Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/531 E. 2021/1456 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/531
KARAR NO: 2021/1456
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/11/2017
NUMARASI: 2016/92 E. 2017/447 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının su satışı ticareti ile uğraştığını, müvekkili firmadan toplu damacana su almak ve satmak sureti ile müvekkili şirketin bölge bayisi olduğunu, müvekkili şirket ile davalı borçlu arasındaki ticari ilişkinin 2014 yılı nisan ayında başladığını, aralık ayında son bulduğunu, ticari ilişkiden kaynaklı ödemelerin, bazen nakit bazen ise çek ödemesi şeklinde gerçekleştiğini, sonrasında kesilen satış faturalarına ilişkin ödemelerin aksatıldığını, müvekkili borcunun büyük bir kısmının 26/11/2014 tarihinde çek ödemesi olarak gerçekleştiğini, ancak geriye kalan borç miktarını ödemediğini, müvekkili … AŞ’nin alacağının tahsili için borçlu aleyhine Kocaeli … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalının 27/04/2016 tarihinde itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen % 10,5 faizi ile ödemesine ve takip konusu alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı dava dilekçesi ile duruşma gününün tebliğine rağmen savunmada bulunmamıştır. İlk Derece Mahkemesince; ”Bilirkişi … 05/04/2017 tarihli raporda; davalının davacıya 3.288,67TL borçlu olduğunu ancak davalı tarafından davacıya … Sorgun Şubesine ait verdiği 35.000,00TL lik çekin davacı tarafından tahsil edilmesi halinde davalını davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını belirtmiştir. Davalı …’ın davacı şirkete su alım satımı konusunda bayilik yaptığı, bu ticari ilişkiden kaynaklı 3.288,67TL asıl alacağın ödenmediğinden bahisle davacı şirket tarafından davalı aleyhine Kocaeli … İcra müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasında 29/03/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrine davalının 27/04/2016 tarihli borca itirazı ile icra takibinin durduğu, Bilirkişi raporunda; davacı şirketin davalıdan 3.288,67TL alacaklı olduğu, davalı tarafından davacıya … Sorgu Şubesinden 35.000,00TL tutarında çek verildiği, bu çekin tahsil edilmiş olması halinde davalının bir borcu bulunmadığının belirtildiği, … Sorgu Şubesi’ne ait … nolu çekin takas sisteminden ödeme yapılmadığından dolayı karşılıksız çek işleminin … tarafından gerçekleştirildiği, deliller ve bilirkişi raporundan davalının davacıya cari hesap alacağından dolayı 3.288,67TL alacaklı olduğu anlaşıldığından, davacının takip talebindeki 3.288,67 TL tutarındaki asıl alacak talebinin kabulüne, 446,56 TL işlemiş faiz talebinde bulunulmuş ise de, davalının icra takibinden önce temerrüte düşürüldüğü kanıtlanmadığından, işlemiş faiz talebinin reddine” karar verilmiştir. Davalı istinaf dilekçesinde özetle; Davacı firma ile arasında bir ticari bağ bulunmadığını, sözkonusu firmaya verilen çekin hatır çeki olduğunu, çekin ödenmediğini, ticari örf ve ananelerimiz gereği davacı ile uzlaşıldığını ve kendisine ödeme yapıldığından borç bulunmadığını, mahkemece verilen kararın, usul ve yasaya aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın talebi; Cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlatılan Kocaeli … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın haksız olduğundan bahisle iptali ile icra inkar tazminatı tahsiline ilişkindir. Kocaeli … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasında, davacı tarafından davalı aleyhine 29/03/2016 tarihinde 3.288,67 TL asıl alacak ve 446,56 TL işlemiş faizin tahsili için haciz istekli takip başlatıldığı, ödeme emrinin 26/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, 7 günlük itiraz süresi içinde kalan 27/04/2016 tarihli itiraz ile takibin