Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/41 E. 2020/180 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/41
KARAR NO: 2020/180
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/05/2017
NUMARASI: 2016/309 E., 2017/347 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/10/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının, müvekkiline birtakım iş siparişleri verdiğini, müvekkilinin ise bu işleri tamamladığını ve ürünlerin davalı tarafından teslim alındığını, tamamlanan işler kapsamında müvekkili tarafından davalıya 13/09/2015 tarihli ve 10.140,00-TL tutarlı fatura ile 15/09/2015 tarihli ve 9.540,96.-TL tutarlı iki adet fatura düzenlendiğini, davalının 13/09/2015 tarihli fatura karşılığında 9.750,00-TL’lik bir ödeme yaptığını, işbu faturanın 390,00 TL’lik KDV tutarını ise ödemediğini, 15/09/2015 tarihli faturaya ilişkin olarak ise davalının herhangi bir ödeme yapmadığını, davalı tarafından istenilen ürünlerin zamanında ve istenilen vasıfta davalıya teslim edildiğini, her iki faturanın da davalı tarafından kabul edildiğini, davalının bakiye ödemeyi yapmaması nedeni ile davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının itirazları üzerine takibin durduğunu belirterek; davalı tarafından icra takibine karşı yapılan itirazın iptaline ve davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının, müvekkiline 2 parti iş yaptığını, işlerin yapılması için davacıya birtakım ürünlerin verildiğini, bu ürünlerin bir kısmının … numaralı ve 13/09/2015 tarihli sevk irsaliyesi ile müvekkiline teslim edildiğini, ilk kısımda davacıya teslim edilen ürünlerden 1625 adedinin davacı tarafından teslim edildiğini, 19 adedinin ise dikilmeden müvekkiline iade edildiğini, ikinci kısımda ise davacıya teslim edilen ürünlerden 1529 adedinin davacı tarafından teslim edildiğini, 145 adedinin ise dikilmeden müvekkiline iade edildiğini, davacıya verilen işlerin zamanında ve istenilen vasıflarda yapılmadığını, bu nedenle yapılan ürünlerin asıl iş sahibi tarafından teslim alınmadığını, hatalı ve ayıplı üretim hususunda tarafların mutabakata vardığını ve bunun karşılığında davacıya 18/09/2015 tarihinde 9.750,00 TL’lik bir havale yapıldığını, akabinde ise 20/10/2015 vade tarihli ve 7.898,50 TL bedelli reklemasyon faturasının davacıya keşide edildiğini belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; temin edilen 13/02/2017 tarihli bilirkişi heyeti raporu da gözönünde bulundurularak, davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 9.930,96-TL üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan 9.930,96-Tl ye % 9 yasal faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine, % 20 icra inkar tazminatı tutarı 1.986,19-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf sebepleri; Davalıya teslim edilen ürünlerden bir kısmının ayıplı olduğu, bu sebeple teslim alınmadığı, bir kısım ürünlerin ise hiç teslim edilmediği, icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğu, davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen reddedilen kısım üzerinden mahkeme masrafı ve harç bedellerinin orantısal olarak hesaplanmadığı, reddedilen kısım için davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmediği hususlarına ilişkindir. Dava, itirazın iptali talebine ilişkin bulunmaktadır. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, hükme esas alınan 13/02/2017 tarihli bilirkişi heyeti raporunun olaya, oluşa ve Yargıtay uygulamalarına uygun denetlenebilir gerekçeler içermesine, bu raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, bilirkişi raporunun davalı vekiline 22/03/2017 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı vekilince rapora HMK 281/1. maddesinde belirtilen 2 haftalık süre içinde itiraz edilmemesi nedeniyle raporun davalı yönünden kesinleşmiş bulunmasına, davacı tarafça ürünlerin eksik ve hatalı teslim edildiği iddia edilmişse de, davalı tarafından süresi içinde herhangi bir ayıp ihbarında bulunulduğuna ilişkin dosyaya bir delil sunulmamasına, yine ürünlerin eksik teslim edildiği hususunun davalı tarafça ispat edilememesine, borcun ödendiğine ilişkin dosyaya bir delil sunulmamasına, davacı tarafça başlatılan icra takibinde faiziyle birlikte toplam 10.082,40 TL talep edilmiş ise de açılan davada 9.930,96 TL asıl alacak yönünden takibin iptaline karar verilmesinin talep edilmesine ve bu miktar üzerinden harç yatırılmasına göre dava değerinin 9.930,96-TL olduğunun açık bulunmasına, Mahkemece de bu miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmesine, sadece faiz yönünden kısmen red kararı verilmesine, dava değerinin 9.930,96-TL olduğu ve bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verildiği gözönünde bulundurulduğunda esasında davanın reddedilen bir kısmının bulunmaması sebebiyle orantısal olarak harç ve yargılama gideri alınmasına gerek bulunmamasına, takibin fatura alacağına ilişkin olması dolayısıyla alacağın likit olması karşısında 2004 Sayılı İİK 67/2. maddesi gereğince icra inkâr tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmektedir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/05/2017 tarih ve 2016/309 E., 2017/347 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalıdan alınması gerekli 678,38 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından yatırılan 170,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 508,38 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 15/10/2020