Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/587 E. 2021/1292 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/587 Esas
KARAR NO: 2021/1292
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/10/2017
NUMARASI: 2014/1258 E. – 2017/809 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili davacı … uhdesinde bulunan 105 adet çekin bulunduğu çantanın, şubelerce ibraz için gönderildikleri takas merkezine gönderme esnasında … Ltd Şti görevlisi tarafından düşürüldüğü ve kaybolduğunun bildirildiğini, bunun üzerine müvekkili … tarafından İstanbul 47.Asliye Ticaret mahkemesinin 2013/231 E sayılı dosyasından işbu çeklere ilişkin çek iptali davası açıldığını, dava konusu çekin de içinde bulunduğu çekler için ödeme yasağı kararı verildiğini, bu süreç devam ederken Davalı … Bankası TAO tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğü … e.sayılı dosyası ile dosya borçlusu çek keşidecisi … Ltd Şti aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacı … tarafından dosya borçlusuna verilen taahhütname gereğince icra dosya borcu ihtirazi kayıtla ödemek zorunda kaldığını, toplam: 105 adet çekin kaybolması üzerine çek keşidecilerinden çeklerin hamili olan ve çekleri Bankaya tahsile veren … AŞ.ye çek bedellerini ödemeleri talep edilerek bu çekler nedeniyle tekrar ödeme yapmak zorunda kalmaları halinde bankanın bu ödemeyi yüklendiğinin bildirildiğini, , kaybolan çeklerin değişik Bankalar vasıtasıyla üzerlerinde oynamalar yapılarak aynı kişiler tarafından bankalara ibraz edilmeye başlandığını, bunun üzerine çeklerin gerçekte çalındığı anlaşılarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/127049 hazırlık numarası ile soruşturma başlatıldığını, çeklerin çalıntı olduğunu, anılan çeklerle ilgili açılan iptal davası kapsamında ödeme yasağı kararı ve savcılık soruşturması kapsamında el koyma kararı verildiğini bilen davalı tarafın kötüniyetli olarak çeklere ilişkin Kambiyo takibine başladığını, müvekkili … tarafından takip borçlusu şirkete verilen taahhüt nedeni ile İstanbul …İcra Müdürlüğü … e sayılı dosyasına yapılmak zorunda kalınan 32.582.59 TL tutarındaki ödeme bakımından borçlu olmadığının tespiti için bu davanın açıldığını beyan ederek, müvekkili banka tarafından ihtirazi kayıtla ödenen tutarın huzurdaki dava sonuçlanıncaya kadar dosya alacaklısına ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, tedbir kararı verilmemesi ya da icra dosyasına ödenen paranın alacaklıya ödenmesi durumunda davanın istirdat davası olarak devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı vekili tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına … Bankası tarafından ödenen paranın müvekkil Bankaya ödenmemesi için tedbir istendiğini, borçlu firma … Ltd .Şti’nin müvekkili Bankanın Gebze Şubesinden kredi kullandığını, kredinin teminatı olarak da bir kısım çeklerin teminat olarak müvekkili Bankaya verildiğini, mevcut davaya konu keşidecisi … Ltd Şti olan çek hakkında müvekkili bankanın sözleşmeli vekilleri tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile Kambiyo senetlerine özgü takip yapıldığını, takip dosya bedelinin davacı tarafından icra dosyasına yatırıldığını, dava konusu çekin müvekkili Bankaya borçlu … Ltd Ştinin teminatı olarak verildiğini, davacı vekilinin çekin kuryede kaybolduğunu, bununla ilgili olarak çekin iptali için dava açtıklarından bahsettiklerini, çekin kaybolmadığını bankaya teminat olarak verildiğini, çekler üzerinde … A.Ş.nin cirolarının daksillenip kapatıldığı üzerlerine bir kısım kaşeler basıldığının iddia edildiğini, müvekkil banka tarafından böyle bir usulsüzlüğün yapılmasının mümkün olmadığını, TTK hükümleri gereği Kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olduğunu, Çek Ticaret Kanununda ödeme aracı olarak düzenlendiğini, müvekkili Bankanın bu çekte yetkili hamil 3.kişi konumunda olduğunu, dava dilekçesinde öne sürülen tüm sebepler iyiniyetli 3.kişi durumundaki müvekkili Bankaya karşı ileri sürülemeyeceğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Dava konusu çekin ödeme yasağı kararına rağmen davalı banka tarafından İcra takibine konu edildiği ve bedelinin İstanbul …İcra Müdürlüğü … esas dosyasına davacı tarafından 32.582,59 TL olarak ödendiği ve bu tutarın davalı banka tarafından icra dosyasından tahsil edildiği, davalı bankanın, çeki devralırken şekli geçerlilik ve karşılık bakımından yeterli inceleme ve araştırmayı yapmadığı, senet metninde sorunlar olmasına ve ödeme yasağı bulunmasına rağmen bir bankadan beklenen dikkat ve özen yükümüne uygun hareket etmediği, iyiniyet iddiasında bulunamayacağı ve geçersizlik, bedelsizlik gibi savunmaların kendisine karşı ileri sürülebileceği gerekçeleriyle davanın kabulüne, ödenen 32.582,59 TL’nin davacıya iadesine.” