Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/273 E. 2021/481 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO : 2020/273
KARAR NO : 2021/481
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 25/04/2017
NUMARASI: 2014/1268 E. 2017/421 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİH : 22/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili bankanın Kurtköy Şubesi ile dava dışı …. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında Genel Kredi sözleşmesinin akdedildiğini, davalının sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredinin sözleşme hükümlerine aykırı kullanılması nedeniyle Kartal …. Noterliği’nin 19.09.2012 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilmesine rağmen borç ödenmediğinden, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, davalı/kefil’in asıl borca, işemiş faize, faiz oranına ve takibin ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, sözleşme hükümleri, TTK 8. m, 1461/2. m. ve 3095 sayılı yasanın 2. M. hükmü uyarınca, bankanın tespit ettiği oranda krediye gecikme faiz uyguladığını ve takibin usul ve yasaya uygun olduğunu beyan ederek, 16.059,73 TL alacak üzerinden davalının itirazının iptalini, takibin devamını ve % 40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Müvekkilinin davacı bankaya herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin dava dışı borçlu şirketin kredi borcunun teminatı olarak 1999 yılında taşınmazını ipotek verdiğini, borç ödenince ipoteğin fek edildiğini, davacı bankanın keşide ettiği kat ihtarına, Çeşme Noterliği’nin 28.09.2012 tarih ve … yevmiye numaralı karşı ihtarı ile borca itiraz edildiğini, müvekkilinin dava dışı şirketin borcuna kefilliğinin bulunmadığını beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davanın, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkin olduğu, Davacı banka ile dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında 12/08/2002 tarihinde 40.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi düzenlendiği, davalı … ve … müşterek müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, 30/08/2003 tarihinde 10.000,00 TL, 25/08/2004 tarihinde 50.000,00 TL, 16/10/2004 tarihinde 15.000,00 TL limit arttırımı yapıldığı, limit artırımlarında davalının da müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, davacı bankanın, davalı ve dava dışı asıl borçlu şirket ile dava dışı kefil … hakkında İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında kredi sözleşmesinden kaynaklanan 14.787,72 TL asıl alacak, 952,31 TL işlemiş faiz, 47,62 TL BSMV, 272,08 TL masraf olmak üzere toplam 16.059,73 TL alacağını icra takibine koyduğu, davalı tarafından 04/03/2013 tarihinde borca ve ferilerine itiraz edildiği, itiraz neticesinde takibin durduğu, itirazın iptali ve duran takibin devamı için davanın açıldığı, genel kredi sözleşmesi ve ekleri, hesap ekstreleri, Kartal …. Noterliği’nin 19/09/2012 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi, icra dosyası, banka kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Davacı banka ile davalı arasındaki kefalet sözleşmelerinin 818 S.lı Borçlar Kanunu’nun yürürlükte olduğu dönemde yapıldığı ve geçerlilik şartlarını ihtiva ettiği, sözleşmenin 76. maddesi ile uyuşmazlık halinde banka defter kayıtlarının münhasır delil olarak kabul edildiği, 71. maddesi ile temerrüde düşülmesi halinde temerrüt tarihinde bankaca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının iki katı oranında gecikme faizi uygulanacağının düzenlendiği, borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının % 27 olduğundan, temerrüt faizinin % 54 olduğu, borçlu cari hesabın 27/08/2012 tarihinde kat edildiği, Kartal …. Noterliği’nin 19/09/2012 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin davalıya 21/09/2012 tarihinde tebliğ edildiği, yedi