Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/533 E. 2021/1595 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/533
KARAR NO: 2021/1595
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 14/11/2017
NUMARASI: 2017/191 E. – 2017/220 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Tasarımın İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerine ait … sayılı Askı Endüstriyel tasarım ile … sayılı Plastik Bayan Etek Askılarında Yenilik başlıklı faydalı modeline konu ürünlerin hukuka aykırı olarak birebir aynısının ve ayırt edilemeyecek derecede benzerinin davalı tarafından kullanıldığını, bunun Bakırköy 2 FSHHM’ nin 2014/50 D.iş sayılı dosyasında da tespit edildiğini, davalının müvekkillerine ait tasarım ve faydalı modelden doğan haklarına vaki tecavüzün ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespitini, tecavüzün durdurulmasını, önlenmesini, haksız tecavüzün giderilmesini, davalının imal ettiği veya ettirdiği, satış ve pazarlamasını gerçekleştirdiği taklit ve tecavüze konu ürünlere el konulmasını, toplanmasını ve imhasını, bu ürünleri üretmeye yarayan araç, cihaz, kalıp ve sair vasıtalara el konulmasını, toplanmasını ve imhasını 10.000 TL maddi, 40.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Davacı adına TPE nezdinde tescilli olan … sayılı endüstriyel tasarımın yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olmadığını, … sayılı “Plastik Bayan Etek Askılarında Yenilik” başlıklı faydalı modelin de 551 sayılı KHK’ nın aradığı kriterlere haiz olmadığını, tasarıma ve faydalı modele konu ürünün başvuru tarihinden çok önce piyasaya sunulduğunu, asıl davanın reddine, karşı dava olarak davalı adına tescili … sayılı endüstriyel tasarım ile … sayılı “Plastik Bayan Etek Askılarında Yenilik” başlıklı faydalı modelin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; “Asıl dava yönünden, faydalı model ve tasarım hükümsüz sayılmakla buna yönelik geçmişe dayalı da bir hak elde edilmesi mümkün olmadığından ayrıca haksız rekabet açısından ürün daha önce varolan ticari hayatta kullanılan davacı tarafın yarattığı yeniliği olan bir ürün olmadığından haksız rekabet şartları da oluşmadığından yerinde olmayan asıl davanın reddine, -Karşı davacı tarafın davasının kabulü ile davacı tarafa ait … tasarım, … faydalı model belgesinin yenilik vasfı bulunmadığından hükümsüzlüklerine, TPE kayıtlarından terkin edilmesine” karar verilmiştir. Davacı- karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Hükme dayanak gösterilen 04.05.2017 tarihli bilirkişi raporunda Bilirkişilerin müvekkiline ait tasarımının tam plastik ürününden “Ana gövdenin yatay uzantı kısmının iç yapısal kuvvetlendirici unsurlarının farklı olduğuna, plastik askıyı yan basınç kuvvetlerine karşı kuvvetlendiren iç strüktürde çapraz nervürler kullanılmışken, Tam Plastik ürününde bu kısım düz olduğundan farklı olduğuna, Askı ana gövde parçası davacı / karşı davalı adına tescilli tasarımda yekpare tek parça iken, “Tam plastik” ürününde askı gövdesi ayarlanabilir şekilde ileri geri hareketi sağlayan bir iç mekanizma ile sürmeli olduğundan tasarımların aynı olmadığı sonucu çıkarılabilecekken bilirkişiler bu farklılıkları ürünlerin genel görünümlerini birbirinden farklı kılmaya yetecek ölçüde bir farklılık olarak görmediklerinden müvekkil tasarımının Tam plastik ürününden ayırt edici olmadığına kanaat getirerek eksik, hatalı bir rapor düzenlediklerini, oysa bilirkişi raporunun 16. Sayfasında müvekkil tasarımı-askı- ile diğer tasarımların tümünü gösteren askıların yer aldığı fotoğrafa dahi bakıldığında müvekkilinin tasarımının Tam plastik ürününden çok farklı olduğunun bilgilenmiş kullanıcı üzerinde genel izlenimde belirgin bir farklılık oluşturacağını, 2- İstanbul 4. FSHHM 2014/68 E. Sayılı dosyada da müvekkiline ait tasarımın diğer tasarımlar ile karşılaştırılmasında; “müvekkile ait 2012/02535 sayılı tasarımın arka görünümünde düz kısım üzerinde bitişik yatay baklava şeklinde çıkıntılı desenler bulunduğu, bir etek askısının, gövdesinin arka kısmının neredeyse tamamını kaplayan ve çok net bir şekilde görülebilen, çıkıntılı (dokunsal olarak da hissedebilecek