Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/458 E. 2021/819 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/458
KARAR NO: 2021/819
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/10/2017
NUMARASI: 2016/880 E. 2017/777 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/07/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; … Bankası A.Ş. Büyükçekmece şubesine ait müvekkil adına düzenlenen 16 adet boş çek yaprağının 2008 yılında çalındığını, ancak davalı bankanın çek yaprak bedeli tutarı olan 20.640,00 TL’yi bloke altında tuttuğunu beyan ederek, bu miktar yönünden borçlu olmadığını tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; çek taahhütnameleri ve 5941 sayılı yasanın 3.maddesi gereğince, gayrinakdi çek kredi riski nedeniyle bloke işleminin yasaya ve usûle uygun olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; ”Davalı yanca çalıntı çeklere ilişkin çek taahhütnamesinin dosyaya sunulamadığı, davaya konu çekler 2008 tarihli olup, bu tarihli çeklere ait taaahütname bulunamasa da sözleşmelerin matbu olduğu ve bloke hükmü içerdiğinin kabulü gerektiği, 5941 sayılı yasanın geçici 3/3. Maddesi gereğince eldeki dosya konusu eski çeklerin hukuki geçerliliğinin devam ettiği, davalı muhatap bankanın, aynı yasanın geçici 3/4. maddesi uyarınca, ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğunun 30/06/2018’e dek süreceği gerekçesiyle davanın reddine” karar verilmiştir. Davacı vekil istinaf dilekçesinde; Davaya konu çek yapraklarının 2008 yılında çalındığını, dolayısıyla davalı banka tarafından sunulan taahhütnamelerin somut olaya uygulanamayacağını, taahhütnameye göre, ancak çeklerin bankaya ibrazı halinde banka işleminin geçerli hale geleceğini ancak somut olayda ibrazın gerçekleşmediğini, Mahkemece verilen kararın farazi olduğunu, bankaca sunulan taahhütnameye göre karar verilse dahi taahhütnamenin 5.3 maddesine göre karar verilmesi gerektiğini, Çeklerin çalındığının bankaya bildirilmiş olması ve bankaca kayıp kaydının işlenmiş olması nedeniyle, olay tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı TTK’nun 711/3.maddesi gereğince yaprak bedeli sorumluluğunun sona erdiğini, Davaya konu talebin menfi tespit talebi olduğunu, bloke işleminin ise esasa etkili olmayan tali bir sonuç doğurduğunu, Mahkemece talebin hatalı olarak değerlendirildiğini beyan ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, keşideci davacıya ait 16 adet boş çek yaprağının 2008 yılında çalınması neticesinde, davalı bankanın sorumluluk tutarı olan 20.640,00 TL paranın davalı tarafından davacıya ait hesapta bloke edilmesi nedeniyle, davacının bu miktarda davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır. Davaya konu boş çeklerin 2008 yılında çalındığı, bu tarihte 6762 sayılı TTK’nun yürürlükte olduğu, kanunun 711/3.maddesine göre, keşideci çekin kendisinin veya üçüncü bir kimsenin elinden rızası olmaksızın çıkmış olduğu iddiasında ise muhatabı çeki ödemekten menedebileceği, somut uyuşmazlıkta, davaya konu 16 adet çek yaprağının çalınmasının ardından çeklerin ödenmemesini içeren bildirimin davalı bankaya yapıldığı, davalı banka tarafından kayıp kaydının işlendiği, bu durumun 13.10.2016 tarihli banka cevabı yazısından anlaşıldığı, 2009 tarihinde yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanununun somut olaya uygulanmasına imkân bulunmadığı, diğer yandan gerek 3167 sayılı Yasa’nın 3/1. maddesi ve gerekse de 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3/3. maddesinde muhatap bankanın karşılıksız çeklerde süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için yasal yükümlülük bedelini ödemesi gerektiği düzenlenmiş olup muhatap bankanın anılan hüküm uyarınca sorumlu tutulabilmesi için, çekin süresinde ibraz edildiğinin ve karşılığının bulunmadığının usulünce belgelenmesi gerektiği, somut olayda çeklerin ibraz edildiğine ilişkin dosyaya yansıyan bir bilgi, belge ve delilin de bulunmadığı, gelinen aşamada gayrinakdi kredi riskinin bulunmadığı, dolayısıyla davacının davalıya 20.640,00 TL yönünden borçlu bulunmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu kanaatine varılmıştır. Açıklanan sebeplerle, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davanın kabulüne ilişkin yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, 2- 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 04/10/2017 tarih 2016/880 E. 2017/777 K. sayılı kararının kaldırılmasına, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davanın kabulüne ilişkin yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, Bu kapsamda; 3- Davanın KABULÜ ile, 3/a-Davacının, 16 adet çalıntı çek yaprağı sebebiyle 20.640,00 TL yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, 4- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 4/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince 1409,91 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 352,48 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 1.057,43 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye GELİR KAYDINA, 4/b- Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan; 29,20 TL başvurma harcı, 352,48 TL peşin harç, 12,90 TL vekalet harcı, 141,80 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 536,38 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, 4/c- Davalı tarafından ilk derece mahkemesince yapılan masraf olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 4/d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/(1). maddesine göre, 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacı tarafa verilmesine, 5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 5/a- İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 5/b- İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 12,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 98,20 TL’nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, 5/c- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 08/07/2021