günlük mehil müddetini takip eden 29/09/2012 günü itibariyle temerrütün gerçekleştiği, hesap her ne kadar 14.822,09 TL üzerinde kat edilmiş ise de, bilirkişi raporu ile, kat tarihi itibariyle borç bakiyesinin 13.500,00 TL olduğu, 01/06/2012 – 19/09/2012 dönemi arasında işleyen 1.123,88 TL akdi faiz ve 56,19 TL BSMV dikkate alındığında, kat tarihi itibariyle banka alacağının 14.680,07 TL olduğu, cari hesabın kesildiği 19/09/2012 günü ile temerrütün gerçekleştiği 29/09/2012 tarihleri arasındaki dönem için 99,09 TL faiz ve 4,95 TL BSMV işlediği, temerrüt tarihi itibariyle asıl alacağın 14.784,11 TL olduğu, icra takibinin temerrüt tarihinde başlatıldığından, davacının temerrüt faizine hak kazanamayacağından, davanın kısmen kabulüne” karar verilmiştir.Davalılar vekili istinaf dilekçesi ile; Müvekkilinin taşınmazını ipotek ederek kefil olduğu kredi sözleşmesinde, borçlunun hesabını sıfırladığını, hesap sıfırlandığı için kefilin sorumluluğu kalmadığı gerekçesi ile davacı bankanın ipoteği fek ettiğini, mahkeme kararında, davanın temel dayanak noktası olan bu hususa hiç değinilmediğini, ipoteğin fek edilmesinin kefilin sorumluluğunun sona erdiğinin açık delili olmasına ve yeni bir kefalet sözkonusu olmamasına rağmen, bu hususta hiçbir bir hukuki değerlendirme yapılmadığını, dosyaya sundukları HGK kararında açıkça “ Kefilin kefaletten kurtulduğu yolunda haklı bir kanaat oluştuktan sonra, borçluya yeni bir kredi kullandırılması durumunda, davacı bankanın, borçluya açıklanan şekilde yeni bir kredi kullandırmasından kefilin sorumlu tutulmasının iyiniyet kurallarıyla bağdaşmadığının, dolayısıyla, davalı kefilin, sonradan kullandırılan bu nakdi krediden dolayı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığının kabulü gerekir” demek suretiyle, savunmalarının doğrulandığını, kredi bakiyesi sıfırlandıktan sonra, kefaletinin tek teminatı olan taşınmazları üzerindeki ipotek basiretli tacir olan banka tarafından fek edilen kefilin kefalet sorumluluğunun devam ettiğini kabul etmenin iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağını, usul ve yasaya aykırı ve eksik inceleme ürünü olan yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi ile kaldırılmasını talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. Maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı banka ile dava dışı … San. v Tic. Ltd. Şti. arasında 12/08/2002 tarihinde 40.000,00 TL tutarlı süresiz genel kredi sözleşmesi düzenlendiği, davalı … ve … müşterek müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, 30/08/2003 tarihinde 10.000,00 TL, 25/08/2004 tarihinde 50.000,00 TL, 16/10/2004 tarihinde 15.000,00 TL limit arttırımı yapıldığı, limit artırımlarında davalının da müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, sözleşmenin 76.maddesinde ” müşteri ve kefiller ile banka arasında çıkacak her türlü anlaşmazlıklarda bankanın defter,kayıt ve belgelerinin HUMK 287.maddesi uyarınca münhasır delil sayılacağının kabul edildiği “, sözleşmenin 89.maddesinde “matbu 68 sayfadan oluşan Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Sözleşmesinin tamamını okuduğunu, her sayfayı paraf etmeye gerek olmadığını, tüm sözleşme hükümlerinin hakkında geçerli olacağını, ayrıca banka ile imzalamış olduğu Bankacılık Sözleşmesinin bu sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olduğunu kabul ve taahhüt eder ” hükümlerinin bulunduğu, davacı banka ile kredi lehtarı şirket, davalının da içlerinde bulunduğu 31/07/2002 tarihli 80.000,00TL ve 10/09/2004 tarihli 70.000,00 TL ipotekler ve kefalet teminatıyla birlikte kredi ilişkisinin başladığı, …San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin cari hesap usulü ile kredi kullandığı, ipoteklerin davacı bankanın 10/08/2007 tarih ve … sayılı yazısı ile fek edildiği, ancak ipoteklerin fekkinden