Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/472 E. 2021/1160 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/472
KARAR NO: 2021/1160
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/07/2017
NUMARASI: 2016/1433 E. 2017/575 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/10/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; … plakalı aracın müvekkiline satışı ve bedelinin … bankası, Gebze E-5 şubesine ait 30/01/2013 ödeme tarihli, 12.000 TL bedelli, … çek numaralı, 15/05/2013 keşide tarihli, 20.000 TL bedelli, … numaralı; 20/06/2013 keşide tarihli 25.000 TL bedelli, … numaralı ve … Gebze çarşı şubesine ait, 30/07/2013 keşide tarihli 10.000 TL bedelli … numaralı ve … Gebze çarşı şubesine ait, 20/03/2013 keşide tarihli 27.500 TL bedelli … nolu çekler ile ödenmesi için anlaşıldığını, çeklerden 30/01/2013 ödeme tarihli, 12.000 TL bedelli çek ile 20/03/2013 tarihli 27.500 TL bedelli çekin aracın peşinatı olarak verildiğini, müvekkilinin yaptığı sözleşmeye olan inancından ötürü … Bankası E5 Şubesi’nden keşide edilen 30/01/2013 tarihli 12.000 TL meblağlı … numaralı çek ile … Bankası Gebze Çarşı Şubesi’nden 20/03/2013 ödeme tarihli, 27.500 TL meblağlı … numaralı çeki zamanında ödediğini, aracın teslimi ve satışının 2013 yılı mayıs ayı ilk haftasında gerçekleştirilmediğinden, müvekkilinin … Bankası Gebze E5 şubesinden 15/05/2013 ödeme tarihli 20.000 TL meblağlı … numaralı çeki ödemediğini ve çekin arkasının karşılıksız olarak yazıldığını, çeklerin ve ödenen çek bedellerinin iadesi konusunda görüşülmesine rağmen çeklerin iade edilmediğini, davalının sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediğinden, borçlu olmadığının tespitine, … Bankası Gebze E5 Şubesi’ne ait 15/05/2013 ödeme tarihli, 20.000 TL meblağlı … numaralı çekin icraya konulmasının durdurulmasını, … Bankası Gebze E5 Şubesi’nin 20/06/2013 ödeme tarihli 25.000 TL meblağlı … numaralı ve … Gebze Çarşı Şubesi’nin 30/07/2013 ödeme tarihli 10.000,00 TL meblağlı … numaralı çekler için teminat karşılığında icraya konulmasının durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, ön inceleme ve tahkikat duruşma günü tebliğine rağmen cevap dilekçesi vermediği görülmüştür. İlk Derece Mahkemesince; “Davanın kambiyo senedi nedeni ile menfi tespit istemine ilişkin olduğu, davacı tarafın davaya konu çeklerin araç satımına ilişkin olarak verildiğini iddia ettiği, KTK’ nın 20/2-d maddesi uyarınca tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılacağı, noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirlerin geçersiz olduğu, dosyada taraflar arasında noter tarafından yapılan bir devir sözleşmesinin bulunmadığı, böyle bir sözleşme dosyada mevcut olsa dahi davaya konu çeklerin bu sözleşme için verilmiş olduğunun ispat külfetinin davacı tarafta olduğu, Davalı şirket temsilcisinin isticvap davetiyesi tebliğine rağmen, duruşmaya gelmediğini, çek sebepten mücerret olmakla, davacının ileri sürdüğü iddiaların varlığını yazılı delille ispat yükü altında olduğunun kabulü gerekeceği, davalı tarafa isticvap davetiyesi tebliğine rağmen duruşmaya gelmemiş ise de; ispat yükü davacı tarafta olup yer değiştirmeyeceğinden ve davaya konu çeklerin iddia edildiği gibi araç satım sözleşmesine ilişkin düzenlendiği ispat edilemediğinden, davanın reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; 1)Müvekkilinin davalı … Ltd. Şti.’inden 05.05.2013 tarihinde … plakalı … marka aracı 94.500TL bedelle satın aldığını ve çekleri sipariş karşılığı avans olarak verdiğini, çeklerden … Bankasına ait olan … seri numaralı ve 30.01.2013 keşide tarihli 12.000TL’lık çek ile … Banka ait … seri nolu 20.03.2013 keşide tarihli 27.500 TL’lık çekle yekun 39.500 TL sinin ödediğini, satılan aracın devrinin tüm talep ve ihtarlara rağmen yapılmadığını, müvekkilinin aracın