Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/507 E. 2021/548 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO : 2020/507
KARAR NO : 2021/548
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 07/11/2017
NUMARASI: 2011/228 E. 2017/163 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 20/05/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; Davalıların, müvekkili şirketin, 15.09.2004 tarih, TR 2008/04019 (EP1637640B1) sayılı ve 20.02.2004 tarih, TR 2010/10234 (EP1584730B1) sayılı patent belgelerine bağlanmış buluşlardan doğan haklarına tecavüz ettiğini beyan ederek, davalılar tarafından üretilip satış ve benzeri yollarla ticaret alanına çıkartılan ürünlerin üretim ve satışının (patenden doğan haklara tecavüz teşkil eden fiillerin) durdurulmasına, patentten doğan haklara tecavüz edilerek üretilen ürünlere, Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölgeleri de dahil bulundukları her yerde el konulmasına, özellikle 551 sayılı KHK’nin 152. maddesinin c bendi uyarınca müvekkilinin uğradığı zararların tazmini bakımından davalıların 100.000 TL teminat yatırması yönünde “’ihtiyati tedbir” karar verilmesine, 551 sayılı KHK’nin 136 maddesi kapsamında davalıların, müvekkilinin patentten doğan haklarına tecavüz teşkil eden fiillerin tespiti ile durdurulmasına, müvekkilinin uğradığı maddi zararların giderilmesine, patente tecavüz suretiyle oluşturulan ürünlere ve bunların üretiminde kullanılan araçlara el konulmasına ve bunların imhasına, aynı şekilde davalıların TTK 56 vd. maddeler anlamında sebebiyet verdiği haksız rekabetin varlığının hükmen tespiti ile önlenip yasaklanmasına, gerek 551 sayılı KHK’nin 147 maddesi gerekse, TTK’nun 61. maddesi uyarınca davanın neticesinin gideri davalılardan alınarak Türkiye çapında tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde ilanına ve karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; Asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla, davacıya (karşı davalı) ait EP 1 584 730 Bl yayın numaralı Avrupa Patentinin bir uzantısı olan TR 2010 10234 T4 numaralı Türk Patent Belgesinin, Avrupa Patent Ofisi nezdinde devam eden itiraz işlemleri beklenmeksizin 551 no.lu KHK’nın 7. maddesinde belirtilen yenilik şartına uymaması nedeniyle hükümsüzlüğüne, eğer bu kabul edilmez ise 9. maddesinde belirtilen “tekniğin bilinen durumunun aşılması (buluş basamağı)” kriterine uygun olmaması nedeniyle hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davacıya (Karşı Davalı) ait TR 2008 04019 T4 numaralı Türk Patent Belgesinin, 551 no.lu KHK’nın 7. maddesinde belirtilen yenilik şartına uymaması nedeniyle hükümsüzlüğüne, eğer bu kabul edilmez ise 9. maddesinde belirtilen “tekniğin bilinen durumunun aşılması (buluş basamağı)” kriterine uygun olmaması nedeniyle hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; ”Dosyaya sunulan bilirkişi kök ve ek raporlarına itibar edilerek,Dosya kapsamına alınan 20/05/2014 ve 16/12/2015 tarihli bilirkişi raporları ile davaya konu davacı karşı davalıya ait TR 2010/10234 T4 sayılı incelemeli patent belgesinin davalı karşı davacıya ait TR 2004/00107 sayılı 21/01/2011 tescil tarihli patent belgesindeki patent belgesi karşısında yeni olmadığı “tekniğin bilinen durumuna dahil olduğu” buluş basamağı taşımadığı davaya konu patent belgesinin 1-11 numaralı istemlerinin davacının patent belgesinde bulunduğu beyan edilmekle dava tarihinde yürürlükte olan 551 sayılı KHK ‘nın 5. ve 7. Maddesi gereğince hükümsüzlüğüne,Davacı karşı davalıya ait TR 2008/04019 T4 sayılı amortüsör başlıklı patent belgesinin başvuru tarihinin 16/08/2005, rüçhan tarihinin 25/09/2004, tescil tarihinin 21/07/2008 olduğu , özetinin “özellikle santrifüj kurutmalı çamaşır makineleri için olan amortüsörde maliyeti ucuz ve amplitüde bağımlı amortüsör hareketinin elde edilmesi için sürtünmeli amortüsör ünitesi (32) temin edilir, bu ünite bir mahfazanın (13) içine yerleştirilir ve mahfaza çıplak ve elastik sürtünmeli amürtüsör balatasını (36) kapsar. Bu balata belirli bir sürtünmeli amörtüsör etkisi etmek için temin edilir. Ayrıca, mahfazaya (13) göre sabit en az bir durdurucu eleman (44,45) temin edilir ve en az bir