Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/567 E. 2021/1289 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO : 2020/567 Esas
KARAR NO : 2021/1289
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/10/2017
NUMARASI : 2016/909 E. – 2017/688 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin alacağının 09 Aralık 2010 tarihli Alacağın Temliki, Sulh, İbra ve Feragat sözleşmesinden kaynaklanan ve 28/01/2014 vade tarihinden 28/12/2016 tarihine kadar olan taksitleri kapsayan 425*36=15,300 Euro alacağına dayanmakta olduğunu, müvekkilinin davalıdan alacağının tahsili talebi ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/244 Esas 2016/239 karar sayılı ilamında 30/01/2012 ile 28/12/2013 tarihleri arasını kapsayan vadeli borçlarına dair karar verilmiş olup kararın kesinleştiğini, bu nedenle davalı borçlunun itirazında yersiz ve kötüniyetli olduğunu, davalının borç günü gelmiş olan 28/01/2014 ile 28/12/2016 arasını kapsayan vadeli borçlarının toplamı olan 15,300.Euro ödemediğinden icra takibi başlatıldığını, davalı ile yapılan 09/Aralık/2010 tarihli sözleşmenin 4.maddenin 5. fıkrası gereği ardışık 6 taksidin ödenmemesi halinde, takip eden 6 aylık ödemede muaccelliyet kazandığını belirterek, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalı aleyhine %20 icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı … ile müvekkil şirket arasında hiçbir hukuki ilişki olmadığını, davacı tarafın müvekkili şirket ile … arasında imzalanan 09.12.2010 tarihli sözleşmeye istinaden müvekkil, şirket hakkında icra takibi başlatıldığını, ancak takip dayanağı 09.12.2010 tarihli sözleşme incelendiğinde; sözleşmenin taraflarının davacılardan … ve müvekkil … Ltd. Şti. olduğunu, davacı … ‘un tarafı olmadığı sözleşmeye dayanarak müvekkil şirket hakkında takip başlatmasının ve iş bu davayı açmasının hukuki dayanağının olmadığını, alacağın temlikinin söz konusu olmadığını, alacaklının değişmemesi, tam aksine borçlunun değişmesi nedeniyle alacağın temliki değil borcun naklinin ( yüklenilmesinin ) gerektiğini, dayanak olan sözleşmeye bakıldığında, devreden borçlunun yani Tas.Hal. … A.Ş. ‘nin borçlu sıfatının ortadan kalktığını, borcun müvekkili … şirketine geçtiğinin anlaşılacağını, alacağın devrinin borçlunun onayı olmaksızın gerçekleştirilebildiğini, ancak borcun naklinin yapılabilmesi için alacaklının kabul beyanı gerektiğini, davanın zamansız açıldığını, dava tarihinde hala Tas.Hal. … A.Ş. ‘nin tasfiye işlemlerinin devam ettiğini, tasfiye sonucunda davacının alacağı kalırsa bu alacağı isteme hakkının olduğunu, bu aşamada davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın İstanbul … İcra Müdürlüğü ‘nün … Esas sayılı dosya dayanağı 09.12.2010 tarihli sözleşmeye konu alacağın tamamı hakkında daha önce İstanbul …İcra Müd. ‘nün … E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, söz konusu takip dosyası incelendiğinde, davacı tarafın Temlik Sözleşmesine konu alacağın tamamını icraya konu ettiğini, dava konusu icra takibinin aynı alacağa ilişkin mükerrer takip olduğunu, davacı … ‘un açmış olduğu davanın hem sözleşmede taraf olmaması, müvekkil şirketle hiçbir ilgisinin olmaması nedeniyle ve hem de izah edilen diğer nedenlerle reddine, davacı … ‘un açtığı haksız, mesnetsiz ve yasal dayanaktan yoksun, zamansız ikame olunan davanın reddine, davacılar aleyhine % 20 ’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, Mahkeme masrafları ve vekâlet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; “Davacı … un 09.12.2010 tarihli sözleşmenin tarafı bulunmadığı bu nedenle dava açma sıfatı, aktif husumet ehliyeti olmadığı gerekçesiyle bu davacı yönünden davanın usulen reddine,Diğer davacı … un 09.12.2010 tarihli sözleşmenin tarafı olduğu, sözleşme gereğince; davacının talebi ile bağlı olmak üzere 28/01/2014 tarihinden başlayarak ( 10.Asliye Ticaret mahkemesi dosyasında dikkate alınan son ay) 01/07/2016 tarihine kadar geçen sürenin toplam 30 ay X 425 E=12.750 EURO olacağı, 12.750 EUROx3.245 TL(kur) = 41.373,75 TL borcun vadesinin geldiği ve davalının temerrüdünün gerçekleştiği gerekçesiyle 12.750 EURO karşılığı 41.373,75 TL üzerinden itirazın iptaline takibin devamına, 12.750 EURO nun TL karşılığı olan 41.373,75 TL ye takip koşullarında takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu gerekçesiyle, İİK.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren hüküm altına alınan 41.373,75 TL nin %20 si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına.” karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Somut olaya konu sözleşmede, alacağın temlikinin söz konusu olmadığını, alacaklının değişmemesi, tam aksine borçlunun değişmesi nedeniyle borcun naklinin ( yüklenilmesinin) söz konusu olduğunu, Hal böyle olunca dayanak sözleşmenin niteliği gereği borcu devralan yeni borçlu nun ( müvekkil şirket ), eski borçlunun alacaklıya karşı haiz olduğu itiraz ve def ‘ileri alacaklıya karşı ileri sürebileceğini, bu kapsamda, sözleşmede belirtilen hesabın bulunduğu Tas. Hal. … A.