satışı yapılmadığından satıcı elinde bedelsiz kalan 3 adet 55.000TL’lık çeklerin iadesini talep ettiğini, satış esnasında bulunan şahitlerin mahkemece dinlenmeden karar verildiğini, davalı ile müvekkili arasında davaya konu araç alım satımı haricinde ticari ilişki olmadığını, bilirkişi ücreti müvekkili tarafından ödenmek üzere karşı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi gerektiğini, davalının ticari defterlerinin incelenmediğini, 2)Tarafların senelerdir birbirlerini tanımaları nedeniyle tamamen güvene dayalı bir alım satım yapıldığını, siparişe müteakip hemen aracın devrinin yapılacağı şahitler huzurunda söz verildiği halde satıcı firmanın suiniyetli davranarak aracı teslim etmediğini ve kalan 3 kıta senedi İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasıyla 16.05.2016 tarihinde müvekkili aleyhine icra takibi yaparak, Kocaeli Çayırava Tapu Sicil Müdürlüğü’nde adına kayıtlı … cilt/sayfa …/… ada /parsel sayılı arsa ve üzerindeki evine haciz tesis ettirip maddi ve manevi zararına neden olduğunu, 3)Mahkemece dava sırasında yeterli savunmalar yapılmadığı, yeterli bilgiler alınmadığından, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03.07.2017 tarih ve 2016/1433 E, 2017/575 K sayılı kararın müvekkili lehine bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın talebi; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasına konu çeklerin … plakalı aracın satış bedeli için avans olarak verildiği ve aracın taahhüt edilen devrinin yapılmaması sebebiyle bedelsiz kaldığından bahisle, icra takibine konu çeklerden dolayı davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Mahkemece; Kambiyo senedi vermek suretiyle borç altına giren borçlunun “kambiyo taahhüdü”nde bulunmuş olduğu, kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliğinin, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsız olduğu, kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise, bu talebin ait olduğu hukuk kurallarının uygulanacağı, çekin sebepten mücerret olup, davacının ileri sürdüğü iddiaların varlığını yazılı delille ispat yükü altında olduğunun kabulü gerekeceği, davalı tarafa isticvap davetiyesi tebliğ edilmiş ve duruşmaya gelmemiş ise de; ispat yükü davacı tarafta olup yer değiştirmeyeceğinden ve davaya konu çeklerin iddia edildiği gibi araç satım sözleşmesine ilişkin düzenlendiği ispat edilemediğinden, davanın reddine karar verilmiştir. 1- 6100 sayılı HMK’nun 190. maddesi gereğince ispat yükü kanunda özel düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukukî sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Davacı ile davalı iddiasını yada savunmasını HMK’da belirtilen hükümlere göre ispat etmek zorundadır. HMK 200 maddesinde; hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki miktar ve değeri 2.500,00 TL.sını (2017 yılı için 2.590,00 TL) geçtiği taktirde senetle ispat olunması gerektiği, HMK 201 maddesinde; senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikteki hukuki işlemlerin tanıkla ispat olunamayacağı belirtilmiş olup, davacının dava dilekçesindeki iddiasına göre; davalı ile arasında hukuki ilişki olduğunu kabul ederek davaya konu çekin bedelsiz kaldığını iddia etmesi sebebiyle ispat yükü davacı borçluda olduğu gibi, davaya konu çekteki imzaların davacı tarafça inkar edilmemesi sebebi ile de ispat yükü davacıdadır. Davacı, dava konusu çekin, taraflar arasında varlığı iddia edilen araç satış sözleşmesine karşılık olarak verildiğini noterde yapılan araç satışı veya taraflar arasında düzenlenen ve imzası inkar edilmeyen belge gibi yazılı bir delil ile ispatlayamamıştır. HMK’da kanunun belirli bir delil ile ispatını emrettiği konuların başka delil ile ispatı mümkün değildir. Yargıtay 19. H.D.’nin 26.01.2015 tarih 2014/15700 E.