Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/307 E. 2021/206 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/307
KARAR NO: 2021/206
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 2. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 24/05/2017
NUMARASI: 2014/52 E. 2017/122 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/02/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin Sultanbeyli … Noterliği’ nin 26.03.2016 tarihli inhisari marka, lisans kira sözleşmesi ile … markasının kullanma izin ve yetkisine sahip olduğunu, bu sözleşme ile buhar kazanı ve bilimum ısı makinalarının üretimi imalatı, teknik servisi, bakımı, kurulumu, satışı ve pazarlaması konusunda Türkiye’ deki tek yetkili firma olduğunu. Davalıların oluşturmuş oldukları “www…com.tr” isimli web sayfasında; müvekkili şirketin “…” logosunu ve markasını hukuka aykırı şekilde kullandıklarını, davalılardan … Ltd. Şti. ve yetkililerine markayı kullanmalarına son vermeleri için ihtarname gönderildiğini, buna rağmen kullanmaya devam ettiklerini Bakırköy Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ nin 2013/78 D.İş dosyasından delil tespiti yapıldığını, www…com.tr web sitesinde … markalı logosunun kullanıldığının, tespit edildiğini. Davalılar hakkında 556. Sayılı KHK 61 . Maddesine muhalefetten dolayı Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’ na suç duyurusunda bulunulduğunu Küçükçekmece 5. Sulh Ceza Mahkemesi’ nin 2013/708 D.iş dosyasından verilen arama ve el koyma kararına istinaden, davalıların adresinde … marka ve logosuna, havi katolog, broşür ,çalışma dosyası tespit edildiğini, Bakırköy 1. Fikri Sinai Haklar Ceza Mahkemesi’ nin 2013/772 esas sayılı dosyasından, davalılardan … hakkında ceza davası açıldığını, davalılar bu süreç içerisinde “www…com” ve “www…net” adlı internet sitelerini faaliyete geçirdiğini, … marka ve logosunu kullanmak suretiyle buhar makinaları imal etmeye ve bunun satış, pazarlama, reklamlarını yapmaya devam etmekte olduğunu, davalı şirket yetkilileri arasında akrabalık ilişkisi bulunduğunu, muvazaalı işlemler yapıldığını, … markasının bilinirliğini ve tanınmışlığını kullanmak suretiyle müvekkilin markasına zarar verdiğini belirterek, davalıların … logosunu kullanmalarını engellenmesi için; evrak, broşür, katalog, tasarım ve projelerine el konulmasına, el konulan eşyalar üzerinde mülkiyet hakkı verilmesine, davalılara ait internet sitelerinin engellenmesine, marka hakkına tecavüzün önlenmesine, 10.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren davalılardan tahsiline, davalıların kullanmış olduğu … unvanlarının ticaret sicilden terkinine ve kullanmalarının engellenmesine, kararın ilanına karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında davacı vekili tarafından sunulan dilekçe ile, maddi tazminat talebi 18.000,00 TL, manev tazminat talebi ise 5.000,00 TL olarak ıslah edilmiştir. Davalılardan … AŞ. Vekili cevap dilekçesinde; TPE de … başvuru numaralı “…” ibareli markanın on yıllık yenileme süresinin 2009 yılında sona erdiğini, 08.05.2014 tarihinde fuar alanında yapılan keşifte dava konusu olan markanın … A. Ş. tarafından kullanıldığının tespit edildiğini, ayrıca … Ltd. Şti. ile marka sahibi arasında lisans sözleşmesi bulunduğunu, kendilerininde bu lisans sözleşmesine istinaden markayı kullandıklarını, bu nedenle markanın haksız kullanımına ilişkin davacının kendilerine karşı hak iddaa etme haklarının bulunmadığını beyan ederek davanın esas ve görev yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; Markanın koruma süresinin bittiğini, davacının dayanağı olan lisans sözleşmesinin TPE kayıtlarında görülmediğini, ayrıca müvekkili şirketin lisans sözleşmesine ilişkin başvurusunun bulunduğunu, davanın kötü niyetli olarak açıldığını, mahkemece yapılan keşifte tescil ve koruma süresi geçmiş … markasının diğer davalı … A. Ş. tarafından kullanıldığının tespit edildiğini