Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/275 E. 2021/359 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/275 Esas
KARAR NO: 2021/359
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 11/07/2017
NUMARASI: 2015/224 E. – 2017/684 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının aleyhine Kadıköy …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından alacaklı … Bankası A.Ş tarafından icra takibi açıldığını; oysa ki bu dosyanın borcunun ödenerek dosyanın haricen kapatıldığını; davacının, bu kuruma borcunu ödedikten sonra 03/01/2014 tarihinde … Bankası A.Ş’nin davalının borcunun olmadığına ilişkin 03/01/2014 tarihli yazıyı verdiğini; ancak, akabinde icra dosyasının 04/03/2014 tarihinde davalı … A.Ş’ye temlik edildiğini; davacının, söz konusu borcu ödemesine rağmen davalı … Yönetiminin davacı hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını ve ödeme emri gönderildiğini ancak, icra takibine konu olan borcun davalı tarafından haricen alacaklıya ödendiğinden davacının borçlu olmadığının tespiti ile davalının kötüniyetli olmasından dolayı %20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, temlik öncesi … Bankası A.Ş’de çıkartmış olduğu kredi kartıyla harcama yaptığını ve harcamalarından doğan borcu da vadesinde ödemediğini, bunun üzerine davacı hakkında Üsküdar … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinde icra takibi başlatıldığını; temlik öncesi banka rehinli aracı satmasına karşın, borca yeter alacak bulunmadığından; iş bu icra dosyasından rehin açığı belgesi düzenlendiğini; borcu … Bankası A.Ş’den temlik alan … A.Ş’nin takibin alacaklısı konumuna geldiğini; söz konusu rehin açığı belgesi ile İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını; davacının, takibe yapmış olduğu itiraz karşısında İstanbul Anadolu 15. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/386 esas sayılı dosyasıyla itirazın iptali davası açıldığını; mahkeme nezdinde, davalının itirazlarının hiçbir hukuki temele dayandırılamadığından 2014/634 karar sayılı ilamla itirazın iptaline karar verildiğini; davalı yanın, itirazının iptal edilmesi üzerine borçlu olmadığının tespiti iddiasıyla huzurdaki menfi tespit davasını ikame ettiğini; davacı yan, itirazın iptal edilmesi üzerine; borçlu olmadığının tespiti iddiasıyla huzurdaki menfi tespit davasını ikame ettiğini; davacı yanın dilekçe ekinde, … Bankası’ndan almış olduğu ibranameyi Sayın mahkemeye ibraz ettiğini, söz konusu ibranamede, “…’a ait … no.lu bireysel ek hesabı ve … no.lu konut kredi hesabının 03.01.2014 tarihi itibariyle borcu bulunmamaktadır.” ibarelerinin yer aldığını; ancak, borcun dayanağı ibranamede anılan bu hesapların bunlar olmadığını; İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası incelendiğinde, 2 farklı ihtarname görüleceğini; Üsküdar … Noterliği’nin … yevmiye nolu, 30.07.2009 tarihli ihtarnamesine göre, borçlu/davacının … no.lu ticari kredi hesabının, 30.07.2009 tarihinde kat edildiğinin ihtar edildiğini; Üsküdar … Noterliği’nin … yevmiye nolu 05.08.2009 tarihli ihtarnamesine göre, borçlu/davacının … no.lu ticari kredi hesabının, 06.08.2009 tarihinde kat edildiğinin ihtar edildiğini; görüldüğü üzere, icra takibine konu olan hesapların farklı olduğunu; temlik öncesi bankanın ibranamesine konu olan hesaplar ile takibe konu borcu doğuran hesaplarında farklı olduğunu; davacının; … nolu bireysel ek hesabı ve 1091-46490 no.lu konut kredi hesabının borcunun bulunmadığına dair ibranameye bir diyeceklerinin olmadığını ancak, icra dosyasındaki ihtarnameler incelendiğinde fark edilecek olan … ve … no.lu ticari kredi hesaplarının bakiyelerinin borçlu tarafından katılmadığını; davacının ödemiş olduğu krediler konut kredisi ve bireysel ek hesabı olduğunu; oysa davalı tarafından temlik alınan ticari