Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/471 E. 2021/1350 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/471 Esas
KARAR NO: 2021/1350
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2017
NUMARASI: 2016/653 E. – 2017/693 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleş. Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 19.02.2014 tarihinde … nolu cep telefonuna gelen mesajda, Eskişehir Odunpazarı … Mah … Ada … parsel, Eskişehir Odunpazan … Mah … Ada … Parsel, Eskişehir Odunpazarı … Mah … (…) ada … parselde kayıtlı tamamı kendisine ait meskenin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 17.05.2011 tarihinde … tarafından haczedildiğini ve bu hacizli alacağın diğer davalı … A.Ş’ye devredildiğinin bildirildiğini, müvekkilinin kardeşi … ve …’le birlikte ortağı olduğu icra dosyası borçlusu … Ltd Şti’nin davalı …’dan … Model Yatay Torna Tezgahı, Dik İşleme Merkezi CNC Freze Tezgahını kiraladıklarını, karşılığında 22 adet bono verdiklerini, borçlarını ödeyemediklerini, … A.Ş.’nin borç ödenemeyince İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile müvekkili … (Kişisel Kefil) …, … ve … Şirketi’ne icra takibi başlattığını, takipten 1 ay önce finansal kiralama sözleşmesine konu … Model Yatay Torna Tezgahına müşteri bulunarak davalı … Şirketi tarafından, … Tic adlı müşteriye … fatura numarası ile 04/03/2011 tarihinde satarak alacağının 50.845.32 TL’sını tahsil ettiği halde icra takibinde179.583.00 TL’den tenzil etmediğini, tenzil edildiğinde 179.583.00-50.845.32=128.737.68 TL borcun kalacağını, takipten bir ay sonra, … Merkezi Cnc Freze Tezgahının, davalı ve takip alacaklısı adına bulunan müşteri … Ltd Şti’ne … Faturalı olarak 55.000.00 TL’na satıldığını, müvekkilinin 128.737.68 -55.000.00 TL =73.737.68 TL borcu kaldığını, takipten sonra müvekkilinin davalı … kiralamaya … aracılığıyla 23.12.2011 tarihinde makbuz karşılığı 66.000.00 TL ödeme yaptığından, 73.737.68 TL-66.000.00 =7.737.68 TL borcu kaldığını, müvekkilinin davalı … ve onun alacağını temlik ettiği diğer davalı … A.Ş’ne toplam 7.737.68 TL borcu kaldığını, davalı … Şirketi’nin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasında süresinde işlem yapmadığı için dosyanın işlemden kaldırıldığını ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde … Esas numarası ile yeni dosya açıldığını, dosyada alacaklının … A.Ş göründüğünü, müvekkilinin davalılara 7.737,68 TL borçlu olduğunun, 171.845,32 TL borçlu olmadığının tespitine, müvekkili ve diğer şirket ortaklarının üzerine kayıtlı, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından hacizli Eskişehir Odunpazarı … Mah. …(…) ada … parsel, Eskişehir Odunpazan … Mah …(…)ada … parselde kayıtlı gayrimenkuller üzerinden bakiye 7.737.68 TL tahsili için 2 arsanın davalılarca satılarak paraya çevrilmesine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E dosyasından haczedilen ve satışı istenen müvekkilinin İ.İ.K’nun 82/12 maddesine göre haline münasip Eskişehir Odunpazarı … Mahallesi …(…)ada … parseldeki meskeni üzerindeki haczin kaldırılmasını ve satışının tedbiren durdurulmasını, taleplerinin %40 icra tazminatıyla birlikte kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile … AŞ. arasında imzalanmış olan temlik sözleşmesi gereğince … AŞ. alacaklarının … AŞ.’ye devir ve temlik edildiğini, … A.Ş.’nin 10.06.2014 tarihli Olağanüstü Genel Kurul kararı ile “… A.