beyan ederek davanın müvekkili şirket ve … yönünden reddine karar verilmesini, mahkemenin görevsiz olduğunu, görev yönünden de davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde; Dava konusu … başvuru numaralı … A. Ş.’ ye ait “…” markası için diğer davalı … Ltd. Şti. arasında, lisans sözleşmesi mevcut olduğunu, kullanım hakkına sahip olduğunu, müvekkili …’ ın markayı kullanmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında yeni vekâletname sunan davalılar ortak vekili mahkemeye verdiği ıslah dilekçesinde; Tecavüz edildiği iddia olunan markanın, marka sahibinin rızasıyla kullanıldığını, davalı şirketlerin kullanım hakkına sahip olduğunu, davacının bu durumu bildiğini, marka sahibinin bu kullanıma sessiz kaldığını beyan etmiştir. İlk derece mahkemesince; Davalılardan … Ltd. Şti. tarafından dosyaya sunulan lisans sözleşmesinin inhisari nitelikte olduğu, geçersizliğine ilişkin bir delil ibraz edilmediği, dolayısıyla markayı kullanım hakkının bulunduğu gerekçesiyle bu davalı hakkında açılan davanın reddine, Davalılardan … AŞ. her ne kadar, … Ltd. Şti.’nin muvafakatı ile markayı kullandığını ileri sürse de, davalı şirketler arasında bir alt lisans sözleşmesi bulunmadığı, davalı … AŞ.’nin haksız kullanımının tespit edildiği, Diğer davalı …’ın “www…com” ve “www…net” isimli internet alan adları ile markayı kullandığı gerekçeleriyle, davalılar Davalılardan … AŞ. ve … haklarında açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine, Bu kapsamda; davanın davalılardan … ltd. şti yönünden reddine, davalılardan üniversal imalat ve … yönünden kısmen kabul kısmen reddine, Davacının inhisari lisans sözleşmesi nedeniyle kullandığı üniversal marka hakkına bu davalıların tecavüzünün engellenmesine, Markanın kullanıldığı broşür , katalog ve evraklara el konulmasına, Davalı … AŞ’nin ticaret unvanındaki universal ibaresinin terkinine, 5.000,00 Maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren davalılardan müteselsilen mütesevviyen tahsiline karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Davacının inhisari lisans sözleşmesi ile markayı kullanma hakkına sahip olduğunu, inhisari lisans sözleşmesinin olduğu yerde basit lisans sözleşmesine itibar edilmemesi gerektiğini, mahkeme kararının bu yönüyle hatalı olduğunu, Mahkemece verilen tazminat miktarlarının düşük olduğunu, Mahkemece ıslah dilekçesinin dikkate alınmadığını beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; Davalı … Ltd. Şti. hakkında açılan davanın reddedilmesine rağmen vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, Davalı …’ın belirtilen internet sitelerini kullanmadığını, bu sitelerin … Ltd. Şti.’nin kullanımında olduğunu, …’ın yalnızca şirket çalışanı olduğunu, hakkında Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükmün HAGB (Hükmün açıklanmasının geri bırakılması) kararı olduğunu, bu kararın askıda bir hüküm olduğunu, ayrıca … hakkında açılan davanın kısmen reddedilmesine rağmen vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, Davalılardan … AŞ.’nin dava konusu markayı kullanarak gelir elde etmediğini, ”…” ibaresinin ”…” anlamına gelip yaygın olarak kullanıldığını, ticaret unvanında kullanımına yasal bir engel bulunmadığını, sicilden terkin kararının hatalı olduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı vekilinin istinaf sebepleri değerlendirildiğinde; Dava, davacının inhisari lisans sözleşmesiyle kullandığı markaya, davalılar tarafından haksız kullanımda bulunularak tecavüzde bulunulduğu iddiasıyla markaya tecavüzün önlenmesi, maddi ve manevi tazminat, davalılara ait internet sitelerine erişimin engellenmesi, ticaret unvanında kullanılan markanın sicilden terkini talepli davadır. Davacının, davanın konusu olan ve … A.