durduğu, 23/11/2016 tarihinde açılan davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde kaldığı tespit edilmiştir. Mahkemece; Bilirkişi raporu ile davacı şirketin davalıdan 3.288,67TL alacaklı olduğu, davalı tarafından davacıya … Sorgu Şubesinden 35.000,00TL tutarında çek verildiği, çekin takas sistemine sunulduğu, … tarafından karşılıksız işleminin gerçekleştirildiği anlaşıldığından, takip talebindeki 3.288,67 TL tutarındaki asıl alacak talebinin kabulüne, 446,56 TL işlemiş faiz talebinde bulunulmuş ise de, davalının icra takibinden önce temerrüte düşürüldüğüne ilişkin belge sunulmadığından, işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı istinaf dilekçesi ile her ne kadar davacı ile arasında ticari ilişki bulunmadığını iddia etmekte ise de; beyanının devamında ticari örf ve ananelerimiz gereği davacı ile uzlaşıldığını ve kendisine ödeme yapıldığından borç bulunmadığını beyan etmekle, borcun varlığını, ödeme ile borcun kapatıldığını ikrar ettiğinden, ticari ilişki bulunmadığına ilişkin istinaf sebebinin reddi gerekmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; taraflar arasında bayilik sözleşmesinin bulunmadığı, davacının yangın nedeniyle zayi belgesi için başvurduğu belgeyi aldığında mahkemeye sunacağını belirttiği, zayi belgesiinin sadece ilgilinin yasal defter ve belgelerinin elinde olmayan bir nedenle elinden çıktığını ispatlayacağı, yetkili merciler tarafından istendiğinde defter ve belge ibraz etmediği için yasal yaptırım uygulamasından kurtulacağı, zayi belgesi aldığından dolayı alacağının ispatladığı yönünde değerlendirilemeyeceği, davacının sunduğu belgelerde … Sorgun Şubesi’ndeki davalının keşide ettiği … seri numaralı 35.000.00TL’lık çeki davacının 07.01.2014 tarihinde … yevmiye kaydı ile kayıtlarına alarak davalıyı alacaklandırdığı, yine aynı nolu 26,11.2014 tarihinde … yevmiye numarası ile davalı …’a iade ettiğinin görüldüğü, davacının veya davacının cirosu ile söz konusu hesaptan çek bedeli tahsil edilmemişse davacının -3.288,67TL alacağının devam ettiği, tahsil edilmiş ise alacağı bulunmayacağı gibi davalıya karşı borçlu duruma düşeceği tespit edilmiştir. … Sorgun Şubesi’nden gelen yazı cevabından, çekin takas şubesine ibrazında karşılığı bulunmadığından, karşılıksız kaşesinin basıldığı tespit edilmiştir. Davalı çekteki imzayı inkar etmemiş, hatır çeki olduğunu iddia etmiştir. HMK 190. maddesi uyarınca bir iddiadan yarar sağlayan taraf iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Çek kambiyo hukukundaki niteliği gereği ödeme vasıtasıdır. Çekteki imza inkar edilmediği için, hatır çeki olduğunu kanıtlamak davalı tarafa aittir. Davalı taraf yargılamaya katılmamış, delil sunarak çekin hatır çeki olduğunu kanıtlamadığından bu yöne ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmiştir. Davacının son istinaf sebebi; Davacı ile uzlaşıldığı ve kendisine ödeme yapıldığından borç bulunmadığına ilişkindir. … Sorgun Şubesi’nden gelen yazı cevabından, çekin takas şubesine ibrazında karşılığı bulunmadığından, karşılıksız kaşesinin basıldığı tespit edildiğinden, çekin tahsili yolu ile ödendiği kanıtlanmadığı gibi, başka ödeme belgesi sunularak ödeme kanıtlanmadığından, davalının ödeme ile borcun kapatıldığına ilişkin istinaf sebebinin de yerinde olmadığından reddi gerekmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/11/2017 tarih ve 2016/92 E. 2017/447 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalıdan alınması gerekli 224,64 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından yatırılan 56,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 168,48 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a ve 362/1-g maddeleri gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 25/11/2021