Ş.” hükmi çatısı altında birleştiğini, söz konusu temlik nedeniyle davada … AŞ’ye halefen taraf olduklarını, davacının müvekkili şirketin alacağına ulaşmasını engellemek ve sürüncemede bırakmak amacı ile davayı ikame ettiğini, ilgili icra takibi itirazsız olarak kesinleştiğinden ve alacağın varlığı sabit olduğundan, icra ve haciz işlemlerine devam edilmesinde usule ve kanuna aykırılık bulunmadığını, borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından tebliğ edilen ödeme emrine süresi içerisinde itiraz etmediğini, bu sebeple açılan menfi tespit davasının da haksız olduğu, bu nedenle davanın reddine, davacı aleyhine İİK. m: 170/3 gereğince %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın %10’u oranında para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; Usulüne uygun temlik yaptıklarını, davada taraf sıfatlarının olmadığını, haklarında açılan davanın husumetten reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davanın finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit davası olduğu, Davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında; davalı alacaklı …. tarafından, borçlular … Ltd. Şti, …, …, … aleyhine 05/04/2011 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde bulunulduğu, işlemden kalkan icra dosyasının, davalı … A.Ş. (… A.Ş.) vekilinin 16.04.2014 tarihli dilekçesiyle, 2014/12992 E. numarası ile tekrar işleme alındığı, davacı …’ün 26.06.2015 tarihinde, belirtilen miktarda borcu olmadığı itirazında bulunduğu, … A.Ş.’nin davalı … A.Ş. (… A.Ş.) ile arasındaki, Beyoğlu … Noterliği’nin 11.11.2013 tarih ve … yevmiye numaralı Alacak Devir Sözleşmesiyle dava dışı … Ltd. Şti.’nden olan 12.150,00 TL alacağını temlik ettiği, 13/06/2017 teslim tarihli raporda; Davalı …. ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve delil niteliği taşıdığı, davalı şirketin 05.04.2011 takip tarihi itibariyle toplam 179.583,00 TL asıl alacağı olduğu, dava dışı … Ltd. Şti.’ne kiralanan makinelerin satışından ve …’ün 66.000,00 TL nakit ödemesinden sonra 12.150,56 TL alacağı kaldığı, davalı … A.Ş., dava dışı … Şirketi’nin 12.150,00 TL borcunu … A.Ş.’den 31.07.2013 hesap kesim tarihi itibariyle devir aldığından, bu tarihten sonraki faiz, vekalet ücreti, icra masrafları ve tüm fer’ileriyle birlikte davacıdan talep edebileceği, raporun mahkemece yeterli görülüp itibar edildiği, davalılardan …. İcra takibinden sonra 11.11.2013 tarihinde Beyoğlu … Noterliği’nin Alacak Devir Sözleşmesi ile davalı … A.Ş.nin, dava dışı … Şirketi’nin 12.150,00 TL borcunu davalı ….’den 31.07.2013 hesap kesim tarihi itibariyle devir aldığı ve davacının davalı … A.Ş (Esi Ünvan: … A.Ş)’ye 12.150,00 TL. borçlu olduğu anlaşıldığından; 1-Davalı … ye açılan davanın husumetten reddine, 2-Davalı … A.Ş (Esi Ünvan: … A.Ş)’ye yönelik açılan davanın kısmen kabulüne, davacı …ün İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas (Eski Esas 2011/5425 ) sayılı icra dosyasında davalı … A.Ş (Eski Ünvan: … A.Ş)’ye 12.150,00 TL borçlu olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-Davalı tarafın ağır kusuru tespit edilemediğinden ve şartları oluşmadığından tazminat talebinin reddine.” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin mühendis olan ve Eskişehir’de yüksek saygınlığı bulunan müvekkilinin Eskişehir’de ticaret yapamaz hale gelmesini hiç dikkate almadığını, alacaklının mükerrer tahsilat yapmak için oturduğu evi satmaya kalkışmasını ağır kusur kabul etmediğini, maddi ve manevi kayıplarını görmezden gelerek kararının hüküm bölümünde davalının ağır kusuru tesbit edilemediği gerekçesi ile tazminat taleplerini reddettiğini, dürüst ve namuslu tacir olan müvekkilinin evinin satışa çıkarılmasıyla kendisinin ve ailesinin çektiği acıları ve müvekkilinin itibar kaybınıda dikkate alarak talep ettikleri haksız takip tazminatına karar vermesi gerektiğini, sunulan ve inceleme sırasında tespit edilecek nedenlerle mahkemenin 2016/653 E,2017/693 K sayılı haksız ve hukuka aykırı kararının hüküm bölümünün 3. bendinin bozularak davalının müvekkiline haksız icra takip tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş (Esi Ünvan: … A.