Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/258 E. 2021/91 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/258
KARAR NO: 2021/91
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 18/05/2017
NUMARASI: 2015/813 E. 2017/461 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/02/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; İstanbul Anadolu 4.Asliye ticaret mahkemesi’nin 2015/787 e sayılı dosyasında verilen ara karar ile davalı şirket aleyhine 20/08/2016 keşide tarihli 20.000 TL bedelli çek hakkında istirdat davası ikame etme hususunda süre verildiğini, müvekkilinin inşaat malzemesi satışı yapmak üzere … Ltd. Şti. Adlı firmaya mal satımı hususunda 20/04/2015 tarihinde sözleşme yaptığını, bu sözleşme gereği müvekkilinin alıcı tarafı asmolen malzemesi vereceğini, satış tutarının 159.300,00 TL olduğunu, dava konusu çekin alıcı şirket tarafından sözleşme gereği müvekkiline verilen 8 adet çekten … çek numaralı 20/08/2015 keşide tarihli 20.000,00 bedelli çek olduğunu, müvekkilinin sözleşme konusu malların bir kısmını teslim ettiğini, alınan çeklerin tedarikçilerine ödeme yerine sayılmak üzere verilmek için hazırlandığını, cirolandığını, ancak Nisan Ayı ödemeleri için hazırlanmış çeklerin müvekkil şirket yetkilileri tarafından kaybedildiğini, bulunamadığını, bunun üzerine İstanbul Anadolu 4. Asliye ticaret mahkemesinin 2015/787 e sırasında zayi nedeniyle çek iptal davası ikame edildiğini, bu davada ödemeden men kararı verildiğini, dava konusu çek için de bu kararın uygulandığını, müvekkiline dava tarihine kadar dava konusu çek hakkında ödeme emri tebliğ edilmediğini, ancak şifahen 05/10/2015 tarihinde İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğü’nün … e sayılı dosyasında takip konusu çekin 20/08/2015 tarihli 20.000,00 TL bedelli çek olduğunu gördüklerini, çekte davala-alacaklı taraf dışında … İnşaat Ltd. Şti.’nin de cirosunun bulunduğunu, müvekkilinin cirosu bulunan … Ltd. Şti’ne herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkiline bu kişilerce veya davalı tarafça herhangi bir mal, hizmet vs. Teslim edilmediğini, bu çekin, … Ltd. Şti’nin eline nasıl geçti hususunda da bilgileri bulunmadığını, bu şirketin resmi kayıtlarının incelenmesi halinde müvekkilinden herhangi bir hak veya alacağının olmadığının tespit edileceğini, müvekkilinin bu şirket ile ticari ilişkisinin bulunmadığını, davalı şirketin veya cirantaların dava konusu çeki neye karşılık aldıklarını, ve dayanaklarını somut bir şekilde ispat etmek zorunda olduklarını beyan ederek, dava konusu çek hakkında ihtiyaten takibin durdurulmasını, dava konusu çekten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin ve çekin iptali ile çekin aynen istirdadına, çek bedelinin ödenmek zorunda kalınması halinde davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin çeki kendinden önceki ciranta ile arasındaki mal alışverişi sebebi ile, ciro ve teslim yoluyla iktisap ettiğini, akidlerin nisbiliği ilkesi uyarınca, müvekkilinin davacı ile keşideci arasındaki sözleşme yahut davacı ile kendinden sonraki ciranta arasında yapılan sözleşme ile bağlı olmadığını, müvekkilinin çeki ticari ilişki sebebi ile iktisap ettiğini, beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; Davanın tarafları arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığına ilişkin ihtilafın söz konusu olmadığı, kambiyo senetlerinin illetten mücerret özelliği nedeniyle davacının şahsi def’ilerini davalıya karşı ileri süremeyeceği, davacının çekteki cirosundaki imzayı inkar etmediği, TTK 792. Maddeye göre davalının çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisabında ağır kusurlu bulunduğu hususlarını davacının ispatlayamadığı, hatta buna ilişkin somut bir iddiasının da bulunmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde;Davalı tarafla ticari bir ilişkilerinin olmadığı gibi borçlarının da bulunmadığını, Davalı tarafın dava konusu çeki kötüniyetli bir şekilde iktisab ettiğini, çekin ibraz tarihi dikkate alındığında, davalı alacaklı tarafın çekin akıbetini bildiği halde iktisab ettiğinin açık olduğunu, basiretli iş adamı gibi davranma yükümlülüğü bulunan davalının bankadan ve başlıca yerlerden araştırma yapmadığını, Davalı tarafın çeki hangi hukuki ilişkiye istinaden ve hangi usulle aldığını, davadan önce aldığını ispat etmek zorunda olduğunu ancak bunların hiçbirinin ispat edilmediğini, Davalının, çekin yasal ve meşru hamili olduğunu ispat edemediğini beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, icra takibine konu çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti ve çekin istirdadı davasıdır. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında; davalı takip alacaklısının 07/09/2015 tarihli takip talebi ile davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlattığı, davacı takip borçlusunun takibe itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.Davaya konu çek incelendiğinde; keşidecisinin … İnşaat Ltd Şti olduğu, lehtarının … İnşaat Ltd. Şti. Olduğu, 20/08/2015 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli olup, lehtar tarafından … İnşaata ve onun tarafından da … Ltd. Şti’ne ciro edildiği anlaşılmıştır.6102 Sayılı TTK’nun 792.maddesine göre, çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. Somut olayda, davacı dava konusu çekin rızası dışında elinden çıktığını iddia etmiş ve çek nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı hamil ise, çeki düzgün ciro silsilesi yoluyla ticari ilişkiye binaen aldığını savunmuştur. Yukarıda anılan yasal düzenleme dikkate alındığında, ispat yükünün davacıda olduğu tartışmasızdır. Davacı, hamilin ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğunu ispat etmekle yükümlüdür. Kambiyo senetleri illeten mücerret olup, hamil alacaklı olduğunu ispat etmekle yükümlü değildir. Bu kapsamda, hamilin çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğunu ispata yarar dosyaya yansıyan herhangi bir bilgi, belge ve delil bulunmadığı, dolayısıyla davacının ispat yükünü yerine getiremediği, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/05/2017 tarih ve 2015/813 E. 2017/461 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacıdan alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye GELİR KAYDINA, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4- Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 04/02/2021