Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/445 E. 2021/751 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/445 Esas
KARAR NO: 2021/751
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 10/10/2017
NUMARASI: 2017/360 E., 2017/248 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/07/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, 100 yılı aşkın süredir taşımacılık sektöründe, otomobil, makine ve yedek parça üreticilerine yönelik olarak yaptıkları üretim, özellikle taşıt aksları ve dingilleri konularında yarattığı yeni çözümler ve üreticilere ve satıcılara sağladıkları mesleki eğitim mekanları ile ilgili sektörde dünya çapında tanınmış lider kuruluşlarından biri olduğunu, davaya konu TPE nezdinde … (…) sayı ile 22/06/2009 yılından bu yana tescilli “Motorlu Taşıt Diskli Frenleri İçin Fren Balatası” başlıklı buluşun üreticisi ve satıcısı konumunda olduğunu, müvekkilinin patent belgesinin tarifname kısmında da belirtmiş olduğu üzere patente konu “Motorlu Taşıt Diskli Frenleri İçin Fren Balatası” ürünü çerçevesiz bir motorlu taşıt freninde kullanılan mevcut fren balatalarının ve bunların güvenlik araçlarının hangi nedenler ile dezavantajlı olduğunu açıkladığını, anılan buluş ve balata miline güvenli bir şekilde tespit edilebilen ve çok az imalat aşamasıyla üretilebilen bir fren balatası sunduğunu, ilgili sektörde mevcut diğer fren balataları ile bu özellikleri ile farklılaşan müvekkilinin ürünü bu özellikleri nedeni ile yüksek oranda tercih edildiğini, müvekkilinin yüksek oranda tercih edilen söz konusu patent belgesiyle koruma altına alınan buluşuna dayalı ürününü, ülkemizde de tarafından ticaret mevkiine sunulduğunu, davalının, müvekkiline ait patent belgesine konu buluşun patent belgesi kapsamında belirtilen hususları uygulayarak taklit etmek suretiyle ürettiği/ithal ettiği veya sair surette temin ettiği ve taklit suretiyle üretilen bu ürünleri ticaret mevkiine koyduğunu, Motorlu Taşıt Diskli Frenleri İçin Fren Balatası davalı tarafından “Fren Disk Balatası”,“…” adı altında faturalandırarak ve bununla da sınırlı kalmayıp ürün ambalajlarının üzerine “…” için uygundur ibaresi belirtilerek, müvekkilinin patentine tecavüz edilmek sureti ile, haksız menfaat temin ettiğinin tespit edildiğini, davalı firmadan fatura karşılığı 4 adet ürün temin edilmiş olduğunu, ürünlerden bir adet numuneyi mahkemeye sunduklarını, davalının dava konusu ürün ambalaj e-fatura içeriği ile uyumlu olarak ambalaj üzerinde ürün kodu yer aldığını, ürünün … için uyumlu olduğu ambalajında belirtildiğini, fatura ve içeriği ürünlerden de anlaşılacağı üzere davalı tarafın müvekkilinin patentine tecavüz ve haksız rekabete sebebiyet veren eylemlerini sürdürdüğünü, müvekkilinin … (…) sayı ile 22/06/2009 yılından bu yana tescilli “Motorlu Taşıt Diskli frenleri İçin Fren Balatası” başlıklı sayılı patent belgesine konu buluşa tecavüz eden taklit ürünlerin üretim ve satışının durdurulmasını, patentten doğan haklara tecavüz edilerek üretilen ürünlere, başta davalıya ait işyeri olmak üzere Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölgeleri de dahil bulundukları her yerde el konulması yönünde ihtiyati tedbir karar verilmesini, davalının, müvekkilinin patentten doğan haklarına tecavüz teşkil eden fiillerinin tespiti ile tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulmasını ve tecavüzün giderilmesini iddia ve talep etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, ancak davalı cevap vermemiş, delil bildirmemiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “…Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu kapsamında davalı şirkete ait fatura açıklama kısmında yer