Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/318 E. 2021/209 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/318
KARAR NO : 2021/209
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 20/06/2017
NUMARASI: 2016/890 E. 2017/601 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİH : 25/02/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin davalı şirkete mühendislik hizmeti verdiğini, bu hizmeti karşılığı davalı şirket adına 11/11/2015 tarihli …. nolu ve 11/01/2016 tarihli … nolu faturaların düzenlendiğini, müvekkilinin vermiş olduğu hizmetin tam ve eksiksiz olarak yerine getirildiğini, ancak hizmet bedelinin ödenmediğini, davalı aleyhine İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü ‘nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, bu nedenle takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalının yasal süresi içerisinde davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.İlk derece mahkemesince; Her ne kadar davacının ticari defterleri TTK hükümlerine uygun olarak tutulmadığı, birbirini teyit etmediği ve sahibi lehine delil niteliği taşımadığı ve takibe konu alacağın dayanağı olan … nolu 18.577,80 TL bedelli irsaliyeli fatura imzasız ise de; takibe konu alacağın dayanağı olan … nolu 24.039,72 TL bedelli irsaliyeli faturanın … imzasına teslim edilmiş olması hususu ile davalının TTK hükümlerine uygun olarak tutulan ve sahibi lehine delil niteliği taşıyan ticari defter kayıtlarından takip tarihi itibari ile davacıya 40.629,53 TL borçlu olduğu hususu birlikte değerlendirildiğinde; davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 40.629,53 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, bu miktar yönünden itirazın iptaline, temerrüt gerçekleşmediğinden faiz talebinin reddine, davalının % 20 oranında İcra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde;Davalı taraftan mühendislik hizmeti almadıklarını, faturanın tek başına alacağı ispat etmediğini, ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu,Davacı şirket sahibinin mühendis olmadığını, mühendis olmayan birinden mühendislik hizmeti alınmasının mümkün olmadığını,İcra takibine konu olan faturalardaki diğer alacak kalemlerinin davacı şirkete ödendiğini,Davacının davalıya ait mallara kasten zarar verdiğini, bu nedenle bir talebinin olamayacağını beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, 11.01.2016 tarih, … sıra numaralı 28.366,87 TL tutarlı fatura ile 11.11.2015 tarih, … sıra numaralı 18.577,80 TL tutarlı iki adet fatura sebebiyle davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası incelendiğinde, davacı takip alacaklısının davalı takip borçlusu aleyhine yukarıda bilgileri verilen iki adet faturaya istinaden 45.105,97 TL asıl alacak ve 116,78 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 45.222,75 TL alacak yönünden ilamsız icra takibi başlattığı, davalı tarafından süresinde verilen itiraz dilekçesinde davacıya herhangi bir borcu olmadığı belirtilerek borcun tamamına ve ferilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın 2004 Sayılı İİK’nun 67. maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, denetime elverişli bilirkişi raporuna göre, davacı defterlerinin usûlüne uygun tutulmadığı, davacı defterlerine göre davacının davalıdan 44.527,57 TL alacaklı olduğu, davalı defterlerinin ise usûlüne uygun tutulduğu, davalı defterlerine göre davalının davacıya 40.629,53 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Faturaların her ikisinin de irsaliyeli fatura olduğu, 11.01.2016 tarih, 51388 sıra numaralı 28.366,87 TL tutarlı fatura altında teslim alan kısmında ”…” imzasının bulunduğu, diğer fatura altında teslim alan kısmının ise imzasız olduğu, ancak davalının usûlüne uygun tutulan defterlerine göre davalının davacıya 40.629,53 TL borçlu olduğu dikkate alınarak bu miktar itibariyle faturaların davalının kabulünde sayılması gerektiği, bu nedenle faturalara konu hizmetin alınmadığına yönelik akdi ilişkiyi inkâra yönelen davalı savunmasına itibar edilmemesi gerektiği, davacının davalıya ait mallara kasten zarar verdiğine yönelik iddiaları dayanaktan yoksun olup, bu iddiaların borcun varlığını ortadan kaldırmadığı, davalının ödeme iddiasını ispata yönelik belge sunamadığı, açıklanan nedenlerle davalı yanın istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/06/2017 tarih ve 2016/890 E. 2017/601 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalıdan alınması gerekli 2.775,41 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından yatırılan 756,66 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.018,75 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye GELİR KAYDINA, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4- Davalı taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,5- Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 25/02/2021