kredi hesaplarından doğan borçlar olduğunu, bu nedenle, davacı yanın borcun ödendiğine dair yapmış olduğu itirazlara katılmadığını; huzurdaki dava da her tür hukuki temelden ve delilden yoksun olduğunu, bu nedenlerle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; dava dışı banka ve davalı temlik alacaklısı tarafından alacağın temliği, temlik tarihinden sonra ve icra takibinden önce davacıya bildirilmediği; Üsküdar … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından verilen rehin açığı belgesine dayanılarak İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile 09/05/2014 tarihinde davacı aleyhine yürütülen takibin konut kredisinden kaynaklı olduğu ve dava dışı/temlik eden … Bankası A.Ş Bağlarbaşı Şubesi tarafından, davacıya [temlik tarihinden sonra ve davalı/temlik alacaklısının icra takibinden önce] 01/03/2014 tarih Fg-8 nolu yazısı ile …’a ait … nolu bireysel ek hesabı ve … nolu konut kredi hesabının 03/01/2014 tarihi itibariyle borçlu bulunmadığına dair ibraname verildiği; bu noktada, dava dışı/temlik eden tarafından verilen ibranamenin temlik ihbar edilmediğinden davalı/temlik alacaklısı yönünden de bağlayıcı bulunduğu; davacının, borçlu olduğuna dair başkaca bir bulguya rastlanmadığı; davacının, temlik alacaklısı/davalıya yönelik borcunun bulunmadığı saptanmakla; davacı tarafından temlik alacaklısı davalıya karşı açılan işbu davanın sübut bulduğundan kabulü ile Davacının, İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında davalıya 92.988,43 TL [asıl alacak] borçlu olmadığının tespitine, davalı/temlik alacaklısı temlik sözleşmesi ve rehin açığı belgesine dayalı olarak icra takibi yaptığı dikkate alınarak yasal koşulları bulunmadığından İİK. 72/5.maddesi uyarınca davacı yanın %20 tazminat isteminin reddine” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Davacının ileri sürdüğü ibranamelerin, Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki borca ilişkin olmadığını, söz konusu icra dosyasında 2 farklı ihtarname bulunduğunu, Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki borcun dayanağının, … no.lu ticari kredi hesabı olduğunu, bilirkişi raporunun, anılan fahiş hata sebebiyle hüküm kurmaya elverişli olmadığından, bu rapora dayanılarak kurulan hükmün bozulması gerektiğini, -Dosya borcunun, 13.06.2012 tarihinde müvekkil tarafından temlik alındığını; dava dışı banka ibranameyi 03.01.2014 tarihinde düzenlendiğini, bilirkişi raporunda, kapatılmadığını belirttikleri … no.lu ticari kredi hesabından doğan alacağın, temlik öncesi banka tarafından Kadıköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu edildiği ve bu dosyanın haricen tahsille kapatıldığının tespit edildiğini, bu nedenle davacının borçlu olmadığı kanaatine varıldığını, ayrıca Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın, konut kredisinden kaynaklı olduğu tespit edildiğini, dava konusu borç 13.06.2012 Tarihinde müvekkil şirket tarafından temlik alındığını, bu tarihten sonra, müvekkil takibin alacaklısı konumuna geldiğinden müvekkil dışında başka bir kuruma ödeme yapılmasının söz konusu olmadığını, Müvekkil dışında, temlik öncesi bankanın vermiş olduğu ibranamenin de bir geçerliliği olmadığını, -Rehin açığı belgesi, İİK 68’de yazan belcelerden olup, kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiğini, -Taşınmazın satışından sonra davacı tarafından yapılan bir ödeme mevcut ise bu ödemeyi ispat etmesi gereken tarafın davacı olduğunu, Davacı yanın, taşınmazın satışından sonra, kalan borca ilişkin hiç bir ödeme yapmadığını, Dosyada, davacı tarafından taşınmaz satışından sonra ödeme yapıldığına dair hiç bir resmi belge (dekont vs) sunulmadığını, davacı yanın taşınmazın satışından sonra ödeme yaptığını hiç bir resmi delille ispatlayamadığını, huzurdaki davanın menfi tespit davası