa çıkarılmamışsa hak sahibi çoğaltılmış kopyaların, çoğaltmaya yarayan film, kalıp ve benzeri araçların imhasını veya üretim maliyet fiyatını geçmeyecek uygun bir bedel karşılığında kendisine verilmesini ya da sözleşme olması durumunda isteyebileceği miktarın üç kat fazlasını talep edebilir. Bu husus, izinsiz çoğaltanın hukuki sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. İzinsiz çoğaltılan kopyalar satışa çıkarılmışsa hak sahibi, tecavüz edenin elinde bulunan nüshalar hakkında ikinci fıkradaki şıklardan birini kullanabilir. İkinci ve üçüncü fıkraların eser sahibinden başka hak sahiplerince uygulanabilmesi için eser sahibinin bu Kanunun 52 nci maddesine uygun yazılı çoğaltma izni aranır. Hak sahiplerinden biri, ikinci ve üçüncü fıkralar uyarınca talepte bulunduklarında Ceza Muhakemesi Kanununun el koymaya ilişkin hükümleri delil elde etmek amacı dışında uygulanmaz. Bedel talebinde bulunan kişi, tecavüz edene karşı onunla bir sözleşme yapmış olması halinde haiz olabileceği bütün hak ve yetkileri ileri sürebilir. düzenlemeleri mevcuttur. Sözleşmeye ve davaya konu “…” isimli müzik eserinin … Ltd. Şti tarafından “…” isimli sinema filminin RVD içeriğindeki 00:47:35 ile 00:48:57 süre aralığında 1 dakika 22 saniye süre ile yer aldığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nden gönderilen DVD örneğinde 00:49:35:22 ile 00:50:57:15 süre aralığında 1 dakika 22 saniye süre ile yer aldığı, dosyada bulunan … A.Ş tarafından piyasaya sürülen CD ile her iki DVD örneğinde bulunan eserin aynı fonogram olduğu, bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. … A.Ş. tarafından eser sahibi ve bağlantılı hak sahibi … (…) adı altında “…” ismini taşıyan müzik albümü ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan 15/536 Fonogramlara ilişkin Kayıt Tescil Numarasıyla ve 02/04/2015 tarihinde Kayıt Tescil Belgesi alındığı ibraz edilen tescil belgesinin incelenmesinden anlaşılmıştır. Davacı taraf 15/10/2014 tarihli sözleşmenin konusunu oluşturan “…” isimli eserin sözleşme tarihi itibariyle mevcut olmadığından FSHK’nun 48/3.maddesi uyarınca batıl olduğunu iddia ederek, bu iddiasını eserin 15/536 sayılı tescil belgesindeki 02/04/2015 tescil tarihine dayandırmaktadır. HMK 190.maddesi uyarınca bir iddiadan yarar sağlayan taraf, iddiasını kanıtlamak zorunda olduğundan, 15/10/2014 tarihli sözleşmenin konusunu oluşturan “…” isimli albümde yer alan eserler olup, albümde yer alan eserlerin sözleşme tarihi itibariyle hazır olmadığını kanıtlamak davalı tarafa aittir. Tescil belgesinde “…” isimli albümde yer alan eserlerin tamamlanarak hazır olduğu tarihe ilişkin bir bilgi bulunmamaktadır. Bu nedenle tescil tarihinde eserin hazır olmadığının tescil belgesinden tespiti mümkün olmadığından, tek başına, sözleşmenin tanzim tarihi itibariyle hazır olmadığını ispata yeterli değildir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. HD’nin 2018/1799 esas ve 2021/710 kararı) Davalı taraf sözleşmenin tanzim tarihi itibariyle “…” isimli albümdeki eserlerin hazır olmadığını kanıtlayıcı başka delil göstermediğinden, davalı vekilinin eserin sözleşme sırasında hazır olmadığı ve FSEK 48/3.maddesi uyarınca batıl olduğuna ilişkin savunması mevcut dosya kapsamı kanıtlanmamıştır. 15/10/2014 tarihli sözleşme ile eser sahibi, “…” isimli albümde yer alan eserlerin, çoğaltma, yayma ve umuma iletim haklarını ve hakların kullanılmasından elde edilecek gelirlerin tahsil yetkisini (mali hakları) davacı tarafa devir ettiğinden, mali hakları devralan davacı tarafın bu sözleşme uyarınca dava açma hakkı olduğundan, davalı vekilinin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi, 2-Davalı vekili sözleşmenin 3.9 maddesindeki düzenlemedeki … eserlerin; sinema eserlerinin sinema veya dizi müziği olarak kullanımı, yahut başka bir sanatçı tarafından yorumlanması konusunda gerekli muvafakatleri vermeye yetkili değildir. Bu hususlarda tek muhatap, kendi eserleri açısından eser sahibi yorumcudur” hükmü uyarınca sinema eserlerinde müzik eserinin kullanılmasına izin verme konusunda davacının yetkisi dahi bulunmadığı, sözleşmenin 3.9. maddesinin bilirkişilerin dikkatlerinden