Ş. vekili istinaf dilekçesi ile; 1-Davacı borçluların … A.Ş. ile imzaladıkları Finansal Kiralama sözleşmesinin ödeme planına uymadıklarından, sözleşmenin FKK m. 23/I uyarınca feshedildiğini, borçluların temerrüde düştüğünü ve alacağın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün E:… Esas sayılı dosyası ile haklarında yasal takibe geçildiğini, 6102 sayılı TTK’nun 8’inci maddesinde ticari işlerde faiz oranının serbestçe belirlenebileceğinin temel ilke olarak kabul edildiğini, TTK’nun 3’üncü maddesinde “Bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari iş” olarak nitelendirildiğini, dava konusu sözleşmenin her iki tarafı tacir ve yapılan sözleşme bir ticari iş olduğundan, hem anapara hem de temerrüt faizinin serbestçe kararlaştırılabileceğini, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 18.09.2013 tarihli Esas: 2013/10777, Karar: 2013/14096 numaralı kararında TBK’nda faiz oranına ilişkin öngörülen sınırlamaların ticari işler bakımından uygulanamayacağının belirtildiğini, temlik eden ile davalı/borçlular arasında imzalanan sözleşme gereğince faiz oranlarının geçerli ve bağlayıcı olacağının davalılar/borçlular tarafından kabul ve taahhüt edildiğini, bilirkişi raporunda sözleşmenin 1.5. maddesi doğrultusunda kısmi ödemelerden önce işlemesi gereken faizin hesaplanmadığını ve ödemelerin direkt olarak ana para alacağından düşüldüğünü, bilirkişi raporunda yapılan kısmi ödemeler için icra takip tarihinden, ödeme tarihine kadar hiç temerrüt faizi işlememiş gibi hesap yapılmasının ve ödemelerin faiz işletilmeden direkt olarak borçtan düşülmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, 2- Finansal Kiralama Sözleşmesi’nin 63.a) maddesindeki “Kiracı işbu sözleşme madde 3’te belirtilen sürenin sona erdiği tarihten itibaren 30 gün zarfında, iş bu sözleşme Ek:1’de sözleşme sonunda kiracının kiralananı satın alma bedeli olarak gösterilen bedeli nakit olarak ve bir defada kiralayana ödemek suretiyle satın alma hakkını kullanacaktır” hükmü kapsamında, sözleşme sonunda ve bu bedelin ödenmesi ile kiralananı satın alabileceğini, bedel, kiracı tarafından kiralayana ödenmeden, sözleşme sonunda kiralananın kiracıya ait olacağının peşinen kabul edilmesi ve kiralananın satış bedelinin alacak miktarından düşülerek hesaplanmasının usule aykırı olduğunu, 3- 6098 Sayılı TBK madde 100/II. Mahsup 1. Kısmen ödemede Borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. Aksine anlaşma yapılamaz. Alacaklı, alacağın bir kısmı için kefalet, rehin veya başka bir güvence almış ise, borçlu kısmen yaptığı ödemeyi, güvence altına alınan veya güvencesi daha iyi olan kısma mahsup etme hakkına sahip değildir hükmü gereğince dosya kapsamında yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, Borçlu hem ana para alacağı hem de faizi ödemede gecikmeye düştüğü için, temlik eden … Şirketinin ticari defterleri incelenerek, yapılan ödemelerin öncelikli olarak faiz alacağından düşülmek suretiyle bakiye alacağın hesaplanması gerektiğini, mahkeme tarafından hatalı hüküm kurulduğunu, 4-Mahkemenin, taraflar delillerini yeterince toplamadığını, vakıalar, dava ve icra dosyasındaki deliller değerlendirilmeden, eksik inceleme sonucu kanuna, hukuka ve usule aykırı karar verildiğini, 5-Davacının müvekkili şirketin alacağına ulaşmasını engellemek ve alacağı sürüncemede bırakmak amacı ile davayı ikame ettiğini, davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, sayılan mutlak istinaf sebepleri ve Re’sen belirlenecek sebeplerden ötürü, yasa ve hukuka aykırı davanın reddine ilişkin Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın talebi; Kardeşleri ile birlikte ortağı olduğu … şirketi’nin davalı …’dan kiraladığı … Model Yatay Torna Tezgahı, … Merkezi CNC Freze Tezgahı karşılığında verilen 22 adet bono ödenemediği için … A.