olan) baklava desenlerini küçük ayrıntılarda farklılık olarak değerlendirmenin mümkün olamayacağı, WIPO’nun tasarım araştırma sayfasından Lokarno sınıfı 06/08 olan tasarımları incelendiğinde baklava şeklinde desenleri olan bir askıya rastlanılmadığı, dosya gereği oldukça fazla sayıda askı bulunarak incelendiği gerek dosyaya sunulan askılar gerekse de bilirkişi kendi araştırması sonucunda; baklava desenli çıkıntıların bir etek askısının gövdesinde kullanımının ilk kez 2012/02535 sayılı tasarım tescil belgesinde olduğu, sebepleriyle 2012/02535 sayılı tescile konu tasarımın Yeni Tasarım olduğu kanaatine vardığını, 3-Yine İst. 4. FSHHM 2014/68 E. sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda “yukarıda bahsedildiği gibi 2012/02535 sayılı endüstriyel tasarım belgesi ile korunan askı görünümünün gövdesinin arka kısmının neredeyse tamamını kaplayan ve çok net bir şekilde görülebilen, çıkıntılı baklava desenleri vardır. Bu desenler tasarıma özgün bir görünüm kattığı, bilgilenmiş kullanıcının gövdesi düz askıyı kullanırken bu askıların arasına karışmış baklava desenli askıyı çok kolayca ayırt edecektir” denerek müvekkiline ait tasarımın ayırt edici olduğunu belirttiklerini, 4-Müvekkiline ait tasarımın, gerek görsel, gerekse de ana gövdedeki iç yapısal kuvvetlerindeki unsurları-askı ana gövdesindeki sürme kısımları yönünden Tam Plastik ürününden farklı olduğunu, bilirkişilerce de sabit olan bu farklılıkların tescilli tasarımlarını, Tam plastik ürününden yeni ve ayırt edici kılmadığı yönündeki Yerel Mahkemenin kararına katılmadıklarını, bu nedenle usul ve yasalara aykırı yerel mahkeme kararının İstinaf incelemesi neticesinde bozulmasına ve haklı davamızın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Asıl dava, tasarım ve faydalı modelden doğan haklara tecavüzün ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerin tespiti, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat davası, karşı davanın ise, tasarım ve faydalı modelin hükümsüzlüğü davasıdır. Davacı taraf, müvekkillerine ait … sayılı Askı Endüstriyel tasarım ile … sayılı Plastik Bayan Etek Askılarında Yenilik başlıklı faydalı modeline konu ürünlerin hukuka aykırı olarak birebir aynısının ve ayırt edilemeyecek derecede benzerinin davalı tarafından kullanıldığını, bunun Bakırköy 2 FSHHM’ nin 2014/50 D.iş sayılı dosyasında da tespit edildiğini, davalının müvekkillerine ait tasarım ve faydalı modelden doğan haklarına vaki tecavüzün ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespitini, tecavüzün durdurulmasını, önlenmesini, haksız tecavüzün giderilmesini, davalının imal ettiği veya ettirdiği, satış ve pazarlamasını gerçekleştirdiği taklit ve tecavüze konu ürünlere el konulmasını, toplanmasını ve imhasını, bu ürünleri üretmeye yarayan araç, cihaz, kalıp ve sair vasıtalara el konulmasını, toplanmasını ve imhasını 10.000 TL maddi, 40.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, davalı taraf, davacı adına TPE nezdinde tescilli olan … sayılı endüstriyel tasarımın yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olmadığını, … sayılı “Plastik Bayan Etek Askılarında Yenilik” başlıklı faydalı modelin de 551 sayılı KHK’ nın aradığı kriterlere haiz olmadığını, tasarıma ve faydalı modele konu ürünün başvuru tarihinden çok önce piyasaya sunulduğunu, bu nedenle asıl davanın reddine, karşı dava olarak davalı adına tescilli … sayılı endüstriyel tasarım ile … sayılı “Plastik Bayan Etek Askılarında Yenilik” başlıklı faydalı modelin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiş mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiş, davacı – karşı davalı vekilince bu karar istinaf edilmiştir. Davacı tarafça, Bakırköy Kapatılan 2. FSHHM’ nin 2014/50 D.iş sayılı dosyasında delil tespiti yapılmış, sunulan 24.06.2014 tarihli tespit raporunda, tespit isteyene ait … nolu faydalı modelle, … endüstriyel tasarım dikkate alındığında kullanımların tespit isteyene ait faydalı model ve tasarım kapsamında bulunduğu tespiti yapılmıştır. Dosya kapsamına göre, … nolu faydalı model belgesinin davacı taraf adına tescilli olduğu, 17.04.2012 tarihinden itibaren on yıl