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Davalının son hamil olarak çeki takibe koymasında bir engel bulunmadığını belirterek Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, dava konusu çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile icra dosyasına ödenen paranın istirdatı istemine yöneliktir. Davacı, dava konusu çekin takas merkezine gönderilmesi sırasında kaybedildiğini, zayi nedeniyle çek iptal davası açıp ödemeden men kararı aldıklarını, ayrıca konuya ilişkin olarak suç duyurusunda bulunmaları üzerine soruşturmanın devam ettiğini, davalının kötüniyetli olarak çeki takibe koyduğunu iddia etmiş, davalı iyi niyetli hamil olduğunu savunmuş, İlk Derce Mahkemesince; davalı bankanın ödemeden men kararı bulunmasına rağmen ve basiretli tacirden beklenen dikkat ve özeni göstermeyerek çeki takibe koyduğu, davalının iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekilince yukarıda belirtilen nedenlerle istinaf edilmiştir. Dava konusu çek incelendiğinde, davacı bankanın Güngören şubesi müşterisi dava dışı … Ltd Şti tarafından yine dava dışı … A.Ş. lehine 28.02.2014 tarihli … no.lu 25.000,00 TL olarak keşide edildiği, davalı bankanın çeki elinde bulunduran hamil olduğu görülmektedir. Uyuşmazlık, davalı bankanın iyiniyetli hamil olup olmadığı noktasında toplanmakta olup, konuya ilişkin İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığın’nın 2013/127049 sr. sayılı soruşturmasının devam ettiği, davalının çeki iktisabında kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğuna dair dosyaya yansıyan bir delilin bulunmadığı, her ne kadar çek iptal davasında ödemeden men kararı verilmiş ise de, yerleşik Yargıtay içtihatları ile de sabit olduğu üzere, bu kararın iyiniyetli hamil konumunda olan davalıyı bağlamayacağı, ayrıca çekin tahsiline yönelik işlemlere de engel olmayacağı, bu sebeple davalının çeki takibe koymuş olmasının kötüniyetin ispatı olarak sayılamayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile kabulüne karar verilmiş olması hükmün kaldırılmasını gerektirmiştir (Yargıtay 11. HD’nin 2010/16235 esas, 2011/15002 karar, Yargıtay 19. HD’nin 2016/34 esas, 2016/9754 karar, Yargıtay 19. HD’nin 2016/18506 esas, 2016/16151 karar sayılı kararları). Açıklanan sebeplerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davanın reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile,2- İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/10/2017 tarih, 2014/1258 E.- 2017/809 K. Sayılı kararının, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3- Davacı tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit (istirdat) davasının REDDİNE,4- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;4/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu harcın peşin alınan 556,45 TL’den mahsubuyla fazla yatırılan 497,15 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya verilmesine, 4/b- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4/c- Davalı tarafından yapılan 72,00 TL tebligat ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya iadesine,4/d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre, 4.887,39 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 5- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;5/a- İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,5/b- İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 34,30 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 132,40 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,5/c- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 04/11/2021