olduğu, dolayısıyla davacının ispat yükü altında olduğu göz ardı edilerek, davacı yan borcun tamamını ödediğini ispat etmişcesine hüküm tesis edildiğini, -Davalı şirketin, alacağın temlik edildiğini, borçluya bildirme gibi bir yükümlülüğü bulunmadığını, temliğin borçluya ihbar edilmemesi sebebiyle, ibranameden davalının sorumlu tutulması gerekliği yönündeki hükmün, hukuki dayanağı bulunmadığını, ibraname düzenlendiği tarihte ibranameyi düzenleyen … Bankası alacaklı olmadığını kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. Maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve sonucu itibariyle rehin açığı belgesine dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava konusu alacağın temliki niteliğinde olan bu hukuki işlemler borçlunun muvafakatine bağlı değildir. Borçlar Kanunun 165.maddesi gereğince alacağın temlik edildiği borçluya bildirilmezse, önceki alacaklıya iyi niyetle yapılan ödeme borçluyu borcundan kurtarır. Aynı Kanunun 167. maddesi hükmüne göre de borçlu, temliği öğrendiği zaman temlik edene karşı haciz olduğunu defileri temellük edene karşıda ileri sürebilir. Örneğin ifa, ibra, takas ve gibi nedenlerle borcun artık mevcut olmadığını öne sürerek ifadan kaçınabilir. Alacağı devralanın iyi niyetli olması, yani borçlunun temlik edene karşı ileri sürebileceği defi veya itirazlarının varlığını bilmemesi de kural olarak sonucu değiştirmez. Dava konusu olayda alacağın temlikinin borçluya bildirilmediği, bu nedenle davalı istinaf istemine konu bildirme yükümlülüğü olmadığına ilişkin istemin reddinin gerektiği görülmüştür. Dava konusu rehin açığı belgesi, kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiğinden davacı ispat yükü altındadır ancak davacı ödeme defi ileri sürerek ve yazılı belge olan ibrayı delil olarak sunarak üzerine düşen ispat yükünü gerçekleştirmiş olmakla davalının bu istinaf istemi de yerinde bulunmamıştır. Ayrıca, davacı tarafça yapılan ödeme ile ilgili olarak davalı varlık yönetim şirketine bilgi verilmediği belirtilmekle, Davacı, davaya konu borcu ödemiş olup, esasen temlik eden ile temlik alan arasındaki bildirim işlemleri davacıyı ilgilendirmediğinden ve gerek banka gerekse varlık yönetim şirketi yaptıkları her türlü iş ve işlemlerde tacir sıfatı ile basiretli davranma yükümlülüğünde olduğundan davalının bu savunması da yerinde bulunmamıştır. Bununla birlikte, dosya kapsamı itibariyle, Üsküdar İcra Müdürlüğü tarafından verilen rehin açığı belgesinin hangi kredi ve alacaktan kaynaklandığının anlaşılamadığı, dosya içerisinde Üsküdar İcra Müdürlüğü dosyasının bulunmadığı, öncelikle dosyanın getirtilerek, rehin açığı belgesinin hangi krediye istinaden düzenlendiğinin tespit edilmesinden sonra sonuca ulaşılabileceği, bu yüzden dosyadaki mevcut bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, … no.lu ticari kredi hesabı olduğunu iddia edilmesi sebebiyle verilen ibranamelerin rehin açığı belgesi ile bağlantısının bulunup bulunmadığının tespitinin yapıldıktan sonra değerlendirme yapılabileceği, 22/07/2020 tarihli ve 7251 Sayılı Yasa ile Değişik HMK’nın 353/(1)-a-6. maddesinde ise; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması” halinde 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a-6.bendi uyarınca bölge adliye mahkemesinin, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği yönünde düzenleme sebebiyle Mahkemece verilen karar, usul ve yasaya uygun bulunmadığından davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen KABULÜ ile, 2- İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/07/2017 gün ve 2015/224 Esas, 2017/684 Karar sayılı kararının, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 1.588,10 TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE, 5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 01/04/2021