Ş. tarafından 179.583.00 TL için başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının takip tarihinden önce, kiralama şirketinin kiralamaya konu … Model Yatay Torna Tezgahını 50.845.32 TL’sına, takipten bir ay sonra, … Merkezi Cnc Freze Tezgahını, 55.000.00 TL’na satılarak bedelinin tahsil edilmesi ve … aracılığıyla 66.000.00 TL ödeme yaptığı ve 7.737.68 TL borcu kaldığından, takipten dolayı 171.845,32 TL borçlu olmadığının tespitine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından hacizli Eskişehir Odunpazarı … Mah. …(…) ada … ve … parselde kayıtlı gayrimenkuller üzerinden bakiye 7.737.68 TL tahsili için davalılarca satılarak paraya çevrilmesine, İ.İ.K’nun 82/12 maddesine göre haline münasip Eskişehir Odunpazarı … Mahallesi …(…)ada … parseldeki meskeni üzerindeki haczin kaldırılması ve satışının tedbiren durdurulması, taleplerinin %40 icra tazminatıyla birlikte kabulüne karar verilmesine ilişkindir. Mahkemece; Davacının kefil olarak imzaladığı, finansal kiralama sözleşmesinden dolayı davalı şirketin 05.04.2011 takip tarihi itibariyle toplam 179.583,00 TL asıl olunduğu, dava dışı … Ltd. Şti.’ne kiralanan makineleri satışından ve …’ün 66.000,00 TL nakit ödemesinden sonra 12.150,56 TL alacağı kaldığı, davalı .. A.Ş., dava dışı … Şirketi’nin 12.150,00 TL borcunu davalı ….’den 31.07.2013 hesap kesim tarihi itibariyle devir aldığından, bu tarihten sonraki faiz, vekalet ücreti, icra masrafları ve tüm fer-ileriyle birlikte davacıdan talep edebileceği, ….’nin icra takibinden sonra Alacak Devir Sözleşmesi ile … A.Ş.’ye alacağını temlik ettiğinden, 1-Davalı … ye açılan davanın husumetten reddine, 2-Davalı … A.Ş (Esi Ünvan: … A.Ş)’ye yönelik açılan davanın kısmen kabulüne, davacı …’ün İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas (Eski Esas …) sayılı icra dosyasında davalı … A.Ş (Eski Ünvan: … A.Ş)’ye 12.150,00 TL borçlu olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-Davalı tarafın ağır kusuru tespit edilemediğinden ve şartları oluşmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf sebebi yönünden; 1-Görülmekte olan dava İİK 72/3.maddesindeki icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. İİK 72/4. maddesi uyarınca dava alacaklı lehine sonuçlandığında alacaklının uğradığı zarar için, mahkemece alacaklı lehine, İİK 72/5 maddesi gereğince davanın borçlu lehine sonuçlanması halinde, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa borçlu lehine alacağın %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedileceği belirtilmiştir. Davalı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasında davalı …. tarafından, finansal kiralama sözleşmesinin kiracısı şirket ile şirket ortakları aleyhine 08/03/2008 tanzim tarihli 8.371,00 TL tutarlı 22 adet sıra senetler dayanak gösterilerek 179.583,00 TL için takip başlatıldığı, dosyanın takipsiz bırakılması ve takip konusu alacağın…. tarafından, 11.11.2013 tarihinde Beyoğlu … Noterliği’nin Alacak Devir Sözleşmesi ile davalı … A.Ş.’ye temlik edilmesi üzerine takibin kaldığı yerden devamı için yenilenerek 2014/12992 takip numarasını aldığı, tespit edilmiştir. Dosya üzerinden alınan bilirkişi raporu ile; davacı şirketin 05.04.2011 takip tarihi itibariyle, 800245 numaralı sözleşmeden faturalanmış kira borcunun 67.825,82 TL + faturalanmamış kira borcunun 66.097,00 TL+ temerrüt faizinin 31.569,01 TL+ icra takip ve haciz masrafının 36.472,64 TL, toplam borcun 201.664,47 TL olduğu, … numaralı sözleşmeden faturalanmış kira borcunun 8.862,00 TL + faturalanmamış kira borcunun 20.727,00 TL+ temerrüt faizinin 2.085,99 TL+ icra takip ve haciz masrafının 0,00 TL, toplam borcun 32.675,48 TL olduğu, şirketin … ve … sözleşmelerinden toplam borcun 234.339.96 TL olduğu, 