Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/499 E. 2021/1194 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/499
KARAR NO: 2021/1194
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2017
NUMARASI: 2015/947 E. 2017/833 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/10/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında işlem gören Müflis Şirket … A.Ş. ‘nin bilirkişi raporu ile tespit edilmiş müflis şirket alacaklarının tahsili amacıyla borçlu … aleyhine icra takibi başlattıklarını, borçlunun haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, davalının, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı adına İğdır Tapu Sicil müdürlüğünde kayıtlı, … mah. … Ada, … Parsel … Kat … no.lu bağımsız meskenin, alıcı/davacı …’a 56.000,00 TL bedelle satılmış olduğunu, satışa ilişkin 22.06.2012 tarih ve … yevmiye numaralı Resmi Senet’e göre satıcının, müvekkili alıcıdan satış bedelini nakden ve tamamen aldığını beyan ettiğini, davacının cari hesaplarındaki alacağının, yapılan satış işleminin muhasebe kayıtlarında mevcut olmamasından kaynaklı olabileceğini, davacının muhasebesindeki eksiklikler nedeniyle davalının haksız icra ve davaya maruz kaldığını, haksızlıkla ilgili talep ve dava haklarını saklı tuttuklarını, işlem ile ilgili tapu kayıtlarının incelenmesi neticesinde davacının alacağının kalmadığının anlaşılacağını, davacı ile başka ticari ilişkisinin bulunmadığını belirterek davanın reddine, haksız takip ve dava nedeniyle davacının tazminata mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; ”Davacı tarafın cari hesap alacağını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Gerekçeli kararda her ne kadar davamızın ispatlanamadığından bahsedilmişse de gerek iflas idaresince alınan 08.07.2014 tarihli raporda ve gerekse de yerel mahkeme dosyasından alınan raporda davalı tarafın müflise borçlu olduğunun gözüktüğünü, müflis şirketin Vergi Dairesi Büyükmükellefler Vergi Dairesi olup ( Vergi no: …) bu vergi dairesine müzekkere yazdırılıp 2009-2010-2011-2012-2013 yıllarına ait BA-BS formları istendiğinde davalı tarafın müflise borçlu olduğunun görüleceğini, oysa bu formların istenmediğini, bu sebeple yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, cari hesap alacağından kaynaklı icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Davacı alacağını, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında müflis davacının alacaklarının tespiti için ticari defterler üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu sunulan rapora dayandırmıştır. Mahkemece, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, ancak davacı tarafça defterler sunulmamış, raporda, davalının tacir olmadığı, bu nedenle defter tutma zorunluluğunun bulunmadığı belirtilmiştir. Bundan başka Mahkemece 2011, 2012, ve 2013 yıllarına ait BA-BS formları talep edilmiş, müzekkereye verilen cevapta, 2012 yılına ait BS formunun gönderildiği anlaşılmıştır. Mahkemece mevcut delil durumuna göre, alacağın ispatlanamadığı belirtilerek dava reddedilmiş, davacı istinaf dilekçesinde, 2009-2010-2011-2012-2013 yıllarına ait BA-BS formlarının getirtilmesi halinde haklılığının ispatlanacağını ileri sürmüştür. Ancak, cari hesap sebebiyle alacağın varlığını ispatla yükümlü olan davacının, ticari defterleri sunmaması nedeniyle alacağın denetlenemediği, diğer yandan davacının yargılama aşamasında açık bir talebi olmamasına rağmen Mahkemece 2011, 2012 ve 2013 yıllarına ait BA-BS formlarının celbi için müzekkere yazıldığı, gelen müzekkere cevabına ve bilirkişi raporunda davalının tacir olmadığı yönündeki değerlendirmeye davacı tarafından yapılan herhangi bir itiraz bulunmadığı, davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunda, 2009 ve 2010 dönemlerine ilişkin BA-BS formlarının da celbinin talep edildiği, bu husus resen gözetilecek sebeplerden olmadığı gibi HMK’nun 357/1.maddesine göre, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların istinaf aşamasında dinlenemeyeceği, yeni delillere dayanılamayacağı, kaldı ki, davalı açısından tacir olmayan kişilerin Vergi, Dairesine BA formu bildirim yükümlülüğünün bulunmadığı, aksi yönde davacı tarafça ileri sürülmüş bir iddia ve itiraz bulunmadığı, bu haliyle mevcut delil durumuna göre davacının alacağın varlığını ispatlayamadığı, Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın yerinde olduğu, davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/10/2017 tarih ve 2015/947 E. 2017/833 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacıdan alınması gerekli 59,30 TL maktu harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 27,90 TL’nin davacıdan tahsiliyle Hazineye GELİR KAYDINA, 3- Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21/10/2021