-2015/950 K. Sayılı kararında, “Kural olarak, çek bir ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. Bu karinenin aksini iddia eden taraf iddiasını yazılı delille kanıtlamak zorundadır.” tespiti yapılmış olup, Yargıtay 19. H.D.’sinin 07.03.2016 tarih 2015/12635 E.-2016/4059 K. sayılı ilamı da aynı yönde hüküm içermektedir. HMK 202/2 maddesinde; iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belge delil başlangıcı olarak tanımlanmıştır. Davacı tarafın çeklerin araç satışı için verildiğine karine teşkil edecek, davalı şirket yetkilisinden sadır olmuş bir belge sunmadığından, mahkemece 18/11/2014 tarihli oturumda tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, tarafların defter ve kayıtlarının 04/02/2015 tarihli inceleme günü ibrazı için kesin süre verilmesine karar verilip, ihtarat yapılmasına rağmen inceleme gününde tarafların defter ve kayıtlarını ibraz etmedikleri, yapılan ihtar uyarınca davacı tarafın defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınmış sayılacağından, dosya ticaret mahkemesi kurulması nedeni ile Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmesi sebebiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan işlemler geçerli ve dosyanın sonradan gönderildiği mahkemeyi bağlayacağından, bu dosya yönünden de ticari defterlerin ibrazından kaçınılmış sayılacağından, ara kararının doğurduğu sonuç itibariyle yeni taleple ticari defterlerin incelenmesi istenemez. Tanık dinlenebilmesi için, yazalı delil başlangıcının bulunması gerekir. Dosyada yazılı delil başlangıcı niteliğinde belge olmadığından, tanık dinletilmesi ve ticari defterlerin incelenmesi suretiyle davanın kanıtlanması mümkün olmadığından, davacı vekilinin, ticari defterler incelenmeden ve satış esnasında bulunan şahitlerin bilgi sahibi oldukları ve mahkemece dinlenmeden karar verilmesinin yasaya aykırı olduğuna ilişkin istinaf sebebinin reddi gerekmiştir. 2-Davacı tarafça imzası inkar edilmeyen ve süresinde ödenmeyen çeklerden dolayı davalı tarafça aleyhine takip hukuku kapsamında icra takibi başlatmış olup, takip hukukunun yasal süreci içinde kesinleşen takip sebebiyle davacının taşınmazına haciz tesis edildiğinden, davacı taraf çeklerin aralarındaki araç alım satım akdi uyarınca verildiğini yazılı delille kanıtlamadığından, davalının yasalardan doğan hakkını kullanması sonucu, davacı taşınmazına haciz konulması, suiniyetli olduğunu göstermeyeceği gibi, uygulanan haciz sebebiyle mevcut ise doğan zarardan davalı taraf sorumlu olmayacağından, davacı vekilinin güvene dayalı alım-satım yapıldığı, siparişe müteakip hemen aracın devrinin yapılacağı şahitler huzurunda söz verildiği halde satıcının suiniyetli davranarak aracı teslim etmediği ve kalan 3 kıta çek için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasıyla icra takibi yaparak, adına kayıtlı …/… cilt/sayfa …/… ada/parsel arsa ve üzerindeki evine haciz tesis ettirip müvekkilinin maddi ve manevi zararına neden olduğuna ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmiştir. 3-Davacı vekili dava dilekçesi ile dayandığı delilleri; “… Bankası Gebze E5 şubesinden 30.01.2013 ödeme tarihli 12.000TL meblağlı … numaralı çek, 15.05.2013 ödeme tarihli 20.000TL meblağlı … numaralı çek ile 20.06.2013 ödeme tarihli 25.000TL meblağlı … numaralı çek ile ilgili kayıtların ve çeklerin ödenip ödenmediğinin, arkasının yazılıp yazılmadığının sorulması 2. … Bankası Gebze Çarşı Şubesinden 20.03.2013 ödeme tarihli 27.5000TL meblağlı … numaralı çek ile 30.07.2013 ödeme tarihli 10.0000TL meblağlı … numaralı çek ile ilgili kayıtların ve çeklerin ödenip ödenmediğinin, arkasının yazılıp yazılmadığının sorulması 3. Bilirkişi incelemesi 4. Tanık (Mahkeme tarafından dinlenilmesine karar verilmesi halinde bildirilecektir) 5. Tarafların Banka ve ticari defter kayıtları 6. Sair tüm yasal deliller” olarak belirtmiş, davalı