Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/328 E. 2021/239 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/328 Esas
KARAR NO: 2021/239
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/07/2017
NUMARASI: 2017/4 E. – 2017/283 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacının balıkçı tekne ve gemilerine mazot satışı gerçekleştirdiğini, bu kapsamda çeşitli faturalar ile davalı adına kayıtlı … isimli balık avlama gemisine yakıt teslim ettiğini, farklı tarihlerde gerçekleştirilen satışlardan dolayı davalı tarafından ödenmemiş bakiye fatura alacağı toplamı olan 18.761,97 TL ve işlemiş faizinin tahsili için takibine başlandığını, ancak davalının takibe itiraz ettiğini beyan ederek davanın kabulü ile davalının Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin 20.275,74 TL. üzerinden işleyecek yasal faizi ile devamına inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkilinin 2011 yılında eşinin akrabası olan ….’na kendisine ait bir balıkçı teknesi alarak işletmesi ve bu şekilde geçimini sağlaması için vekaletname ile yetki verdiğini, daha sonra …’nın müvekkili adına olan balıkçı teknesini 3 yıl 6 ay boyunca işlettiğini ve geçimini bu şekilde sağladığını, bu süre içerisinde müvekkiline ne bir kira bedeli nede bir ar payı gibi herhangi bir ödeme yapmadığını, böyle bir beklentisinin de olmadığını, 19/08/2014 tarihinde teknenin hurdaya çıkarıldığını, tekninin hurdaya çıkarılması sonrası teknenin bedelinin ödenmesi üzerine …’nın müvekkiline tekneyi işlettiği dönem için yapmış olduğu bakım ve masrafların ödenmesi için ihtar ile talepte bulunduğunu, talepte bulunması gerekin kişinin müvekkili iken …’nın müvekkilinin tekneden almış olduğu bedelden masraf adı altında para talebine bulunduğunu, davanın süresinde olmadığını, öncelikli olarak davalı ile müvekkili arasında herhangi bir ticari ilişki mevcut olmadığını, müvekkili davacı alacaklının ödeme emrinde talep etmiş olduğu ve borca dayanak olarak göstermiş olduğu faturalar ile bu faturaları tanzim eden firma yetkililerini görmediğini, hiçbir irtibatının da olmadığını, davacının talepte bulunmasının yersiz ve mesnetsiz olduğunu, hukuka aykırı olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; Her ne kadar davacı taraf davalıya ait tekneye mazot satışı yaptığını iddia etse de, davalı kendisine ait tekne için dava dışı …’e vekaletname verdiği, vekaletnamenin içeriğinde 3.kişilerden mazot almaya dair bir yetkinin bulunmadığı, davacının mazotu bizzat davalıya verdiğine dair bir iddiasının bulunmadığı, davacı vekilinin duruşmada ” dava konusu mazotun ustabaşına yada davalıya verilmesinin bir önemi olmadığını,vekaletname vermesinin kendisini sorumluluktan kurtarmadığı” şeklinde beyanlarında dikkate alındığında, mazotun tekne maliki adına alındığına dair bir delilin bulunmamasından dolayı davalının bu mazot satışından sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Dava konusu ÖTVsiz mazot satışı işlemleri ve buna karşılık düzenlenen faturaların, Bakanlar Kurulu kararıyla çıkarılan 6 seri nolu Özel Tüketim vergisi Genel Tebliği hükümleri uyarınca yapıldığını, buna göre mazot alabilecek kişilerin gemi donatanı veya kiracısı olduğunu, davada kiracılık sıfatının bulunduğunu,
6 Seri Nolu Tebliğ uyarınca, tekneye ÖTVsiz mazot alındığında gemi kimin adına kayıtlı ise faturanın da onun adına düzenlendiğini, … adlı teknenin donatanının davalı … olduğu, Mahkemece Bakanlıktan getirtilen mazot alım defteri kayıtlarında da davalının müvekkilinden aldığı ÖTVsiz mazot karşılığı ve takip konusu faturaların Bakanlık kayıtlarında … gemisi adına işlendiğini, bu sebeple Mahkemenin, mazotun tekne maliki adına alındığına dair bir delilin bulunmamasından dolayı şeklindeki gerekçesinin de yerinde olmadığını, Ayrıca, davanın reddine ilişkin gerekçe olarak kabul edilen vekaletnamenin; … gemisinin işletimine özgülenmiş özel bir vekaletname olmayıp gemi alım satımı için verilen yetkilerle başlayan genel nitelikte bir vekaletname olduğunu, davalının mazot defterlerini alma ve davalı adına kayıt ettirme yetkisi bulunduğunu, bu durumun da, gemi donatanı olarak geminin faaliyetlerini devam ettirdiğinin göstergesi olduğunu, bunu iyilik için yaptığı, para karşılığı yapmadığı iddiasının gemiye ÖTVsiz mazot veren davacıya karşı ileri sürülebilecek bir iddia olmadığını, Mahkemece davanın Deniz Ticaret Hukuku açısından da incelenmesi gerekirken bu hususta hiçbir değerlendirmede bulunmadan ve 17.07.2017 günlü beyan dilekçesinde belirtilen 6 seri nolu Özel Tüketim vergisi Genel Tebliği incelenmeden, Denizcilik Bakanlığı Müsteşarlığından gelen Mazot Alım Defteri kayıtlarına rağmen mazotun davalı adına alındığına ilişkin bir delilimiz olmadığı ve davalı tarafından dava dışı 3.kişiye verilen vekaletnamede ÖTVsiz mazot alım yetkisi olmaması gerekçesiyle davanın reddedilmesinin hukuk ve yasaya aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, mazot satışından kaynaklanan beş adet fatura nedeniyle yürütülen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.Davalı, dava dışı şahıs adına aldığı balıkçı teknesini işletmediğini, davacılarla arasında bir ticari ilişki bulunmadığını ileri sürmüş, mahkemece; davalı tarafından dava dışı kişiye verilen vekâletnamede, yakıt alımına dair bir yetki verilmediği gerekçesiyle dava reddedilmiş, hüküm davacı tarafça istinaf edilmiştir.Somut uyuşmazlıkta; Davalı, maliki olduğu gemiyi dava dışı …’nın işletmesi için satın aldığını, geminin teknik ve ticari idaresiyle ilgilenmediğini iddia etmiştir. Aksi yönde dosyaya yansıyan bir bilgi, belge ve delil bulunmadığı gibi … tarafından dosyaya sunulan ihtarname içeriği ile yakıt alım defter kayıtlarının da bu durumu doğruladığı anlaşılmıştır. 