sonra, kredili mevduat hesabı üzerinden kredi kullanılmaya cari hesap şeklinde devam edildiği, sözleşmede ipoteğin fekki halinde kefaletin ortadan kalkacağını yada kısıtlanacağını düzenleyen madde bulunmadığı, kefaletin ipotek ile birlikte sona ermesi için TBK 599.maddesi uyarınca, kefilin ipotek ile eş zamanlı olarak kefillikten çekildiğine ilişkin noter aracılığı ile bankaya ihbarda bulunması şart olup, davalı tarafından çekilmiş ihbar bulunmadığı tespit edilmiştir.Borçluya ait … ve … numaralı ticari kredi mevduatlarına ilişkin cari hesabının 27/08/2012 tarihinde 14.822,09 TL olarak kesildiği ve tebliğden itibaren 7 gün içinde ödenmesi için ihar gönderildiği, ihtarın kefil …’e 21/09/2012 tarihinde tebliğ edildiği, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında kredi sözleşmesinden kaynaklanan 14.787,72 TL asıl alacak, 952,31 TL işlemiş faiz, 47,62 TL BSMV, 272,08 TL masraf olmak üzere toplam 16.059,73 TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından 04/03/2013 tarihinde borca ve ferilerine itiraz edildiğinden takibin durduğu, itirazın iptali ve takibin devamı için davanın açıldığı tespit edilmiştir.6098 Sayılı TBK’nın 589. maddesi gereğince kefil, kefil olduğu miktar ve bu miktara ilaveten kendi temerrütünün kanuni sonuçlarından sorumlu tutulmuştur. Davacı banka ile dava dışı …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında 12/08/2002 tarihinde 40.000,00 TL tutarlı süresiz genel kredi sözleşmesi mevcut olup, davalı … ve … müşterek müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, 30/08/2003 tarihinde 10.000,00 TL, 25/08/2004 tarihinde 50.000,00 TL, 16/10/2004 tarihinde 15.000,00 TL limit arttırımı yapıldığı, limit artırımlarında davalının da müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, cari hesap usulü ile dava dışı …. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından kredi kullanıldığı dosyaya sunulan özleşmeler ve cari hesap ekstreleri ile sabittir. Süresiz genel kredi sözleşmesinin feshedildiği veya tarafların anlaşması ile sona erdirildiği davacı tarafça iddia ve ispat edilmemiştir. İpotekler davacı bankanın 10/08/2007 tarih ve 1372 sayılı yazısı ile fek edilmiş ise de, ipoteğin fekki ile birlikte genel kredi sözleşmesinin sona ereceğine ilişkin sözleşmede hüküm olmadığı gibi, yasal düzenlemede bulunmadığından, ipotek fekki ile genel kredi sözleşmesi ve davalının kefaleti kendiliğinden sona ermeyeceğinden, davalı tarafça; TBK 599. maddesi uyarınca, kefaletin ipotek ile birlikte sona ermesi için zorunlu olan, ipotek ile eş zamanlı olarak kefillikten çekildiğine ilişkin noter ihbarının bulunduğu kanıtlanmadığından, süresiz genel kredi sözleşmesi ve davalının kefaleti devam ettiğinden, davacı bankanın, …San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin kredi kullanan, davalının müşterek- müteselsil kefil olduğu, aralarındaki “genel kredi sözleşmesi” ilişkisinden doğan hakkını kullanması iyi niyetli olmayan davranış olarak nitelendirilemeyeceğinden, dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin 12/08/2002 tarihli genel kredi sözleşmesi ve daha sonra 30/08/2003 tarihli 10.000,00 TL, 25/08/2004 tarihli 50.000,00 TL, 16/10/2004 tarihli 15.000,00 TL limit arttırımı sözleşmeleri uyarınca cari hesap uyarınca kullandığı kredilerden davalı sorumlu olduğundan, istinaf sebebi yerinde olmadığından, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/04/2017 tarih ve 2014/1268 E., 2017/421 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalıdan alınması gerekli 1.028,73 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından yatırılan 274,26 TL harcın mahsubu ile bakiye 754,47TL harcın davalıdan alınarak Hazineye GELİR KAYDINA, 3- Davalı taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5- Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22/04/2021