taraf cevap ve delil dilekçesi sunarak delil bildirmemiştir. Davanın ilk açıldığı Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce ön inceleme oturumunda HMK 140/5 maddesi uyarınca ihtaratlı kesin süre verildiği, aracın trafik kaydının, davalı şirketin sicil kaydının cep edildiği, davacı vekili ile davalı şirket temsilcisinin hazır olduğu 18/11/2014 tarihli oturumda tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, tarafların defter ve kayıtlarının 04/02/2015 tarihli inceleme günü ibrazı için kesin süre verilmesine karar verilip, ihtarat yapılmasına rağmen inceleme gününde tarafların defter ve kayıtlarını ibraz etmedikleri, bilirkişi tarafından dosyadaki CD üzerinde inceleme yapılarak; “18.11.2014 tarihli duruşmada alınan ara kararın 4. maddesinde belirtilen 04.02.2015 günü saat 14:00’de mahkeme kaleminde hazır olunmuş, ancak belirtilen tarihte taraflar ticari defterlerini incelemeye ibraz etmemişlerdir. Davalı tarafın defterlerini ibraz etmekten kaçınması sebebiyle, 04.02.2015 tarihli duruşmada alınan karar gereği Sayın Mahkemece tarafımıza verilen bilirkişi yemin ve telsim tutanağının 2. maddesinde de görüldüğü üzere davalı defterlerini ibraz etmekten kaçınmış sayılmıştır. Yukarıda yapılan inceleme, tespit ve değerlendirmeler ışığında; 1- Davalı tarafın ticari defterlerini inceleme gününde ibraz etmemesi sebebiyle, davacı tarafın davalı tarafa ödediğini iddia ettiği çeklerin davalı ticari defterlerindeki varlığının tespitinin mümkün olmadığı, 2- Davaya konu aracın, Gebze İlçe Emniyet Müdürlüğü’nce gönderilen cevap yazısında görüldüğü üzere davacı tarafa ait olmayıp, dava dışı Müstakim … ve … a ait olduğu yönündeki görüş ve kanaatimi Sayın Mahkeme’nin takdirlerine saygı ile arz ederim.” şeklinde verdiği rapor taraflara tebliğ edildiği ve bilirkişi raporuna karşı davacı vekilinin beyanda bulunduğu, 24/11/2015 tarihli oturumda Gebze İlçesi’nde müstakil Ticaret mahkemesi kurulduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği, dosyanın gönderildiği Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nce yargılamaya kaldığı yerden devam edilerek, 30/01/2017 tarihli oturumda, davaya konu … Bankası Gebze Çarşı Şubesi’ne ait 20/03/2013 ödeme tarihli … numaralı ve 30/07/2013 ödeme tarihli … numaralı, … Bankası Gebze E-5 Şubesi’ne ait 30/01/2013 ödeme tarihli … numaralı ve 15/05/2013 ödeme tarihli … numaralı ve 20/06/2013 ödeme tarihli … numaralı çekin ödenip ödenmediği sorulup, davalı şirket adına isticvap davetiyesi çıkartılarak temsilcinin gelecek duruşmada gelip beyanda bulunması, aksi halde dava konusu çeklerin söz konusu aracın alım satımı nedeniyle düzenlenip araç bedeline mahsuben davalıya verildiğinin ve aracın davacıya teslim edilmediğinin kabul edilebileceğinin ihtarına karar verildiği, 17/04/2017 tarihli oturumda davacı vekiline gelen yazı cevaplarına beyanda bulunması için süre verilip, cevap verildikten sonra taraflara takip eden oturum için sözlü yargılama günü tebliğine karar verildiği, davacı vekilinin oturum arasında ara kararı uyarınca beyanda bulunduğu ve sözlü yargılama oturumuna katılarak son beyanlarının zapta geçirildiği tespit edilmiştir. Davacı vekili tüm oturumlara katılmış, savunmasını yapmış ve her iki mahkemece taraf delilleri toplanmış olduğundan, davacı vekilinin dava sırasında yeterli savunmaların yapılmadığı, yeterli bilgilerin alınmadığına ilişkin istinaf sebebinin de yerinde olmadığından reddi gerekmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/07/2017 tarih ve 2016/1433 E. 2017/575 K. Sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacıdan alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye GELİR KAYDINA, 3- Davacı taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a ve 362/1-g maddeleri gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14/10/2021