Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/56 E. 2020/215 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/56 Esas
KARAR NO: 2020/215
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2016
NUMARASI: 2016/608 E. – 2016/892 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/10/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi özetle; davalı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, davalının kötü niyetli olarak davacıyı zarara uğratmak kastı ile takibe itiraz ettiğinden bahisle icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %100 icra inkar tazminatı ile yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı Firma, müvekkil bankadan kullandığı krediler kapsamında kendisinde tahsil edilen muhtelif masraf ve BSMV’lerin kendisine iadesi talebi ile müvekkil banka aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. nolu dosyası kapsamında takip başlattığını, davacı firmadan tahsil edilen masrafların davacıya iade edilmesini gerektirir hukuki bir sebep bulunmadığından, davalı banka tarafından anılan ödeme emrine 18/01/2016 tarihli dilekçe ile itiraz edildiğini, dava konusu masrafların tümünün davacı bilgisi dahilinde davacıdan tahsil edildiğini, davacının tacir olduğundan kullandığı kredilerin ticari kredi olduğunu, kredi işlemlerinde komisyon, ücret ve masraf talep edilmesinin bankanın yasal hakkı olduğunu, davacının faiz talebi ve faizin işletilmesini talep ettiği tarih kabul edilemeyeceğini, davacının haksız zenginleşmesine sebebiyet vereceği ve tüm bu nedenlerle davanın reddine kaar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararda; davacı açmış olduğu dava ile dava dilekçesinde belirttiği kredilerden tahsil edilen dosya masrafı ve benzeri kalem giderlerinin tahsiline yönelik yapmış olduğu icra takibine itirazın iptalini talep etmiştir. Davaya konu kredilerin ticari kredi olduğunun ve taraflarının tacir olduğunu davacı yanca ileri sürülmesi ve bu hususta bir tereddüt bulunmaması karşısında dosya masrafı ve benzeri mali yükümlülüklerin davalı yanca tahsil ile hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Özellikle davacının ileri sürdüğü hususları davacısı tüketici olan krediler açısında dinlenebilir iddialardan olduğu davacısı tacir olan bir ticari kredinin içerdiği hükümlerin haksız şart niteliğinde olduğunu ileri sürmesini mümkün olmadığı gibi basiretli davranmakla yükümlü bir tacirin kullanmış olduğu kredinin mali yükümlülerinden de haberdar olduğunun kabul edileceği değerlendirilmiş olup açılan itirazın iptali davasının reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava konusu icra takibinin dayanağı alacağın; davacı alacaklı ile davalı borçlu banka arasında; 11.01.2008 tarihli krediden doğan 17,50 TL dosya masrafı ve BSMV ücreti, 11.01.2008 tarihli krediden doğan 350,00 TL dosya masrafı ve BSMV ücreti, 17.09.2008 tarihli krediden doğan 20,00 TL dosya masrafı ver BSMV ücreti, 17.09.2008 tarihli krediden doğan 400,00 TL dosya masrafı ve BSMV ücreti, 26.05.2009 tarihli krediden doğan 89,19 TL kredi erken kapama komisyon ücreti, 26.05.2009 tarihli krediden doğan 4,46 TL kredi komisyon ve BMSV ücreti, 26.05.2009 tarihli krediden doğan 75,00 TL rehin kaldırma yazısı ücreti, 10.08.2009 tarihli krediden doğan 40,00 TL kredi limit tahsis ücreti, 11.09.2014 tarihli krediden doğan 238,09 TL kredi limit tahsis ücreti, 11.09.2014 tarihli krediden doğan 11,90 TL kredi limit tahsis ücreti, 01.09.2015 tarihli krediden doğan 285,70 TL kredi limit tahsis ücreti, 01.09.2015 tarihli krediden doğan 14,29 TL kredi limit tahsis ücreti söz konusu olup, davacıdan 1.546,13 TL tahsil edilmiş olup, bu meblağa işleyecek ticari faizi ile birlikte icra takibine konu edilerek iadesi amaçlandığını, taraflar arasında ticari kredi sözleşmesi kurulduğunu, söz konusu kredi sözleşmesinin kurulumu üzerine davalı şirket davacıdan toplam 1.546,13 TL tutarında kredi erken kapama ücreti, kredi komisyon ücreti, kredi tahsis ücreti ve BSMV ücreti adı altında haksız ve hukuka aykırı olarak dosya masrafı ücreti tahsil ettiğini, taraflar arasında ticari işletmeye ilişkin ticari kredi sözleşmesi ilişkisi söz konusu olup, mevcut olayda davacının tacir sıfatına haiz olması sözleşmede yer alan dosya masraflarına ilişkin sözleşme şartlarının haksız ve hukuka aykırı niteliğini ortadan kaldırmayacağını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 20-25. maddeleri arasında düzenlenmiş olan genel işlem şartları hükümlerine göre tacirlerin de bu ücretleri talep hakkının olduğu, sözleşmede yazılmamış sayılan kalemlerin davalı bankacı tahsil edilmiş olmasının genel işlem şartına açıkça aykırı kabul edilerek iadesi gerektiğini, davacıdan tahsili sağlanan dosya masrafı talebine ayrı ayrı bakıldığında ise söz konusu ücretlerin sözleşmeye davacı yan yönünden haksız olacak şekilde konulduğunu ve davacıya iadesi gerektiğini, kredi kurumunun söz konusu olayda davacı karşısında sahip olduğu üstün konum, davacının bu ilişki kapsamında pazarlık gücünün bulunmaması ve haksız şart niteliğinde tek taraflı olarak kredi sözleşmelerine koydukları, iyi niyet kurallarına aykırı düşecek biçimde davacı aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları ve bu husus ile ilgili Yargıtay kararları dikkate alınarak usul ve yasaya aykırı kararının kaldırılmasın talep etmiştir. Dava, genel kredi sözleşmesi kapsamında bankaca kullandırılan kredi nedeniyle tahsil edilen masrafların iadesi istemine ilişkindir. İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. maddesi gereğince, miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Karar tarihi olan 2016 yılı itibariyle kesinlik sınırı 3.000,00 TL’dir. Davacı vekili tarafından, davalıdan çektiği kredi bedeli masraflarına ilişkin bedelinin 2.775,75 TL olduğu belirtilerek, davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiş, bu bedel üzerinden de harç yatırılmıştır. Bu durumda istinaf incelemesine konu miktarın 2.775,75-TL olduğu anlaşıldığından, istinaf istemine konu alacak, miktar itibariyle kesin olup; yasa yolu kapalı bulunmaktadır. 6100 Sayılı HMK’nın 346/1. maddesi gereğince miktar itibariyle ret kararının mahkemesince verilmesi gerekli ise de; Temyiz merciine de aynı yetkinin tanındığı 01/06/1990 gün ve 1989/03-1990/04 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da gözetilmek suretiyle davacı vekilinin istinaf dilekçesinin ve isteminin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2, 346/1 ve 352. maddeleri gereğince kararın kesin olması sebebiyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf dilekçesinin ve isteminin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2, 346/1 ve 352.maddelri gereğince REDDİNE, 2- İstinaf talebinin esası incelenmediğinden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı ile 85,70 TL başvurma harcının talep halinde davacıya İADESİNE, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 352 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a gereğince, KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22/10/2020