Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/2530 E. 2020/431 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2530
KARAR NO: 2020/431
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
NUMARAS: 2020/223 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/12/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin züccaciye, ev eşyası ve mutfak eşyası sektöründe faaliyet sürdürdüğünü ve söz konusu sektörde önde gelen firmalardan olduğunu, müvekkillerinden …’ın Züccaciyeciler Derneği Yönetim kurulu üyesi olduğunu, aynı zamanda İstoç İş Adamları Derneği yönetiminde olduğu … ibareli markaya ciddi emek ve sermaye harcadığını, … ibareli marka müşterilerine ulaşan ve reklam yatırımları yapan müvekkilinin …’de yayınlanan … isimli programa sponsor olduğunu, davalı firmanın haksız ve hukuka aykırı bir şekilde müvekkillerinin marka hakkına tecavüz ettiğini, belirterek, davalı tarafın eylemlerinin müvekkilinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğinin ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, tescili marka hakkına tecavüzün durdurulmasına, haksız tecavüzün önlenmesine ve tecavüzün giderilmesine karar verilmesini talep etmiş, ayrıca, davalı tarafın yaptığı tecavüz eyleminin durdurulması için marka hakkına tecavüz teşkil eden ve müvekkilinin markasının geçtiği her türlü tabela, pano, afiş, katalog, reklam ve tanıtım aracına, ambalajlara ve müvekkilinin marka ismini taşıyan her türlü ürünün ve emtia ilişkin olarak davalı firmanın yukarıda yer alan adresinde ve tespit edilecek diğer adreslerde el konulması ve toplanması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemenin 23/09/2020 tarihli ara kararı ile; “1-Mahallinde yapılan tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna göre SMK’nın 159 ve HMK 389 maddeleri koşulları oluştuğundan takdiren 20.000,00 TL teminat yatırıldığında yada muteber bir bankanın kesin ve süresiz teminat mektubu karar tarihinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde ibrazı halinde ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; -Davacı adına olan dava konusu markalara bilirkişi raporu ile tespit olunan ve tecavüz teşkil eden davalının … Mah. … Sk. No:… Bağcılar/İSTANBUL adresindeki 1 adet tabelaya, 1 adet (tavanda) tanıtım tabelasına, 1 adet koçan faturaya ve 30 adet kartvizite tedbiren el konularak yed-i emine teslimine, 2-Teminat yatırıldığında ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına, 3-İhtiyati tedbir kararının uygulanabilmesi için Bakırköy Nöbetçi İcra Müdürlüğü’nün görevlendirilmesine, 4-İcra Müdürlüğünce kararın infazında karışıklığa neden olunmaması bakımından bir Marka Vekili bilirkişisinin hazır bulundurulmasına, 5-HMK’nın 393/1.maddesi gereğince, 1 hafta içerisinde ihtiyati tedbirin uygulanması talep edilmediği takdirde ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılmasına, 6-Teminat yatırıldığında kararın taraflara tebliğine,” karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine duruşma açılarak yapılan değerlendirme sonucunda, 13/10/2020 tarihli ara kararı ile; davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının reddine, karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf sebepleri; ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesi ile; davalı tarafın bu kararı istinaf etmesinde hukuki bir yararının bulunmadığını, ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin 23/09/2020 tarihli ara kararın 5. maddesi ile “HMK 391/1. maddesi gereği 1. hafta içinde İhtiyati Tedbir kararının uygulanması talep edilmediğinde İhtiyati Tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılacağına” karar verildiğini, müvekkili tarafından belirtilen sürede teminatın yatırılmamış olduğunu ve kararın uygulanmamış olduğunu, bu sebeple söz konusu ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden ortadan kalkmış olduğunu, davalı tarafın kendiliğinden ortadan kalkmış olan bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmasında hukuki bir yararı bulunmadığını belirtmiştir. Dava, tescilli marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi talebine ilişkin bulunmaktadır. Her ne kadar davalı tarafından mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ara kararına yönelik olarak istinaf başvurusu yapılmışsa da, Mahkemenin 23/09/2020 tarihli ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin ara kararının 5. maddesi ile; “HMK 391/1. maddesi gereği 1. hafta içinde İhtiyati Tedbir kararının uygulanması talep edilmediğinde İhtiyati Tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılacağına” karar verildiği, davacı tarafından belirtilen sürede teminatın yatırılmamış ve kararın uygulanması talep edilmiş olmadığından ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden ortadan kalkmış olduğu, davalı tarafın kendiliğinden ortadan kalkmış olan bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmasında hukuki bir yararı bulunmadığı anlaşıldığından, 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-ç. maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf talebinin usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-ç maddesi gereğince hukuki yarar yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE, 2- Alınması gereken 54,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı peşin olarak yatırılmış olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4- Yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan ilk derece Mahkemesince yapılacak yargılama sonunda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. 362/1-f gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/12/2020