durdurucu eleman (44,45) en az bir sürtünmeli amörtüsör balatası (36) ile doğrudan işbirliği yapacak şekilde tasarlanan en az bir sürtünmeli amörtüsör balatasına (36) doğru döner ” şeklinde olduğu 14 adet istem bulunduğu, bilirkişi heyeti tarafından davalı karşı davacı tarafça hükümsüzlüğe esas olmak üzere sunulan belgeler yönünden karşılaştırma yapıldığı, 16/12/2015 tarihli bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak yapılan inceleme neticesinde, davalı karşı davacıya ait TR 2004/00107 nolu D11 belgesi karşısında durdurma pimleri D11 belgesinde açıklanmadığından davacının ana istem (istem-1) yenilik özelliğini koruduğu, 2002/00877 T2 (DE10046712) D12 belgesindeki 87,88 durdurma piminin (eksene dik) olup 66 numaralı halkanın bir sönümleme görevi bulunmadığından, davacıya ait patent belgesinin durdurma elemanı eksene paralel olduğundan ana istemin (istem-1) yenilik özelliğini koruduğu, D16 (ep0686720) nolu patent belgesi yönünden yapılan karşılaştırmada D16 belgesinde balatanın pistona sabitlendiği ve durdurma pimlerinin olmadığı ana istem (İstem-1) yenilik özelliğini koruduğu beyan edilmekle, hükümsüzlük koşulları oluşmadığından davacı karşı davalının hükümsüzlük talebinin reddine , Davalı …San ve Tic A.Ş.’nin davaya konu amortisör ürünlerinin üreticisi olduğu, diğer davalı şirketinde KHK 144. Madde ve SMK 152/1 maddesi gereğince ürünleri kullanan kişi değil bu ürünleri yine başka üretimde kullanmakta olduğu, tükenme ilkesinin dava konusu uyuşmazlıkta uygulanma imkanının bulunmadığı, meydana gelen zarardan haksız eylem tek olmakla birlikte sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine, davalıların, davacı tarafın TR 2008/04019 sayılı patent belgesinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet ettiklerinin tespitine, Patente tecavüz ve haksız rekabetin durdurulması, önlenmesi, patente tecavüz eden (501000/ACV 72909501 ve 551000/DC 66-006504 kodlu) ürünlere ve münhasıran üretimde kullanılan araçlara el konularak, karar kesinleştiğinde imhasına, 1.247.827,37 TL tazminatın (davalı … San ve Tic. A.Ş nin sorumluluğu 332.318,72 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan 18.12.2009 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan 18.12.2009 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.Davacı-karşı davalı istinaf dilekçesinde; Karşı davada verilen kısmen kabul kararına yönelik olarak,Hükme esas alınan bilirkişi raporlarındaki yenilik değerlendirmesinin hatalı olduğunu, tüm istemlerdeki unsurların D11 dökümanı ile karşılaştırmasının yapıldığını, ancak ayrıntılı değerlendirme yapılmadığını, karşılaştırmanın başvuru resimleri karşılaştırılarak yapıldığını, ancak bu karşılaştırmanın eksik ve hatalı olduğunu, değerlendirmenin, hükümsüzlük talebinde bulunan tarafın sunduğu patent başvurusundan önce başvurusu yapılmış ancak patent başvurusundan sonra yayınlanmış D11 dökümanı dikkate alınarak yapıldığını belirtmiş, tek tek istemler hakkında teknik açıklamalarda bulunmuş, sonuç olarak karşı dava yönünden verilen kısmen kabul kararının kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı-karşı davacı istinaf dilekçesinde; Oransallık ve tükenmişlik ilkelerinin tazminat hesabında dikkate alınması gerektiğini, Haksız fiilin işlendiği tarih olarak dava tarihinin veya delil tespiti tarihinin esas alınması gerektiğini, faiz başlangıç tarihlerinin de hatalı olduğunu, Dava dilekçesinde manevi tazminat talep edilmediğini, talebin ıslah dilekçesi ile ileri sürüldüğünü, Mahkemece bu yönde verilen kararı hatalı olduğunu, Karşı dava yönünden ise, D11 belgesinin kamuya yayılma tarihinin, başvurunun yayın tarihinden önce olduğunu, bu belgenin hem yenilik hem de buluş basamağı açısından kullanılması gerektiğini, Davacıya ait 2008/04109 numaralı patentin ana isteminin yeni olmadığını, davacının her iki patent yönünden de öncelik hakkının bulunmadığını, bilirkişi raporlarının eksik ve hatalı olduğunu beyan ederek Mahkemece asıl dava yönünden verilen kabul kararı ile karşı dava yönünden verilen red kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Asıl dava, davacıya ait 2010/10234 ve 2008/04019 numaralı patent belgelerinden doğan hakların, davalı