Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/527 E. 2021/1196 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/527
KARAR NO: 2021/1196
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2017
NUMARASI: 2016/415 E. 2017/650 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/10/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, bu kapsamda 09.01.2013 ve 13.05.2013 tarihli faturalar nedeniyle alacaklı olduğunu, bu faturalara konu tutarların ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, takibe haksız yere itiraz edildiğini beyan ederek, 14.759,74 TL alacak yönünden itirazın iptaline, icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı süresi içerisinde davaya vevap vermeyerek HMK’nun 128. maddesi gereğince davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır. İlk Derece Mahkemesince; “Bilirkişi raporuna itibarla, … numaralı 09.01.2013 tarihli 12.481,07 TL bedelli fatura bedelinin kredi kartı ile tahsil edildiği, … numaralı 13.05.2013 tarihli 2.278,57 TL bedelli fatura bedelinin ise, kasa hesabına nakit tahsil edildiği gerekçesiyle davanın reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Davacının, dava konusu iki adet faturaya ilişkin olarak ödeme almadığını, davacı şirketin muhasebecisinin şirketin bilgisi dışında 2013 yılı sonunda açık görünen hesapları kapattığını, fatura bedelleri tahsil edilmemiş olmasına rağmen tahsil edilmiş gibi kayıt altına alındığını, Davalı tarafın hiçbir ödeme belgesi ibraz etmediğini, ispat yükünün davalıda olduğunu, ödeme savunmasında bulunan davalının ödemeyi ispat etmesi gerektiğini, Mahkemece BA-BS formlarının celbi gerektiğini, ayrıca ödeme belgelerinin sunulması için davalı yana kesin süre verilmesi gerektiğini, bu yöndeki taleplerinin Mahkemece reddedildiğini beyan ederek, Mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, iki adet faturaya dayalı icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Mahkemece tarafların ticari defterleri üzerinde üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde, usûlüne uygun tutulan ve delil niteliğine haiz olan davacı defterleri incelenerek sunulan denetime elverişli rapor içeriği ile tarafların iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde; icra takibinin konusu oluşturan … numaralı 09.01.2013 tarihli 12.481,07 TL bedelli fatura bedelinin kredi kartı ile tahsil edildiği, … numaralı 13.05.2013 tarihli 2.278,57 TL bedelli fatura bedelinin ise, kasa hesabına nakit tahsil edildiğii bu hususun davacının kendi kayıtları ile sabit olduğu, böylelikle ödeme iddiasının sübut bulduğu, davacı yanın istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, Mahkemece davanın reddine yönelik olarak verilen kararın isabetli olduğu kanaatine varılmıştır.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/09/2017 tarih ve 2016/415 E. 2017/650 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacıdan alınması gerekli 59,30 TL maktu harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 27,90 TL’nin davacıdan tahsiliyle Hazineye GELİR KAYDINA, 3- Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21/10/2021