Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/479 E. 2021/1060 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/479
KARAR NO: 2021/1060
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/11/2017
NUMARASI: 2016/648 E. 2017/802 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/10/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkillerinin tel örgü vb. ürünleri satışını yaptığını, davalıyla tel alımına ilişkin olarak 14.036,10 TL üzerinden anlaştıklarını, davalı yanın 3.000,00 TL ödeme yaptığını, geriye kalan 11.036,10 TL’yi ödenmediğini, işbu alacağın ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, davalının takibe yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkilinin davacı tarafla tel örgü satın almak için irtibata geçtiklerini, bunun için peşin olarak 3.000,00 TL’yi banka aracılığı ile gönderdiklerini, ancak davacının tel örgüyü teslim etmediğini, şirket yetkilisi tarafından teslim alınmış bir ürün olmadığını, bu sebepte de dava konusu talebin haksız ve dayanaksız olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davalı tarafın bilirkişi incelemesine esas olmak üzere ticari defterlerini sunmadığı, davacı tarafından sunulan 2016 yılına ait ticari defterlerin usulüne uygun tutulmuş olduğu, ticari defterler incelendiğinde takip tarihi olan 24/05/2016 tarihinde davacının davalıdan 11.036,10 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı tarafça kendilerine teslim edilmiş bir ürün bulunmadığını, dosyaya sunulan fatura ve sevk irsaliyesinin tek taraflı düzenlendiğini, ürünleri teslim alan kişinin üçüncü bir şahıs olduğunu, şirket yetkililerince herhangi bir ürün teslim alınmadığını, alacağın dayanağı olan faturanın tebliğ edilmediğini, yalnızca davacı defterlerine göre alacağın ispatlanamadığı gerekçesiyle Mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, ticari satım nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı olarak yürütülen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Davacı, davalı tarafa tel örgü sattığını, karşılığında 3.000,00 TL ödendiğini, ancak bakiye bedelin ödenmediğini iddia ederken, davalı, fatura konusu ürünün teslim edilmediğini ileri sürmüştür. Taraflar arasında tel örgü satışına ilişkin bir sözleşme kurulduğu ve sözleşme kapsamında davalının davacıya 3.000,00 TL ödediği hususlarında bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, icra takibinin konusunu oluşturan faturaya konu malın davalı tarafa teslim edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. Mahkemece tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, yalnızca davacı tarafın sunduğu usûlüne uygun tutulan defterlere göre tespit edilen 11.036,10 TL (icra takibinde asıl alacak miktarıdır.) üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki teslim hususunda ispat yükü davacı üzerinde olup, bu hususta 17.05.2016 tarih ve 231353 no’lu sevk irsaliyesine dayanılmış olmasına rağmen, gerek bilirkişi raporunda ve gerekse bu rapora itibar edilerek Mahkemece verilen hükümde bu husus tartışma konusu dahi yapılmamıştır. Söz konusu sevk irsaliyesinin altında teslim alan kısmında tam olarak okunamamakla birlikte davacı iddiasına göre ”…” isim ve imzasının yer aldığı görülmüş, Mahkemece bu hususta herhangi bir araştırma yapılmamış, teslim hususunda sunulan tek delil değerlendirmeye dahi alınmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, fatura düzenlenmiş olmasının tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olmayacağı hususu gözetilerek, söz konusu sevk irsaliyesi altında isim ve imzası bulunan şahsın davalı şirket çalışanı veya yetkilisi olup olmadığı, fatura konusu malları imza karşılığında teslim alıp almadığının araştırılması, faturanın tek taraflı olarak düzenlendiği iddiası karşısında, dayanak faturanın davalının kabulünde olup olmadığının aydınlatılması amacıyla faturanın tebliğine ilişkin bilgi ve belgeler ile ilgili faturaya dair BA ve BS formlarının celbedilmesinden sonra varılacak sonuca göre karar verilmesidir. Yukarıda açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemesince esasa münhasır delil toplanmadan, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmesinin, usul ve yasaya aykırı olması ve ilk derece mahkemesi kararının tüm istinaf sebepleriyle birlikte değerlendirilmesinin gerekmesi karşısında, istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün bulunmamakla 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a/6. maddesi gereğince davalının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, 2- İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/11/2017 tarih ve 2016/648 E. 2017/802 K. sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 188,47 TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE, 5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 07/10/2021