Ş’nin tasfiye halinde olup tasfiye sonuçlanıp kar ve zarar durumu belirginleşmeden davacının hak talep edebilmesinin mümkün olmadığını, tasfiye sonuçlanmamış ve dava tarihi itibarıyla alacak muaccel hale gelmemiş olduğundan dava konusu alacağın takip ve dava tarihi itibarıyla talep edilemeyeceğini, bu konuda emsal yargı kararlarının bulunduğunu, Diğer yandan Mahkemece davanın 13.006,30 TL’lik kısmı reddedilmiş olmasına ve davacı …’un açtığı dava aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddedilmiş olmasına rağmen Mahkemece ” Davacı … yönünden ve reddedilen kısım üzerinden 1.980 TL.. ” şeklinde tek ve maktu vekalet ücretine hükmedildiğini, kararın bu yönüyle de hatalı olduğunu,Yanı sıra, davayı kısmen kabul eden ve kabul edilen 41.373,75 TL. üzerinden davacı … lehine % 20 icra inkar tazminatına hükmeden Bidayet Mahkemesinin yine taleplerine rağmen reddedilen 13.006,30 TL. üzerinden müvekkili lehine icra tazminatına hükmetmemesinin hatalı olduğunu,Yine açtığı dava tamamen reddedilen ve müvekkili şirketle hiçbir ilişkisi olmayan ve buna rağmen müvekkili şirket hakkında 54.380,05 TL. üzerinden takip başlatan … aleyhine taleplerine rağmen icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin de hatalı olduğunu beyan ederek Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, İİK 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Davanın ve icra takibinin dayanağı olan taraflar arasındaki protokol incelendiğinde; dava dışı Tas.Hal. … A.Ş’nin tasfiye neticesine bağlı olmaksızın davacının alacağının davalı yanca borcun nakli niteliğindeki sözleşmeye göre devralındığı, dava dışı …Finans şirketinin protokolde yer almadığı görülmektedir. Tasfiye neticesine atıf yapılmadığından tarafların belli bir miktar üzerinde anlaşarak borcun nakli ile bir ödeme protokolü düzenledikleri ve buna ilişkin olarak ödenmeyen miktarın hesaplanarak alacağını talep eden davacıya verilmesi gerektiği kabul edilmelidir (Yargıtay 11. HD, 2020/2489 E, 2020/3744 K, 11.10.2020 tarihli ilamı).Bu kapsamda, taraflar arasındaki 09.12.2010 tarihli protokol incelendiğinde; ödemelerden birinin gününde yapılmaması halinde bakiye ödemelerin muaccel hale gelmeyeceği, ancak 6 taksidin ödenmemesi halinde takip eden 6 aylık ödemenin muaccelliyet kazanacağı kararlaştırılmış olup, davalı borçlu tarafından herhangi bir ödeme iddiasında bulunulmadığı gibi, dosyaya sunulan ödemeye ilişkin bir belge bulunmadığı, davacının talebine konu 28.01.2014-28.12.2016 tarihleri arası aylık 425 Euro olmak üzere 36 taksit tutarı olan 15.300 Euro’nun karar tarihindeki kur karşılığı yönünden takibin iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.Yine, reddedilen alacak miktarı üzerinden davalı lehine tazminata hükmedilmemesinde ve açtığı dava aktif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle reddedilen davacı … aleyhine tazminata hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak Mahkemece, reddedilen 13.006,30 TL üzerinden, davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi ve açtığı dava aktif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle reddedilen davacı … yönünden yine davalı lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken ”davacı … yönünden ve reddedilen kısım üzerinden 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine” denilmek suretiyle tek maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi sebebiyle kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, kararın esası itibariyle usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan esasa ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, ancak yukarıdaki paragrafta belirtilen nedenlerle, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına dair karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,2- İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/10/2017 tarih, 2016/909 Esas, 2017/688 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,Ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,Bu kapsamda;3- Davacı … tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının, işbu davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından DAVA ŞARTI YOKLUĞU SEBEBİYLE USULDEN REDDİNE,4- Davacı … tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının KISMEN KABULÜNE, davalının İstanbul 20. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 41.373,75 TL üzerinden devamına. Fazlaya dair istemin reddine,5- Hüküm altına alınan 41.373,75 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında olmak üzere 8.274,75 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, 6- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;6/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.826,24 TL nispi harcın peşin alınan 656,78 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.169,46 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 6/b- Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan harç posta müzekkere masrafı olmak üzere toplam 804,78 TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 612,27 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,6/c- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,6/d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre, 6.178,59 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacı …’a verilmesine,6/e- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre, 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı …’dan tahsiliyle davalıya verilmesine,6/f- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’nin 13/(1). maddesine göre, 4.080,00 TL (reddedilen miktar yönünden) maktu vekalet ücretinin davacı …’dan tahsiliyle davalıya verilmesine,5- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;5/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,5/b-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 73,50 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 159,20 TL yargılama giderinin davacılardan müteselsilen tahsiliyle davalıya verilmesine,5/c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 04/11/2021