Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/47 E. 2020/202 K. 16.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/47 Esas
KARAR NO: 2020/202
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/02/2017
NUMARASI: 2014/381 E. – 2017/103 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/10/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili; müvekkili şirket sahibi ve işletmecisi olduğu … Otelin elektrik sistemi için davalıdan bir takım malzemeler alındığını, satın alınan malzemeler arasında otel odalarında elektrik kullanımını aktif hale getiren kart girişi ile akımı sağlayan ve … markalı olması gereken enerji saver rölelerinin bulunduğunu, malzemelerin … marka olması gerekirken fason ürünler kullanıldığını, bunun sonucunda sorunlar ortaya çıktığını ve ürünlerin kalitesiz olduğunun anlaşıldığını, davalı tarafça ayıplı fason ürünlerin değiştirildiğini ancak değişimden sonra ürünlerden kaynaklanan 12.09.2011 tarihinde ilk yangının çıktığını, ancak sorunun giderilemediğini ve 25.02.2012 tarihinde 2. Yangının çıktığını, yangınların ayıplı ve hatalı … markalı olmayan fason ürünlerden kaynaklandığının anlaşıldığını, ürünlerin davalı tarafça değiştirildiğini ancak sorunların yaşanmaya devam ettiğini, her iki yangın sebebiyle müvekkilinin gerek maddi gerekse müşteri kaybına yol açması nedeniyle manevi zarara uğradığını ve ticari itibar kaybettiğini, uğranılan zararın tazmini için davalıya çıkarılan ihtarnameye karşılık olarak sorumluluklarının bulunmadığı yönünde cevap verdiklerini beyanla uğranılan zararların tazmini için 49.644,68 TL maddi ve 50.000 TL ticari itibar kayıplarından kaynaklanan manevi tazminatın en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacı tarafça ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, ilk yangından müvekkilinin hiç bir şekilde haberdar edilmediğini, ikinci yangının kusurunun ise davacıya ait olduğunu, yapılan incelemede yangın sebebinin röle ünitesinden değil duvar ünitesinden kaynaklandığını, otelin teknik servisinin ..’nun uyarılarına ve tavsiyelerini dikkate almadan yük bölümünü 3 fazlı sisteme göre yeniden tasarlama gereği duyduklarını, 16’lık röle ünitesinin yerine 3 fazlı 40 A’lık kontaktörleri tercih ettiklerini, çıkan yangınların teknik sebeplerinin araştırılmadığını, teknik rapor hazırlanmadığını, yangınların itfaiyeye dahi haber verilmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacıya ait Otelin elektrik tesisat projesi ve projenin uygulaması davalı şirket tarafından üstlenilmediğini, uygulamanın davalı tarafça üstlenildiğinin kanıtlanamadığı, Mübrez kök raporda ifade edildiği üzere, 12.09.2011 tarihinde meydana gelen yangının davalı firmadan ürünlerin alınmasından bir sene sonra meydana geldiği, davacı tarafından … kat … numaralı odanın içinde, odada bulunan ahşap dolabın içindeki elektrik duvar ünitesinde davalı tarafından satılan Energy Saver ürününden kaynaklandığı iddia edilen yangının, İtfaiye Yangın raporuna göre; binanın 6. kat koridorunda elektrik tesisatı kablo bağlantı uçlarındaki elektrik kontağından meydana gelen bir yangın olup, sadece koridorun islenmesine sebep olduğu ve kuru kimyevi tozla söndürüldüğü, davacı tarafından meydana geldiği iddia edilen ikinci yangına ait ise hiçbir tespit ve İtfaiye raporu bulunmadığı, Davacı tarafça zarara sebebiyet verdiği ileri sürülen yangının şüpheye yer vermeyecek ve tereddütsüz bir şekilde davalıdan satın alınan ürünlerden kaynaklandığı ve illiyet bağı bulunduğu hususlarının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, Mahkeme