tarafça üretimde bulunmak suretiyle ihlal edildiği gerekçesiyle, patente tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ile maddi tazminat taleplerine yöneliktir.Karşı dava ise, asıl davanın konusunu oluşturan patentlerin hükümsüzlüğüne ilişkindir.Her ne kadar taraflarca, dosyaya sunulan bilirkişi raporlarının eksik ve hatalı olduğu ileri sürülmüş ise de, raporların teknik ve bilimsel açıdan denetime elverişli olup, tarafların aşamalarda ileri sürmüş oldukları tüm itirazları karşılar mahiyette olduğu, bu sebeple hüküm kurmaya da elverişli olduğu anlaşılmıştır.Sonuç itibariyle davalı-karşı davacıya ait incelenen amortisörlerin, davacı-karşı davalıya ait TR 2010/10234 T4 no.lu incelemeli patent belgesinin koruma kapsamına girdiği, davalı-karşı davacıya ait incelenen amortisörlerin, davacı-karşı davalıya ait TR 2008/04019 T4 no.lu incelemeli patent belgesinin koruma kapsamına girdiği, hükümsüzlüğü talep edilen davalıya ait TR 2010/10234 T4 no.lu incelemeli patent belgesinin istemlerinin (İstem 1-11), başvuru tarihi itibarıyla yenilik içermediği, hükümsüzlüğü talep edilen davalıya ait TR 2008/04019 T4 no.lu incelemeli patent belgesinin istemlerinin (İstem 1-14) başvuru tarihi itibarıyla, dosya kapsamına göre yenilik içerdiği, bu nedenle patente tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ile men ve refine yönelik kararın yerinde olduğu, mali bilirkişi ek raporunda belirtilen tarih aralığı itibariyle ve yapılan maddi hata giderilmek suretiyle yapılan hesaplamanın yerinde olduğu, bilirkişi raporlarına itibarla verilen hükümsüzlüğe ilişkin kısmen kabul kısmen red kararının isabetli olduğu, diğer davalı şirketin KHK’nın 144. maddesi gereğince ürünleri kullanan kişi değil, bu ürünleri başka üretimde kullanmakta olması nedeniyle tükenme ilkesinin dava konusu uyuşmazlıkta uygulanma imkanının bulunmadığı, yenilik ve öncelik durumuna ilişkin yapılan değerlendirmelerin isabetli olduğu, bu sebeplerle belirtilen hususlar yönünden taraf vekillerinin istinaf başvurularının yerinde olmadığı görülmüştür.Ancak, davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde manevi tazminat talebinde bulunmamış, ilk defa ıslah dilekçesinde manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Dava edilmeyen bir hususun ilk defa ıslah yoluyla davaya dahil edilmesi hukuken mümkün değildir. Bu sebeple Mahkemece, manevi tazminat istemi hakkında bir karar verilmemesi gerekirken tazminata hükmedilmesinin yerinde olmadığı, davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönüyle kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.Diğer yandan somut davada, her ne kadar 18/12/2009 tarihinde davacı tarafından ihtarname gönderilmiş ise de ihtarname içeriğinde borç ve ferilerine ilişkin bir belirleme yapılmadığı gibi, ihtarnamenin temerrüt olgusunun gerçekleşmesine ilişkin gerekli koşulları taşımadığı, dolayısıyla temerrüdün gerçekleşmediği, bu sebeple alacağa temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülemeyeceği, eldeki davanın bir kısmi dava olduğu gözetilerek, dava edilen kısım yönünden dava tarihi, ıslah edilen kısım yönünden ise ıslah tarihinin faiz başlangıç tarihi olarak esas alınması gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle fazi başlangıcının tümden temerrüt tarihi olarak dikkate alınması hatalı görülmüştür.Açıklanan sebeplerle, davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, belirtilen husular yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca hükmün kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı-karşı davalı vekilinin ise istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE,2- Davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, yukarıda belirtilen husular yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,Bu kapsamda;3-Asıl dava yönünden 3/a- Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 3/b- Davalıların, davacı tarafın TR 2008/04019 sayılı patent belgesinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet ettiklerinin tespitine, 3/c- Patente tecavüz ve haksız rekabetin durdurulması, önlenmesi, patente tecavüz eden (501000/ACV 72909501 ve 551000/DC 66-006504 kodlu) ürünlere ve münhasıran üretimde kullanılan araçlara el konularak, karar kesinleştiğinde imhasına, 3/d- 1.247.827,37 TL maddi tazminatın (davalı … San ve Tic. A.