22/03/2011 tarihli ve 47.079.00 TL tutarlı … satışı, 26/05/2011 tarihli ve 51.110,40 TL tutarlı … satışı ile 07/09/2011 tarihli ve 58.000,00 TL tutarlı … satışı ve 23/12/2011 tarihli nakit tahsilat 66.000,00 TL mahsup edildikten sonra kalan borç miktarının 12.150,56 TL alacağı kaldığının tespit edildiği görülmüştür. Takibe dayanak olarak 28/04/2008-28/01/2010 tarihleri arasındaki vadeli 8.371,00 TL tutarlı 22 adet senetler gösterilmiş olup, düzenlenen finansal kiralama sözleşmesi uyarınca, kira bedeline karşılık verildiği tarafların kabulündedir. Davacı taraf senet bedellerini ödediği iddiasında bulunmamıştır. Bilirkişi tarafından takip tarihi itibariyle finansal kiralama şirketinin alacağının 179.583,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 61/c. maddesindeki düzenleme ve satış işlemleri ile nakdi ödeme nazara alındığında, 26/05/2011 tarihli ve 51.110,40 TL tutarlı Eke Torna satışı ile 07/09/2011 tarihli ve 58.000,00 TL tutarlı … satışı ve 23/12/2011 tarihli nakit tahsilat 66.000,00 TL takipten sonra olduğu için takip tarihi itibariyle mahsubu mümkün olmadığından alacaklı kötü niyetli kabul edilemez ise de; 22/03/2011 tarihli ve 47.079.00 TL tutarlı … satışı, takip tarihinden önceki tarihli olması sebebiyle, mevcut borçtan mahsup edilerek takip başlatılması gerekip, kısmi tahsilat yapıldığını bildiği halde, mahsup yapılmaksızın takip başlatıldığından 47.079.00 TL için mükerrer tahsilat olacağından, bu miktar yönünden takip yapmakta kötü niyetli olduğundan, İİK 72/5 maddesindeki koşul gerçekleştiğinden, mahkemece bu miktar üzerinden kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken, tamamen reddedilmesi yasaya aykırı olduğundan, davacı vekilinin istinaf talebinin bu miktar için kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Davalı … A.Ş (Esi Ünvan: … A.Ş) vekilinin istinaf talebi yönünden; 1- Dosyadaki bilirkişi raporunda; davacı şirketin 05.04.2011 takip tarihi itibariyle, … numaralı sözleşmeden faturalanmış kira borcunun 67.825,82 TL + faturalanmamış kira borcunun 66.097,00 TL+ temerrüt faizinin 31.569,01 TL+ icra takip ve haciz masrafının 36.472,64 TL, toplam borcun 201.664,47 TL olduğu, … numaralı sözleşmeden faturalanmış kira borcunun 8.862,00 TL + faturalanmamış kira borcunun 20.727,00 TL+ temerrüt faizinin 2.085,99 TL+ icra takip ve haciz masrafının 0,00 TL, toplam borcun 32.675,48 TL olduğu, şirketin … ve … sözleşmelerinden toplam borcun 234.339.96 TL olduğu, 22/03/2011 tarihli ve 47.079.00 TL tutarlı … satışı, 26/05/2011 tarihli ve 51.110,40 TL tutarlı … satışı ile 07/09/2011 tarihli ve 58.000,00 TL tutarlı … satışı, 23/12/2011 tarihli nakit tahsilat 66.000,00 TL mahsup edildiğinde borcun 12.150,56 TL olduğunun tespit edildiği görülmüştür. Takip alacaklısı tarafından takipte işlemiş faiz istenmeksizin 22 adet senetten dolayı 179.583,00 TL için takip başlatılmış olup, bilirkişi tarafından, açık hesaplama tablosu gösterilmediğinden faiz hesabı yönünden doğruluğun denetlenmesi mümkün değil ise de; … numaralı sözleşmeden doğan temerrüt faizinin 31.569,01 TL, … numaralı sözleşmeden doğan temerrüt faizinin 2.085,99 TL olarak hesaplanıp, asıl borca eklenmek suretiyle toplam borç bulunduktan sonra mahsup yapıldığı tespit edildiğinden, davalı vekilinin ödeme tarihine kadar faiz hesaplanmaksızın asıl borçtan düşülmek suretiyle mahsup yapıldığına ilişkin istinaf sebebi yerinde olmadığından reddi gerekmiştir. 