Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/606 E. 2021/1362 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/606 Esas
KARAR NO: 2021/1362
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 03/10/2017
NUMARASI: 2015/854 E. – 2017/1062 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirketin uzun yıllardır ticari ilişki içerisinde olduklarını, ancak son zamanlarda müvekkilinin ödemelerini alamadığından bahisle icra takibi başlattığını, işbu icra takibine konu alacağın USD olduğunu, icra takip talebinde alacağın sehven TL olarak yazıldığını, davalı vekilinin talepteki sehven TL olarak belirtilen borç miktarını ödeyerek bonoları iade aldığını, borcun tam olarak ödenmediğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, bonoların ödenmemiş kısmı için başkaca bir icra takibi başlatıldığını ve müvekkilinin bu borcu ödediğini ve icra dosyasının kapatıldığını, bonoların iade alınmasının borcun sona erdiğini gösterdiğini belirterek, davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “Davacı davalı ile aralarındaki ticari ilişkinin USD cinsinden yürüdüğü, bu kapsamda toplam cari hesabın 70.282,75 USD olduğunu, ancak İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün davaya konu … E sayılı takibine dayanak olan bonoların cari hesaptaki USD alacağı yerine yerine sehven TL cinsinden düzenlendiğini, bu nedenle cari hesap uyarınca eksik ödeme aldıklarını ve aradaki fark için bu defa İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E sayılı davaya konu icra takibini başlattıklarını iddia etmektedir. Davacının usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu anlaşılan defterleri uyarınca; davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 53.935,33 TL alacaklı olduğunun anlaşıldığı; davalının aradaki ticari ilişkiyi kabul etmekle birlikte davacı ile aralarında oluşan bu cari hesaba ilişkin olarak ödemeler yaptığını ve borcu olmadığını ileri sürmesine rağmen ödemeye ilişkin belge sunmadığı görülmüştür. Davacının alacağının fatura ve cari hesaba dayandırdığını, davalının bu cari hesap ilişkisini kabul etmesine ve ödeme savunmasında bulunmasına rağmen ödeme yaptığını gösterir herhangi belge ve delil ibraz etmediği görülmekle; davacı defterleri uyarınca belirlenen alacak tespiti üzerinden davanın kabulüne” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Davacı tarafın kötü niyetli bir şekilde, 35.000 USD’lik bonoların sehven TL olarak icra takibine konu edildiğini iddia ettiğini, oysaki davacı tarafın mezkur bonoların ödenmemiş bakiye kısmını icra takibine konu ettiğini, akabinde şirket yetkilileri arasında yaşanan tartışma ve yeni işlerin davacı şirkete verilmemesi, ticaretin durdurulması sonrasında böyle bir iddia ileri sürüldüğünü, bakiye bono bedellerinin davacı tarafça icra takibine konu edildiğini ve müvekkili şirketin icra borcunu ödeyerek davalılar uhdesinde bulunan son bonoları da iade aldığını, -6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 104. maddesinin 3. fıkrası uyarınca borç senedinin borçluya geri verilmesi halinde borç sona ermiş sayılır hükmü gereği, davacının bonodan kalan bakiye bedel varsa ispat yükü altında olduğunu, -Davacı tarafın, 22.09.2015 tarihli cevaba cevap dilekçesinin ilk paragrafı ile, ”ilamsız icra takibini bonodan kaynaklı bakiye alacak olarak ileri sürmediklerini, cari hesap alacağımız olarak kalan alacağa dayalı” olarak talepte bulunduklarını” beyan ettiğini, oysaki cari hesaptan kaynaklı borç için davacı tarafa bonolar verildiğini ve tüm bonoların ödeme sonucu müvekkili şirket tarafından iade alındığını ve bu hususun ticari kayıtlarda gözüktüğünü, bu sebeple davacı tarafın cari hesaptan kaynaklı alacağı bulunmadığını, ticari defter ve kayıtlarda tarafların ticari defter ve kayıtlar birbirlerini teyit etmediğini, somut olayda ticari defterlerin delil değeri bulunmadığını, buna rağmen yapılan değerlendirmenin de hatalı olarak yapıldığını, davacı tarafın usulsüz defterlerinde kayıtlı olmayan hususların, müvekkili şirketin defterinde kayıtlı olduğunu, müvekkili şirketin davacı tarafa cari hesaptan kaynaklı herhangi bir borcu bulunmadığını, ispat yükünün davacı taraf üzerinde olduğunu, Davacı tarafın müvekkili şirket tarafından İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile yaptığı ödemenin dahi ticari defterlerine işlenmediğini, bilirkişi raporunda aynen; ”…davalının açık hesapta davacıya herhangi bir borç bakiyesinin kalmadığı görülmektedir.” yazdığını ancak bilirkişinin davacı tarafın kayıtlarına üstünlük göstermesinin hukuka aykırı olduğunu, -Bilirkişi ret sebepleri hakkında olumlu yahut olumsuz bir değerlendirme yapılmamasının hukuka aykırı olduğunu tüm nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın senet düzenleyerek cari hesap borcuna ilişkin mutabakata vardıkları, uyuşmazlığın bonodaki bakiye bedel için mi takip başlatıldığı yoksa sehven USD yerine TL talep edilerek mi takip başlatıldığından kaynaklanmakta olduğu, dava dilekçesi incelendiğinde sehven takip başlatıldığı iddiasında olan davacının iddiasını ispat ile yükümlü olduğu, bonolar takip bedeli ödenerek geri alınmış olmakla, bononun iade alınması bedelin ödendiğine karine olup, davalının ödeme iddiasını kanıtlandığı, ödenmediği iddiasının davacıya ait olup, daha fazla borcunun olduğuna ilişkin iddianın davacı tarafça kanıtlanması gerektiği, davacının sehven TL olarak takip başlatıldığı iddiasının ispatı gerektiğinden, davalının borçlu olduğunun yazılı delillerle kanıtlaması gerektiği, davacının alacaklı olduğu iddiasının sadece kendi ticari defter kayıtlarına göre ispatının mümkün olmadığı, ödemenin kanıtı değil, alacağın ispatı gerektiğinden, ispat yükünün davacı üzerinde olması sebebiyle davalı üzerinde olduğuna yönelik verilen Mahkeme kararının hukuka uygun olmadığı, dava dilekçesinde yemin deliline de dayanılmadığı bu sebeple davanın reddi gerekir iken kabulüne yönelik hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuş olup, davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kararın kaldırılarak davanın reddi yönünde yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, 2- İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/10/2017 tarih, 2015/854 E., 2017/1062 K. Sayılı kararının, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının REDDİNE, 4- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 4/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcından peşin alınan 27,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 31,60 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydına, 4/b- Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4/c- Davalı tarafından ilk derece mahkemesince yapılan 82,50 TL tebligat giderinin davacıdan tahsiliyle davalı tarafa iadesine, 4/d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, 7.811,59 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 5- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 5/a- İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 5/b- İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 44,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 129,70 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 5/c- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 11/11/2021