kararının gerekçesinde, ikinci yangına ilişkin olarak bir tespit bulunmadığı belirtilmiş ise de, bu hususta davalı tarafın bir itirazının bulunmadığını, aksine bu yangından doğan zararlara ilişkin beyanlarda bulunduğunu, dolayısıyla mahkeme kararını bu yönüyle kaldırılması gerektiğini, Mahkemenin, bilirkişi heyetine ayrık olarak rapor düzenleyen bilirkişi …’nın raporunu hiçbir şekilde dikkate almadığını, dosyaya sunulan diğer bilirkişi raporlarında yangının çıkış nedeni ilişkin açık bir kanaat bildirilmediğini, bilirkişi … tarafından sunulan raporun somut verilere dayandığını ancak diğer bilirkişi raporlarının somut verilerden uzak olduğunu, bu nedenle hükme esas alınmaması gerekmesine rağmen mahkemece hükme esas alınmaları nedeniyle kararın kaldırılması gerektiğini, Davalının kullandığı ürünlerin kalitesiz olduğunu, satılan ürünlerin montajını davalının yaptığını, ürünlerden kaynaklı arızalarda davalının otele teknik adam gönderdiğini, ürünleri değiştirdiklerini kabul ettiklerini, tanıkların da hususu desteklediklerini, bilirkişilerin maddi tazminat hesabının eksik ve yanlış olduğunu beyan ederek mahkeme kararının bu yönüyle de kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı resen gözetilerek yapılmıştır. Dava, davacının davalıdan satın aldığı elektrik tesisatı malzemelerinin ayıplı ve hatalı olduğu ve davacının otelinde yangına neden olduğu iddiasıyla, davacının otelinde meydana gelen yangınlardan kaynaklı maddi ve manevi zararın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece dosya üzerinde bir mali müşavir, bir elektrik mühendisi bilirkişi (…) ve bir yangın konusunda uzman makine mühendisi ile mimar bilirkişiden oluşan heyet marifetiyle keşif icra edilmiştir. Sunulan 21/03/2014 havale tarihli kök raporda özetle; Yangının, itfaiye yangın raporuna göre, binanın … kat koridorunda elektrik tesisatı kablo bağlantı uçlarındaki elektrik kontağından meydana gelen bir yangın olup, sadece koridorun islenmesine sebep olduğu ve kuru kimyevi tozla söndürüldüğü, davacı tarafından meydana geldiği iddia edilen ikinci yangına ait ise hiçbir tespit ve İtfaiye raporu bulunmadığı, yangınların meydana geldiği günlere ait Duman Algılama Sinyal Veri Raporlarının olmadığı, bu nedenle dosya kapsamında sunulan belge ve bilgilere göre 12.09.2011 tarihinde otelin … kat koridorunda koridorun islenmesine sebep olan bir yangın olduğu, ancak otelin … nolu odasında yangın meydana gelmediği, ikinci yangının ise hiçbir şekilde belgelenmediği, 12.09.2011 tarihinde otelin … katında koridorda meydana gelen ve elektrik kontağı kaynaklı yangının sebebine yönelik olarak olay sonrası Otelin o zamanki elektrik hat planı, uygulama şemaları ve uygulayıcı imalat kalite ve özelliklerinin bir tespit dosyası ile tespit edilmemiş olması nedeniyle bir kanaat bildirmenin mümkün olmadığı, elektrik kaynaklı yangınlarda sadece kullanılan ürünlerin değil, gevşek bağlantılar, kablolardaki eskime, sıyrılma, kablo bağlantılarının dışarıdan (tadilat v.s gibi nedenlerle) aldıkları darbeler, prizlere takılan fişlerdeki bozukluklar, fiş-priz temassızlıkları, anlık su kaçakları nedeniyle olan kısa devreler gibi çok farklı neden sebebin söz konusu olabileceği, davalı şirketin sadece ürün satmış olması, elektrik sisteminin projesinden sorumlu olmayışı, uygulayıcı olmayışı ve satış işlemi ile olay arasında geçen bir sene boyunca hiçbir sorunla karşılaşılmamış olması nedeniyle yangın olayı ile davalı şirketin ürünleri arasında bir ilişki kurulamadığı