Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/310 E. 2020/333 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/310
KARAR NO: 2020/333
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/01/2017
NUMARASI: 2014/927 E., 2017/82 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/11/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı şirkete yakıt satışı yaptığını, buna ilişkin fatura gönderildiğini, ödenmemesi üzerine icra takibine başladığını, davalı şirketin takibe itiraz ettiğini bunun üzerine takibin durduğunu, itirazda ödemelerin yapılmış olduğunun bildirildiğini, bu ödemelerden bir kısmının … tarafından nakit olarak tahsil edildiğinin söylendiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına %40 icra inkar tazminatın hükmedilmesini talep etmiş, 17/03/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile; Avusturya Steyr Eyalet Mahkemesinin (499) 14 S 41/12w sayılı kararın (davacı şirketin iflasına ilişkin karar) tenfizine karar verilmesini ve tenfizine karar verildikten sonra alacak talebinin kabul edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ile; söz konusu borcun kısmen banka kanalıyla kısmene davacının Türkiye irtibat bürosu temsilcisi …’e makbuz karşılığı ödendiğini, 31/01/2012’de 3000EURO , 28/02/2012’de 3000EURO, 31/03/2012’de 3100EURO,30/04/2012’de 3000EURO, 31/05/2012’de 3133,65EURO, 30/06/2012’de 3000EURO,31/07/2012’de 3000EURO olmak üzere 21.233,65EURO’nun …’e ödendiğini,…’den borcun kalmadığına ilişkin ibraname alındığını, ibra tarihinden sonra da 18.482EURO daha ödeme yapıldığını, taraflar arasında komisyon alınmayacağı kararlaştırıldığından komisyon bedeli olarak alınan 5.620,27EURO tutarlı iade faturası düzenlenip davcıya tebliğ edildiğini, …’in davacı şirketi temsile yetkili olduğunu belirterek davaının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin davacı tarafından 3 yıllık sürenin dolmasından sonra ibra edildiğini, bu ibranamede uyuşmazlık halinde İzmir Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, sunulan belgelerle davacı şirketin Türkiye irtibat bürosunun yetkilisi olduğunun açık olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı tarafın yurt dışından aldığı yakıtın KDV bedelinin satış aşamasında müvekkili tarafından üstlenildiğini davalının müvekkilinden yakıt ikmali yaparak ve KDV nedeniyle 1.949,49 EURO tutarındaki KDV iadelerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen dosyada davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ile; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacının ıslah talebi usulen yerinde ve geçerli olmakla birlikte tanıma ve tenfiz talebi yönünden Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine giren bir konuda yetki şartının bulunmaması, Türkiye Cumhuriyeti ve Avusturya Cumhuriyeti arasında mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi hakkında 23 Mayıs 1989 tarihli Sözleşme ile iflas kararlarının ayrık tutulmuş olması dolayısıyla karşılıklılık şartının bulunmaması, ayrıca itirazın iptali davası yönünden yabancı mahkeme tarafından verilmiş iflas kararının Türkiyede tanınması veya tenfizini talep etmenin davacı yönünden güncel bir hukuki menfaatinin bulunmaması, bu konuda dava ehliyeti ve temsilcinin davayı temsil ehliyeti bulunması, iflas idaresinin masa malvarlığına dahil olması gereken mal ve haklarla ilgili gerekli davayı açma icra takibi başlatma ehliyetinin bulunması nedeniyle ayrıca iflas kararının tenfizinin talep edilmesinin davacı yönünden hukuki yararı bulunmaması nedeniyle asıl davanın reddine, birleşen dosyanın tefrikine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; “A)1-Asıl davanın REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsili gereken gereken harç 31,40 TL olduğundan peşin olarak alınan 1.411,95 TL’den mahsubu ile bakiye 1.380,55 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir olunan 1.980,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine, 5-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine, B)1-Birleşen İstanbul 24.ATM’nin 2014/12 Esas sayılı davasının HMK 166. gereğince ayrılmasına, ayrı bir esasa kaydı yapılarak işlemlerin o dosya üzerinden yürütülmesine, 2-Birleştirilen dosya yönünden yargılama gideri, vekalet ücreti ve sair hususların yeni esasa kaydedilecek dosya üzerinden karara bağlanmasına,” karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ile davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili karara karşı istinaf yoluna başvurmuşsa da, dosyaya sunduğu 20/06/2017 tarihli dilekçesi ile istinaf talebinden feragat ettiğini belirtmiştir. Davalı … vekilinin istinaf sebepleri; davalı lehine dava değeri üzerinden nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği hususuna ilişkindir. Dava(ıslah sonucu), yabancı Mahkeme kararının tenfizine karar verilmesi talebine ilişkin bulunmaktadır. 1) İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin, Mahkemeye sunduğu 20/06/2017 tarihli dilekçe ile istinaf talebinden feragat ettiğini belirtmiş olduğu anlaşıldığından 6100 Sayılı HMK’nın 349/2. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf talebinin feragat sebebiyle reddine karar verilmesi gerekmektedir. 2) Davacı vekili tarafından itirazın iptali olarak açılan davanın 17/03/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile; Avusturya Steyr Eyalet Mahkemesinin (499) 14 S 41/12w sayılı kararının (davacı şirketin iflasına ilişkin karar) tenfizine karar verilmesi talebine dönüştürülmesine, Mahkemece davanın, hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olmasına, hukuki yararın davanın dinlenebilmesi için gerekli bir ön dava şartı olmasına, karar tarihi olan 2017 yılı AAÜT 7/2. maddesi gereğince davanın, dava ön şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine davalılar lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına göre, davalı … vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmektedir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf aşamasında, istinaftan feragat etmesi sebebiyle istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 349/2. maddesi gereğince istinaftan feragat sebebiyle REDDİNE, 1/1- Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 154,30 TL temyiz kanun yoluna başvurma harcının istek halinde istinaf talebinde bulunan davacıya İADESİNE, 1/2- İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, 1/3- Davacı yararına avukatlık vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 2- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/01/2017 tarih ve 2014/927 E., 2017/82 K. sayılı kararına karşı davalı … vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2/1- Davalı …’den alınması gerekli 54,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davalı …’nden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 2/2- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 2/3- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 26/11/2020