Ş. Adına tescilli “…” ibareli markayı 25.03.2012 tarihli inhisari lisans sözleşmesi uyarınca kullandığı görülmektedir. Ancak davalı … Ltd. Şti. ile marka sahibi arasında yapılan 01.02.2011 tarihli bir lisans sözleşmesi daha mevcut olduğu dosyaya sunulan belgelerden anlaşılmıştır. Davalı tarafa ait sözleşme incelendiğinde; davalı şirkete 30 yıl süre ile sözleşmede tespit edilen emtia bakımından dava konusu markayı kullanma hakkının devredildiği görülmüştür. İnhisari ve basit lisans sözleşmeleri yazılı şekilde yapılmalıdır. Bu bir geçerlilik şartıdır. Diğer yandan marka lisans sözleşmesinin sicile kaydı kurucu değil, açıklayıcı etkiye sahiptir. Tescil ile iyiniyetli üçüncü kişilerin lisans sözleşmesini bilmeme İddiaları ortadan kaldırılmaktadır. Ancak lisans sözleşmesi tescil edilmese de, bu durum sözleşmenin geçerliliğini etkilememektedir. Somut olayda her ne kadar tescilden bahsedilemese de bu duru sözleşmenin geçerliliğine etkili değildir. Marka KHK’nın 21.maddesi uyarınca inhisari lisans söz konusu olduğu zaman, lisans veren başkasına lisans veremez ve hakkını açıkça saklı tutmadıkça, kendisi de markayı kullanamaz. Ancak sözleşmeler nispi hak doğurmaktadır. Bu kapsamda davacı şirkete inhisari lisans veren şirketin, sözleşmeye aykırı şekilde davalı şirkete de lisans vermiş olması, yine de sözleşmenin tarafları arasında hak ve sorumluluk doğuracaktır. Açıklanan nedenlerle, davalı … Ltd. Şti. ile marka sahibi arasında imzalanan ve muhteviyatına göre basit lisans sözleşmesi olduğu anlaşılan sözleşme uyarınca davalının hak sahibi olduğu sonucuna varılmıştır. Diğer yandan, davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle bilirkişi heyetince tazminat hesabına gidilemediği görülmüş ise de, dosyaya celbedilen vergi kayıtları, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik durumu, sözleşme içeriği, arkanın kullanımı ve değeri dikkate alındığında mahkemece TBK’nun 50.maddesine göre takdir edilen tazminat miktarında bir isabetsizlik bulunmadığı, ıslah talebinin dikkate alınmadığına yönelik iddianın ise dayanaksız olduğu, böylelikle davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Davalılar vekilinin istinaf sebepleri incelendiğinde; 1- “www…net ve “www…com” adlı web sitelelerinin davalılardan … adına kayıtlı olması, markanın aynı zamanda alan adı içerisinde yer alması hususları birlikte değerlendirildiğinde, adı geçen davalı açısından da haksız kullanımın gerçekleştiği, dolayısıyla davalının web sitelerini kullanmadığına yönelik iddianın dinlenemeyeceği kanaatine varılmıştır. 2- Her ne kadar davalı … AŞ.’nin, dava konusu markayı kullanarak gelir elde etmediği ileri sürülmüş ise de, dosyaya sunulan 02.05.2014 tarihli tespit raporunda belirtilen hususlar ile Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan arama ve elkoyma tedbirlerinin neticeleri dikkate alındığında, bu davalının markayı kullandığının sabit olduğu, dolayısıyla davalılar vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. 3- Diğer yandan, dava konusunun bir marka olduğu, ticaret sicilinden terkini talep edilenin ise ticaret ünvanı olduğu görülse de, yukarıdaki paragrafta açıklanan nedenlerle davalı … AŞ. tarafından ticaret ünvanında markasal kullanımın söz konusu olduğu, dolayısıyla bu yöndeki istinaf sebebinin de yerinde olmadığı anlaşılmıştır. 4- Ancak, hakkındaki dava reddedilen … Ltd. Şti. yönünden, davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden, İlk Derece Mahkemesi karar tarihinde yürürlükte olan maktu vekâlet ücreti miktarına göre ayrı ayrı olmak üzere, maddi tazminat için 2.860,00 TL ve manevi tazminat için 2.860,00 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesi gerekirken vekâlet ücretine hükmedilmemesi hatalı görülmüş ise de, belirtilen husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, bu itibarla davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. 