müddetle koruma kapsamında bulunduğu, geçerliliğini halen koruduğu, yine davacıya ait…sayılı tasarımın 11.04.2012 tarihinden itibaren tescilli olduğu, sahibi adına geçerliliğini koruduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, 3 kişilik bilirkişi heyetinin 15.05.2015 havale tarihli raporuna göre; Karşı dava yönünden … tescil nolu tasarımın 554 Sayılı KHK’nın 6. maddesindeki “yenilik”, 7.maddedeki “ayırt edicilik” koşullarının karşılanmadığı ve 554 Sayılı KHK’nın 43/a maddesi uyarınca hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu, … tescil nolu faydalı modelin 551 Sayılı KHK’ nın 156.maddesindeki yenilik koşulunu karşılamadığı ve 551 Sayılı KHK’nın 165/a maddesi uyarınca hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu, asıl dava yönünden davalı tarafa ait ürünle, davacı tarafa ait … endüstriyel tasarımın ve … faydalı modelin benzerlik arz ettiği ve tüketiciler nezdinde iltibas tehlikesinin mevcut olduğu beyan edilmiş, itiraz üzerine dosya aynı bilirkişi heyetine ek rapor için tevdi edilmiş, bu sefer bilirkişi heyeti 12.04.2016 tarihli ek raporunda; aynı görüşlerini muhafaza ettiklerini bildirmişlerdir. Bu rapora da yapılan itirazlar üzerine mahkemece, dosya Prof. Dr. … ve Av. Dr. …’dan oluşan farklı bir bilirkişi heyetine gönderilmiş, iki kişilik rapor tanzim eden heyet, esas dava açısından, davacı karşı davalı adına tescilli tasarım ile, davalı karşı davacı ürünlerinin askıların bilgilenmiş tüketici algısı yönünden bir birine ayırt edilemeyecek kadar benzer yapılar içerdiği, hükümsüzlük kararı verilmediği takdirde tecavüz şartlarının oluştuğu, karşı dava yönünden ise, tescilli tasarımının tescil tarihi 11.04.2012 tarihinden daha önce, davacıya ait tescilli tasarımı ile genel biçimleri ve detaylarının bilgilenmiş kullanıcı algısından benzer olarak algılanacak özelliğe sahip “tam plastik” tescilli tasarımın kamuya sunulduğu, bu nedenle davacıya ait tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfı bulunmadığı tespiti yapılmış ve mahkemece farklı bilirkişi heyetlerinden alınan her iki raporun birbiriyle uyumlu olduğu, benzer tespitler yapıldığı ve aynı sonuca ulaştıkları görülmüştür. Öte yandan dosya kapsamından anlaşıldığı kadarıyla, eldeki dosyanın davacıları tarafından İstanbul 4. FSHHM’nin 2014/68 Esas sayılı dosyasında dava dışı … aleyhine aynı konuda ve aynı tescilli tasarım ve faydalı modele ilişkin dava açıldığı, bu dosyadaki davalının, başka bir dosyada aynı şekilde faydalı model ve endüstriyel tasarım belgesinin hükümsüzlüğüne ilişkin dava açtığını ve dava dosyalarının birleştirildiği, mahkemece verilen 2014/68 – 2016/100 Sayılı ve 24.06.2016 tarihli karar ile asıl davanın kısmen kabulüne, tescilli tasarıma ilişkin tecavüz ve haksız rekabetin tespitine ve buna ilişkin tedbir ile tazminat taleplerinin kabulüne, faydalı model tesciline dayalı tüm taleplerin reddine, birleşen dosyanın kısmen kabulüne, birleşen davada davalı adına tescilli … Sayılı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğünü, … Sayılı tasarım tescil belgesi yönünden hükümsüzlük talebinin reddine karar verildiği, bu kararın Yargıtay 11. HD:’nin 2018/5161-2020/5392 sayılı kararıyla “… Ayrıca 554 sayılı KHK’nin 45. maddesine göre, tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesi halinde kararın sonuçları geçmişe etkili olarak hüküm ve sonuç doğuracağından, Bakırköy 1. Fikrî Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017/191 Esas sayılı dosyasında verilen 14.11.2017 tarihli kararla yeni ve ayırt edici olmadığı gerekçesiyle bu dosyada da dava konusu olan tasarımın hükümsüzlüğüne karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği tespit edildiğinden, Mahkemece gerektiğinde, 2017/191 Esas sayılı dosya ve dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporları da incelenip değerlendirilerek bir sonuca varılması gerektiğinden eksik incelemeye dayalı verilen kararın Dairemizce onanması doğru olmamış, bu sebeple de karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin onama ilamının kaldırılarak kararın bozulmasına….” karar verildiği anlaşılmıştır. Dava tarihi itibariyle, dava konusu olaya uygulanması gereken mevzuat 554 Sayılı KHK ile 551 Sayılı KHK’lardır. Ancak yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımlar korumadan yararlanabilmektedirler. Bir tasarım bu özellikleri taşımıyorsa tescil olunmuş olsa bile, endüstriyel tasarımları düzenleyen 554A s. KHK 43 m. vd. hükümlerine göre hükümsüzlüğü sonradan talep olunabilir. Yenilik ve ayırt edicilikle kastedilen 554 s. KHK tarafından ayrıca belirlenmiştir. 