Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/342 E. 2021/380 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/342
KARAR NO: 2021/380
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 28/12/2016
NUMARASI: 2014/414 E. 2016/984 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı dağıtıcı şirket arasında 24.07.2010 tarihli İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi olduğunu, 2010 yılının 7. ayında imzalanan protokolün 5. Maddesine göre; sözleşme süresince, davalı şirketin, davacı şirketten aldığı tüm beyaz ürünler (benzin ve motorin) için metreküp başına 80 USD/m3+KDV’nin, ay sonu davacı şirketin keseceği fatura karşılığı prim olarak ödemesinin kararlaştırıldığını, sözleşme süresinin sona ermesi nedeniyle, bayilik sözleşmesi ve eklerinin 09.06.2011 tarihinde karşılıklı olarak feshedildiğini, davacı şirketin 9.690,84-TL bakiye prim alacağının, davalı şirket tarafından ödenmediğinden, aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin tanzim ederek davacı şirkete gönderdiği dayanağı olmayan iki adet faturanın davalı şirkete iade edildiğini, davalı şirketin taraflar arasındaki sözleşmelerde ve/veya ticari ilişkiden kaynaklı hiçbir alacağı olmamasına rağmen, kabul etmedikleri fatura bedellerinden alacaklarını haksız ve hukuka aykırı şekilde mahsup ederek, bakiye 14.035,53-TL tutar üzerinden İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasından takibe geçtiğini, müvekkili tarafından 16.01.2012 tarihinde takibe itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalının alacak iddialarını, tanzim edilen sabit kıymet satışı adı altındaki faturalarını, yapılan mahsup işlemini ve davacı şirketin halen kendilerine borçlu olduğuna ilişkin iddialarını kabul etmediklerini, taraflar arasında yer alan protokole göre bakiye prim alacağının, borçlu şirket tarafından 06/09/2011 tarihinde davacıya keşide edilen ihtarnamede ve davalı şirketin diğer beyanlarında ikrar edildiğini, davalı/borçlu tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptalini, alacağın %40’ından az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tarafların devam eden dikey anlaşmayı sonlandırıp yeni bir dikey anlaşma tesis etmeyi kararlaştırdıklarını, 24.07.2010 tarihli protokol ile bu protokol tarihinden geçerli olmak üzere 25.05.2011 tarihine kadar devam edecek İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi akdedildiğini, protokolün prim başlıklı 5. maddesi ile davacı tarafından icra takibine konu edilen prim alacağının düzenlendiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 25.05.2011 tarihinde sonlanmasına müteakip, istasyona yapılan ve davalıya teslim edilmeyen malzemelerin davacıya envanterden satışı yapılarak, yatırım kalemleri ayrı ayrı gösterilerek 25.08.2011 tarihli, 99-F-7224733 numaralı 16.021,86-TL (KDV dahil) tutarında ve 12.08.2010 tarihli, 99-F-7177868 numaralı 7.704,39-TL (KDV dahil ) tutarında iki adet fatura tanzim edildiğini, faturalara ilişkin yatırım kalemleri ve davacıya ait istasyona uygulanmasına dair belgelerin sunulduğunu, davacı tarafın söz konusu fatura bedellerini ödemediğinden, davacı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında icra takibine konu edilen prim alacağının 16.021,86-TL’lik faturadan mahsup edilerek kalan 14.035.-TL için, davacı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, dava konusu icra takibine konu edilen prim alacağının, davacı borcuna mahsup edildiğini, yapılan icra takibinin haksız ve dayanaksız olduğunu, icra inkar tazminatı istenemeyeceğini, İİK’nun 67. maddesini değiştiren ve 02.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 Sayılı Kanun’un 11. maddesine göre icra inkar tazminatı oranın % 40’tan % 20’ye indirildiğinden, talep edilen % 40 oranındaki icra inkar tazminatının yasaya aykırı olduğunu, davanın reddine, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; ”Davacı şirket ile davalı dağıtıcı şirket arasında 24.07.2010 tarihli İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi, protokol ve eklerinin akdedildiği, davalı dağıtıcı Şirket, … A.