5- Yine, davalılar … AŞ. ve … yönünden; her ne kadar mahkemece 556 Sayılı KHK’nın 66/b ve 66/c maddesi bağlamında tazminat hesaplamasına esas tercih hakkı davacıya sorulmamış ise de, bu hususun istinaf sebebi yapılmadığı, mahkemece maddi tazminat miktarı TBK’nun 50.maddesine uyarınca belirlendiğinden, ortaya çıkan kısmen kabul, kısmen red kararına göre, reddedilen kısım yönünden davacı aleyhine vekâlet ücreti takdir edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür. Bu yönüyle davalılar vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Fakat dava dilekçesinde 20.000,00 TL olarak talep edilip daha sonra dilekçeyle 5.000,00 TL olarak ıslah edilen manevi tazminat talebinin kısmen kabulüyle, 3.000,00 TL’lik kısmının kabulüne, kalan kısmının reddine karar verilmiş olmasına rağmen, reddedilen 2.000,00 TL üzerinden hakkındaki dava kısmen reddedilen davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı görülmüş ise de, belirtilen husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, bu itibarla davalılar vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun da kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE, 2- Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun 4.ve 5.bentlerde belirtilen sebeplerle KISMEN KABULÜNE, 3- 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 24.05.2017 gün ve 2014/52 Esas, 20017/122 Karar sayılı kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, 4- Davanın davalı … Ltd. Şti. yönünden açılan davanın REDDİNE, 5- Davalılar … A.Ş. ve … yönünden açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 6- Davacının inhisari lisans sözleşmesi sebebiyle kullandığı … marka hakkına bu davalıların tecavüzünün engellenmesine, Markanın kullanıldığı broşür , katalog ve evraklara el konulmasına, 7- Davalı … A.Ş.’nin ticaret unvanındaki ”…” ibaresinin terkinine, 8- 5.000,00 maddi ve 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … A.Ş. ve …’dan müteselsilen tahsiline, 9- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 9/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 546,480 TL nispi harçtan peşin alınan 512,35 TL harcın mahsubuyla bakiye kalan 34,13 TL harcın davalılar … A.Ş. ve …’dan müteselsilen tahsiliyle hazineye irat kaydedilmesine, 9/b- Davaci taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden marka hakkına tecavüzün tespiti için 2.860,00 TL maktu, maddi tazminat sebebiyle 2.860,00 TL maktu ve manevi tazminat sebebiyle 2.860,00 TL maktu olmak üzere toplam 8.580,00 TL vekalet ücretinin davalılar … A.Ş. ve …’dan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, 9/c- Hakkındaki dava reddedilen … Ltd. Şti. yönünden, maddi tazminat için 2.860,00 TL maktu ve manevi tazminat için 2.860,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle işbu davalıya verilmesine, 9/d- Manevi tazminat talebinin 2.000,00 TL’lik kısmının reddedilmesi sebebiyle reddedilen kısım üzerinden 2.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … AŞ. ve …’a verilmesine, 9/e- Davacı tarafça yapılan 512,35 TL ilk masraf, 342,00 TL ıslah harcı, 40 tebligat 355 TL, 10 müzekkere 80,00 TL, bilirkişi ücreti 2.400,00 TL olmak üzere toplam 3.689,35 TL yargılama giderinin kabul ve red oranında 1.844,6 TL’nin davalılar … A.Ş. ve …’dan müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 9/f- Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 9/g-Kararın özetinin masrafı davalıdan alınmak üzere Türkiye’de yayın yapan gazetelerden birinde ilanına, 9/ğ- Davacının diğer taleplerinin reddine, 10- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 10/a- İstinaf talebi reddolunduğundan alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 10/b- İstinaf talebi kabul edildiğinden davalılar tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 10/c- İstinaf yargılaması için davalılar tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 49,60 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 135,30 TL’nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 10/d- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 11- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 25/02/2021