Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/2555 E. 2022/640 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2555
KARAR NO: 2022/640
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 23/09/2020
NUMARASI: 2018/86 E. – 2020/232 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/04/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının … A.Ş.’nin … Grup Şirketlerinden … A.Ş’den devraldığı ve … tescil nolu “…” markasının ve seri markalarının 18,24,25,35. Sınıflarda tescilli markaların sahibi olduğunu, davacı şirketin de … şirketi olup, markayı devreden ve devralan şirketlerin aynı holdinge bağlı grup şirketinin Network markasının her türlü yasal haklarının ve bu ibareleri içeren marka ve logoların ticari iş faaliyet ve ürünlerinde kullanma hakkının münhasıran davacıya ait olduğunu, davalının satış mağazasında taklit Network markalı tek erkek ceketlerinin satıldığını, satın alınan bir adet numune erkek ceket üzerinde yapılan incelemesinde orijinal olmadığı ve taklit olarak üretildiğinin anlaşıldığını, İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mah. 2018/6 D.iş sayı ile delil tespiti yapıldığını, sunulan 26.01.2018 tarihli bilirkişi raporunda iş yerinde 19 adet taklit … markalı ürün tespit edildiğini ve bu ürünlerin farklı olduklarının, tüketici nezdinde iltibasa ve adatmaya yol açacağının belirtildiğini, davacının tescilli markası olan Network markasına vaki tecavüzün tespiti ile men’ini, sonuçların ortadan kaldırılmasına, davalıların eylemi haksız rekabet de teşkil ettiğinden vaki haksız rekabet fiillerinin de tespiti ile men’ine, taklit ürünlerin satışının tedbiren engellenmesine davalılardan 7.500 TL maddi tazminat ile 7.500 TL manevi tazminatın tahsilini, tazminatın delil tespitin yapıldığı 24.01.2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, hükmen ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 29.5.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat miktarını 10.000,00 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu, taklit olduğu iddia edilen ürünlerin, müvekkili … Ltd. Şti. nin “… Mah. … Sok. No:… Fatih – İSTANBUL” adresinde bulunan mağazada tespit edildiğini, diğer davalı müvekkil … ise, … Ltd. Şti.’nin ortağı olup huzurdaki davada …’na husumet yöneltilmesinin hukuken mümkün olmadığını, ürünlerin tespit edildiği adresteki işyerinin … Ltd. Şti.’ ne ait olduğunu savunarak haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın … bakımından öncelikle husumetten, aksi kanaat halinde ise her iki davalı bakımından davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “Davalı tarafça davacı markası ticari etki yaratacak şekilde kullandığından, bu şekildeki kullanımın hukuka uygun bir kullanım niteliğinde olmayıp, marka hakkına tecavüz oluşturduğu keza eylemin aynı zamanda TTK anlamında haksız rekabet ve unvana tecavüz de teşkil ettiğinden haksız rekabetin tespiti, durdurulması, giderilmesi ve önlenmesine karar verilmiş ve davacının ilan isteminde hukuki yararı bulunduğundan hükmün ilanına da karar verilerek davanın kısmen kabul kısmen reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk mah. 2018/86 esas, 2020/232 Karar sayılı, 23.09.2020 tarihli verdiği kararın tazminat tutarları yönünden dosyadaki iki rapor arasında çelişki bulunması, son raporun hayatın olağan akışına göre çok düşük bir tazminat miktarını içermesi ve mahkemece bu raporun dikkate alınması sonucunda son derece düşük tazminat tutarlarına hükmedilmesi sebebiyle kararın bu yönden bozularak ortadan kaldırılmasına yönelik istinaf isteminde bulunmuştur. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin, davacı yanın marka hakkına, unvanına tecavüz etmemiş, haksız rekabet sayılacak bir eylemde bulunmadığını, Mahkeme kararında yer alan ve müvekkil davalılar aleyhine hükmedilen maddi ve manevi tazminat bedelleri ile hatalı hesaplanan vekâlet ücretlerini kabul etmediklerini, yerel mahkeme kararının kül halinde kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili tarafından sunulan 31/03/2022 tarihli beyan dilekçesinde; Davalı taraf ile sulh olduklarını, mahkeme ilamında yazılı tazminat tutarlarının, faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretleri ile birlikte tümüyle ödenmiş olması sebebiyle dava konusuz kaldığını, yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, bu aşamada istinaf taleplerinden vazgeçtiklerini belirterek davaya ilişkin karar vermeye yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili 04/04/2022 tarihli beyan dilekçesinde; Her iki taraf arasında sulh anlaşması yapıldığını, belirtilen tazminat tutarları, işlemiş faiz, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti tümüyle davacı tarafa ödendiğini, bu durumda istinaf taleplerinden vazgeçtiklerini belirterek davaya ilişkin karar vermeye yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Alacaklı tarafın karar tarihinden sonra takipten sunduğu ve davalının sulh sözleşmesi gereği davanın konusuz kaldığına ilişkin dilekçeleri dikkate alınarak davanın konusuz kaldığı açık olduğundan, bu sebeple esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekir. Ancak konusuz kalma karar tarihinden sonraki tarihte gerçekleştiğinden ilk derece mahkemesince değerlendirilememiştir. Tarafların yargılama giderlerine yönelik olarak da sulh oldukları anlaşılmakla, yargılama giderleri de bu duruma göre takdir edilmelidir. Bu itibarla, sonuç olarak dava konusuz kaldığı için karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir. Dosya kapsamına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava konusuz kaldığından ve taraflar birbirlerinden yargılama ücreti talep etmediklerinden, yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına, istinaf başvurusunun kamu düzenine ilişkin olup re’sen gözetilen sebeplerle davacı ve davalılar vekillerinin istinaf istemlerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı ve davalılar vekillerinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun kamu düzenine ilişkin olup re’sen gözetilen sebeplerle KABULÜNE, 2- İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/86 Esas- 2020/232 Karar Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan işbu davanın konusu kalmadığından davanın esasıyla ilgili KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 3/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gerekli 80,70 TL maktu karar harcın peşin alınan 256,17 TL’den mahsubu ile fazla alınan 175,47 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı tarafa iadesine, 3/b- Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 3/c- Davalı taraf talep etmediğinden yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 3/d- Taraflar talep etmediğinden lehlerine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 4/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince davacı ve davalılar tarafça yatırılan istinaf karar ve ilam harcı ile istinaf yoluna başvurma harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde kendilerine iadesine, 4/b- İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan yargılama giderinin talebi olmadığından üzerinde bırakılmasına, 4/c- İstinaf yargılaması için davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin talebi olmadığından üzerinde bırakılmasına, 4/d- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 14/04/2022