kaçtığından, ek rapor talep edildiği, mahkemenin taleplerini hukuki olduğu ve mahkemece değerlendirmesi gerektiği gerekçesiyle reddedildiği, akabinde beyanlarına ilişkin hiçbir incelemede bulunulmadan davanın kabul edildiği, davacının müzik eserini, sinema eserinde kullandığı gerekçesi ile şikayette bulunma ve tazminat talep etme hakkı olmadığı, bu konuda tek muhatap … olup, kendisinin de eserini, … filminin içinde kullanılmasına ilişkin muvafakati olduğunu, ileri sürmüştür. Davacı ile eser sahibi arasındaki sözleşmenin 3.9.maddesinde; “Eser işletim hakkı, çoğaltma, yayma ve umuma arz noktasında iki yıl süre ile devredilmiş olmakla beraber, ESER SAHİBİ YORUMCU’ya ait eserlerin telif haklarının tamamı ESER SAHİBİ YORUMCU’ya aittir. … eserlerin, sinema eserlerin, sinema ve dizi müziği olarak kullanımı, yahut başka bir sanatçı tarafından yorumlanması konusunda gerekli muvafakatleri vermeye yetkili değildir. Bu hususlarda tek muhatap kendi eserleri açısından eser sahibi/yorumcudur. ” şeklinde anlaştıkları tespit edilmiştir. Sözleşme maddesinin düzenlenme şeklinden, eser sahibi sözleşmeye konu eserlerin sinema ve dizi müziği olarak kullanımına izin verme yetkisini elinde muhafaza ettiği tespit edilmektedir. Davacı tarafın sözleşmeye konu eserlerin sinema ve dizi müziği olarak kullanımına izin verme yetkisi mevcut olmamakla birlikte, eser işletim hakkı, çoğaltma, yayma ve umuma arz haklarını 2 yıl süre ile devralmış olup, davacı taraf sözleşmenin kendisine tanıdığı “yayma ve umuma arz hakkı” kapsamında tazminat talep etmiştir. Sözleşmenin 3.2 maddesindeki “kamunun erişimine sunma haklarını da kapsar şekilde umuma iletim haklarını ve hakların kullanılmasından elde edilecek gelirleri tahsil yetkisini mecra, yer, süre ve sayı sınırlaması olmaksızın 2 yıl süre ile sınırlı olmak üzere …’e vermişlerdir” hükmü uyarınca umuma iletim hakkının izinsiz kullanılmasından kaynaklan tazminat talep etme hakkını davacı tarafa aittir. Davalı tarafça eser sahibi tarafında izin verildiği iddia edildiğinden, sözleşmeye konu eserin “…” isimli sinema filminde kullanılmasına eser sahibinin izin verdiğini 5846 Salıyı Yasa’nın 52.maddesindeki “Mali haklara dair sözleşme ve tasarrufların yazılı olması ve konuları olan hakların ayrı ayrı gösterilmesi şarttır” hükmü uyarınca yazılı belge sunarak kanıtlaması gerekip, davalı tarafça eser sahibinden alınmış izni kanıtlayan yazılı belge sunulmadığından izinsiz kullandığı sabit olmakla, davacının sözleşmenin 3.2 maddesi uyarınca tazminat talep etme hakkını kazandığı sabit olmuştur. Mahkemece gerekçede sözleşmenin 3.9 maddesinin değerlendirilmesine özel olarak yer verilmemiş ise de, “mali hakları devir almış olan davacıdan izin alındığına dair davalı yanca her hangi bir belge sunulmamış olması, dolayısıyla müzik eserinin kullanımın umuma iletilen bir sinema filminde izinsiz kullanılması” ve “davacı ile … arasında imzalanan 15.10. 2014 tarihli sözleşme içeriğinin tüm hükümleri incelendiğinde telife yönelik tüm hakların 2 yıl süre ile davacıya devr edilmiş olması hususu bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde; mali hakları davacıda olan …” isimli müzik eserinin davalı tarafından izinsiz olarak “…” isimli sinema filminde kullanıldığı,” gerekçeleri ile sözleşme kapsamında eserin mali haklarının davacı tarafa devredildiği kanaatine varıldığı belirtildiğinden, sözleşmedeki 3.9 maddenin FSEK’nun 48/3.maddesi kapsamında olup olmadığının değerlendirilmesi hukuki bilgi ile çözülmesi gereken hususlardan olması ve HMK maddesi uyarınca mahkeme hakiminin hukuk bilgisiyle çözebileceği konularda bilirkişiden rapor yada ek rapor almasının mümkün olmaması sebebiyle davalı tarafın, ek rapor alınmadığı ve gerekçede değerlendirilmediğine, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 14/09/2017 tarih ve 2016/47 E., 2017/182 K. Sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 409,86 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 102,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 307,39 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a ve 362/1-g maddeleri gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23/12/2021