Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/2562 E. 2020/489 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2562 Esas
KARAR NO: 2020/489
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 02/10/2020 (Ara Karar)
NUMARASI: 2020/417 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/12/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının, İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında yürütülen icra takibi kapsamında borçlu bulunmadığı gerekçesiyle menfi tespit davasının kabulüne kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince tedbir talebinin tensiben reddine, çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince İİK’nun 72/3.maddesi kapsamında icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verildiği, karara karşı yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır. Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise, icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına ilişkindir. İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemez. İİK’nun 72/3 maddesinde de açıkça belirtildiği üzere, sadece teminat karşılığında icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi şeklinde tedbir kararı verilebilir. Bu açıklamalar ışığında, dosyada mevcut delil durumu dikkate alındığında, her ne kadar İcra Mahkemesine gecikmiş itirazda bulunulduğu ve buna göre itirazın kabulü halinde icra takibinin kesinleşmemiş olacağı iddiasında bulunulmuş ise de, değişen hal ve koşullara göre ilerde yeniden tedbir talep edilmesi mümkün olup, mevcut delil durumu itibariyle İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmamakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02.10.2020 tarih ve 2020/417 E., sayılı ara kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/12/2020