Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/339 E. 2021/242 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/339 Esas
KARAR NO: 2021/242
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/07/2017
NUMARASI: 2016/652 E. – 2017/501 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı tarafından müvekkili aleyhine Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … esas ve … esas sayılı dosyaları ile yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığını, takibe konu senetlerin malen düzenlendiğini, davalı tarafın müvekkiline mal teslimi yapacağını belirtmesi üzerine senetlerin verildiğini, müvekkiline dava açıldığı tarihe kadar herhangi bir mal teslimi yapılmadığı halde senetlerin icra takibine konulduğunu belirterek, yapılan icra takiplerinin iptali ile alacaklı tarafa borçlu olmadıklarının tespit edilmesini ve davalı tarafın kötü niyetli olarak açmış olduğu icra takiplerinde alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı taraf davaya cevap vermemiştir. İlk Derece Mahkemesince; Davacı tarafça yemin metni hazırlanarak davalı tarafın bu doğrultuda yeminli beyanının alındığı ancak davalının beyanında, doğalgaz malzemelerinin davalıya teslim edildiğini çok açık ve net bir biçimde ortaya koyamadığı, malların teslim edildiğine dair başkaca bir delil de ibraz edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne ve alacak likit olduğundan davalı takibinde haksız ve kötü niyetli olduğundan davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde;Davaya dayanak bonoların konusunu oluşturan malların teslim edildiği hususunun yeminle ispatlanmış olduğunu, ayrıca teslime ilişkin evrakı istinaf dilekçesi ekinde sunduklarını, bu evrakın davacının babası tarafından ”teslim alan” olarak imzalanmış olduğunu beyan ederek makeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, iki ayrı icra takibinin konusunu oluşturan bir kısım bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti talebine iilişkin menfi tespit davasıdır.Davacı, bonoların malen düzenlendiğini, davalı tarafın kendilerine teslim etmesi gereken malları teslim etmediğini, dava konusu bonoların bedelsiz kaldığını iddia etmiş, davalı davaya cevap vermemiş, mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davacı tarafça teklif edilen yeminin davalı tarafça eda edilmesine rağmen ”teslim” hususunun açık bir şekilde ortaya konulamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı vekilince istinaf edilmiştir.Kocaeli … İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve … Esas sayılı icra takip dosyalarına konu bonolar incelendiğinde; alacaklısının davalı, borçlusunun davacı olduğu, bonolar üzerinde ”malen” kaydının bulunduğu görülmektedir. 6098 Sayılı TBK’nın 207/2 maddesine göre sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, satıcı ve alıcının edimlerini aynı anda ifa etmekle yükümlü olduğu, bu ilkenin aksini iddia edenin ispat yükü altında bulunduğu, dava konusu bonoların kural olarak borcun ödenmesi amacıyla verildiğinin kabulü gerektiği, takip konusu bonoların ihdas nedeninin malen yazılı olması, bedelin mal teslimi suretiyle ödendiğine karine teşkil ettiğinden bu durumda davacının, karinenin aksine olarak malın teslim edilmediği iddiasını kesin delille kanıtlaması gerektiği, bono vasfında kıymetli evrakta, borcun ancak aynı değerde yazılı bir delille ya da kesin delil niteliğindeki yemin delili ile kanıtlanması gerektiği, bu kapsamda davacı tarafça teklif edilen yeminin davalı tarafından ”ben doğalgaz tesisat malzemeleri toptan satış işi yapmaktayım, iş yeri benim adıma olup ancak işler ile eşim ilgilenmektedir, ben eşimin davalı ile doğalgaz malzemesi satışı konusunda anlaşma yaptığını, bu nedenle senetler aldığını ve anlaşma konusu malların ürünlerimizin tedarikçisi olan İstanbul’da bulunan … tarafından davalının 60 evlerde bulunan deposuna …in Pazarlama sorumlusu olan … tarafından teslim edildiğini biliyorum, ürünlerin teslimi noktasında tek tek ne miktar ürünlerin teslim edildiği hususunda bizzat başında bulunmadığımdan herhangi bir tespitim söz konusu değildir, ancak siparişlerini aldığımız ürünlerin satışında bizim tedarikçi firma tarafından sevk irsaliyesi bizim adımıza kesilir ancak ürünler özellikle bizim iş yerimize uzak olan ürünlerde alıcının göstereceği adrese teslimatı yapılır, davacıya olan alacağımıza mesnet ürünlerde belirttiğim şekilde davacının 60 evlerdeki deposuna teslim edilmiştir, bu teslimde depo fişi imzalanarak teslimat yapılır” şeklinde eda edildiği, davalının teklif edilen yemini eda etmiş olmasına, yeminin kesin delil olmasına ve teslim hususunun yeminle ispat edilmiş olmasına göre, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken teslim hususunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Açıklanan sebeplerle, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davanın reddine yönelik yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE,2- 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/07/2017 gün ve 2016/652 Esas, 2017/501 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- Davacı tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının REDDİNE,4- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;4/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu ret karar harcının peşin alınan 136,94 TL’den mahsubu ile fazladan yatırılan 77,64 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,4/b- Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4/c- Davalı tarafından masraf yapılmadığından karar verilmesine yer olmadığına,4/d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’nin 13/(1) maddesine göre, 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 5- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;5/a- İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,5/b- İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,5/c- Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5/d- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 04/03/2021