alan ürünün 19/07/2016 tarihli Seri A Sıra No … nolu faturanın açıklama kısmında yer alan ürün kodu … ibaresi ve malın cinsi kısmında geçen …, … ibarelerinin dava dosyasına fatura karşılığı ile davalıdan alındığı beyan edilen … ibareli fren disk balatası kutusu üzerinde mevcut olduğu, dava dosyasında incelemesi yapılan … ibareli fren disk balatasının … nolu “Motorlu taşıt diskli frenleri için fren Balatası” buluş başlıklı patent belgesinin koruma kapsamında olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile patent hakkına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, Tecavüze konu ürünlerin el konularak imhasına, Tecavüze konu kullanılan kalıpların şekil değiştirilmesine, mümkün olmadığı takdirde el konularak imhasına ve hükmün ilanına” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Davacı tarafın dayanağı I9/07/2016 tarihli A Sıra No … no.lu fatura ve faturanın açıklama kısmında yer alan ürün kodu … ibaresi ve malın cinsi kısmında geçen … ibaresi içeren ürünün müvekkil şirket ürünü olmadığını, bahse konu fatura ile dosyaya ibraz edilen söz konusu ürünün alındığının iddia edilemeyeceğini, anılan fatura yoluyla alınan ürün ile, dosyaya ibraz edilen ürünün aynı olduğunun ispat edilemediğini ve ürünün müvekkil şirkette bulunamadığını çünkü olmadığını, davacı tarafa teslim edilen ürünün fatura karşılığı alınan ürün olduğunun ispatının mümkün olmadığını, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, -Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Tal. Dosyası vasıtası ile Müvekkil şirket merkezine gelindiğinde; tutulan 24/10/2016 tarihli tutanakta: “Mahalde … nolu ürün kodla malın mahalde olmadığı tespit edilmiş olup; söz konusu malın mahalde bulunmadığından isleme son verildi” tespitine yer verildiğini, müvekkili şirketin bayisi, şubesi vb. bulunmadığını, söz konusu ürün eğer olsa müvekkil şirket bünyesinde bulunsa idi müvekkil şirket adresinde icra müdürlüğü tarafından tespit edilebileceğini ancak müvekkili şirketin böyle bir ürünü olmadığını, davacı tarafın iddiaları kapsamında elinde sadece 19/07/2016 tarihli A Sıra No … no.lu fatura ve faturanın açıklama kısmında yer malın cinsi kısmında geçen “…” ibaresi kaldığını, müvekkili şirket çeşitli markaların ürünleri ile uyumlu ürünler sattığını ve bunun yasal olduğunu, Faturadaki … ibaresinin de bundan kaynaklandığını, mevzuatın izin verdiği bu şekilde bir kullanımın müvekkil aleyhine kullanılmasının da kabul edilemeyeceğini, çeşitli markalarla uyumlu ürünler satan müvekkili şirketin bu yasal ticareti bu şekilde engellenmeye çalışıldığını, savunmalarının Mahkeme tarafından adeta yok sayıldığını; tarafımızca böyle bir savunma yapılmamışcasına sadece karşı tarafın iddiaları çerçevesinde karar verildiğini, -Davacının patentinin bağımsız isteminde yer alan ifadelerin hiç birisinin “Tekniğin bilinen durumuna dâhil olmayan buluş gereklerini karşılamadığını ve burada bir buluştan bahsedilmesinin mümkün olmadığını, yenilik unsuru taşımadığını, birçok benzer ürünün piyasada mevcut olduğunu, sektörde bilinirliği olan ve Türkiye dışında yurtdışında da satışları olan, uluslararası fuarlara katılım sağlayan müvekkil şirkete atfedilen eylemin kabulünün mümkün olmadığını, kanuna aykırı kararın bozularak, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından düzeltilerek davanın esastan reddine dair karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; -Davaya süresinde cevap vermeyen ve dosya kapsamına sunulu bilirkişi raporlarına dahi itiraz sunmayan davalının istinaf talebinde tecavüze ilişkin fiil ve eylemlerini inkar ettiğini, dosya kapsamına sunulan davalı firmaya ait taklit ürün numunesi davalı