Ş. ile davacı Şirketin 2010 yılının 7. ayında imzalanan protokolün 5. maddesine göre; sözleşme süresince davalı şirket tarafından, davacı şirketin aldığı tüm beyaz ürünler (benzin ve motorin) için metreküp başına 80 USD/m3+KDV’nin ay sonu davacı şirketin keseceği fatura karşılığı davacı şirkete prim olarak ödenmesinin kararlaştırıldığı, bayilik sözleşmeleri ve eklerinin, 09.06.2011 tarihinde sözleşme süresinin sona ermesi nedeniyle karşılıklı olarak feshedildiği, takibe konu 9.690,84-TL bakiye prim alacağının, davalı şirket tarafından ödenmemesi nedeniyle, davacı şirket tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından 9.690,84 TL asıl alacağa % 15 temerrüt faizi tutarı 533,66 TL ile birlikte toplam 10.224,50 TL için ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin 30.12.2011 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun süresi içerisinde 03.01.2012 tarihinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, Davalı tarafından Beyoğlu … Noterliğinin 06.09.2011 tarih … yevmiye no.lu ihtarnamesinde; ” davacının ödenmediğini iddia ettiği 9.640,39-TL tutarındaki alacağından ihtarname ekinde iade edilen fatura bedeli olan 7.704,39-TL istasyonda kalan sabit kıymet karşılığının mahsup edildiği” ifade edilmek suretiyle, davacı prim alacağının davalı tarafından kabul edildiği, Davacı defterlerinden; tarafların cari hesap çalışması yaptıkları, cari hesap çalışmasına göre, taraflar arasındaki ticari çalışmanın 31.07.2011 tarihinde sona erdiği, 320.19.009 Satıcılar Hesap Kodunda borç bakiyesinin 9.691,37 TL fazla verdiği ve hesap kapatılarak bakiye miktarın 159.01.018 Verilen Sipariş Avansları hesabına virman yapıldığı, 31.12.2011 tarihi itibariyle davacının, davalıdan 9.691,37 TL alacağının olduğu yaptırılan bilirkişi inceleme raporu ile belirlendiği, ancak davacının keşide ettiği İzmir …Noterliği’nin 16.08.2011 tarih … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile, bakiye 9.690,84 TL talep edildiğinden, talebiyle bağlı kalınarak, davacının kendi kayıtlarına göre davalıdan 9.690,84 TL talep edebileceği kanaatine varıldığı, Davacının icra takibinde 533,66 TL işlemiş faiz talep ettiğini, davacının İzmir … Noterliği’nin 16.08.2011 tarih … yevmive no.lu ihtarnamesi ile alacaklarının 5 gün içinde davacı hesabına yatırılmasını ihtar ettiği, ihtarnamenin tebliğ şerhi dosyaya sunulu olmadığından, ihtarname tarihinden üç gün sonrası olan 19.08.2011 tarihinin tebliğ tarihi olarak alındığını, tebliğ tarihine 5 gün ilave ile davalının 24.11.2011 tarihinde temerrüde düşmüş kabul edildiği, takip tarihine kadar 135,40 TL işlemiş faiz isteyebileceğinden, toplam 9.826,12 TL alacaklı olduğu kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 9.826,12 TL üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak 9.690,72 TL’na avans faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine, davalının likit borcunun varlığını bildiği halde alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİY 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dosyada mevcut 22/06/2016 tarihli ek raporda, davalı tarafa ait usulüne uygun tutulmuş 2011 yılı defterlerinde 30/12/2011 tarihi itibariyle davalının davacıdan 14.035,53 TL alacaklı olduğu, davacının ticari defterlerine göre ise 9.690,62 TL cari hesap alacağının bulunduğu, 13/02/2014 tarihli raporda kanopi bedelinin 12.866,72 TL olduğu, davalı tarafça 7.704,39 TL tutarında fatura düzenlendiğinden, bu bedelin düşülmesi sonucu davacının davalıdan 1.986,33 TL asıl alacak, 27,75 TL işlemiş faiz olmak üzere 2.014,08 TL alacaklı olduğu, 13/02/2014 tarihli raporda kanopinin alt-üst kaplamasının davalı tarafa ait olduğunun belge ile kanıtlanması gerektiğinden, 16.021,86 TL tutarlı faturadan mahsup