Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2528 Esas
KARAR NO: 2021/243
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/10/2018
NUMARASI: 2017/1018 E., 2018/1085 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Keşidecisi davacı olup, lehtarı … Tic. Aş. olan … seri numaralı, 20.06.2017 keşide tarihli 6.428,64 TL bedelli çek nedeniyle davacı hakkında icra takibi başlatıldığını ve takip nedeniyle 8.728,91 TL ödendiğini, bu çekin lehdara ulaştırmak üzere kargoya verildiğini ancak kargodan çalındığını, ödenmiş olan bedelin haksız yere tahsil edildiğini beyan ederek ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte istirdadına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesince; Dava konusu çekte ciro zincirinde kopukluk bulunmadığı, keşideci olan davacının, davalı hamilin çeki kötü niyetle veya ağır kusurla iktisap ettiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı vekili, davacı şirket tarafından keşide edilen 6.428,64 TL bedelli çekin, lehdar olan şirkete kargo ile gönderilirken kargo şirketi aracından çalındığını, çalınan bu çek üzerinde lehdar şirketin sahte kaşesi ve imzası atılmak suretiyle ciro edildiğini, bu şekilde ciro edilen çekin sonrasında davalı tarafından icra takibine konu edildiğini, takibe konu miktarı ödemek zorunda kaldığını, davacı şirketin hırsızlık sonucu ele geçirilen ve lehdar şirketin sahte kaşesi ve imzası ile cirolanan çekten dolayı borcu olmadığını iddia ederek ödenen bedelin iadesini talep etmiştir. Davaya konu çek incelendiğinde; Keşidecisinin davacı, çek lehtarının … AŞ. olduğu, çek arkasında sırasıyla lehdar, … AŞ., … Ltd. Şti., … Ltd. Şti. ve son olarak davalı şirketin cirolarının bulunduğu, şeklen ciro zincirinde bir kopukluk bulunmadığı anlaşılmıştır. Çek lehtarının ilk cirosunun sahte olduğu yönündeki iddianın, ondan sonra gelen dava dışı cirantalara ve davalı hamile karşı ileri sürülemeyeceği, zira hamilin, lehtarın ilk cirosunun sahte olduğunu bilmesinin beklenemeyeceği, davalının çeki iyiniyetle iktisap ettiğinin kabulü gerektiği, keşidecinin çekte lehtar imzasının sahteliğine ilişkin mutlak defi veya ve bedelsizliğe ilişkin şahsi def’yi çek hamili olan davalıya karşı ileri sürülerek borçtan kurtulamayacağı anlaşılmıştır. (Yargıtay 19. H.D 2017/3048 Esas, 2019/5158 Karar sayılı ilamı) Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/10/2018 tarih ve 2017/1018 E., 2018/1085 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacıdan alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye GELİR KAYDINA, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin üzerinde BIRAKILMASINA, 5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 04/03/2021