554 s. KHK M 6’ya göre yenilik; “Bir tasarımın aynısı, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilir. Kamuya sunma, sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Üçüncü şahıslara yapılan ve açıkça veya zımnen gizlilik niteliği taşıdığı anlaşılan açıklamalar kamuya sunmanın kapsamı dışındadır.” 554 s. KHK M. 7’ye göre ayırt edici nitelik; “Bir tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olması, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile ikinci fıkrada belirtilen herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık olması anlamındadır. Herhangi bir tasarımın ayırt edici nitelik açısından kıyaslandığı diğer bir tasarımın, a) Başvuru veya rüçhan tarihinde Türkiye’de veya dünyada herhangi bir yerde piyasaya sunulmamış olması; veya b) Enstitü tarafından tescilli bir tasarım olarak yayınlanmış ve ayırt edici nitelik açısından değerlendirilen tasarımın başvuru veya rüçhan tarihinde henüz koruma süresini doldurmamış olması, gerekir. Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınır.” Faydalı model yönünden bakıldığında ise 551 s. KHK m. 154’e göre; “Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 156. maddesi hükmüne göre yeni olan ve 10 uncu madde anlamında sanayiye uygulanabilen buluşlar, faydalı model belgesi verilerek korunur.” 551 s. KHK m. 156 ‘da ise “Faydalı model belgesi başvurusuna konu olan buluş başvuru tarihinden önce, Türkiye içinde veya dünyada herkesin ulaşabileceği şekilde yazılı olarak veya bir başka yolla açıklanmış veya yöresel veya ülke çapında kullanılmış ise, yeni değildir. Dosya kapsamındaki bilirkişi raporları ile diğer delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda davacı – karşı davalı adına 11.04.2012 tescil tarihli tescili tasarımdan daha önce, 2005-2006 tarihli ürün kataloğunda mevcut “tam plastik” ürün görselinin davacı adına tescilli tasarımıyla genel biçimlerinin ve detaylarının (sürme kısmı hariç) bildirilmiş kullanıcı algısında benzer olarak algılanacağı, tam plastik ürününün davacı adına olan 11.04.2012 tescil tarihinden önce kamuya sunulmuş olduğu, bu nedenle de davacıya ait tescilli tasarımın “yenilik” ve “ayırt edicilik” özelliklerini taşımadığı bu sebeple 554 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararnamenin 6. ve 7. maddeleri ile 43/a maddelerinde belirtilen oluşların yine davacıya ait Faydalı Model belgesiyle ile korunan tasarımların yenilik giderici olarak dosyaya sunulan tescil ve ürünlerin karşılaştırılması sonucunda, “LASTİK BAYAN ETEK ASKILARINDA YENİLİK” buluş başlığını taşıyan dava konusu Faydalı Model Belgesinin ana gövde, plastik kanallar, tarak kısmı, kanca yuva, kancadan oluşan bileşenlerinin bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak incelemesi yapılan Amerikan ve İngiliz patentlerinde de benzer şekilde yer aldığı, Mülga 551 Sayılı KHK’nın 154 ve 156.maddeleri kapsamında yeni sayılamayacağı, bu sebeple de hükümsüzlük koşulları taşıdığı görülmekle, bu durumda hükümsüzlüğüne karar verilen tescilli marka ile Faydalı Model Belgesi yönünden haksız rekabet ve tecavüzünde söz konusu olmayacağı anlaşılmakla, Mahkemece verilen karar esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı – karşı davalının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 1. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 14/11/2017 tarih ve 2017/191 E., 2017/220 K. sayılı kararına karşı davacı- karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacı- karşı davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydına, 3- Davacı- karşı davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Davacı- karşı davalı tarafından yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 16/12/2021