Ş nin sorumluluğu 332.318,72 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan 100.000,00 TL’nin dava tarihi olan 25/08/2011 tarihinden, bakiye kısım yönünden ise ıslah tarihi olan 23.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya ödenmesine,3/e- Fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, 3/f- Hüküm kesinleştiğinde masrafı davalılardan alınarak Türkiye çapında tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde ilanına, 3/g- Manevi tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına,4- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;4/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 85.239,08 TL karar ve ilam harcının 1.485,00 TL peşin harç ve 27.839,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 29.324,00 TL harcın mahsubuyla bakiye kalan 55.915,08 TL harcın (davalı … San ve Tic. A.Ş nin sorumluluğu 22.700,69 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müteselsilen tahsiliyle hazineye gelir kaydına,4/b- Davacı-karşı davalı tarafından yapılan 18,40 TL başvurma harcı, 1.485,00 TL peşin harç, 2,90 TL vekalet harcı, 27.839,00 TL ıslah harcı ile 5.698,25 TL bilirkişi ücreti, tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 35.043,55 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre 27.884,34 TL yargılama giderinin (davalı … San ve Tic. A.Ş nin sorumluluğu 7.425,59 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, 4/c- Davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin üzerilerinde bırakılmasına,4/d- Davacı-karşı davalı yararına “tecavüz ve haksız rekabet yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, 4/e- Davacı-karşı davalı yararına “maddi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 76.473,96 TL nispi vekalet ücretinin (davalı … San ve Tic. A.Ş nin sorumluluğu 31.318,72 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, 4/f- Davalılar-karşı davacılar yararına red olunan “maddi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 31.712,30 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalılara verilmesine, 5- Karşı Dava Yönünden 5/a- Karşı davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 5/b- Karşı davalı-davacı adına tescilli TR 2010/10234 T4 patent belgesinin hükümsüzlüğüne, 5/c- TR 2008/04019 T4 sayılı patent belgesinin hükümsüzlüğü talebinin reddine, 6- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;6/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından ile peşin alınan 18,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 40,90 TL harcın davacı – karşı davalıdan dan tahsiliyle hazineye gelir kaydına,6/b- Davalılar tarafından karşı davada yapıldığı anlaşılan 18,40 TL başvurma harcı, 18,40 TL peşin harç, 2.165,00 TL bilirkişi, tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.201,80 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 1.100,90 TL yargılama giderinin davacı – karşı davalıdan tahsiliyle davalılara verilmesine, bakiye giderin davalılar üzerinde bırakılmasına, 6/c- Davalılar yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı- karşı davalıdan tahsiliyle davalılara verilmesine, 7- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;7/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL’nin davacı -karşı davalıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydına,7/b- İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı – karşı davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde kendilerine iadesine,7/c- İstinaf yargılaması için davalı- karşı davacı tarafça yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 84,50 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 170,20 TL yargılama giderinin davacı – karşı davalıdan tahsiliyle davalı – karşı davacılara verilmesine,7/d- İstinaf aşamasında davacı – karşı davalı tarafça yapılan masraf olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, 7/e- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflara yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,8- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 20/05/2021