2-Davacının kefil olduğu, dava dışı … Ltd. Şti.ile “…. arasındaki Eskişehir … Noterliği’nin 28/03/2008 tarih ve … yevmiye numaralı finansal kiralama sözleşmesinde, madde 4. Finansal kiralama konusu Kiralananın mülkiyeti Kiralayan’a altir. Kiracı Kiralanan’a 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu hükümlerine göre, Kiracı sıfatıyla zilyet olup, Kiralanan’dan zilyetlik hükümleri çerçevesinde yararlanacaktır. Kiracı’nın Kiralananı Satın Alma Hakkı ve İlgili Hükümler başlıklı madde 83, a) Kiracı işbu Sözleşme madde 3’de belirülen sürenin sona erdiği tarihten itibaren 30 gün zarfında, aşağıda b, c, d, e ve f bendlerinda belirtilen şartlar çerçevasinde Kiralanan’ı isbu Sözleşme Ek:1’de “Sözleşme Süresi Sonunda Kiracı’nın Kiralanan’ı Satın Alma Bedel” olarak gösterilen bedeli nakit olarak ve bir defada Kiralayan’a ödemek suretiyle satın alma hakkını kullanacaktır. Kiralananın dava, takip ve satma hakkını düzenleyen 61/c maddesinde; Kiracı; Kiralanan’ı veya teminat olarak Kiralayan’a verdiği bütün değerleri, hakları, taşınır ve taşınmazları, bunların kapsamındaki unsurları dilediği değerden mahkemeye ve İcraya başvurmadan ve İcra İflas Kanunu’na tabi olmadan dilediği kişiye satarak satış hasılatını Kiracı’nın bütün muaccel borçlarından mahsup etmeye, muaccel olmayan borçları için bloke bir hesapta bekletmeye Kiralayan’ı yetkili kıldığını, kabul, beyanı ve taahhüt eder, düzenlemelerine yer verilmiş, kiracının kiralanan’ı satın alma bedeli; 590 YTL olarak gösterilmiştir. Finansal kiralama sözleşmesinin 4. maddesinde açıkça belirtildiği üzere finansal kiralama sözleşmesine konu menkullerin mülkiyeti kiralayan finans şirketine ait ve sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte olan 3226 Sayılı Finansal Kiralama Kanunu hükümlerine göre, kiracı kiralamaya konu malı iade ile yükümlü olduğundan, malın satış bedeli kira borcundan mahsubu talep edilemez ise de; taraflar arasındaki sözleşmenin 61/c. Maddesinin “…Kiracı, kiralananı, teminat olarak kiralayana verdiği bütün değerleri, hakları, taşınır ve taşınmazları, bunların kapsamındaki unsurları dilediği değerden mahkemeye ve icraya başvurmadan ve İcra İflas Kanunu’na tabi olmadan dilediği kişiye satarak hasılatını Kiracının bütün muaccel borçlarından mahsup etmeye, muaccel olmayan borçları için bloke bir hesapta bekletmeye kirayalanı yetkili kıldığını kabul, beyan ve taahhüt eder” hükmü uyarınca kiralamaya konu malın satışı halinde, satış bedelinin kiracının borcundan mahsup edilmesi gerekir. (Yargıtay 11. H.D’nin 01/02/2021 tarihli 2020/3469 esas ve 2021/683 sayılı kararı) davalı vekilinin satış bedelinin mahsup edilemeyeceğine ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmiştir.3-Davaya konu finansal kiralama sözleşmenin 61/c. maddesindeki “…Kiracı, kiralananı, teminat olarak kiralayana verdiği bütün değerleri, hakları, taşınır ve taşınmazları, bunların kapsamındaki unsurları dilediği değerden mahkemeye ve icraya başvurmadan ve İcra İflas Kanunu’na tabi olmadan dilediği kişiye satarak hasılatını Kiracının bütün muaccel borçlarından mahsup etmeye, muaccel olmayan borçları için bloke bir hesapta bekletmeye kirayalanı yetkili kıldığını kabul, beyan ve taahhüt eder” hükmü uyarınca kiralamaya konu malın satışı halinde, satış bedelinin kiracının borcundan mahsup edilmesi gerekir. (Yargıtay 11. H.D’nin 01/02/2021 tarihli 2020/3469 esas ve 2021/683 karar sayılı kararı) Mahkemece, finansal kiralama sözleşmesinin feshi nedeniyle fesih tarihine kadar ödenen kira tutarı ve bakiye borcun öncelikle tespit edilerek, daha sonra kiralamaya konu olan ve takipten önce satılan, 22/03/2011 tarihli ve 47.079.00 TL tutarlı … satışına konu 3. kişiye yapılan satış bedelinin piyasa rayicine uygun olup olmadığı denetlenerek, satıma konu malın değeri tespit edilip, bakiye kira borcundan mahsubu ile icra takip tarihi itibarı ile alacak borç durumunun tespit edilip, daha sonraki satış ve ödemelerin temerrüt durumu da nazara alınarak ödeme ve satış tarihlerine kadar işlemiş faizleri hesaplanarak, borç belirlendikten sonra mahsubu yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, davalı vekilinin bilirkişinin yaptığı hesaplamanın hatalı olduğu ve hatalı rapora uyularak verilen mahkeme kararının da hatalı olduğuna ilişkin istinaf sebebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. 