Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/617 E. 2021/1396 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/617
KARAR NO: 2021/1396
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/10/2017
NUMARASI: 2015/972 E. – 2017/775 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Rehin Karşılığı Ödünç Verme İşinden Kay.)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’nin … Bankasından nakit kredi kullandığını, kredinin teminatını oluşturmak üzere, müvekkili tarafından ipotek verildiğini, ancak davalının borçlarını ödememesi üzerine (dava dışı) Banka tarafından ihtarname ile ipoteğin paraya çevrileceğinin kendilerine bildirildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından, borcun miktarının ne olduğunun Beyoğlu … Noterliğinin 25.06.2015/… tarih ve yevmiye nolu ihtarname ile sorulduğunu, davalının borç ödemede temerrüde düşmesi ile ipotekli gayrimenkule yöneleceği dikkate alınarak 08.09.2015 tarihinde 168.000,- TL olan toplam borcun Bankaya ödendiğini, ödenen bu miktarın ise davalıdan; İstanbul … İcra Md.nün … ve sayılı dosya ile talep edildiğini, ancak takibe itiraz edildiğini beyan ederek, itirazın iptali ile davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde ileri sürülen hususların gerçek dışı olduğunu, sözkonusu ödemelerin gecikmesiz olarak yerine getirildiğini, davacı tarafa böyle bir borç bulunmadığını, müvekkilinin davacı ile bir ticari ilişkisi de bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; ” Davacının, davalının dava dışı …bank’ tan kullanmış olduğu kredilerin teminatını oluşturmak üzere, maliki olduğu İstanbul/Esenyurt’ taki gayrimenkulü bankaya ipotek ettiği, davacı ile davalı şirketler arasında herhangi bir borç/alacak ilişkisi bulunmadığı, ancak davalı şirketin borçlarını ödeyememesi üzerine, davalı şirketin bankaya ait 168.00,00 TL borcunu ödemiş olduğu, bu miktarın tahsili için …Ltd. Şti.’ ne her zaman rücu edebileceği, rapora göre davacı … Ltd. Şti.’ nin toplam alacağının 168.000,00 TL asıl alacak, 343,00 TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 168.343,00 TL olduğu belirtilerek hükme dayanak elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın 168.343,00 TL üzerinden iptaline, takibin asıl alacak olan 168.000,00 TL üzerinden yasal faiz uygulanmasına, takibin bu şekilde devamına, alacağın %20 ‘si oranında 33.668,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar ” verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalının söz konusu krediye ilişkin ödemelerini zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, bu hususta banka tarafından müvekkiline yapılmış bir uyarı ya da bildirim söz konusu olmadığını, davacı şirket nezdinde tutulan kayıtlar incelendiği zaman söz konusu ödemelerin zamanında yapıldığı ve müvekkilinin herhangi bir kasıt ya da ihmalinin olmadığının görüleceğini beyan ederek Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, davalı şirketin dava dışı bankadan kullandığı krediden kaynaklı borca karşılık taşınmazını ipotek veren davacının, borcun ödenmemesi nedeniyle ödemek zorunda kaldığı miktarın tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Dosyadaki banka yazısı, ipotek belgesi, icra dosyası, denetime elverişli bilirkişi raporu ve sair bilgi, belge, delillere göre; davalının dava dışı bankadan kullanmış olduğu 500.000,00 TL bedelli kredi çerçeve sözleşmesi kapsamında kullanılan krediye karşılık olarak davacının, taşınmazını 400.000,00 TL bedelle ipotek ettirdiği, bankaca borcun ödenmediği ve ipoteğin paraya çevrileceğinin bildirilmesi üzerine, davacı tarafça 168.000,00 TL miktarlı ödeme yapıldığı, bu ödemenin tahsili için davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, yapılan ödemelerle birlikte davacının talep edebileceği miktarın 168.343,00 TL olduğu, davalı taraf her ne kadar kredi borcunun eksiksiz ödendiğini beyan etmiş ise de, ödeme iddiasını ispata yarar bilgi ve belge sunamadığı görülmüştür. Somut olayda, gerek TBK’nun 127.maddesi ve gerekse TMK’nun 884.maddeleri gereğince, davalının dava dışı bankaya olan borcunu ödeyen ipotek maliki davacı, bu ödemeyle alacaklının haklarına halef olarak ödediği bedeli davalıdan talep etme hakkına sahip olacaktır. Bu nedenle, davalı vekilinin aksi yöndeki iddiaları dayanaksız görülmüş, bu nedenlerle Mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik olmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/10/2017 tarih ve 2015/972 E., 2017/775 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 11.476,08 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 2.869,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.607,65 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye GELİR KAYDINA, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-Davalı taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 18/11/2021