Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/31 E. 2020/86 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/31
KARAR NO: 2020/86
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/06/2017
NUMARASI: 2014/971 E., 2017/534 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/10/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı şirket arasında ticari mal alım satım ilişkisi bulunduğunu, bu ilişkiden dolayı müvekkilinin davalı şirketten 955,90-TL alacaklı olduğunu, davalı şirketin borcunu ödememesi üzerine aleyhinde Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerinde takibin durduğunu belirterek, davalının icra takibine karşı yaptığı itirazın iptaline, davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; davacının 9.544,90-TL asıl alacak yönünden itirazın iptalini talep ettiği, dosyadaki sevk irsaliyesinde teslim alan imzası bulunmadığı, davalı borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazda açıkça borcu olmadığı yönünde beyanı bulunması karşısında davacının fatura içeriği malın teslimini ispat zorunluluğu bulunduğu, dosyada buna yönelik belge olmadığı, verilen kesin sürede de başkaca belge sunulmadığı, bu durumda davacının 12.095,00-TL tutarlı fatura içeriği malı teslim ettiğinin sabit olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulması nedeniyle davacı lehine delil niteliğini haiz olduğu, davalı tarafın kendisine gönderilen ihtarnameye rağmen ticari defter ve kayıtlarını dosyaya sunmadığı, taraflar arasında ticari ilişki olduğunun bilirkişi raporu ile de tespit edildiği, davalının kısmi ödeme yapmasının borcunu kabul ettiği anlamına geleceği, dava konusu alacağa konu menkullerin ihraç kayıtlı olup davalının B/A’larında mevcut olduğu, bu kayıtlar dikkate alınmadan karar verildiği hususlarına ilişkindir. Dava, itirazın iptali talebine ilişkin bulunmaktadır. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 Sayılı HMK 222. maddesi, “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünü içermektedir. Mahkemenin 20/10/2015 tarihli duruşmasında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına ve bunun için gün tayin edilmesine karar verilmiş, ayrıca (4) nolu ara kararı ile de; “Taraflara inceleme gün ve saatinde ticari defter ve belgelerini hazır etmek üzere kesin süre verilmesine, ibraz etmedikleri takdirde ibraz etmekten kaçınmış sayılacaklarının ihtarına (davacı vekiline ihtarat yapıldı) davalı vekiline bu konuda meşruhatlı davetiye tebliğine, davetiye giderlerinin davacı tarafından yatırılacak gider avansından karşılanmasına,” karar verilmiştir. Ancak dosya kapsamının incelenmesinden davalı adına herhangi bir tebligat yapılmadığı, davalıya tebligat yapılmasına rağmen davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı kabul edilmek suretiyle, bilirkişiden rapor temin edilerek yapılan inceleme sonucu karar verildiği anlaşılmış olup, bu husus eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm verilmesi halini oluşturmaktadır. Bu nedenle, Mahkemece, davalı adına HMK 222. maddesi hükmü gözönünde bulundurulmak suretiyle ihtaratlı davetiye çıkarılarak ticari defter ve kayıtları ile B/A ve B/S formlarını sunmasının istenmesi, yine davacıdan da B/A ve B/S formlarını sunmasının istenmesi, ticari defter ve kayıtların sunulması halinde her iki taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmaması halinde de bu durumun değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi amacıyla verilen kararın HMK 353/1-a/6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılması amacıyla Mahkemesine geri gönderilmesine, diğer istinaf taleplerinin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü, istinaf talebine konu Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/06/2017 tarih ve 2014/971 E., 2017/534 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem yapılmak üzere Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, davacı vekilinin diğer istinaf taleplerinin bu aşamada değerlendirilmesine YER OLMADIĞINA, 3- Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31TL maktu istinaf karar ve ilam harcının istek halinde kendilerine İADESİNE, 4- Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5- Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, HMK. m.353/1-a/6 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.01/10/2020