4-Dava, finansal kiralama sözleşmesindeki kira bedellerinin sözleşmeye uygun ödenmemesi sebebiyle kira bedeli karşılığı verilen senetlerden dolayı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali olup, ihtilafın çözülmesi için, finansal kira sözleşmesi doğrultusunda ticari defterlerin incelenmesi ve kira sözleşmesine konu menkullerin satış bedellerinin rayice uygunluğunun denetlenerek rapor alınması gerekmektedir. Mahkemece ticari defterler üzerinde finansal kira sözleşmesi ile inceleme yaptırılarak rapor alınmış ise de; kira sözleşmesine konu menkullerin satış bedellerinin rayice uygunluğu yönünden rapor alınarak denetleme yapılmadığı gibi, raporda faize ilişkin hesaplamanın açılımı olmadığından, rapor mahkeme denetimine de açık değildir. Bilirkişi raporlarının mahkeme denetimine açık olmasında yasal zorunluluk olduğundan, davalı vekilinin, delillerin yeterince toplanmadığı, eksik incelemeyle karar verildiğine ilişkin istinaf sebebinin kabulü gerekmiştir. 5-Anayasa’nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesinin 1. fıkrası “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” hükmünü düzenlemiş olup, hak arama özgürlüğü adı altında hukukî korunma teminatı verildiğinden, mahkemeye erişim hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün bir unsurudur (Gökhan Ateş, B. No: 2017/32699, 12.01.2021, § 23). 6100 sayılı HMK’nun 27. maddesinde; “(1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. (2) Bu hak; a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, b) Açıklama ve ispat hakkını, c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hakkın ikinci unsuru, “açıklama ve ispat hakkı”dır. Taraflar, iddia ve savunmalarını ileri sürme ve ispat etme hakkına sahiptirler. Her iki taraf da bu haktan eşit şekilde yararlanır. Takip 179.583,00 TL için yapılmış olup, davacı taraf belgelerini sunarak borcunun takip miktarından az olduğunu ileri sürmüştür. Alacak miktarı konusunda taraflar arasında ihtilaf olduğundan, Anayasa ve yasalarımızla teminat altına alınan dava açma hakkını kullanarak menfi tespit davası açmıştır. Mahkemeye sunulan 22/03/2011 tarihli ve 47.079.00 TL tutarlı … satışına konu fatura ve taraflar arasındaki sözleşmenin 61/c maddesi nazara alındığında, davacının davasına dayanak belgesinin olduğu sabittir. Kötü niyeti kanıtlamak davalı tarafa aittir. Anayasa ve yasalardan doğan dava açma hakkının kullanılması kötü niyet olarak kabul edilmeyeceğinden, davalı tarafça kötü niyeti gösterir delil sunulmadığından, davalı vekilinin davanın haksız ve kötü niyetli olduğuna ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davalı vekilinin 1-2 ve 5 numaralı istinaf sebebinin reddine, davacı vekilinin istinaf sebebi ile davalı vekilinin 3 ve 4 numaralı istinaf sebebinin kısmen kabulüne, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, 3 ve 4 numaralı maddede belirtilen şekilde inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekili ile davalı … A.Ş (… A.Ş) vekilinin istinaf isteminin kısmen KABULÜ ile, 2- İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/09/2017 tarih ve 2016/653 E. 2017/693 K. Sayılı Kararının, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 5- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 2.759,40 TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 6- Dosya üzerinde inceleme yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı ve davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6-362/(1)/g. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 11/11/2021