6102 Sayılı TTK’nun 1061.maddesine göre, donatan, gemisini menfaat sağlamak amacıyla suda kullanan gemi malikine denir. Kendisinin olmayan bir gemiyi menfaat sağlamak amacıyla suda kendi adına bizzat veya kaptan aracılığıyla kullanan kişi, üçüncü kişilerle olan ilişkilerinde donatan sayılır. Bu kapsamda somut olaya dönüldüğünde, davalının malik sıfatına sahip olduğu, dava dışı …’nın ise, gemiyi menfaat sağlamak amacıyla suda kendi adına kullanarak üçüncü kişilere karşı donatan sıfatına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, davalının maliki olduğu gemiye motorin sattığını, düzenlenen faturalar kapsamında alacaklı olduğunu iddia etmiştir. Davalı ise, geminin teknik ve ticari idaresini devrettiğini, gemiyi kiraya dahi vermediğini ileri sürmüştür. Öyleyse taraflar arasındaki uyuşmazlık; işleten sıfatı olmayan malikin, gemi alacaklısına karşı bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. TTK’nun 1061.maddesi bu soruyu yanıtlar niteliktedir. Maddeye göre; malik, geminin işletilmesinden dolayı gemi alacaklısı sıfatıyla bir istemde bulunan kişiyi, bu işletilme malike karşı haksız ve alacaklı da kötüniyet sahibi olmadıkça, hakkını istemekten engelleyemez. Bu kapsamda, davalı malike karşı geminin haksız bir şekilde işletildiğine veya davacı alacaklının kötüniyetli olduğuna dair dosyaya yansıyan bir delil bulunmadığı, dolayısıyla davalı malikin davacı alacaklıya karşı sorumluluğunun bulunduğu, mahkeme kararının açıklanan nedenlerle hatalı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.İcra takibinin konusunu oluşturan 28.08.2013 tarih … numaralı 2.482,19 TL tutarlı faturanın teslim alan kısmında ”…” isim ve imzasının yer aldığı, 23.09.2013 tarih … numaralı 3.842,85 TL tutarlı faturanın teslim alan kısmında ”…” isim ve imzasının yer aldığı, 21.11.2013 tarih … numaralı 4.217,25 TL tutarlı faturanın teslim alan kısmında ”…” isim ve imzasının yer aldığı, mezkur faturaların içeriği olan yakıtın teslim edilmediğine yönelik bir iddianın bulunmadığı, diğer yandan, 30.01.2014 tarih … numaralı 3.948,04 TL tutarlı fatura ile 17.03.2014 tarih … numaralı 4.271,54 TL tutarlı faturaların yakıt alım defterinde kayıtlı olduğu, dolayısıyla takip konusu tüm faturaların içeriğini oluşturan yakıtın teslim edildiğinin sabit olduğu, faturalardaki tutar kadar davacının davalıdan alacaklı olduğu, ancak takip tarihinden önce davalının temerrüde düşürüldüğüne dair dosyaya yansıyan bir delil bulunmaması nedeniyle işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı dikkate alınarak davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılarak, yeniden esas hakkında karar verilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Açıklanan sebeplerle, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davanın kısmen kabulüne yönelik yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE,2- 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/07/2017 gün ve 2017/4 Esas, 2017/283 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 18.762,97 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya dair istemin reddine, 4- Hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında 3.752,594 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,5- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;5/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1,281,69 TL karar harcından, peşin yatırılan 346,26 TL’nin mahsubu ile bakiye 935,43 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydedilmesine, 5/b- Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 346,26 peşin harç, 400,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 775,46 TL’nin, davanın kısmen kabul edilmiş olması sebebiyle kabul ret oranına göre 717,53 TL’nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,5/c- Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,5/d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre, 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,5/e- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’nin 13/(2) maddesine göre, 1.512,77 TL (reddedilen miktar) nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,6- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;6/a- İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,6/b- İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 36,30 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 122,00 TL’nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,6/c- İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,6/d- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,7- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 04/03/2021