Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/368 E. 2021/415 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/368
KARAR NO : 2021/415
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 19/09/2017
NUMARASI: 2016/909 E. 2017/636 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 08/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin televizyon, telefon, navigasyon cihazları, beyaz eşya, bilgisayar gibi çok geniş bir yelpazede ürün satışı yapan bir elektronik perakendecisi olduğunu, merkezinin Almanya ınglolstadt’da bulunan … GMBH ‘nin Türkiye’deki iştiraki konumunda olduğu, davalı şirketin müvekkil şirkete … ve … marka küçük ev aletleri, mutfak gereçleri ve aksesuar ürünleri tedarik eden bir şirket olduğunu, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 01.01.2011 yürürlük tarihli bir satın alma sözleşmesinin mevcut olduğunu, müvekkili şirketin ilgili birimleri tarafından yapılan cari hesap araştırması neticesinde müvekkili şirketin taraflar arasında imzalı satın alma sözleşmesi kapsamında davalı şirketten 21.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi hariç olmak üzere 5.573,39 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, bu meblağın ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 iş günü içerisinde ödenmesi talebini içeren Beyoğlu ….Noterliği’nin 11.09.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini davalı şirkete gönderdiğini, ancak ihtarnamenin 15.09.2015 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından herhangi bir ödemenin yapılmadığını, alacağın müvekkil şirket tarafından 23/09/2016 tarihinde Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinde hukuki talebe konu edildiği, işbu icra takibine istinaden Bakırköy … İcra Müdürlüğü tarafından davalı şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı şirket vekilinin 03/10/2016 tarihinde bu icra takibine yetkiye ve işlemiş faizlere itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takip konusu alacağın % 20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı taraf ile müvekkil şirket arasında imzalanan sözleşme gereğince müvekkilin tüm borcu ödediğini, davacı şirketin müvekkil şirketin mallarını mağazalarında bulundurmamasına veya mağazalar için sipariş verilmemesine rağmen davacı tarafın Türkiye genelinde mağaza açması halinde mağazaya giriş bedeli altında fatura kestiğini, davacı tarafın açılan her mağazada davalı şirketin ürünlerinin teşhir etmemesi ve sipariş verip satışa sunmaması, bulundurmamasına rağmen haksız olarak müvekkil şirketten mağaza açılış desteği adı altında faturalar kestiği ve tahsilatlar yaptığını, davacı tarafın alacağının ödenmesi için gönderdiği ihtarnameye taraflarınca Kadıköy … Noterliğinin 18/09/2016 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi ile cevap verildiğini belirterek kötü niyetle yapılan takip nedeniyle % 20 kötü niyet tazminatına davacı tarafın mahkum edilmesini, haksız davanın ise reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince; ”Taraflar arasında 01/01/2011 tarihli satın alma/tedarik sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme kapsamında davalının tedarik ettiği küçük ev aletleri, mutfak gereçleri ve aksesuarların davacının mağazalarında teşhir edilerek satıldığı, taraflar arasındaki ilişkinin açık hesap ile yürüdüğü, tarafların 2014, 2015 ve 2016 yılı ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan mali bilirkişi incelemesi neticesinde davacının ticari defter, kayıt ve belgelerine göre davalıdan takip tarihi 5.573,59-TL asıl alacak ve (davalının 21/09/2015 tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü anlaşıldığından ) 590,04-TL işlemiş faiz toplamı 6.163,63-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defter, kayıt ve belgelerine göre ise davacıya 8.115,68-TL borçlu gözüktüğü, gerek davacı gerekse davalı ticari defter ve belgelerinin davacının alacak iddiasını muhasebesel yönden doğruladığı; buna karşılık taraflar arasındaki asıl uyuşmazlığın davacının sözleşme tarihinden sonra açtığı sanal mağazalar(internet mağazaları) için açılış desteği talep edip edemeyeceği hususunda olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin ilk sayfasında “Açılış Desteği” başlığı altında düzenlenen sözleşme hükmüne göre; davacının sözleşmenin imza tarihinden sonra açılmış olan MS mağazaları için, açılış tarihinden itibaren 15 gün içerisinde tedarikçi(davalı) tarafından ödenmek üzere küçük ev aletleri için 500,00-EURO + KDV, aksesuar için ise 1500,00-EURO + KDV bedelli fatura düzenleneceğinin taraflarca kararlaştırıldığı, davacı firmanın sözleşme tarihinden sonra açtığı delitilki.com isimli sanal mağaza için davalı adına 23/12/2014 tarihli ve …, … seri numaralı iki adet fatura düzenlediği, her iki faturanın davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun davalı yanca ibraz edilen defter ve belgeler ile muavin defter dökümünden