belirtilmiştir. Mali bilirkişi ilave görüşü olduğunu bildirmiş olmakla, kök rapor ekinde ilave bilirkişi raporu olarak 20/03/2014 tarihli mali görüşünü sunmuştur. Mahkemece davacı vekilinin kök rapora itirazları nedeniyle bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış ve 02.07.2014 havale tarihli raporda kök rapordaki değerlendirmeler tekrar edilmiştir. Dosyaya bir kısım fotoğraflar sunulmasının ardından Mahkemece yeniden bir ek rapor alınması amacıyla dosya heyete tevdi edilmiş, sunulan 30.09.2015 havale tarihli raporda, kök rapordaki değerlendirmeler tekrar edilmiş ancak, elektrik yüksek mühendisi bilirkişi … ayrık görüşü olduğunu bildirmiş ve rapor ekinde 10/07/2015 tarihli ayrık görüşünü sunmuştur. Elektrik mühendisi bilirkişi … ayrık görüşünde özetle; yangın başlangıç yerinin … Kat Koridoru boşluğunda bulunan elektrik tesisatında olamayacağı, zira koridor üzerinde elektrik kabloları içeren bir pano bulunmadığı, hatalı bir açıklama olması nedeniyle itfaiye raporuna itibar edilemeyeceği, yangın yerinin … nolu odadaki elektrik panosunda kullanılan ve davacıya satılan düşük kaliteli malzemelerden kaynaklandığını belirtmiş, maddi zarara esas olmak üzere bir kısım hesaplamalar yapmıştır. Mahkemece heyete bir turizm alanında uzman bilirkişi eklenerek 04.04.2016 tarihli ek rapor aldırılmıştır. Son olarak yine mahkemece, 4. defa ek rapor aldırılması yoluna gidilmiş, bu defa heyete farklı bir elektrik mühendisi de eklenmek suretiyle 2 elektrik mühendisi, bir mimar, bir makina mühendisi, bir turizm alanında uzman ve bir de mali bilirkişiden oluşan heyetin sunduğu 31.10.2016 tarihli rapor dosyaya alınmıştır. Bu raporda, Elektrik mühendisi bilirkişi …’nın 2.ek raporda sunmuş olduğu ayrık görüş dışında önceki raporlardaki değerlendirmeler tekrar edilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalardan anlaşıldığı üzere, yangın olayının çıkış sebebi ve davacı tarafından davalıya satılan elektrik malzemelerinin kalitesinin, yangının meydana gelmesinde bir etkisinin olup olmadığı hususları, davanın aydınlatılmasında önem taşımaktadır. Ancak ne var ki, dosyaya rapor sunan elektrik mühendisi bilirkişi …’nın 30.09.2015 tarihli ek rapora ilave olarak yapmış olduğu değerlendirmeler, kök raporda yapmış olduğu değerlendirmelerin aksi yönünde olup birbiriyle çelişkilidir. Diğer yandan son olarak heyete dahil olan elektrik mühendisi ..’ın 31.10.2016 tarihli heyet raporunda yapmış olduğu değerlendirmeler de elektrik mühendisi bilirkişi …’nın değerlendirmeleri ile çelişmektedir. Mahkemece kök rapora, yani elektrik mühendisi bilirkişi …’nın önceki görüşünü içeren kök bilirkişi raporuna atıfta bulunularak hüküm kurulmuş, ancak hangi raporun hangisine hangi nedenle üstün tutulduğu karar yerinde tartışılmamıştır. Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları kapsamında, bir elektrik mühendisi, iki yangın konusunda uzman, bir inşaat mühendisi ve bir mali bilirkişiden oluşan beş kişilik bilirkişi heyetinden bilimsel ve teknik açıdan denetime elverişli rapor aldırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Sonuç itibariyle, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli ve esasa etkili olan delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkeme kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 2- İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 21/02/2017 tarih ve 2014/381 Esas – 2017/103 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE, 5- Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 16/10/2020