edilemeyeceğinin tespit edildiğini, ancak … Şti’nin 04/07/2008 tarih ve … numaralı faturasından kanopinin alt-üst kaplamasının müvekkiline ait olduğunun kanıtlandığını ve 7.704,39 TL tutarında faturanın otomasyon alt yapı bedeli faturası olup, kanopi bedeli için kesilen faturanın 16.021,86 TL tutarlı fatura olduğundan tespitin hatalı olduğunu, 15/12/2015 tarihli rapordan, müvekkilinin ticari defterlerine göre 14.035,53 TL alacaklı olduğunun tespit edilmesine rağmen, davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olduğundan kararın kaldırılmasını talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. Maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı ile davalı dağıtıcı şirket arasında 24.07.2010 tarihli İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi aktedildiği, 2010 yılının 7. ayında imzalanan protokolün 5. Maddesine göre; sözleşme süresince, davalı şirketin, davacı şirketten aldığı tüm beyaz ürünler (benzin ve motorin) için metreküp başına 80 USD/m3+KDV’nin, ay sonu davacı şirketin keseceği fatura karşılığı prim olarak ödemesinin ve primin bayi tarafından Aliağa rafinerisi’nden peşin veya vadeli alınan tüm beyaz ürünlere uygulanmasının kararlaştırıldığı, 32/b bendinde, … tarafından teslim edilmiş bulunan tüm malzeme ve teçhizatın derhal ve ayrıca ihtara gerek olmaksızın aldığı şekliyle sağlam şekilde …’ne iade etmeyi, aksi halde fesih tarihindeki rayiç değerinin %20 fazlası ile ödemeyi, 32/d bendinde, … adının, ambleminin, logo, resim ve işaretlerinin bulunduğu, levha, direk, pano, poster, kanopi, akaryakıt pompası, tanker ve her türlü promosyon malları ve benzerleri fatura, sevk irsaliyesi, sipariş mektubu, broşür ve diğer basılı evrakın kullanımına derhal son verileceğini taahhüt ettiği tespit edilmiştir. Davacı tarafça gönderilen Ankara … Noterliği’nin 13/06/2011 tarih ve … yevmiyeli ihtarnamesi ile aralarındaki bayilik sözleşmesinin 09/06/2011 tarihi itibariyle sona erdiği, sözleşme uyarınca verilen, amblem logo ve malzemelerin 5 gün içinde teslim alınmasının istendiği, İzmir … Noterliği’nin 16/08/2011 tarih ve … yevmiyeli ihtarnamesi ile ” sözleşmenin feshinden sonra davalı elemanlarınca dağıtım panosu ve fiş yazıcının teslim alınmadığı, teslime hazır oldukları, kendi istasyonundaki alt yapıyı kullandığından, davalı şirket tarafından alt yapı betonlaması yapılmadığından, davalının düzenlediği 12/08/2011 tarih ve 99- F- … seri numaralı 7.704,39 TL tutarlı sabit kıymet satış faturasına itiraz ettiğini ” bildirdiği, İzmir … Noterliği’nin 16/09/2011 tarih ve … yevmiyeli ihtarnamesi ile sabit kıymet satış faturasına itiraz ettiklerinden mahsup talebini kabul etmediklerini 9.690,84 TL alacaklarının 5 gün içinde ödenmesinin talep edildiği tespit edilmiştir. Davalı tarafça gönderilen Beyoğlu … Noterliği’nin 06/09/2011 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacının ödenmediğini iddia ettiği 9.690.39 TL prim alacağından 7.704,39 TL tutarlı sabit kıymet satış faturasının mahsup edildiği, cari hesapta 1.986,33 TL alacağının bulunduğunun bildirildiği görülmüştür. 13.02.2014 tarihli raporda; “… Akaryakıt istasyonunda bulunan otomasyon betonlamasının iadesinin mümkün olmadığı, kanopinin alt üst kaplamasının söküldüğüne dair kanaat oluşmadığı, aydınlatmasının yeni olduğu, alt üst kaplamanın kime ait olduğunun belgeli olarak tespit edilmesi gerektiği, market rafları, market logosunun yeni olduğu, otomasyon panolarının ve yazıcının … logolu olduğu, …in …ne ait olduğunun tespiti halinde bedelinin 12.866,72 TL (KDV dahil) olduğunun bildirildiği, Davacı defterlerinin incelenmesi sonunda alınan 17.03.2015 tarihli raporda; taraflar arasında cari hesap çalışması yapıldığı, 31/07/2011 de sona erdiği, 320.19.009 satın alma hesap kodunda 9.691,37 TL alacaklı göründüğü, 159.01.018 verilen sipariş avansları hesap koduna virman yapıldığı, davacının talebi ile bağlı kalınarak kendi kayıtlarına göre davalıdan 9.690,84 TL alacak ve 532,99 TL faiz olmak üzere toplam alacağının 10.223,83 Tl olduğunun belirlendiği, Davalı defterlerinde yaptırılan incelemede bilirkişinin 15.12.2015 tarihli raporundan; Davalı … A.