Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/558 E. 2021/1310 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO : 2020/558
KARAR NO : 2021/1310
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/05/2017
NUMARASI : 2015/656 E.- 2017/361 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; Taraflar arasında yürütülen ticari ilişki kapsamında davalıya değişik tarihlerde ürün satıldığını ve fatura düzenlendiğini, teslime ilişkin sevk irsaliyesi bulunduğunu, alacağın bir kısmı için 3 adet bono verildiğini, ödenmediğinden hakkında istanbul …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, davalının imza itirazı üzerine İstanbul 23. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/247 esas sayılı dosyasında imza incelemesi yapılarak davacı lehine karar verildiğini, ödenmeyen fatura alacağı ile ilgili olarak davalıdan 39.000,00 TL tutarında alacak hakkının bulunduğunu belirterek bu tutarın takip tarihi olan 03/02/2014 tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı ile ticari ilişkisinin bulunmadığını, İstanbul 23.İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/247 esas 2015/242 karar sayılı kararıyla davalıya ait olduğu iddia edilen bonolardaki imzanın müvekkiline ait olmadığının belirlendiğini, e-posta yoluyla davacıya borç ikrarı niteliğinde bir mesaj gönderilmediğini, kambiyo senedi dışında bir sebepten alacaklı olduğu iddiasının dahi ispatı gerektiğini, davacıya borçlu olmadığını belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; ”Sevk irsaliyesinin aslı ibraz edilmediğinden irsaliyedeki teslim alan imzası ile ilgili olarak grafolojik inceleme yapılamadığı, davacının borcuna karşılık 39.000,00 TL tutarlı 3 adet bono düzenlediği iddası ile İstanbul …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında takibe geçildiği, davalının imza itirazı üzerine İstanbul 23.İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/247 esas 2015/242 karar sayılı hükmü ile senetlerdeki borçlu imzasının davalıya ait olmadığı belirtilerek takibin durduğu, dosya içeriği delillere göre davacının takip tarihi itibariyle davaya dayanak alınan faturadan dolayı bakiye alacağının bulunduğunu kanıtlayamadığı, kısmi ödemelerin de davalı tarafından yapılmadığı, bu nedenle alacak iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine” karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Ticaret sicil kayıtlarına göre … dava dışı … Ltd. Şti.’nin ortağı olmadığını, …. Ltd. Şti.’nin ortaklarının … olduğunu, … ise nüfus kayıtlarına göre davalı …’ın kardeşi olduğunu, yapılan ödemelerin dava konusu borca mahsuben yapıldığını,Dosya konusu ticari ilişki kapsamında davalı tacirin, müvekkili şirketin yaptığı üretimden çıkan altın ve platinli atık bezleri satın almak için teklif verdiğini, teklifinin kabul edilmesi ile kendisiyle çalışılmaya başlandığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin, cari hesap ve faturalara dayandığını, davalının anılan ticari ilişki kapsamında müvekkili şirkete borçlu olduğunun dosyaya sunulan e-mail yazışmaları, fatura ve irsaliye nüshaları ile müvekkili şirket defterlerinde yer alan kayıtlarla sabit olduğunu, müvekkili şirket tarafından …- …’a 143.001,10 TL tutarında bir ürün satışı gerçekleştirildiğini, davalı tarafın bu faturaya ilişkin olarak TTK’da öngörülen 8 günlük yasal süresi içerisinde herhangi bir itirazı olmadığını, hatta davalı tarafın, faturalara ilişkin olarak müvekkili şirkete 103.800,00-TL’lik tutarında kısmi ödeme yapıldığını, bakiye kısım için ise 3 adet senet verildiğini ancak senetlerdeki imzaların sahte çıktığını, mail yazışmalarında olduğu üzere davalı şirketin borç ikrarında bulunduğunu, sevk irsaliyesinin aslının incelenmesine gerek olmadığını, Dosya kapsamında talep edilen alacağın mevcut olduğunun, müvekkili şirkete ait ticari defter ve kayıtlarla usulune uygun bir şekilde ispat olunduğunu, bilirkişi raporunun da bu durumu doğruladığını,Davacının incelenen defter kayıtlarının, geçerli bir mazereti olmaksızın ticari defterlerini sunmaktan kaçınan davalı aleyhine kabulü gerektiğini Davalı şirket ile ödeme yapan dava dışı şirketin aynı aileye ait olduğunu, birbirleri ile kardeş olduğunu, bu nedenle Mahkemenin illiyet bağını kuramadığını beyan ederek açıklanan nedenlerle Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, faturadan kaynaklı alacağın tahsiline yöneliktir. Davacı davalıya, 29.03.2013 tarih ve … seri nolu, 143.001,10 TL bedelli fatura ile ürün sattığını, davalının bakiye borcunu ödemediğini iddia ederken, davalı ticari ilişkiyi ve teslim hususunu inkâr etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının davalıya ürün satarak bu ürünleri teslim edip etmediği, borca yönelik yapıldığı iddia olunan kısmi ödemenin ikrar mahiyetinde olup olmadığı, sonuç olarak davacının davalıdan bakiye 39.000,00 TL alacaklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.Somut ticari satım ilişkisinde, satıma konu ürünlerin teslim edildiği hususunu ispat yükü davacı taraf üzerindedir. Davacı tarafça bu kapsamda her ne kadar sevk irsaliyesinin bir örneği dosyaya sunulmuş ise de, davalı tarafça irsaliyedeki ”teslim alan” kısmında bulunan imzanın inkâr edildiği, Mahkemece imza incelemesine yönelik olarak irsaliye aslının ibrazının talep edildiği, ancak irsaliye aslının ibraz edilmediği, böylelikle teslim olgusunun ispatlanamadığı, başkaca teslim hususunun ispatına yönelik dosyaya yansıyan bir delil bulunmadığı görülmüştür.Diğer yandan dava dışı …. Ltd. Şti.’nin ortağı olan … hesabından gönderilen ödemelerin ”borcun dış üstlenilmesi” veya ”borca katılma” olarak kabul edilebilmesi için dosyaya yansıyan sözleşme vb. yazılı bir delilin bulunmadığı, ödemelere ilişkin banka havalelerinin açıklama kısmında ”… atık bezi ödeme” açıklaması bulunmakla beraber herhangi bir fatura bilgisinin yer almadığı, dava dışı …. Ltd. Şti. ile davalı arasında organik bağ bulunduğuna dair dosyaya yansıyan bir delilin de bulunmadığı, dava dışı şirket tarafından hangi borca istinaden yapıldığı tespit edilemeyen ödemenin borç ikrarı mahiyetinde sayılamayacağı anlaşılmakla yukarıda açıklanan sebeplerle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/05/2017 tarih ve 2015/656 E., 2017/361 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacıdan alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye GELİR KAYDINA, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin üzerinde BIRAKILMASINA,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 04/11/2021