anlaşıldığı, davalı yanca bu faturalara daha önce yasal süresinde itiraz edildiğine dair herhangi bir delil ileri sürülmediği, herhangi bir iade faturası ibraz edilmediği, Kadıköy …. Noterliği aracılığı ile gönderilen … yevmiye numaralı ve 18/09/2015 tarihli cevabi ihtarnamede ise mağaza açılış desteği faturalarına açıkça itiraz edilmediği, kaldı ki anılan cevabi ihtarnamenin faturaya yasal itiraz süresinden sonra ve davacı yanın Beyoğlu … Noterliği aracılığı ile gönderdiği … yevmiye numaralı, 11/09/2015 tarihli ihtarnamesine istinaden gönderildiği, bu tarihe dek davacı tarafından düzenlenen internet mağazası açılış desteği faturalarına itiraz etmeyerek defterlerine kaydeden, iade faturası düzenlemeyen davalı yanın, mağaza açılış desteği bedellerinin internet mağazalarını da kapsadığı yönünde zımni kabulünün bulunduğu; öte yandan taraflar arasındaki sözleşme metni bütün halinde incelendiğinde mağaza açılış desteği bedeli alınmasının sipariş verilmesi şartına bağlanmadığının anlaşıldığı, sözleşmenin mağaza açılış desteği başlıklı maddesinde “mağaza” ifadesinin tanımının yapılmadığı, günümüz ticari hayatında internet mağazalarının, fiziki mağazalar kadar aktif kullanıldığı, öte yandan vergi mükellefiyetleri ve SGK prim yükümlülükleri yönünden internet mağazalarının fiziki mağazalardan farkının bulunmadığı, sözleşmede mağaza ifadesinin tanımlanmamış olması ve yukarıda izah edilen hususlar bir arada değerlendirildiğinde mağaza açılış desteği bedelinin internet mağazalarını da kapsadığının kabulünün gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Esas Sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, alacak faturaya dayalı ve likit olduğundan icra inkâr tazminatına hükmedilmesine” karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporuna karşı yapmış oldukları itirazların değerlendirilmeden karar verildiğini, Davacının, davalıya ait ürünleri sözleşme gereğince teşhir etmediğini, sipariş verip mağazasında bulundurmadığını, bu nedenle açılış bedeline ilişkin olarak düzenlenen faturaların haksız olduğunu,Sözleşmeden doğan borçların ödendiğini,Düzenlenen faturalar her ne kadar davalı defterlerine işlenmiş ise de, bu faturaların mağaza açılış desteğine ilişkin olduğunun davalı tarafça düşünülmediğini, bu faturaların sözleşme gereğince düzenlendiğinin düşünüldüğünü, bu nedenle deftere kaydedildiğini, ancak bu faturaların deftere kaydedilmiş olmasının kabul anlamına gelmeyeceğini, Sözleşmedeki mağaza kavramının fiziki mağaza olarak değerlendirilmesi gerektiğini, internet mağazası açılmasının az gerektirdiğini veya neredeyse hiç yatırım gerektirmediğini beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, davacı tarafça davalı adına düzenlenen ”mağaza açılış desteği” içerikli 2 adet faturadan kaynaklı olarak cari hesap nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.Bakırköy …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağı nedeniyle 5.573,59 TL asıl alacak, 590,04 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.163,63 TL üzerinden takip başlatıldığı, takibe yapılan itiraz üzerine süresi içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.Taraflar arasında yapılan ”ürün tedarik” sözleşmesi uyarınca davacının davalı tarafın ürünlerini mağazalarda teşhir etmeyi, satışa yönelik bulundurmayı taahhüt ettiği, davalı tarafça da ”mağaza açılış desteği” verilmesinin taahhüt edildiği, bu kapsamda davacı tarafça 2 adet fatura düzenlendiği, faturaların içeriğinde, ”…” isimli internet mağazasının açılış bedeli olduğunun belirtildiği, söz konusu faturaların her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı defterlerine göre davalının davacıya 8.115,68 TL borçlu olduğu, basiretli bir tacir gibi davranmak zorunda olan davalının, düzenlenen faturaların ”mağaza açılış desteğine” ilişkin olduğunun düşünülmediğine yönelik savunmasına itibar edilemeyeceği, diğer yandan her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmede yalnızca ”mağaza” kavramı kullanılmış ise de, internet mağazası oluşturulmasının yatırım gerektirdiği, günümüzdeki piyasa ve ekonomik koşullar dikkate alındığında internetten alışverişin yaygın hale geldiği, dolayısıyla sözleşmedeki ”mağaza” kavramının internet mağazalarını da içine aldığının kabulü gerektiği, mahkemece bu yönde yapılan değerlendirmelerin yerinde olduğu, bilirkişi raporunun bilimsel açıdan yeterli ve denetime elverişli olduğu, mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/09/2017 tarih ve 2016/909 E. 2017/636 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 421,04 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından peşin yatırılan 96,00 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 325,04 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye GELİR KAYDINA, 3- Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5- Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 08/04/2021