Ş.’ne ait 2011 yılı ticari defterlerin TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacının davalıdan 28.12.2011 takip tarihi itibari ile 1.986,33 TL asıl, 27,75 TL faiz olmak üzere toplam 2.014,08 TL alacaklı olduğu, davacının icra takip tarihinden itibaren alacaklarına 3095 sayılı kanuna (md.2) göre değişen oranlarda avans faizi talep edebileceği, İtiraz üzerine alınan 22.06.2016 tarihli ek rapordan; ” kanopinin davacı bayinin demirbaşı olup, davalı tarafça istenemeyeceği, davalı … A.Ş.’ne ait 2011 yılı ticari defterlerin TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğunu, mali yönden yapılan incelemelerde, davacının davalıdan 28.12.2011 takip tarihi itibarı ile 9,690,72 TL asıl 135,40 TL faiz olmak üzere toplam 9.826,12 TL alacaklı olduğu, icra takip tarihinden itibaren alacaklarına 3095 sayılı kanuna (md.2) göre değişen oranlarda avans faizi talep edebileceğinin tespit edildiği görülmüştür. Taraflar arasındaki bayilik ilişkisi 09/06/2011 tarihinde sürenin dolması sonucu rıza ile sona erdiğinden, bayilik sözleşmesi ve protokol uyarınca, davacı taraf sattığı ürün üzerinden prim talep etmeye, davalı taraf ise teslim edilmiş bulunan tüm malzeme ve teçhizatın sağlam olarak iadesini, teslim edilmediği taktirde fesih tarihindeki rayiç değerinin %20 fazlası ile bedelini talep etmeye hak kazanmıştır. Malzeme ve teçhizatın davacıya teslim edildiğini kanıtlamak davalı tarafa aittir. Davacı tarafça dosyaya sunulan … Şti’ye ait 14/08/2006 tarih ve 409763 sayılı 8.496,00 TL tutarlı faturadan kanopinin davacı tarafça yaptırıldığı, davalı tarafın sunduğu … Reklamcılığı ait 04/07/2008 tarih ve … sayılı faturanın kurumsal kimlik uygulaması açıklamasını içerdiğinden, kanopiye ilişkin açıklama bulunmadığından, bu hali ile kanopinin davacı tarafça yaptırıldığını kanıtlamadığından, davalı tarafın yemin deliline de dayanmadığı tespit edildiğinden, kanopinin davalı şirket tarafından yaptırıldığının kanıtlandığına ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmiştir. Talimat mahkemesi olan Menemen 1. AHM’ne sunulan 13/12/2014 tarihli rapor ile akaryakıt istasyonunda bulunan menkullerden otomasyon betonlamasının iadesinin mümkün olmadığı, kanopinin alt üst kaplamasının söküldüğüne dair kanaat oluşmadığı, alt üst kaplamanın kime ait olduğunun tespit edilemediği ve kanopinin bayinin demirbaşı olması sebebiyle bedelinin istenemeyeceği, ayrıca 14/08/2006 tarih ve 409763 sayılı 8.496,00 TL tutarlı faturadan kanopinin davacı tarafça yaptırıldığı, davalının düzenlediği 12/08/2011 tarih ve … seri numaralı 7.704,39 TL tutarlı sabit kıymet satış faturası ile 25.08.2011 tarihli, … numaralı 16.021,86 TL faturaya davacının itiraz ettiği, bu suretle faturalar kesinleşmediğinden, faturalara itibar edilerek davacı alacağından mahsup edilemeyeceği anlaşıldığından, davacı tarafın 22/06/2016 tarihli ek raporda, 30/12/2011 tarihi itibariyle davalının davacıdan 14.035,53 TL alacaklı olduğu tespit edilmesine rağmen, davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğuna ilişkin istinaf sebebi yerinde olmadığından, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/12/2016 tarih ve 2014/414 E. 2016/984 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalıdan alınması gerekli 671,22 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından yatırılan 168,00 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 503,22 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye GELİR KAYDINA, 3- Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin üzerinde BIRAKILMASINA,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5- Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 01/04/2021