şirketten fatura karşılığında temin edildiğini, fatura ile taklit ürün ambalajı üzerindeki kodun birbiri ile örtüştüğünü, dava esnasında davalı tarafından sunulan ürün ve faturaya itiraz edilmediğini, davalının savunmalarını istinaf aşamasında genişletmesi de hukuka aykırılık teşkil ettiğini istinaf isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Patente tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, meni ve refi talepli davada, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili müvekkilinin davaya konu ürünün üreticisi olmadığını, müvekkili şirketin çeşitli markaların ürünleri ile uyumlu ürünler sattığını ve bunun yasal olduğunu, Faturadaki … ibaresinin de bundan kaynaklandığını, mevzuatın izin verdiği bu şekilde bir kullanımın müvekkil aleyhine kullanılmasının da kabul edilemeyeceğini, başkaca haksız eyleminin bulunmadığını beyanla istinaf başvurusunda bulunmuştur. 551 Sayılı KHK’nın 136. Maddesinde Patentten doğan haklara tecavüz fiillerinin sadece “buluş üretilmesi” ile sınırlı olmayıp “…, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için ithal etmek veya ticari amaçla elde bulundurmak veya uygulamaya koymak suretiyle kullanmak” gibi fiillerin hepsini kapsadığı anlaşılmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte olan mülga 551 Sayılı KHK 73/2 maddesinde; “Patent sahibinin, üçüncü kişiler tarafından izinsiz olarak aşağıda sayılanların yapılmasını önleme hakkı vardır. A- Patent konusu ürünün üretilmesi, satılması, kullanılması veya ithal edilmesi veya bu amaçlar için kişisel ihtiyaçtan başka herhangi bir nedenle olursa olsun elde bulundurulması” hükmü düzenlenmiştir. Mülga 551 Sayılı KHK 73/2 maddesinde; “Patentten Doğan Haklara Tecavüz Sayılan Fiiller” başlığı altında, b bendinde ; ” kısmen veya tamamen taklit suretiyle meydana geldiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla üretilen ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için ithal etmek veya uygulamak suretiyle kullanmak” fiilinin patente tecavüz teşkil ettiği düzenlenmiştir. 551 Sayılı KHK’nın 136. Maddesinde Patentten doğan haklara tecavüz fiillerinin sadece “buluş üretilmesi” ile sınırlı olmayıp “…, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için ithal etmek veya ticari amaçla elde bulundurmak veya uygulamaya koymak suretiyle kullanmak” gibi fiillerin hepsini kapsadığı, davacı tarafça, davalıdan satın alınan ve dosyaya numune olarak 19/07/2016 tarihli … seri numaralı faturası ile sunulan … kod numaralı “… Fren Balatası” açıklamalı isimli ürünün, davacı adına tescilli … nolu nolu patent belgesinin koruma kapsamında kaldığı ve davacı patentine tecavüz ettiği dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği, esasen davalı tarafça ürünün davacı patentine tecavüz ettiğine yönelik mahkeme tespitine de karşı çıkılmadığı, davalı vekilinin istinaf dilekçesinde ürünün kendisi tarafından üretilmediği, fatura konusunun ürünün incelenen ürünle aynı olmadığı savunulduğu ancak incelenen kutu üzerindeki bilgiler ile fatura içeriğindeki bilgilerin birebir uyuştuğu, fatura üzerindeki … ibaresinin kullanımının haksız rekabet oluşturduğu, ilk derece mahkemesinin davanın kabulü kararının yerinde olduğundan 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10/10/2017 tarih ve 2017/360 E., 2017/248 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcın peşin yatırılan 62,80 TL harçtan mahsubu ile kalan 3,50 TL ile mükerrer yatırdığı anlaşılan 85,70 TL olmak üzere 89,20 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı tarafa İADESİNE, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5- Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 01/07/2021